Ergin Ataman: “Barcelona Bizi Bir Daha Yenemez, Final Four’a Gideriz ve Şampiyon Oluruz”

15/Nis/22 17:52 Nisan 15, 2022

Can Bedel

15/Nis/22 17:52

Eurohoops.net

Ergin Ataman, Olimpia Milano eşleşmesini değerlendirdi.

by Can Bedel / info@eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezonu 6. sırada tamamlayan ve playofflarda Olimpia Milano ile eşleşen Anadolu Efes‘te Ergin Ataman açıklamalarda bulundu. Anadolu Efes Stüdyo’da konuşan Ataman, serinin kilit noktasına, Messina ile olan ilişkisine ve daha birçok konuya değindi.

Sezona istedikleri gibi başlayamadıklarını söyleyen başarılı koç, “Son şampiyon olarak sezona daha kararlı ve net başlamayı bekliyordum ben de ama sezon başında EuroLeague’in ilk devresinde bir türlü geçen yılki tempomuza ulaşamadık. Bunda sezon başında yaşadığımız sakatlıkların da etkisi vardı. Geçen sezonu belki 3 yıllık bir sezon olarak değerlendirmek lazım biz 2019’da final oynadık, 2020’de liderken sezon iptal edildi ki bana göre bizim en iyi sezonumuzdu o sezon. Şampiyon olduğumuz sezondan da iyiydik. Geçen sezon da şampiyon olduk.

Bu tabii biraz motivasyon anlamında hepimizde ciddi bir rahatlık yarattığını gözlemledim ben. Belki aşırı bir özgüven de yaratmış olabilir yani işte ‘biz şampiyonuz, çıkarız her takımı performansımızı üst düzeye çıkarmadan da kazanabiliriz’ diye düşündürmüş olabilir ama böyle olmadı. Sezon başında geride kaldık. Ondan sonra oyuncularımızın daha motive olması, bizlerin durumu artık farkına varmasıyla birlikte son bölümde atağa geçtik. Özellikle sezonun ikinci yarısında yeniden iyi bir basketbol oynamaya başladık. Sinan Erdem’de yeniden müthiş atmosferi yakaladık ve üst üste 5-6 maç kapalı gişe oldu. Bu da takıma tabi çok ciddi bir motivasyon getirdi, herkes yeniden inanmaya başladı. Sonunda da kendimizi playofflara atmayı başardık. Şimdi de playofflarda sezonun gerçek dönemi başlıyor. Önümüzdeki Salı gününden itibaren geçen yılki şampiyonluğumuzu da bu yılın başında geçirdiğimiz inişli, çıkışlı grafiği unutup burada en iyisini vermek durumundayız. Ben şuna inanıyorum ki bu takım şu anda EuroLeague’in en iyi takımı durumunda. Bu performansımızı sahaya yansıtırsak biz yine geçen yıl olduğu gibi şampiyonluğun en büyük adayı oluruz.” değerlendirmesini yaptı. 

Taraftar desteğinin önemiyle ilgili de konuşan Ergin Ataman, “Biz final oynadığımız 2018-19 sezonunun yarısından itibaren Sinan Erdem’de müthiş bir atmosfer yaratmayı başardık. Tabi, burada takımımızın sahaya koyduğu performans, oyuncularımızın mücadelesi, hem kazanarak hem de şov yaparak son 3 sezonda EuroLeague’in en iyi basketbol oynayan takımı olarak burada çok güzel bir atmosfer oluştu. Maalesef pandemi döneminde geçen yıl bunu yaşayamadık. Birçok maçta son derece sınırlı taraftarla oynadık. Bu sezon yeniden son haftalarda özellikle son 6-7 maçta Sinan Erdem’in tamamen kapalı gişe olması tabii ki bizleri çok olumlu etkiliyor. Sonuçta sporda kazanmak için oynuyorsun ama taraftarın verdiği itici güç de motivasyon anlamında ayrı bir rol alıyor.

