by Damon Sayles / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 24 Mart 2022 tarihinde The Athletic‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Ve Oscar’ın sahibi…
Bir aktörün büyüklüğünü tanımlayan üç kelime. Harikayı iyiden, inanılmazı harikadan, doğaüstünü inanılmazdan ayıran üç kelime. Sinemayı krallara layık şekilde tanımlayan üç kelime.
Daha önceden Oscar kazanan NBA oyuncuları oldu. 2018’de Kober Bryant, En İyi Animasyon Kısa Filmi kategorisinde “Dear Basketball” ile Oscar kazanmıştı. Geçtiğimiz sene de En İyi Canlı Performans Kısa Film dalında Kevin Durant ve Mike Conley, “Two Distant Strangers” ile ödüle layık görüldü. İlerleyen zamanlarda daha fazla oyuncunun bu ödüllere layık görüleceğini öngörebiliriz.
Bu durum bir NBA oyuncusu barındıran ve hafızalarımızda yer edinen filmleri düşünmemizi sağladı. Bunlardan hiçbiri “Dear Basketball” ya da “Two Distant Strangers” kadar prestijli olmasa da hepsi biraz kendine has bir kült film havası barındırıyor.
Kyrie Irving – “Uncle Drew”
Berbat bir film bekleyen birçok insanın beklentilerini aşmayı başaran filmde Irving, şansı bir türlü yaver gitmeyen bir koçun (Dax) Rucker Classic adlı takımında oynamayı kabul eden bir sokak basketbolu efsanesi rolünde oynuyor.
Dax’ın şansı, en iyi oyuncusu Casper Jones’u (Aaron Gordon canlandırıyor) ezeli rakibine kaybetmesinden sonra bir türlü yaver gitmiyor. Drew de eski takım arkadaşlarını toplayarak turnuvada mücadele ediyor. Filmde aynı zamanda Shaquille O’Neal “Big Fella” rolünde, Chris Webber “Preacher” rölünde, Reggie Miller “Lights” rolünde, Nate Robinson “Boots” rolünde ve Lisa Leslie “Betty Lou” rolünde yer alıyor.
Filmde saçmalıklar bulunsa da Irving, rolünü çok önem vererek oynamış ve bir aktör olarak ciddiye alınmayı hak ediyor.
• IMDb: Uncle Drew
Kareem Abdul-Jabbar — “Game of Death”/”Airplane!”
1978’de çıkan dövüş sanatı filmi “Game of Death”te 5. Katın Gardiyanı Mantis rolünü çok istekli oynayan Abdul-Jabbar, 1980’de çıkan parodi film “Airplane!”de de yardımcı pilot Roger Murdock rolünde çok eğlenceliydi.
Dövüş filmlerindeki en unutulmaz kavga sahnelerinden biri 218cm boyundaki Mantis ile Bruce Lee’nin oynadığı 172cm boyundaki Hai Tien arasında gerçekleşti. 8 dakikadan uzun süren sahne, Kareem’in de atletizmini gösterebileceği iyi bir kareografiydi.
Lee ile beraber ciddi yanını gösteren Abdul-Jabbar, “Airplane!”deki rolüyle de herkesi kahkahalara boğdu. Joey Hammen isimli karakter pilot kokpitine girme şansı elde ettiğinde kılık değiştirmeye çalışan Abdul-Jabbar’ı fark ediyor ve babasının Kareem’in sahada emek vermediğini söylediğini belirtiyordu.
Abdul-Jabbar birkaç kez daha televizyonda ve filmlerde yer alsa da bu iki rolü bugün hala hatırlanan ve tartışılan performanslarıydı.
• IMDb: Game of Death | Airplane!
Ray Allen — “He Got Game”
Bahsi geçen filmler arasındaki en dramatiği Allen’ın oynadığı rol olabilir. Bunun sebebi basketbol sevdalıları için çok inandırıcı bir karakter olması olabilir. Belki de daha önceden Oscar kazanmış Denzel Washington’la beraber oynadıkları için de böyle hissettiriyor olabilir.
