by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Sezonun flaş takımı Frutti Extra Bursaspor’un yükselen yıldızı Onuralp Bitim, tıpkı takımı gibi fazlasıyla özel bir sezon geçiriyor. Basketbolcu bir ailenin çocuğu olan ve altyapı günlerinden beri geleceğin en önemli yıldız adaylarından biri olarak görülen Onuralp, kendisinden bir süredir beklenen patlamayı koç Dusan Alimpijevic’in Bursaspor’unda yapmayı başardı.
Lisede potansiyelli bir yıldız adayı olarak ABD’ye giden Onuralp, yoluna NCAA’de devam etmek yerine ülkesine geri döndü Anadolu Efes‘te A takım başlangıcını yaptı. O dönemler altyapıdan Cedi Osman ve Furkan Korkmaz gibi iki büyük yeteneği NBA’e yolcu eden lacivert-beyazlı ekipte genç Onuralp’ten de beklentiler büyüktü.
Profesyonelliğe Anadolu Efes formasıyla adım atan potansiyelli oyuncu, özellikle üstün atletik becerileriyle daha ilk bakışta göze çarpan bir isimdi.
2018 yılında henüz 19 yaşındayken katıldığı All-Star smaç yarışmasında şampiyon olan ve adını bu sayede geniş bir kitleye duyurmayı başaran Onuralp, her ne kadar dikkat çekici bir başlangıç yapmış olsa da devamında kendisinden beklenenleri sahaya yansıtmakta zorlandı.
Çarpıcı sıçrama yeteneğine ve hızına rağmen şutu konusunda ciddi sorunlar yaşayan genç yetenek, özellikle yarı saha hücumlarındaki tercih problemleriyle de kendisini gösterme şansını pek elde edemedi.
3 yıllık Anadolu Efes serüveninin ardından 2019 yılında takımdan ayrılan ve Pınar Karşıyaka’yla sözleşme imzalayan yetenekli isim, Ufuk Sarıca‘nın ekibindeki ilk sezonunda her ne kadar beklediği fırsatları tam olarak bulamasa da 2. yılında farklı bir görüntü çizdi.
Performansını yukarı çeken ve bu şekilde dakikalarını de arttıran Onuralp, her ne kadar takımının ana parçalarından biri haline gelemese de yerli rotasyonunda verdiği değerli katkılarla koçunun düzenli olarak süre verdiği isimlerden biri oldu.
İzmir’de geçirdiği 2 yılın ardından genç oyuncu, geçtiğimiz yaz koç Dusan Alimpijevic’in Frutti Extra Bursaspor’una katılma kararı aldı. Yeni kulübünde rolünü ve sürelerini de iyice arttıran 23 yaşındaki isim, sezonun ilk bölümünde hiç de fena olmayan bir hücum katkısı sağladı.
Hikayenin farklı bir boyuta taşınması ise sezonun 2. yarısıyla birlikte gerçekleşti. Hücum kurgusunun 3 ana parçasından biri haline gelmeyi başaran Onuralp, bambaşka bir seviyeye çıktı. Son olarak temsilcimizin tarihi Partizan zaferinin de ana kahramanlarından biri olan genç yetenek, şu sıralar ülke basketbolunun en göze çarpan isimlerinden biri konumunda.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Onuralp Bitim’in kariyer gelişimini mercek altına alıyor.
Karşıyaka’da Baş Gösteren Gelişim Emareleri
Altyapı günlerinden itibaren geleceğin yıldız adayı olarak gösterilen biri için elbette beklenen şansları bulamamak ve parkeden çok bench’te vakit geçirmek kolay bir durum olmasa gerek. 3 yıllık Anadolu Efes kariyerinin ardından kendini gösterebilme ve sürelerini arttırabilme umuduyla Pınar Karşıyaka’yla sözleşme imzalayan Onuralp Bitim, ilk senesinde tam olarak bu şansı elde edemedi.
Onuralp’in tam anlamıyla rotasyonun bir parçası haline gelebilmesi ve kendini bir nebze olsun gösterebilmeye başlaması takımdaki 2. yılında gerçekleşti. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde final oynayan ve ligde de son derece başarılı geçen bir süreci geride bırakan Karşıyaka’da genç oyuncu, yerli rotasyonunun değerli parçalarından biriydi.
Her ne kadar ana rotasyonun bir parçası olmasa da ve aşırı dikkat çekici istatistikler elde edememiş olsa da koçu Ufuk Sarıca‘nın kendisinden beklediği sınırlı rolü büyük ölçüde yerine getirebiliyordu. Maç başına ortalama 15 dakika süre alan genç yetenek, daha çok oyunundaki pozitif yönlere yoğunlaşarak takımına katkı sağlıyordu.
Şutu konusunda ciddi sorunlar yaşayan, topla verdiği kararlar soru işareti yaratan ve yarı saha hücumlarındaki katkı potansiyeli sınırlı bir oyuncu olarak Onuralp, yüksek atletik becerilerini ön plana çıkarabileceği bir role sahipti. Çoğu zaman saha yerleşiminde zayıf tarafta konumlanan genç oyuncu, ana top yönlendiricilikten ziyade tamamlayıcı bir parçaydı.
