by Can Bedel / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezonu 6. sırada tamamlayan ve playofflarda Olimpia Milano ile eşleşen Anadolu Efes‘te Ergin Ataman açıklamalarda bulundu. Anadolu Efes Stüdyo’da konuşan Ataman, serinin kilit noktasına, Messina ile olan ilişkisine ve daha birçok konuya değindi.
Sezona istedikleri gibi başlayamadıklarını söyleyen başarılı koç, “Son şampiyon olarak sezona daha kararlı ve net başlamayı bekliyordum ben de ama sezon başında EuroLeague’in ilk devresinde bir türlü geçen yılki tempomuza ulaşamadık. Bunda sezon başında yaşadığımız sakatlıkların da etkisi vardı. Geçen sezonu belki 3 yıllık bir sezon olarak değerlendirmek lazım biz 2019’da final oynadık, 2020’de liderken sezon iptal edildi ki bana göre bizim en iyi sezonumuzdu o sezon. Şampiyon olduğumuz sezondan da iyiydik. Geçen sezon da şampiyon olduk.
Bu tabii biraz motivasyon anlamında hepimizde ciddi bir rahatlık yarattığını gözlemledim ben. Belki aşırı bir özgüven de yaratmış olabilir yani işte ‘biz şampiyonuz, çıkarız her takımı performansımızı üst düzeye çıkarmadan da kazanabiliriz’ diye düşündürmüş olabilir ama böyle olmadı. Sezon başında geride kaldık. Ondan sonra oyuncularımızın daha motive olması, bizlerin durumu artık farkına varmasıyla birlikte son bölümde atağa geçtik. Özellikle sezonun ikinci yarısında yeniden iyi bir basketbol oynamaya başladık. Sinan Erdem’de yeniden müthiş atmosferi yakaladık ve üst üste 5-6 maç kapalı gişe oldu. Bu da takıma tabi çok ciddi bir motivasyon getirdi, herkes yeniden inanmaya başladı. Sonunda da kendimizi playofflara atmayı başardık. Şimdi de playofflarda sezonun gerçek dönemi başlıyor. Önümüzdeki Salı gününden itibaren geçen yılki şampiyonluğumuzu da bu yılın başında geçirdiğimiz inişli, çıkışlı grafiği unutup burada en iyisini vermek durumundayız. Ben şuna inanıyorum ki bu takım şu anda EuroLeague’in en iyi takımı durumunda. Bu performansımızı sahaya yansıtırsak biz yine geçen yıl olduğu gibi şampiyonluğun en büyük adayı oluruz.” değerlendirmesini yaptı.
Taraftar desteğinin önemiyle ilgili de konuşan Ergin Ataman, “Biz final oynadığımız 2018-19 sezonunun yarısından itibaren Sinan Erdem’de müthiş bir atmosfer yaratmayı başardık. Tabi, burada takımımızın sahaya koyduğu performans, oyuncularımızın mücadelesi, hem kazanarak hem de şov yaparak son 3 sezonda EuroLeague’in en iyi basketbol oynayan takımı olarak burada çok güzel bir atmosfer oluştu. Maalesef pandemi döneminde geçen yıl bunu yaşayamadık. Birçok maçta son derece sınırlı taraftarla oynadık. Bu sezon yeniden son haftalarda özellikle son 6-7 maçta Sinan Erdem’in tamamen kapalı gişe olması tabii ki bizleri çok olumlu etkiliyor. Sonuçta sporda kazanmak için oynuyorsun ama taraftarın verdiği itici güç de motivasyon anlamında ayrı bir rol alıyor.
Bu da açıkçası teknik kadro olarak bizim işimizi kolaylaştırdı. Kapalı gişe olarak oynanan, taraftarın büyük coşkusuyla oynanan maçlarda açıkçası motivasyonu sen yarım da yapsan oyuncularımız sahaya çıktığı andan itibaren müthiş bir motivasyona sahip oluyor. Bunu başardık ama tabi bunu başarırken de sezon başında aldığımız o ekstra mağlubiyetler neticesinde işte uzatmada burada kaybettiğimiz Barcelona maçı var, Olympiakos’a son saniyede Sloukas‘ın basketiyle kaybettiğimiz maç gibi karşılaşmalar neticesinde saha avantajını playofflarda rakibimize kaptırdık. Ben hep şunu söylüyorum bizim takımımız içeride ve dışarıda taraftar olduğunda daha iyi oynayan, daha motive olan bir takım. Bu sefer bu deplasman dezavantajına rağmen seriyi yine buraya getirmeye çalışacağız. Zaten bildiğim kadarıyla playofflarda Olimpia Milano‘ya karşı sahamızda oynayacağımız ilk maçın biletleri haftalar öncesinden tükendi. Taraftar tabii ki çok etkiliyor bizi onların itici gücü çok önemli.” dedi.
