by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de playoff heyecanını artık yarıladık diyebiliriz. İlk iki seri tamamlandı ve artık yarışın içerisinde sadece 4 takım kaldı. Bu yarışın Batı ayağında ise yakın tarihte aldıkları şampiyonlukları tekrarlamak isteyen iki takım var: Golden State Warriors ve Dallas Mavericks.
Bir tarafta Luka Doncic’in büyüsü, öbür tarafta ise eski günlerinin özlemini duyan Warriors‘ın tecrübeli çekirdeği olacak. Dallas, son şampiyonu eleyerek fırtına gibi gelirken, Warriors ise buraları oynamanın alışkanlığını taşıyor damarlarında.
Eurohoops Fırın, Golden State Warriors-Dallas Mavericks konferans finali serisini mercek altına alıyor.
Golden State Cephesinde Kilit Noktalar
Golden State‘in savunma çok yönlülüğü, Curry ve Klay’in yarattığı tehdit, top dolaşımı, Jordan Poole’un yıldızların yarattığı tehdit sayesinde bulduğu alan ve bu fırsatları skora çevirmesi gibi etkenler zaten bilinen şeyler. Keza bu seviyelerde oynamaya alışıklar ve güçlü bir takım kültürü oluşturdular yakın tarihte. Tecrübe faktörü de burada Warriors lehine olacak. Fakat bu seride Golden State adına belirleyici olacak üç kilit nokta mevcut saha içinde.
Tempoyu Dikte Etme ve Top Kayıpları – Dallas Mavericks, ligin en düşük tempolu oynayan takımlarından birisi ve oyunu yarı sahada çevirmeyi seviyorlar. Golden State ise yarı sahada etkili olsa da, daha tempolu tam saha basketbolu oynadıklarında hücum üretkenlikleri inanılmaz bir seviyeye çıkıyor. O yüzden Dallas’a kendi temposunu kabul ettirmek, savunmadan hücuma geçişleri yapabilmek oldukça önemli bir yer tutuyor Golden State için.
Bunu yaparken dikkat edilmesi gereken şey ise top kayıpları. Golden State şu anda playoffların en fazla top kaybı yapan 4. takımı konumunda. Warriors hızlı bir basketbol oynamayı tercih ettiği için oyuncuların da çabuk karar alması gerekiyor fakat bu, top kayıplarını da beraberinde getiriyor.
Doncic Savunması – Dallas Mavericks geçen yıllarda olduğu kadar tek oyuncu merkezli bir takım değil. Jalen Brunson ve Spencer Dinwiddie de bu skor yaratma işine dahil olmaya başladı ancak topu domine eden oyuncu hala Doncic. O yüzden Doncic’e karşı nasıl bir savunma stratejisi izleyecekleri büyük önem arz ediyor. Bazen takımlar Doncic’in skor üretme becerilerine fazla reaksiyon gösteriyor ve agresif bir savunma anlayışı benimseyerek sıkıştırma ve yardımı abartıyorlar. Bu da boş şut fırsatları veriyor ve savunmayı ekstra rotasyona sürüklüyor.
Bu yüzden Doncic’i savunacak kişiye büyük bir iş düşüyor doğal olarak. Bire birde mümkün olduğunca geçilmeyerek, perdelere takılmayarak Doncic’in karşısında kalması gerekiyor ki, savunmada ekstra yardıma gerek kalmasın. Muhtemelen Andrew Wiggins eşleşecektir Doncic ile. Ayrıca ters eşleşme yaratmamak maksadıyla Curry’i savunmada saklamak da ayrıca mühim.
Golden State perdelerde agresif bir anlayış benimseyip topu sürekli Doncic’in elinden çıkarmaya mı çalışacak yoksa mümkün olduğunca bire birde savunmaya mı çalışacak merak konusu.
Hücum Ribauntları – Golden State Warriors playofflarda en fazla hücum ribaundu alan beşinci, en fazla ikinci şans sayısı bulan dördüncü takım. Dallas Mavericks ise rakiplerine en fazla ikinci şans sayısı tanıyan beşinci takım. Şu tabloya baktığımızda, Warriors için hücum ribauntlarından doğacak fırsatların belirleyici nitelikte olacağını söylemek mümkün. Dallas Mavericks uzunları hem fiziksel açıdan bir üstünlük kurmuyor Warriors uzunlarına, hem de Warriors’ın diğer oyuncuları da hücum ribauntlarında oldukça aktif. Örneğin Andrew Wiggins bu playofflarda maç başına tam 2.5 hücum ribaundu alıyor.
Ayrıca karşıda geçiş hücumlarını tercih eden, savunma ribaundu alındıktan sonra hücuma geçişleri etkili uygulayan bir takım olmadığı için, Warriors oyuncuları kaçanların ardından hücum ribauntlarında aktif olmayı daha fazla tercih edebilir. Veya daha rahat davranabilirler diyelim.
