by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de playoff heyecanını artık yarıladık diyebiliriz. İlk iki seri tamamlandı ve artık yarışın içerisinde sadece 4 takım kaldı. Bu yarışın Doğu etabında ise son dönemde birçok kez karşı karşıya gelen Miami Heat ile Boston Celtics var.
Bu iki takım 2010’dan bu yana playofflarda tam dört kez karşılaştı ve bu serilerin üçünü Miami kazandı. En son 2020 NBA Playoffları konferans finallerinde karşı karşıya geldiler ve seri 4-2 Miami üstünlüğü ile sonuçlandı. Fakat aradan geçen iki yılda birçok şey değişti ve Boston, bu sefer Miami’den 2020’nin intikamını alma peşinde.
Eurohoops Fırın, Miami Heat–Boston Celtics konferans finali serisini mercek altına alıyor.
Boston’ın Güçlü Yönleri
Switch Savunması – Boston ve Miami, ligin en çok switch kullanan iki takımı. Switch savunması, iyi uygulandığında rakibin P&R oyunları üzerinden yaratacağı avantajı en başından önlemesi ve savunmada ekstra rotasyon gerektirmemesi sebebiyle playoff ortamında çok kullanışlı. Boston da bunu kullanabilecek çok yönlülüğe sahip nadir ekiplerden.
Miami Heat karşısında da en ciddi silahlarından birisi savunma olacak. Çünkü Jimmy Butler’a fiziksel olarak karşılık verebilmek ve içeride ona fırsat vermemek oldukça önemli. Atlanta ve Philadelphia serilerinde rakipler drop savunmasını tercih ediyordu. Bu da Butler’a orta mesafede alan ve şut şansı tanıyordu. Ayrıca bu iki takımın sahada savunma zaafı yaratan parçaları da vardı ve Miami bunları hedefliyordu.
Fakat Boston’da işler çok daha farklı. Boston savunması perdelerden sonra direkt adam değişimi (switch) yapabildiği için, Butler’ın çembere yaklaşması veya orta mesafede alan bulması çok daha zor olacak. Fiziksel olarak da komple bir takım olduklarından, ters eşleşme yakalama ihtimali de çok düşük.
Güvenilir Sorun Çözücüler – İki takımın da savunmada benzer yapıda olduğunu ve fiziksel oynamaktan çekinmediklerini düşünürsek, iki takım için de hücumda işler zaman zaman zora girecek ve böyle anlarda ortaya yıldızların yani sorun çözücülerin çıkması gerekecek. İşte bu konuda Boston’ın cephesindeki sorun çözücülerin (Tatum ve Brown) kağıt üstünde Miami’dekilere ağır bastığını söyleyebiliriz.
Boston Celtics savunması, Miami’nin en önemli kozu olan Jimmy Butler ile dövüşebilecek ve onu kısıtlamak için yaratılmış adeta. Bir benzerini Miami savunması için de söyleyebiliriz fakat sahada zaaf yaratabilecek oyuncular da mevcut. Jayson Tatum’ın hücum kumaşı ve Jaylen Brown’ın ikinci oyuncu rolündeki başarısı, Boston Celtics‘in elini güçlendiriyor. Boston’ın gerektiğinde topu eline atıp geri çekilebileceği yıldızlar, Miami’ninkilerden daha çok güven veriyor.
Tatum’ın Pasör Gelişimi – Miami Heat, rakibin yıldızlarına ikili sıkıştırma getirmeyi seven ve bunu özellikle oyuncu topla dribling halindeyken yapan bir takım. Jayson Tatum gibi bir yıldız için de bu stratejiyi kullanacaklardır. Fakat Tatum’ın artık topu eline aldığında daha az hata yapması, savunma baskısı altında daha sakin davranması sebebiyle bu pozisyonları daha iyi kullanabilir Boston. Playofflarda 6.1 asist ortalaması yakalayan Tatum, Boston’ın aradığı ana top kullanıcı/karar verici olmayı başardı gibi duruyor.
Boston’ın En Büyük Soru İşareti
Boston şu ana kadar bu konuda sıkıntı yaşamadı ama yorgunluk faktörünün de devreye girmesiyle birlikte bench derinliği takım adına sorun çıkarabilecek bir soru işareti olabilir. Boston’ın kenardan gelecek oyuncuları Derrick White, Grant Williams ve Daniel Theis. Payton Pritchard bu seride yine süre alacaktır fakat zaafiyet yaratmaya müsait bir yapısı var. Kyle Lowry’nin de seri içerisinde döneceği bir senaryoda, Miami benchinin daha derin olduğunu söyleyebiliriz.