Bu da açıkçası teknik kadro olarak bizim işimizi kolaylaştırdı. Kapalı gişe olarak oynanan, taraftarın büyük coşkusuyla oynanan maçlarda açıkçası motivasyonu sen yarım da yapsan oyuncularımız sahaya çıktığı andan itibaren müthiş bir motivasyona sahip oluyor. Bunu başardık ama tabi bunu başarırken de sezon başında aldığımız o ekstra mağlubiyetler neticesinde işte uzatmada burada kaybettiğimiz Barcelona maçı var, Olympiakos’a son saniyede Sloukas‘ın basketiyle kaybettiğimiz maç gibi karşılaşmalar neticesinde saha avantajını playofflarda rakibimize kaptırdık. Ben hep şunu söylüyorum bizim takımımız içeride ve dışarıda taraftar olduğunda daha iyi oynayan, daha motive olan bir takım. Bu sefer bu deplasman dezavantajına rağmen seriyi yine buraya getirmeye çalışacağız. Zaten bildiğim kadarıyla playofflarda Olimpia Milano‘ya karşı sahamızda oynayacağımız ilk maçın biletleri haftalar öncesinden tükendi. Taraftar tabii ki çok etkiliyor bizi onların itici gücü çok önemli.” dedi. 

Hücumda tempolarını bulduklarını belirten Ataman, savunmada ise sorun yaşadıklarını söyledi ve, “İstatistiksel olarak bakıldığı zaman hücum verimliliği anlamında biz lider durumdayız. Yani en fazla hücum verimliliğine sahip takımız. Bu da sezonun ikinci yarısındaki çıkışımızla birlikte hücumda tempomuzu bulduğumuzu gösteriyor. Zannediyorum en çok üçlük bulan takım da biziz. Asist kategorisinde de çok yukarıdayız. Bu hücum anlamında geçen yılları yakaladığımızı gösteriyor. Fakat savunma anlamında tabii ki bazı eksiklerimiz oldu. Bunda tabii ki bazı oyuncularımızın geçirdikleri sakatlıklar tempomuzu düşürdü. Geçen sezon buradaki maçlara çıktığımız zaman maçı daha ilk periyotta kopartıp gidiyorduk. Birçok maçı burada 25-30 sayılık farklarla kazanıyorduk. Bu sezon bunu gerçekleştiremedik. Maçın içinde inişler çıkışlar yaşıyoruz. Bunun da temel sebebi savunmada zaman zaman çok kolay basket yiyoruz. Bu bizim hücum tempomuzu da etkiliyor.

Çünkü biz EuroLeague’de savunma sonrası en hızlı hücuma çıkan ve geçiş hücumlarından en fazla sayı üreten takımız. Onun için savunmayı mutlaka iyi tutmamız gerekiyor. Ribaundlarda sezonun bir döneminde çok sıkıntı çektik. Özellikle çok sayıda hücum ribaundu verdik. Bunlar bence bu playoff serisinde kilit olacak. Biz sağlıklı olduğumuz taktirde hücumda bir şekilde skor buluyoruz ama savunmayı iyi yaptığımız taktirde çok önemli galibiyetler aldık. Örneğin burada Real Madrid maçında 12 sayı geride girdiğimiz son çeyrekte müthiş bir savunmayla maçı kazandık. Ama bunun tam tersi 3 gün sonra burada oynadığımız Olimpia Milano maçında da ilk yarıyı 15 sayı önde kapattık fakat ikinci yarı 55-60 sayı yedik ve çok önde olduğumuz maçı kaybettik. Tabii ki playofflarda rotasyonu daha fazla kullanmak durumunda olacağız çünkü iki günde bir maç oynayacağız. Ben oyuncularımın playofflarda gösterecekleri çaba ve harcayacakları enerjiye çok güveniyorum. Takımın potansiyeli zaten var. Bunları da ilerisi için bir ışık olarak görüyorum.” ifadelerini kullandı.

