by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Artık NBA’e yepyeni bir jenerasyon geliyor ve bu oyuncuların şimdiden ne seviyelere geldiğini düşünecek olursak, ligin geleceğinin emin ellerde olduğunu söyleyebiliriz. Peki bu genç oyuncuları kendi aralarında ne şekilde sıralayabiliriz?
Her oyuncuyu eşit şartlarda karşılaştırma şansımız tabi ki yok ama isimleri sıralarken, değerlendirmeyi şu üç soruyu harmanlayarak yapmaya özen gösterdik:
“Bu oyuncu şu ana kadar ne gösterdi?”, “21/22 NBA sezonunda nasıldı?” ve “Birkaç sene içinde hangi noktaya gelebilir?” Kısacası oyuncuları dünü, bugünü ve yarını üzerinden bir bütün olarak ele aldık.
Eurohoops Fırın, NBA’deki 25 yaş altı en iyi 25 oyuncuyu huzurlarınıza sunuyor.
Listeyi kılpayı Kaçıranlar: Michael Porter Jr, John Collins, Robert Williams, Jordan Poole
25- Desmond Bane | Memphis Grizzlies
NBA’deki ikinci sezonunda büyük bir çıkış gerçekleştiren 23 yaşındaki şutör guard, topsuz oynama becerisi ve herkese nasip olmayan hareketli şut atma kabiliyetiyle ön plana çıkıyor. Bunların dışında, bünyesinde bir miktar topla yaratıcılık ve pasörlük taşıyan Bane, bu sayede Memphis için kullanışlı bir ikinci/üçüncü top kullanıcı olabiliyor.
Listenin 25. sırasına girmek için Bane ile yarışan en büyük rakip Michael Porter olmuştu. Bane’in verdiği katkıları benzer yönden yapabilen 208 cm boyundaki bir oyuncu olması aklımı kurcalasa da, bu sezonki performansı ve sakatlık problemleri sebebiyle geride kaldı.
Savunmada da pozitif katkılar verebilen Bane, sezonu 18.2 sayı, 2.7 asist ve 3.0 üçlük isabeti ile tamamladı.
24- RJ Barrett | New York Knicks
NBA’de üçüncü sezonunu bitiren 21 yaşındaki Kanadalı oyuncu, hala tamamlanmış bir proje değil. Özellikle sezonun bir noktasından sonra kendisinden istenildiği şekilde daha agresif oynadı ve potayı daha fazla zorladı. Bu söylediğimi şöyle destekleyebilirim: 1 Ocak gününe kadar olan dönemde maç başına 8 kere içeri drive ederken, 1 Ocak’tan sonraki bölümde bu sayıyı 16’ya kadar çıkardı.
Bu tarz listelerde genelde unutulan isim olan Barrett, tam bir forvet fiziğine sahip, iki yönlü katkı verebiliyor ve bir gün top kullanıcı rolünde daha başarılı olabilir. Şu anda topsuz savunmada aksayabiliyor, oyun kurma konusunda hala gelişim aşamasında ve daha verimli mücadele edebilir ama vadettiği potansiyeli beğeniyorum. Özellikle bu son söylediğimden ötürü gerisindeki rakiplerden kendisini sıyırmayı başardı.
Hücumda daha fazla alan bulduğu ve yanında daha iyi bir oyun kurucu ile oynadığı bir sistemde daha başarılı olabilir. Bu sezon 70 maça çıkan Barrett, 20.0 sayı, 3.0 asist ve 2.0 üçlük isabeti ile oynadı.
23- Miles Bridges | Charlotte Hornets
2018 NBA Draftına 12. sıradan seçilen Miles Bridges, kendisinden beklenen çıkışı 4. sezonunda gerçekleştirmeyi başardı. Skorer oyunundaki gelişimlerin yanı sıra underrated bir pasör olan 24 yaşındaki forvetin, istatistiksel olarak ligin en iyisi olduğu bir alan var. Bu alan, close-outlara hücum etmek. Üçlük çizgisi etrafında topu aldığında potaya gidip bitirmekte usta ve bu sayede çembere baskı yaratıyor.
Miles muhtemelen hiçbir zaman bir takımın ana oyuncusu olmayacak ama ikinci/üçüncü opsiyon olarak bu seviyelerde gezdiğini görmemiz mümkün. Charlotte’un 198’lik forveti, bu sezon 20.2 sayı, 7.0 ribaunt ve 3.8 asist ile oynadı.