Ime Udoka’nın benchten çözüm üretme konusunda eli biraz daha kısıtlı duruyor ve Milwaukee serisinden ötürü Miami’den daha yorgun olacak Boston Celtics.
İşleri Değiştirebilecek Faktör
Boston’da serinin gidişatını değiştirecek, işleri farklılaştıracak en önemli şey, takımın playoffta sergilediği dış şut performansının devamı olacak. Boston şu anda %37 ile maç başına 14.5 üçlük isabeti buluyor. Bu rakam normal sezon performansının da üstünde. Erik Spoelstra’nın 2-3 alan savunmasını kullanmayı sevdiğini, hatta 2020’deki konferans finali serisinde Boston’ı bu sayede elediğini düşünürsek, Boston’ın bu üç sayılık atışlarda isabet bulması oldukça elzem.
Serinin X-Faktörü Kim?
Miami serisinde Boston’ın X-Faktörü Grant Williams olacak. 23 yaşındaki oyuncu, savunmada fiziği ve mücadeleciliği ile büyük etki yaparken hücumda da inanılmaz bir şut katkısı sunuyor. Williams’ın Milwaukee serisinin son maçındaki gibi 27 sayılık bir performans sergilemesine gerek yok. Zaten savunma anlayışı farklılığından ötürü o kadar şut fırsatı da bulamayabilir ancak Tatum ve Brown’ın sahadaki çekim gücünden yararlanıp boş şutlarda cezayı kesmesi çok mühim. Grant Williams köşede takımların rahat rahat riske edemeyeceği bir oyuncu haline geldi ve Boston adına serinin kaderini tayin edebilecek yan parçaların başında geliyor.
Miami’nin Güçlü Yönleri
Erik Spoelstra – 51 yaşındaki Spoelstra, hepimizin bildiği gibi ligin en iyi koçları arasında yer alıyor ve bu seride de Miami’nin en büyük dayanağı olacak. Oyun içi dokunuşları ve rakibi çözüm arayışına sürükleyen savunma stratejileriyle fark yaratıyor. 2020’deki seride kullandığı 2-3 alan savunması, Boston’ın bir türlü çözmeyi başaramadığı bir savunma tercihiydi.
Bu sefer Boston’ın o konuda eli daha güçlü. Ortaya sokabilecekleri Al Horford var, Grant Williams gibi köşe şutörleri var. Lakin Spoelstra’da çözümler bitmiyor. Miami’nin yardımcı koç ekibi de oldukça donanımlı ve rakibin yıldızına göre ayarlama yapmakta çok başarılılar. Tabi ki Miami’nin savunma esnekliği de buna izin veriyor.
Butler’ın Playoff Performansı – Jimmy Butler şu ana kadar olan bölümde inanılmaz bir performans sergiliyor ve Miami’nin hücum lideri olmayı başardı. Artık üçlük deniyor ve isabet buluyor, orta mesafelerde daha başarılı, potaya gidip bitirebiliyor. Kısacası skorer oyunu çok daha iyi bir şekilde yansıdı sahaya fakat Boston savunması onun asıl sınavı olacak.
Miami’nin yarı saha hücumundaki üretkenlik problemleri ortada ve en çok da bu seride bir sorun çözücüye ihtiyaçları olacak. Jimmy Butler’ın şu ana kadar sergiledikleri, bu konuda Miami’ye güven aşılıyor.
Savunma – Switch savunmasına zaten ilk başta değinmiştim. O yüzden tekrarlamama gerek yok. Tıpkı Boston gibi Miami de bu savunma stratejisinin hakkını veren nadir takımlardan. Boston’ın da elit bir hücum takımı olmadığını düşünecek olursak, Miami de Boston ile eşleşebilecek ve onları kısıtlayabilecek bir ekip. Miami’nin süper yıldızları yavaşlatmak konusunda ne kadar iyi olduğunu birçok kez gördük. Jayson Tatum da bu savunma karşısında zorluk yaşayabilir ve Boston’ın yan parçaları gerekli sorumluluğu almazsa, iş onlar adına zora girebilir.
Miami savunmasının fizikselliği ve esnekliği, sezon boyunca bu takımın en büyük kozuydu. Bu seride de bir değişiklik olmayacak.
