by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de 2022 Playoffları tüm heyecanıyla devam ediyor. Takımlar saha içerisinde varını yoğunu ortaya koyarken, ekran başındaki izleyiciler ise sahadaki aksiyonu daha anlamlı kılacak yeni hikayeler türetme peşinde.
Playoff ilk turlarında yavaş yavaş sona yaklaşılırken, bu kısa süreçte bile hikaye bakımından elimiz oldukça zengin.
Eurohoops Fırın, 2022 NBA Playofflarında şu ana kadarki en iyi 5 hikayeyi huzurlarınıza sunuyor.
5. Pelicans Sürpriz Yapabilir mi?
Play-in turnuvasında Spurs ve Paul George’suz Clippers‘ı eleyerek 8. sıradan playofflara katılma hakkı elde eden Pelicans‘ın, konferans lideri Suns‘a yem olup çabucak tatile dönmesi bekleniyordu. Fakat Pelicans oyuncuları, “bu yaz nereye gidelim” sorusunu biraz ertelemeye karar verdi.
Suns cephesinde Devin Booker’ın sakatlığı tabi ki bunda bir etken ama Pelicans’ın ortaya koyduğu mücadeleyi de es geçmemek lazım. Sahada iki tane undrafted çaylak bulunduran Pelicans, sezon boyunca yıldızı Zion Williamson’dan yoksun oynadı ve sezon ortasında yaptıkları CJ McCollum takası ise sezonun seyrini değiştirdi.
Şimdiden büyük sempati toplayan Pelicans için bu başarının bir önemi daha var. Çok değil yaklaşık bir yıl önce, Zion Williamson’ın takımın yapılanmasını beğenmediği ve takasını isteyebileceği söylentileri revaçtaydı. 2021 draftını ve takas dönemini başarıyla tamamlayan Pelicans, yaptığı hamlelerle takımın kalitesini arttırmayı başardı ve Zion’un etrafını derinleştirdi. Zannediyorum ki, bu sezonki hamleler Zion’ın kafasındaki soru işaretlerini silmiştir.
Pelicans tarafı için bir diğer güzel haber ise draftla ilgiliydi. CJ McCollum takasında lotarya hakkını Portland’a gönderen Pelicans playoffa kalınca bu hakları Charlotte’a gitti. Daha da iyisi, draft haklarını göndermiş olmalarına rağmen Anthony Davis takasında aldıkları Lakers hakkı şu anda 8. sırada bulunuyor.
Seride durum 2-2 ve Devin Booker serinin kalanında forma giyemeyecek. Underdog takım Pelicans’ın, şampiyonluk favorisi Suns’ı saf dışı bırakıp bırakamayacağı sorusu hala gizemini koruyor.
4. Utah Jazz İçin Son Dans
Donovan Mitchell’ın takıma geldiği 2017-18 sezonundan bu yana oynanan 4 playoffta da konferans yarı finallerinin ötesine gidemeyen Utah, artık yavaş yavaş yolun sonuna yaklaşıyor. Playofflara gelindiğinde defoları ortaya çıkan Utah kadrosu, olası bir başarısızlıkta dağılmanın eşiğinde diyebiliriz. Mitchell ile Gobert’in arasının bozuk olduğu söylentileri de cabası.
Yıllardır takımın çekirdeğinde büyük bir değişime gitmeyen Jazz yönetimi, takımın ciddi problemlerini minimal hamlelerle çözmeyi hedefliyor. Fakat işlerin öyle yürümediğini anlamış olmaları gerek. Rudy Gay, Eric Paschall gibi eklemelerin takımın tek yönlülük problemini çözmeyeceğini, kadroya esneklik katmayacağını öğrenmeliler.
Birkaç sezondur bu takımın zaafları belli: Playoffta Rudy Gobert’in ayakları ağır kalıyor ve kısa beşe geçebilecek malzemeye sahip değiller. Ellerindeki oyuncular tek yönlü ve perimetre savunmaları çok geçirgen. Tüm bunlara rağmen tekrar tekrar denemeye devam ettiler fakat sonuç hüsran ve artık değişim çanları Utah için çalıyor.
Dallas serisinin üçüncü maçında, karşılaştırmayı Utah’a getiren basketin Mitchell-Gobert alleyoop’u olması ise ayrı ironikti. Bubble döneminden beri bu ikilinin birbirinden hoşlanmadığı söylentileri mevcut. Bu sezon gelecek bir başarısızlık ise bardağı taşıran son damla olabilir.
3. Golden State Geri mi Dönüyor
NBA’de 2014-2019 arasını domine eden Golden State efsanesi, sakatlıklar sebebiyle iki koca sezonu kaybetti. Fakat Klay Thompson’ın tekrardan formunu bulması, Stephen Curry’nin hala üst düzey oynaması vs. derken yine fırtına gibi bir giriş yaptılar 2022 playofflarına.
Sakatlıklarla boğuşan Denver karşısında 3-1 önde olan Warriors, izleyenlere eski Warriors’tan esintiler sunmayı başarıyor. Hala benzer bir hücum sistemiyle yoluna devam eden Warriors, Jordan Poole gibi bu sistemin işlemesini sağlayacak parçalar da buldu iki yıllık kayıp dönemde.
Warriors ne zaman tekrardan bir çıkış yapsa “acaba geri mi dönüyorlar” diye soran basketbolseverler, bu sefer beklediklerini almış olabilirler. Tabi ki aynı dominasyonu beklememek gerek ancak Warriors’ın hala üst seviyede yer alması bile izleyenler için büyük zevk. Keza organizasyonun kalitesini ve yönetimin başarısını da gözler önüne seriyor.
2. Boston Süpürgeyi Çıkardı
“Bu yıl Boston Celtics için problemler olacak.”
Bu söz, geçen yaz Tokyo’da yapılan olimpiyatlar esnasında Kevin Durant tarafından Ime Udoka’ya söylenmişti. Durant, yaptığı bu arkadaşça trash-talk’un bir yıl sonra başına dert olacağını bilmiyordu tabi ki.
2021 playofflarında Boston’ı ilk turda 4-1 eleyen Brooklyn, kötü bir normal sezon geçirmesine rağmen kadronun yetenek seviyesi sebebiyle kendine güveniyordu. İlk turdan Brooklyn ile eşleşmek birçok takım için sıkıntı yaratırken, Jaylen Brown kimseden çekinmediklerini dile getiriyordu.
2022’nin başından beri 46 maçta 34 galibiyet alan Celtics oyuncuları, haliyle kendilerine güveniyordu ama medyadaki birçok isim bu serinin onlar için kolay olmayacağını ve hatta Brooklyn’in turu geçebileceğini iddia ediyordu. Fakat Boston’ın özgüveni boşa değildi ve 4 maç sonunda Brooklyn’i playoffun dışına iterek geçen sezonun intikamını almış oldular.
Yıllardır “yavaşlatabilirsiniz ama durduramazsınız” denilen Kevin Durant’i durdurdular. Takımla sorunlu ayrılan, maç sonunda Celtics logosunu çiğneyen, Boston şehrinin 1 numaralı düşmanı durumuna gelen Kyrie’e cevabı verdiler.
Uzun lafın kısası, bol hikayeli ve Boston’ın kurduğu ezici üstünlük bakımından kolay kolay unutulmayacak bir seri izledik. Belki beklenildiği kadar çekişmeli bir seri olmadı ama yine de heyecan doruktaydı.