22- Tyrese Maxey | Philadelphia Sixers
NBA’de ikinci sezonunu geçiren 21 yaşındaki guard Tyrese Maxey, Ben Simmons sorununun henüz çözülmediği dönemde Sixers‘ın arkasını yasladığı isimlerden birisiydi. Bu sezon özellikle iki konuda ilerleme kaydetti. Bunların ilki dış şutuydu. Kolejden geldiğinde bu konuda soru işaretleri barındıran Maxey, bu sezon %42 ile 1.8 üçlük isabeti buldu.
Bir diğer ilerleme ise karar vericiliği konusunda oldu. Bence hala başarılı bir takımın ana top kullanıcısı olacak kıvamda değil ama Harden’ın olmadığı dönemde, buna benzer bir rolü iyi idare etti ve gelişim parıltıları gösterdi. Şu anda Harden ve Embiid’in yanında üçüncü opsiyon olarak yer alan Maxey, bana kalırsa ideal rolünü buldu.
Bir takımda ana top kullanıcı olarak oynayacağı güne kadar listelerin bu kısımlarında yer alacak olan Maxey, sezonu 17.5 sayı ve 4.3 asist ortalamalarıyla bitirdi.
Miles Bridges ile Tyrese arasında karar vermekte biraz zorlansam da, yaş avantajından ötürü Maxey’i bir öne yazmayı tercih ettim.
21- Jaren Jackson Jr. | Memphis Grizzlies
2018 NBA Draftının 4. sıra seçimi Jaren Jackson, bu sezon Memphis savunmasının en çok güvendiği isimdi. Sezonu 2.3 blok ortalamasıyla lider kapattı ve switch yapmaya yeterli bir ayak çabukluğuna sahip diyebiliriz. Ama Jackson’ın marifetleri burada bitmiyor. Hücumda dış şutuyla alan açabildiği için, şut ve elit çember koruma kombinasyonunu sağlıyor takımına ki bu kombinasyonu bulmak öyle kolay değildir.
Nihayet Memphis taraftarının istediği düzeye yaklaşmış olmasına rağmen hala iki problemi mevcut. Birincisi, faul problemini yıllardır çözemedi ve maç başına 3.5 faul yapıyor. İkincisi ise ribaunt katkısı bir uzuna göre oldukça düşük. Bu yüzden kısa beş oynamak maksadıyla onu 5 numaraya koyduğunuzda ribauntlarda sıkıntı yaşama ihtimaliniz mevcut.
Sezonu 16.3 sayı, 2.3 blok ve 1.6 blok ile kapatan Jaren Jackson, ortalama 27.3 dakika sahada kaldı.
20- Jarrett Allen | Cleveland Cavaliers
NBA’deki 5. sezonunu bitiren Allen, bu sezon ilk kez All-Star olma başarısını gösterdi. 23 yaşındaki pivot, savunmada getirdikleriyle bu sezon Cleveland’ın sürpriz yükselişindeki en büyük etkenlerden birisiydi. Pota etrafında rakibin şut yüzdesine en fazla etki eden çember koruyucu olan Jarrett Allen, mobilitesinde de bir takım gelişmeler kaydetti.
Sezonu %67 şut yüzdesiyle 16.1 sayı ve 10.8 ribaunt ile tamamlayan genç uzun, savunma katkısı sayesinde bu listeye girmekte zorluk yaşamadı.
Jaren ile Jarrett’ı hemen hemen aynı seviyede olarak görüyorum ve ayrım yapabilmek için iyice ölçüp biçtim. Jaren’ın hücumda getirdikleri daha özel olmasına rağmen Allen’ın All-Star apoleti, ribaunt ve faul konusunda problem yaşamaması sebebiyle onu bir sıra öne aldım.
19- Jalen Green | Houston Rockets
Çaylak sezonuna beklentilerin çok altında bir giriş yapan 20 yaşındaki genç skorer, özellikle All-Star arasından sonra potansiyelini göstermeyi başarmıştı. Çıktığı son 24 maçta %47.6 ile 22.1 sayı ortalaması yakalayan Green, hepimizin bildiği üzere ilk adım çabukluğu ve atletizmiyle ön plana çıkıyor. Lige girişinde şutuna dair endişeler mevcuttu ama sezon içerisinde bu konuda gözle görülür bir gelişim gösterdi.
