Brooklyn Nets: Hayal Kırıklığının Sebepleri Nelerdi?

27/Nis/22 14:34 Nisan 27, 2022

Berkay Terzi

27/Nis/22 14:34

Eurohoops.net
BROOKLYN, NY - APRIL 10: Kevin Durant #7 and Kyrie Irving #11 of the Brooklyn Nets high five during the game against the Indiana Pacers on April 10, 2022 at Barclays Center in Brooklyn, New York. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and or using this Photograph, user is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. Mandatory Copyright Notice: Copyright 2022 NBAE (Photo by Nathaniel S. Butler/NBAE via Getty Images)

Eurohoops Fırın, Brooklyn’in Boston hezimetindeki ana etkenlere göz atıyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Geçtiğimiz sezon kurulan süper takım Brooklyn Nets için bir sezon daha hayal kırıklığıyla sona erdi. İlk turda hangi takım gelirse gelsin sorun yaratması beklenen Nets, Celtics‘e 4-0 ile süpürülerek 2022 Playoff macerasını erken noktaladı.

Maçlar yakın skorlarla sona ermiş olsa da, Boston Celtics‘in kurduğu üstünlük ve kalite farkı rahatlıkla hissedildi. Peki Brooklyn Nets’in aldığı bu beklenmedik sonucun sebepleri neler? Başarısızlıkta hangi faktörler pay sahibi?

Eurohoops Fırın, Brooklyn Nets’in, Boston Celtics hezimetinin ana sebeplerine göz atıyor.

Steve Nash’ın Tercihleri

Bu seride Brooklyn cephesinde en çok göze çarpan hususlardan birisi, Steve Nash’in tecrübesizliği ve yanlış tercihleriydi. Yardımcı ekibinden Mike D’Antoni gibi isimleri kaybeden Nash, henüz yolun çok başında ve Brooklyn gibi bir takımı ustalıkla idare edebilecek durumda değil.

Steve Nash’in öne çıkan ilk hatası, Brooklyn Nets hücumlarında bir ana plan sunamaması oldu. Tamamen Kyrie ve Durant’in bireysel yetenekleri, bire bir yaratıcılıkları üzerinden şekillenen Nets hücumu, bu ikilinin sorunları çözme kapasitesine göre tavanına ulaşıyor veya ulaşamıyor.

Maç içi dokunuşları bakımından yaptıkları veya yapmadıklarıyla sürekli eleştirilen Nash, bu seride de bazı hatalar yaptı. Bunların en meşhuru, Dragic-Mills-Curry gibi üç guardı aynı anda sahada tutup, fizikli Boston hücumcularına ters eşleşme imkanlarını kullanma fırsatı sunmasıydı. Bu üç guardlı kısa beşler sahada olduğunda hem ribauntlarda ezildiler, hem de bolca ters eşleşmeye sebebiyet verdiler.

Playoffların temel mantığını oluşturan etkenlerden birisi ters eşleşmedir. Tüm takımlar, rakibin savunmasındaki defoları bulup onları işlemeye çalışır ve zaaf oluşturan oyuncuyu saha dışına atmanızı sağlar. Bir savunmacı ters eşleşmede kaldığında, diğer savunma oyuncuları buna ya ikili sıkıştırmaya giderek ya da takım arkadaşı rahatça geçilince yardıma gelip savunma düzenini bozarak reaksiyon gösterir. Rotasyon yapmaya zorlanan bir takımın ana savunma şeması bozulur ve eğer iyi bir savunma takımı değilse kolayca açık verir.

İşte Boston bu avantajı kullanıp Jaylen Brown ve Marcus Smart’ın rahat turnikeleri, Jayson Tatum’ın drive&kick pasları ile Brooklyn’in zaaflarını işlerken, Steve Nash’in Boston’ın en zayıf halkası Payton Pritchard’ın üstüne bile gidememesi büyük sorun yarattı.

Boston Savunması, Brooklyn’in Hücum Durgunluğu, KD&Kyrie

Tek sorun Brooklyn kaynaklı değildi tabi. Boston’ın iyi kurgulanmış takım savunması ve bire birde rakibi bozan bireysel savunmacıları, Brooklyn yıldızlarına büyük sorun yarattı. Özellikle KD, kariyerindeki en kötü play-off serisini geçirdi. “KD savunulamaz” algısını yıkan Boston, bunu nasıl başardı?

Brooklyn zaten hücum aksiyonları çeşitliliği bakımından zayıf bir takım. Sahada çok durgun bir basketbola sahipler, topsuz oyuncuların hareketliliği kısıtlı ve tüm toplar KD ile Kyrie’nin elinde bitiyor. Brooklyn’in özellikle Durant etrafında şekillenen 4 temel aksiyonu var. Bunlar; Durant’in tepede P&R yönlendirmesi, isolation oynaması, off-ball screen ile orta mesafeye çıkıp pası aldığı gibi şutu kaldırması veya postta topla buluşup sırtı dönük fadeaway denemesi.

Boston savunması, tüm odağını bu iki yıldız üzerine verirken, maçın kaderini yan parçaların tayin etmesine izin verdi. Örneğin Bruce Brown’un savunmacısını, yardım savunmacısı olarak kullanıp Brown’ın şut kullanmasına izin vermek, Durant’in topu elinden çıkarması için ekstra oyuncular getirmek gibi.

Zaten her şeyi switchleyen Boston savunması, Durant P&R oynadığında adam değişimi yaparak, Durant’in yaratabileceği/alabileceği bir avantajı en başından ortadan kaldırmış oluyordu. Boston’ın hiçbir savunma parçası ters eşleşme zaafı yaratmadığı için avantaj elde edilemiyor ve hücum büyük oranda isolationa dönüyordu.