Sezonun olumsuz anlamda dönüm noktasının Olympiakos yenilgisi olduğunu söyleyen tecrübeli koç, “Deplasmanda Olympiakos maçını kaybetmemiş olsak şu anda %90 ilk dördün içinde olarak saha avantajını alırdık ama keza burada da uzatmalarda kazandığımız, son saniyelerde kazandığımız maçlar var. Tabii ki Real Madrid maçı önemliydi. Geriden gelerek maçı kazanmamız bize moral verdi ve o galibiyete ihtiyacımız vardı. Daha sonra gerçi ALBA Berlin maçıyla playoffu garantiledik. EuroLeague öyle bir lig ki hiçbir maçı hafife alamıyorsun. Her maç ciddi anlamda çekişmeli geçiyor. Kötü günlerimiz, kötü haftalarımız oldu. Örneğin Baskonia ve Monaco’ya karşı iki tane kazanmamız gereken, kazanacağımızı düşündüğümüz maçı kaybettik ama deplasmanda kimsenin geçemediği Zalgiris‘i biz çok net şekilde geçtik. Onun için sezonun dönem noktası kazanılan 16 maçtı diyebilirim.” sözlerini söyledi. 

Olimpia Milano ile takım kadrolarının benzer olduğunu söyleyen Ataman, sistemlerinin ise farklı olduğunu belirtti ve, Milano takımı kadro yapısı itibariyle bize çok benzer. Bizdeki Micic-Larkin gibi onlarda da Delaney ve Sergio Rodriguez gibi iki tane çok önemli oyun kurucuları var. Forvetleri Shavon Shields olsun, Devon Hall olsun skorer oyuncular. Bizdeki Rodrigue, Simon, Elijah Bryant tarzında yani. Uzunları da bize benzer. Hines ile Dunston‘ı gerek sizes, gerek oyun tarzı olarak karşılaştırabiliriz. Onlarda Tarczewski  var, bizde Pleiss var. En çok kullandıkları 4 numara Melli. İşte onu da bizdeki Moerman ve Singleton ile kıyaslayabiliriz. Aslında bakıldığı zaman kadrolar birbirine çok denk.

Fakat iki tane farklı sistem var. Milano takımı istatistiksel olarak da gördüğünüz zaman bizden az sayı atan bir takım ama daha az sayı da yiyen bir takım. Daha kontrollü oynayan, tempoyu düşük tutarak daha az top kaybıyla oynayan, içeri dışarı dengesini iyi kuran, pozisyon sayısını azaltan ve rakibi hata yapmaya zorlayan bir takım. Biz ise bunun tersine pozisyon sayısını arttırarak hızlı hücumlarla skor bulmaya çalışan bir takımız. İki farklı sistem olacak. Burada hangi takımın kendi sistemini sahaya yansıtacağı çok önemli. Burada oynadığımız son maç önemli bir kıstas. İlk yarı biz mükemmel oynadık, Milano’yu domine ettik ettik. O gün ilk yarıya bakıldığı zaman ben dahil herkes soyunma odasına giderken biz ritmimizi bulduk, bu maçı 20-25’e taşırız derken ikinci yarı birden bire onların yavaşlatma temposuna yenik düşüp, hücumda yaptığımız hatalı tercihlerle panik yapıp savunmamızı düşürdük ve Milano’ya kendi sayı ortalamalarının üzerinde bir sayı bulma şansı verdik. Milano’nun bir devrede 50-55 sayı attığı maçlar çok az.

Onun için önemli olan sisteminizi sahada kabul ettirmek. Serinin anahtarlarından biri bu olacak. Biz kendi sistemimizde oynayıp alışkın olduğumuz performansı yakalamaya çalışacağız. Onlar ise daha sert, daha kontrollü oynayacak. Adam değişme savunması yapacaklardır. Hines ile zaman zaman Micic’i tutacaklardır. Hücumda baskıyı aşmak için zaman zaman onlar topu Hines ile getiriyorlar. Basket yedikten sonra Hines topu oyun kurucu gibi getirip ondan sonra topu Delaney’e Sergio Rodriguez’e vererek kendi sitemlerini oynamaya başlıyorlar. Rakibimizi iyi tanıyoruz. Bu sezon onlara karşı şansımızı yaver gitmedi. 2 maç kaybettiğimiz ender takımlardan bir tanesi. Ama Milano’da oynadığımız ilk maçta biz çok eksiktik. Micic, Simon gibi temel oyuncularımız yoktu. İkinci maçta ise biz de onlar da tam kadroydu. İkinci maç daha ölçüydü ama iki tane ayrı devre oynadık. İlk devre çok iyiydik, ikinci devre çok kötüydük. Şimdi bu seri de bu şekilde başlayacak.” açıklamasını yaptı. 