Jalen Green’e yönelik en büyük soru işareti, topu aldığında yalnızca skoru düşünmesi ve pasör potansiyelinin yüksek olmaması gibi duruyor. Çünkü ne kadar büyük skorer olursanız olun, bir takımın ana skor opsiyonu olmak için pick-and-roll hücumlarını yönlendirmeye ve gelecek ikili sıkıştırmaları iyi değerlendirmeye ihtiyacınız var. Green henüz bu konuda sınıfta kaldı diyebiliriz ama henüz çok genç olduğunu unutmamak gerek.
2021 2. sıra seçimi, ilk sezonunu 17.3 sayı, 2.6 asist ve 2.3 üçlük isabeti ile tamamladı.
18- Tyler Herro | Miami Heat
İkinci sezonundaki performansıyla eleştirilerin odağı olan Herro, bu sezon sergilediği performansla Miami Heat‘in sorun çözücüsü olmayı başardı. Ne zaman hücum sıkışsa, sahneye bu genç çıktı. 22 yaşındaki Herro, zaten dribling üstü veya topsuz skor üretebilmesi ve dış şut becerisiyle biliniyordu ama bu sezon farklı bir konuda daha gelişim gösterdi.
Benchten gelen Herro, bu sezon daha fazla top yönlendirme görevi aldı ve P&R hücumları üzerinden takım arkadaşlarına yaratmakta, rakip savunmayı okumakta ciddi ilerlemeler kaydetti. Hala elit değil ama az önce Jalen Green’i anlatırken bahsettiğim şeyleri Herro 3. yılında başardı.
Sezonu 20.7 sayı ortalamasıyla geçiren Tyler Herro, bunun yanına 4.0 asist ekledi. Açıkçası bu iki isim arasında kararsız kaldım. Jalen Green’in daha büyük bir skorer olma potansiyeli taşıdığını düşünsem de, Herro’nun günümüzdeki performansını ve geçmişte akıllara kazıdığı güzel anıları göz ardı edemedim. O yüzden 18. sıra, Miami’li gencin oldu.
17- Scottie Barnes | Toronto Raptors
Draft gecesi 4. sıradan seçildiğinde akıllarda ciddi soru işaretleri uyandıran ve tartışma konusu olan Scottie, lige yaptığı girişle birlikte bütün şüpheleri silmeyi başardı. Toronto’nun draft gecesi Suggs yerine neden Barnes’ı tercih ettiğini anlamak mümkün. Olaya bugünden değil draft gecesinden baktığımızda Suggs daha güvenilir bir seçim gibi gözükse de, fiziği, atletizmi ve çok yönlülüğüyle Scottie eşine daha az rastlanır türden bir basketbolcu.
Uzun lafın kısası, risk alan Toronto, karşılığını da aldı. Scottie’nin tavanını kestirmek hala çok güç. Yetenek setini incelediğimizde “kesin süper yıldız olur” diyemiyorsunuz çünkü hücumdaki katkısı Toronto sisteminden kaynaklı biraz. Bireysel olarak daha üretken olabilir. Buna rağmen Scottie gibi farklı ve karakterli basketbolcular, kimsenin fark etmediği özel bir potansiyel barındırabiliyor.
İlk yılını 15.3 sayı, 7.5 ribaunt, 3.5 asist ve 1.1 top çalma ile kapatan Barnes, play-off bitiminde muhtemelen şutu üzerine yoğunlaşacaktır.
16- Evan Mobley | Cleveland Cavaliers
Çaylak bir uzunun lige girdiği gibi bu denli katkı yapması ve bir takımın başarısında belirleyici olması pek sık görülmez. Fakat Cleveland Mobley’in sahadaki rolünü öyle iyi ayarladı ki, Jarrett Allen’ın yanında harika bir tamamlayıcı oldu. Savunmadaki çok yönlülüğü, hücumda 213 cm boyuna rağmen topla oynayabilmesi, şut potansiyeli ve diğer bütün yetenekleriyle özel bir uzun Mobley.
Ama bu noktada bir durup soluklanmak gerek. Çünkü Jarrett Allen’ın sakatlandığı dönemde Mobley’nin eksikleri daha net şekilde göze battı. Vücudundan ötürü ilk yıllarında tam zamanlı 5 numara olarak oynaması biraz zor ve bir hücumun ana taşıyıcısı olacak kapasitede olup olmadığını da zaman gösterecek.
20 yaşındaki Mobley, sezonu 15.0 sayı, 8.3 ribaunt ve 1.7 blok ortalamalarıyla kapattı.