Ne olursa olsun, Allen’ın oynadığı Jesus Shuttlesworth karakteri basketbolseverler için ikonik bir figür. Spike Lee tarafından yazılan ve yönetilen 1998 yapımı film, Rotten Tomatoes adlı sitede 100 üzerinden 81 puan aldı. Filmde Jesus, basketbol dünyasının yeni en üst seviye yeteneği konumunda. Babası Jake Washington ise karısını öldürmekten dolayı hapishanede. Fakat nasılsa Jake, sürekli şartlı tahliyeyle serbest bırakılıyor ve eğer oğlunu valinin mezun olduğu okul Big State’te oynamaya ikna ederse cezasından çok daha azını çekme şansı var.
Film, Milla Jojovich, John Turturro, Jim Brown, Rosario Dawson ve Hill Harper gibi birkaç tanınmış aktör daha barındırıyor.
• IMDb: He Got Game
Wilt Chamberlain — “Conan The Destroyer”
“Conan the Barbarian” filminin devam filminde Bombaata rolündeki Chamberlain, Arnold Schwarzenegger’in oynadığı Conan’ı büyülü bir mücevher elde edildikten sonra öldürmeye görevli. Kısaca film, buhran içindeki bir prensese yardım etmeye çalışan bir grup maceracını hakkında.
Ne yazık ki Bombaata, Conan ile karşı karşıya geldiğinde öldürülüyor. Dövüş sahnesi bir 1984 filmine göre hiç fena değil.
Yapım ekibinin Chamberlain için üzerine oturduğunda ayaklarının yere değmediği bir at bulmakta zorlandığı söyleniyor.
• IMDb: Conan the Destroyer
Jamaal Wilkes — “Cornbread, Earl and Me”
Dokunaklı bir 1975 draması olan filmde yetenekli bir basketbolcunun mahallesinden çıkarak kolej bursu kazanmak için mücadele etmeye hazır oluşunun hikayesi anlatılıyor.
Filmde Wilkes, mahallesinde “Cornbread” olarak tanınan Nathaniel Hamilton adındaki bir efsane. Film aynı zamanda yayınlandığı zamanlarda yaklaşık 14 yaşında bulunan Laurence Fishburne’ü de barınıdırıyor. Wilford Robinson rolündeki Fishburne için bu, ilk resmi aktörlük deneyimiydi.
Film, bir şeyleri başaran Cornbread’in polisler tarafından şüpheli biriyle karıştırılıp sırtından vurulması sebebiyle yarıda kalan hikayesini anlatıyor.
Oyunculuk tabii ki en üst seviyede değil fakat hikaye, insana dokunuyor. Filmde, yayınlandığı tarihten 40 yıl sonrasında bile devam eden sosyal problemlere de değiniliyor.
• IMDb: Cornbread, Earl and Me
Julius Erving — “The Fish That Saved Pittsburgh”
1979 yılına, Pittsburgh Civic Arena’ya gidelim. Bir türlü belini doğrultamayan, şehir için artık bir komedi malzemesi haline gelmiş Pittsburgh Pythons var elimizde.
Ervin de Moses Guthrie rolüyle tam olarak burada devreye giriyor. Guthrie, yeniden doğan ve daha ilginci aynı burça mensup yetenekli basketbolculardan oluşan Pittsburgh Pisces takımının yıldızı. Eğer bahsi geçen burcun Balık olduğunu tahmin ettiyseniz tebrikler, büyük ödülü kazandınız.
Merak edenler için Abdul-Jabbar da filmde rol alan isimlerden biri.
Filmin hikayesi saçmalıktan ötede bir seviyede ve gülünç ancak filmi izlerken kesinlikle eğleniyorsunuz. Erving de Guthrie rolüyle insanları etkiliyor, eşsiz basketbol yeteneklerini sergilediğ birkaç sahne de mevcut.
• IMDb: The Fish That Saved Pittsburgh
Shaquille O’Neal ve Penny Hardaway — “Blue Chips”
O’Neal’ın filmlerde aldığı rollerden bahsederken birçok tartışma noktası mevcut. Halihazırda kendisinden “Uncle Drew” filminde bahsetmiştik. Oscar konusunda hakkı yenmiş (umm…) “Kazaam,” “Steel,” “Grown Ups 2” ve “The Lego Movie.” gibi eserlerini de asla unutmamalıyız. (Adil olmak gerekirse “The Lego Movie” filmi iyiydi.)