Olimpia Milano koçu Messina ile olan ilişkisi hakkında da konuşan başarılı koç, “Ettore Messina benim çok saygı duyduğum ve antrenörlüğe ilk başladığım yıllarda idolüm olan bir hoca. Ben İtalya’da ilk antrenörlük yapmaya başladığımda Messina, EuroLeague şampiyonluğu yaşamış ve Avrupa’nın en önemli antrenörüydü. Daha sonra da EuroLeague’de kazandığı 5 şampiyonluk var. NBA’de uzun yıllar Spurs‘ta organizasyon tarihinin en önemli koçu olan Popovich’in birinci yardımcılığını yaptı. Popovich’in olmadığı birçok maçta takımın koçluğunu yaptı, İtalyan Milli Takımı’nın başantrenörlüğünü de yaptı. Çok tecrübeli bir antrenör ve kişilik olarak da çok sevdiğim çok değerli de bir insan. Aramızda espriler de var. O bana hep ‘Ergin abi’ der. Ben de ona hep hürmet ederim. Bazen birbirimize karşı espriler yaparız. Bazen de maçlardan önce akşamları yemeğe çıkarız ama tabii bu playoff olduğu için bu sefer olmaz, bu sefer herkes kendi kabuğunda olacak. Yani ailevi olarak çok hürmet ettiğim, çok saygı duyduğum bir antrenör ve tabii ki şu anda EuroLeague’da faal antrenörler içinde de en tecrübeli koç. Bunu da zaten Messina’nın takımlarında görebiliyorsunuz, takımına çok hakim. Fakat ben de onu yıllardır tanıyorum, zayıf olduğu bazı yönler var ve biz de satrancı onun üzerine oynayacağız.” ifadelerini kullandı.

İtalya’yı ikinci vatanı olarak gördüğünü söyleyen Ergin Ataman, “10 yıl İtalya’da yaşadığım ve 3 yıl da orada çalıştığım için İtalyan Basketbolu’nu çok iyi tanıyorum. İtalya’yı ikinci vatanım olarak görüyorum. Onun için kendimi deplasmanda hissetmiyorum. Tabii bunun dezavantajları da var. Ben Siena’dayken Siena-Milano rekabeti üst düzeydeydi ve orada Milano taraftarları bizi pek sevmezler. Orada da biraz tezahürata maruz kalıyorum ama o da alışkın olduğumuz bir şey. Türkiye’de de alışkınız. Ama çok dostlarım da var. Hatta şimdiden İtalya’daki dostlarımdan maça gelip bizi desteklemeye hazır olan arkadaşlarım da var. Güzel bir seri olacak. Biz Pazar akşamı gidiyoruz ve Salı-Perşembe oynayacağız. 5 günümüz Milano’da geçecek. Milano benim Avrupa’da en sevdiğim şehirlerden biri. Kışın İstanbul dışında nerede yaşamak dersen Milano’da yaşamak derim. 5 günü orada geçireceğiz ama bizim için önemli olan oradan galibiyetle dönmek. Maçtan sonra belki köfte ekmek yiyemeyeceğim, İtalya’da köfte yok ama çok güzel makarnalar, pizzalar var onunla da dengeyi sağlamaya çalışacağız. 2 galibiyetle buraya dönebilirsek tabi bu müthiş olur. 1 galibiyet çıkarabilirsek saha avantajını buraya almış oluruz. Yani playoffa tam bir konsantrasyon içerisinde maçın hazırlığını yapacağız.” açıklamasını yaptı.