Her ne kadar çoğu zaman yardım savunmasına karşı zayıf taraftan şutuyla cezayı kesemese de patlayıcı ilk adımının yardımıyla çembere atak ederek rakip savunmacılara zorlu anlar yaşatabiliyordu. Bu noktada sadece kuvvetli olduğu sağ tarafından değil, soldan da boyalı alana atak edebilmesiyle durdurulması zor bir profil çiziyordu.
Bu noktada takımın yarı saha hücumlarına verebildiği katkı sınırlı olan 23 yaşındaki oyuncu, atletizminin ve çember etrafındaki bitiricilik becerilerinin de sayesinde topsuz koşu (backdoor cut) aksiyonlarında çok sık kullanılıyordu. Her ne kadar topsuz oyun becerileri çok yüksek olmasa da Onuralp, rakip savunmanın yerleşimine göre yaptığı bu ataklarla Pınar Karşıyaka hücumunda ekstra bir opsiyon yaratabiliyordu.
Geçmişten günümüze Ufuk Sarıca takımları, her daim açık sahayı bulabildikleri zaman geçiş hücumlarıyla verimliliklerini ikiye, hatta üçe katlayabilen takımlar olmuşlardır. Hal böyle olunca elbette savunma ribaundlarının net alınabilmesi, her zamankinden çok daha kritik bir hale gelebiliyor.
Onuralp Bitim, atletizminin yanı sıra bir forvet için hiç de fena olmayan ribaund sezgileriyle takımına bu alanda önemli katkılar sağladı. Uzunların yanı sıra savunma ribaundu için sürekli boyalı alanda pozisyon almaya çalışan genç oyuncu, bunu başarabildiği zaman açık sahadaki etkinliğiyle de topu çabucak öteki yarı sahaya taşımayı başarabiliyordu.
Öte yandan 23 yaşındaki oyuncunun sürelerinin sınırlı olmasının tek sebebi yarı saha hücumundaki belli başlı zaafları değildi. İşin savunma tarafına baktığımız zaman ortaya bolca soru işaretleriyle dolu bir tablo çıkıyordu.
Savunma bilgisi sınırlı düzeyde olan Onuralp, her ne kadar topun karşısında kaldığı zaman fena işler yapmıyor olsa da işin topsuz kısmı hiçbir zaman pek parlak olmadı. Koç Ufuk Sarıca’nın switchleri (perde sonrası oyuncu değişme) fazlasıyla aktif kullandığı savunma kurgusunda genç oyuncu, rotasyonu takip edebilme ve takım arkadaşlarıyla iletişim konularında yaşadığı sorunlarla aksayabiliyordu.
Bu noktada rakip oyuncuların topsuz perdelerinde çok kolay yenilmesi, yetenekli ismin en büyük problemlerinden biriydi. Özellikle bolca sertlik yapmayı seven rakiplere karşı ilk temastan sonra kolay pes etmesi, oyuncunun yüksek atletizmine ve çabukluğuna rağmen topa baskı konusunda sorunlar yaşamasına yol açıyordu.
Bu tür aksiyonlardan sonra bir şekilde toplu rakip oyuncunun karşısında kalabilmiş olsa da Onuralp, reaksiyon konusunda yaşadığı gecikme sorunlarıyla birlikte olması gerekenden daha kolay eksilebiliyordu.
Bir oyuncunun sahada koçunun dediklerini harfi harfine uygulamaya çalışması olumlu bir detay olarak gözükebilir. Yine de basketbol öyle bir spor ki bazı zamanlarda zihninizdeki ezberler yerine o an oluşan duruma uyum sağlamanız ve doğru reaksiyonu gösterebilmeniz gerekiyor.
Yukarıdaki görselde görmüş olduğunuz pozisyonda Onuralp, o an saha yerleşiminde fena bir durumda olmamasına rağmen çembere doğru son derece ezbere bir topsuz koşu yapıyor. Bıyalı alana doğru gömülen rakip savunmaya karşı son derece gereksiz gözüken bu koşu, haliyle hiçbir sonuç getirmiyor.
Bir diğer pozisyonda ise genç oyuncu, bu sefer saha yerleşiminde doğru bir konumda gözükse de aslında işler pek öyle değil.
Görmüş olduğunuz pozisyonda top elinde olan DJ Kennedy, takımın uzunu Semih Erden’le ikili oyun oynamaya çalışıyor. Bu sırada köşede konumlanan Onuralp, haliyle kendi eşleşmesindeki rakip oyuncuyu da köşeye yakın bir noktada tutmuş oluyor.
Bu pozisyonda olması gereken ideal durum, genç yeteneğin tepeye doğru açılarak kendi eşleşmesindeki oyuncuyu da oraya doğru çekmesi olurdu. 23 yaşındaki oyuncunun bunu yapmayıp saha yerleşiminde ezberinde olan noktada durması, rakip takımın ikili oyunu 4 kişiyle rahat bir şekilde kontrol edebilmesine yol açıyor.
2 sezonluk Pınar Karşıyaka macerasının sonunda belli başlı zaaflarına rağmen takımına düzenli katkı sağlayabilen bir profile dönüşen Onuralp Bitim, bir sonraki durağında çoğu kişinin tahmin edemeyeceği türden bir gelişim göstermeyi başardı…