Durant isolation oynadığında, Boston savunmacıları köşelerdeki şutörlerle boşluk bırakıp alan savunmasına dönüyor. Örneğin Durant karşısına Horford’ı alıp sağına drive ettiğinde, sağ köşedeki hücumcuyu savunan savunmacı dirseğe yakın bir yerde pozisyon alarak Durant’in penetre koridorunu kapatmış oluyor ve Durant’i ya zorlama şuta ya da topu elinden çıkarmaya itiyordu. Boston’ın en iyi yaptığı şeylerden biri, bu şekilde yardıma gelerek Durant’i boğmak.

Durant off-ball screen ile, örneğin baselinedan orta mesafeye doğru bir pindown alarak şut için bir anlık boşluk yaratmak istediğinde, Boston’ın yaptığı iki şey var. Birincisi, Durant perdeye doğru hareketlenirken onu itip kakarak rahatını bozmak ve fiziksel olarak üstünlük kurmak.

Durant zaten temastan çok hoşlanan bir oyuncu değilken üstüne bir de böyle dayak yiyince (basketbol sınırları içerisinde) mental açıdan iyice zora girdi. İkincisi ise Durant’i önden savunarak perdeyi kullanmasını engelleyip/vazgeçirip başka tarafa yönlendirmek veya perdeyi kullanırsa da perdeden çıktığı yerde bir oyuncu bulundurarak pası almasını engellemek, gerekirse switch yapmak.

Durant’in sevdiği bir diğer aksiyon ise mid-postta topu alıp uzunluğu sayesinde savunmacının üzerinden fadeaway atmak. Bazı takımlar direkt oyuncunun topu almasını engellemeye çalışıyor fakat Boston savunmacıları, Durant’in topu almamasından ziyade, sevdiği bölgede almasını engellemeye çalışıyor. Örneğin KD topu boyalı alana yakın almaya çalışırken, Grant Williams onunla fiziksel olarak itişip, topu üçlük çizgisine daha yakın almasını sağlıyor.

Topu aldığında ise eğer ritmini bulmuşsa direkt ikili sıkıştırma geliyor. Henüz ritmini bulamamışsa, KD’nin ana savunmacısı dışındaki en yakın oyuncu, aksiyona biraz yakın duruyor ve göstermelik ikili sıkıştırma getirerek topu elinden çıkarmasını sağlıyor. Geriye kalan isimler ise savunma rotasyonlarıyla açıkları kapatıyor.

Boston savunmasının sertliği, tam bir playoff takımı olmaları ve Brooklyn’in hücumda çeşitlilikten yoksun olması, seri genelinde kendini gösterdi. Boston tarafından kısıtlanan Kevin Durant ve Kyrie Irving’in performansları, Brooklyn’in seriye ortak olmasını engelledi.

Brooklyn Savunmasında Malzeme Eksiği

Brooklyn Nets‘in iyi bir savunma takımı olmadığı ve bu problemin başlarına bela açacağı zaten herkes tarafından bilinen bir gerçekti. Belki Ben Simmons olsaydı işler biraz daha olumlu gelişebilirdi ama onun bile tek başına tüm sorunları çözeceğini sanmıyorum.

Aslında seri genelinde baktığımızda, Brooklyn’in efor ve mücadele anlamında kendi kapasitesini aştığı bölümler oldu defalarca. Fakat günün sonunda iş dönüp dolaşıp yine malzeme eksiğine çıktı. Siz ne kadar mücadele ederseniz edin, iyi savunmacılarınız yoksa veya sahada küçük kalıyorsanız, rakip takım sizin bu eksiğinizi kullanıyor.

Bu seride de tam olarak böyle oldu. Bir bölümde rotasyondan kesik yiyen Blake Griffin bile girip mücadele ederek savunma yaptı ama bir yere kadar. Brooklyn’in pozitif savunma parçalarının çok az sayıda olması, çoğu oyuncunun sahada tek pozisyonla eşleşebilmesi, guardların küçük kalması ve Steve Nash’in guardları aynı anda oynatmayı denemesi gibi sebepler, Brooklyn savunmasında sorun yaratan faktörler oldu.

Bunun yanı sıra, Brooklyn savunmasında oyuncuların birçok kez hata yaptığını gördük. Bana kalırsa bunun sebebi, takımın belirli bir savunma kurgusunun olmaması sebebiyle (varsa da ben göremedim) kimin ne yapacağını bilemeyip anlık kararlarla hareket etmesi. Hal böyle olunca, aynı oyuncuya iki kişi de closeout yaparsınız, yanlış rotasyona da gidersiniz. Brooklyn savunmasında bu tür hatalardan çok var.

Yaz döneminde bu takımın ilk önceliği, hücumda zaaf yaratmayan, takımların rahat rahat riske edemeyeceği perimetre savunmacısı bulmak olmalı. Çünkü önde savunma yapan guardlar küçük kalıyor ve ayakları yavaş. Brooklyn savunması çok geçirgen ve bu da savunmanın arka tarafının yardım yapıp savunma dengesinin bozulmasına sebebiyet veriyor. Perde önünde savunma yaptıklarında da genelde takılıp arkada kalıyorlar ve avantaj veriyorlar.

Artık NBA’de hiçbir takım sadece yıldızlarına güvenerek bir yerlere gelemiyor. Çünkü savunmalar yıldızları nasıl yavaşlatabileceğini çözmüş durumda. Keza savunma yapmayan takımların da işi biraz zor. Brooklyn bu iki konuda da sınıfta kalıyor ama Durant ve Kyrie’nin takımda kalacak olması, işleri düzeltmek için onlara bir şans daha doğurmuş oluyor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!