Hücumda tempolarını bulduklarını belirten Ataman, savunmada ise sorun yaşadıklarını söyledi ve, “İstatistiksel olarak bakıldığı zaman hücum verimliliği anlamında biz lider durumdayız. Yani en fazla hücum verimliliğine sahip takımız. Bu da sezonun ikinci yarısındaki çıkışımızla birlikte hücumda tempomuzu bulduğumuzu gösteriyor. Zannediyorum en çok üçlük bulan takım da biziz. Asist kategorisinde de çok yukarıdayız. Bu hücum anlamında geçen yılları yakaladığımızı gösteriyor. Fakat savunma anlamında tabii ki bazı eksiklerimiz oldu. Bunda tabii ki bazı oyuncularımızın geçirdikleri sakatlıklar tempomuzu düşürdü. Geçen sezon buradaki maçlara çıktığımız zaman maçı daha ilk periyotta kopartıp gidiyorduk. Birçok maçı burada 25-30 sayılık farklarla kazanıyorduk. Bu sezon bunu gerçekleştiremedik. Maçın içinde inişler çıkışlar yaşıyoruz. Bunun da temel sebebi savunmada zaman zaman çok kolay basket yiyoruz. Bu bizim hücum tempomuzu da etkiliyor.
Çünkü biz EuroLeague’de savunma sonrası en hızlı hücuma çıkan ve geçiş hücumlarından en fazla sayı üreten takımız. Onun için savunmayı mutlaka iyi tutmamız gerekiyor. Ribaundlarda sezonun bir döneminde çok sıkıntı çektik. Özellikle çok sayıda hücum ribaundu verdik. Bunlar bence bu playoff serisinde kilit olacak. Biz sağlıklı olduğumuz taktirde hücumda bir şekilde skor buluyoruz ama savunmayı iyi yaptığımız taktirde çok önemli galibiyetler aldık. Örneğin burada Real Madrid maçında 12 sayı geride girdiğimiz son çeyrekte müthiş bir savunmayla maçı kazandık. Ama bunun tam tersi 3 gün sonra burada oynadığımız Olimpia Milano maçında da ilk yarıyı 15 sayı önde kapattık fakat ikinci yarı 55-60 sayı yedik ve çok önde olduğumuz maçı kaybettik. Tabii ki playofflarda rotasyonu daha fazla kullanmak durumunda olacağız çünkü iki günde bir maç oynayacağız. Ben oyuncularımın playofflarda gösterecekleri çaba ve harcayacakları enerjiye çok güveniyorum. Takımın potansiyeli zaten var. Bunları da ilerisi için bir ışık olarak görüyorum.” ifadelerini kullandı.
Sezonun olumsuz anlamda dönüm noktasının Olympiakos yenilgisi olduğunu söyleyen tecrübeli koç, “Deplasmanda Olympiakos maçını kaybetmemiş olsak şu anda %90 ilk dördün içinde olarak saha avantajını alırdık ama keza burada da uzatmalarda kazandığımız, son saniyelerde kazandığımız maçlar var. Tabii ki Real Madrid maçı önemliydi. Geriden gelerek maçı kazanmamız bize moral verdi ve o galibiyete ihtiyacımız vardı. Daha sonra gerçi ALBA Berlin maçıyla playoffu garantiledik. EuroLeague öyle bir lig ki hiçbir maçı hafife alamıyorsun. Her maç ciddi anlamda çekişmeli geçiyor. Kötü günlerimiz, kötü haftalarımız oldu. Örneğin Baskonia ve Monaco’ya karşı iki tane kazanmamız gereken, kazanacağımızı düşündüğümüz maçı kaybettik ama deplasmanda kimsenin geçemediği Zalgiris‘i biz çok net şekilde geçtik. Onun için sezonun dönem noktası kazanılan 16 maçtı diyebilirim.” sözlerini söyledi.