Ancak O’Neal’ın rollerinden hiçbiri, “Blue Chips”teki Neon Boudeaux’la kıyaslanamaz. O’Neal ve Buth McRae rolündeki Hardaway 1994’te çıkmış filmdeki yetenekli üçlünün ikisiydi. Film, bir zamanlar tabu olan kolej sporlarındaki yeni oyuncu alımındaki yasal olmayan taktikleri konu alıyor. Filmde aynı zamanda Koç Pete Bell rolünde Nick Nolte oynuyor ve Larry Bird, Bob Cousy, Marques Johnson gibi isimler de mevcut.
O’Neal ve Hardaway, parkedeyken şov yapmışlardı. Büyük ekranda da fark edilmemesi imkansız bir kimya tutturdular. Filmin kapanışında Neon’un da Butch’ın da koleji bırakıp NBA’e geçtiği bilgisi de veriliyor.
• IMDb: Blue Chips
Michael Jordan — “Space Jam”
Neden canlı çekim ve animasyonu beraber kullanarak tarihin en büyük spor ikonlarından biriyle tarihin en tanıdık çizgi film karakterlerini biraraya getirmeyelim? 1996’da yayınlanan filmde Jordan, Bugs Bunny’le beraber başrolde yer alıyor. Filmde Looney Tunes karakterleri Jordan’dan Monstars’a karşı oynayacakları basketbol maçı için yardım istiyor. Monstars ise Looney Tunes karakterlerini bir eğlence parkı için kaçırmak isteyen kaba uzaylılar/sağlam basketbolculardan oluşuyor.
Jordan ve Tune ekibi, diğer NBA yıldızlarının da yardımıyla parkede korku saçan Monstars takımıyla karşılaşıyor. The Nerdlucks adındaki bir grup minyon, NBA maçlarına sızarak Charles Barkley, Patrick Ewing, Larry Johnson, Muggsy Bogues ve Shawn Bradley gibi oyuncuların yeteneklerini çalıyor.
Ebeveynler ve çocuklarını biraraya getiren bu tatlı filmde Jordan’ın mükemmeliği ve Tune ekibinin buzzer-beater’ıyla mutlu sona ulaşılıyor.
• IMDb: Space Jam
LeBron James — “Space Jam: A New Legacy”
Her iyi filmin bir devam filmi olması gerekir değil mi (!) ?
“Space Jam”in devam filmi de 25 yıl sonra çıktı. Bu sefer canlı çekim ve animasyonun karıştığı bu filmde LeBron James rol aldı. Jordan’da olduğu gibi Looney Tunes evreninin içine çekilmenin yerine James, Looney Tunes karakterlerinin daha bir sanal gerçeklik dünyası Serververse’te mahsur kalıyor.
Bu film benzer birkaç kurgu karakter içerse de orijinalinden çok daha fazla pazarlandı. Ayrıca James’in hikayesi kişisel dokunuşlar içeriyor. Filmde James’in en küçük çocuğu Bryce’ın kurgual versiyonu Dom James ve babası LeBron James arasındaki ilişkiye de odaklanılıyor.
James’in sinemadaki en komik ve en hafife alınan rolünün 6 yıl önce “Trainwreck” filminde olduğu atlanmamalı. Filmde kendisini oynayan James, insanları güldürmeyi başarmıştı.
• IMDb: Space Jam: A New Legacy
Onur Konukları:
- Kevin Garnett — “Uncut Gems“: Bu film çoğu kişinin tahmininden çok daha iyi. Kendini oynayan Garnett, 2019’daki bu kara komedi filminde çok başarılıydı.
- Marques Johnson — “White Men Can’t Jump“: Çok yükseldiği bir ikiye iki karşılaşmasında alt edildiği için çok sinirlenen Raymond’ı kim unutabilir ki?
- Kevin Durant — “Thunderstruck“: Filmde kendini oynayan Durant’in yetenekleri, berbat bir basketbolcu olan bir lise öğrencisine transfer oluyor. Gerisini siz düşünün.
- “Like Mike,” “Just Wright,” “Forget Paris,” ve “Eddie“ filmlerindeki bütün basketbolcular.
Sizin sevdiğiniz bir NBA oyuncusunun filmini yazmayı unuttuysak yorum kısmında belirtmeyi unutmayın.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!