Miami’nin En Büyük Soru İşareti
Birkaç senedir Miami’nin en büyük problemlerinden birisi yarı saha hücumları. Takım dolaşıma ve şuta dayalı bir hücum anlayışına sahip olduğu için, fiziksel ve eforlu takımlar tarafından bozulabiliyor. Dahası, takımda elit bir isolation skoreri olmadığı için böyle durumlarda sorun çözecek kişiyi bulamıyorlar. Bu playofflarda Butler’ın performansı bu sorunu bir nebze olsun çözdü fakat Butler, tam Boston savunmasının dişine göre bir rakip.
Boston, Miami hücumlarını yavaşlatabilecek, bozabilecek donanıma kesinlikle sahip. Böyle anlarda ortaya birilerinin çıkması gerekiyor. Tyler Herro normal sezonda bunu çok iyi yapıyordu fakat playofflarda inişli çıkışlı bir performans sergiliyor. Özellikle fiziksel savunmalar karşısında zorlanabiliyor ve onun için zor bir seri olacak.
Kyle Lowry şu anki sakatlığı, Victor Oladipo ise geçmişteki sakatlıkları sebebiyle eski halinden uzak. Lowry’nin zaten eski skorer oyunu ortalarda yok. Üstüne hamstring sakatlığı da yaşayınca hareket kabiliyeti iyice düştü. Oladipo playofflarda oldukça başarılıydı ve Miami’nin istediklerini verdi ama o da gerek maç içi tercihleri gerekse eski patlayıcılığının olmaması nedeniyle hala yeterli güveni vermiyor.
İşleri Değiştirebilecek Faktör
Bu seride Jimmy Butler’ın hücum anlamında kesinlikle desteğe ihtiyacı var. Miami’nin günlük performanslara bel bağlamadan istikrarlı katkı verecek ikinci hatta üçüncü ismi bulması gerekiyor. Bu yüzden Bam Adebayo’nun hücum agresifliği işleri değiştirebilir. Playofflarda şu ana dek 14.6 sayı ortalaması yakalayan Bam, bazı maçlarda hücumda kendini çok arattı. Yalnızca pas atmak ve perde kurmaktan daha fazlasını yapması gerekiyor artık.
Karşıda Horford ve Robert Williams olacak. Yine kolay bir seri değil onun adına ancak en azından orta mesafeleri kullanması gerekiyor artık.
Serinin X-Faktörü Kim?
Miami şutlarla ölüp şutlarla yaşayan bir takım. Üçlükler girdiğinde, çok daha akıcı ve tehlikeli bir hücum takımı halini alıyorlar. Bu yüzden Max Strus, tıpkı Philadelphia serisinde olduğu gibi Boston karşısında da Miami adına belirleyici yan parçalardan birisi olacak. Playofflarda oynanan 11 maçta 33 üçlük isabeti bulan Strus, yarattığı sabit şut tehdidinin yanı sıra handoff veya off-ball perde çıkışında hareketli şut atabiliyor ve bu sayede Miami hücumlarını daha akıcı kılıyor.
Olaya yalnızca hücum anlamında da bakmamak lazım. Savunmada da önem arz ediyor Strus. Miami ilk beşinin savunmadaki en zayıf halkası olarak gözüken 26 yaşındaki oyuncu, çok iyi bir savunmacı değil ama güçlü vücudu sayesinde temastan kaçınmıyor ve düşünüldüğü kadar kolay ters eşleşme yaratmıyor. Takımın diğer şutörü Duncan Robinson’ı da tam bu yüzden kesti.
Sonuç
Doğu Konferans Finali, tam bir savunma serisi olacak ve iki takımın da 100 sayıyı geçemediği maçlar görmemiz muhtemel. İki elit savunma takımının karşılaştığı 7 maçlık seride şu üç faktör belirleyici olacak: Bire bir yaratma, dış şut performansı ve ribauntlar. Açıkçası bire bir yaratma konusunda, Boston’ın sahip olduğu ana sorun çözücüleri daha kuvvetli gördüğüm için onları bir adım öne yazıyorum. Dış şut performansında da aslında iki takımın eli de güçlü ama Boston daha formda. Ribauntlarda ise iki takım da neredeyse aynı istatistiksel olarak.
Ama bu üç faktörden bağımsız olarak, Boston seride bir adım daha öndeymiş gibi geliyor. Miami adına aynı anda yolunda gitmesi gereken birçok değişken var ve yarı saha hücumları, rakibine diş geçirmeye yetecek mi emin değilim. Sanki Boston daha komple ve daha az soru işaretine sahip olan taraf bu seride. O yüzden Celtics‘i serinin favorisi olarak görüyorum ama kağıt üstünde ezici bir üstünlük söz konusu değil.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!