Serinin X-Faktörü Kim?
Bu seride savunmaya yapacağı etkiyle işleri değiştirebilecek olan isim Andrew Wiggins olacak. Doncic’e karşı yapacağı savunma, serinin gidişatını belirleyebilir. Tabi Wiggins’in etkisi bu kadarla da sınırlı değil. Hücumda da üstüne düşen görevler var. Örneğin az önce bahsettiğim hücum ribauntlarında aktiflik kısmı, Warriors için önemli bir husus haline gelebilir maç içerisinde. Bunun dışında bol rotasyonlu Dallas savunması karşısında Wiggins’in closeout hücumları ufak ama gidişata etki eden bir detay olarak belirebilir.
Dallas Cephesinde Kilit Noktalar
Dallas Mavericks‘te Luka Doncic’in varlığı, pick&roll oyunlarındaki üretkenliği, Jason Kidd’in oyun içi dokunuşları zaten bilinen şeyler. Fakat bu seride onlar kadar belirleyici olacak üç kilit nokta var saha içerisinde.
Yancıların Üretkenliği – Bu sezon Dallas Mavericks özelinde yaşanan en büyük değişim, Brunson’ın çıkışı ve Dinwiddie’nin gelişi oldu. Bunun öncesinde takım profili Doncic ve sabit şutörler şeklinde kuruluydu ve eğer 2K oynamıyorsanız, bu kurguyla bir yere varmanız pek mümkün değil. Topu yere vurabilen oyuncular her zaman değerlidir. Şu anda ise Doncic’in yanında iki tane topla oynayabilen, içeriden üretebilen guard var ve büyük bir rahatlık sağlıyor Dallas’a. Artık top Doncic’in eline çıktığında pozisyonu kullanan oyuncular da üretebiliyor çünkü. Böylelikle Doncic’in üstündeki hücum yükü de azalıyor ve daha iyi enerji saklıyor.
Doncic’in yancıları Brunson ve Dinwiddie, Dallas’ın başarısında büyük pay sahibi oldular. Eğer NBA Finalinde sahne almak istiyorlarsa, Golden State karşısında da bunun aynı şekilde devam etmesi gerekiyor.
Savunma Eforu – Dallas Mavericks geçen sezon savunma reytinginde 21. sırada yer alırken, bu sezon 7. sıraya kadar yükseldi. Bunun başlıca sebebi Jason Kidd’in savunma zekası ve takıma efor aşılaması. Playofflarda da şu ana kadar belli etti bu faktör kendisini. Playoff özelinde Golden State ile eşit savunma reytingine sahip olan Dallas kadrosu, savunma iletişimini çok iyi yapıyor ve odağını kolay kolay kaybetmiyor. Bunlar önemli çünkü Golden State gibi yarı sahada sürekli hareket halinde olan, sürekli top dolaştıran bir takıma karşı iletişim halinde olmak, oyunun içinde kalarak rotasyonları kaçırmamak çok önemli.
Savunmanın bu hareketliliği sayesinde Dallas Mavericks rakibe tanıdığı boş üçlük fırsatlarını en aza indirgiyor. Dallas, şu anda Miami ve Boston ile birlikte rakiplerine en az boş üçlük şansı tanıyan takımlar arasında.
Dış Şut Performansı – Dallas Mavericks, playoffun en fazla maça çıkan takımı olmasına rağmen, maç başına en çok üçlük isabeti bulan takım ve bunu %38.5 gibi bir yüzdeyle gerçekleştiriyorlar. Dahası, Dallas’ın üçlük denemelerinin neredeyse yarısı boş üçlük. Playofflarda en fazla boş üçlük fırsatı bulan ikinci takım konumundalar. Bunda takımın top dolaşımı, ekstra paslar ve Doncic’in bireysel çekim gücü çok önemli. Dallas takım olarak çok iyi şut seçiyor ve doğru pozisyonu bulana kadar devam ediyorlar.
Özellikle yan parçalar inanılmaz bir üçlük performansıyla oynuyorlar bu süreçte. Bullock’lar, DFS’ler, Kleber’ler de devreye girince onları durdurmak çok zor bir hal alıyor çünkü bir yanda Doncic varken öbür yandan yanındakiler de böyle atınca savunma ikilemde kalıyor ve ana odağını nereye verirse öbürü fırsat buluyor. Bu da savunmanın ekstra efor sergilemesini gerektiriyor.
Bu dış şut performansının devamlılığı, Dallas için Golden State savunmasının kilidini açacak en önemli faktör olabilir.
Serinin X-Faktörü Kim?
Ligde 3&D tanımını en iyi karşılayan oyunculardan birisi haline gelen Dorian Finney-Smith, Dallas adına serinin X-Faktörü olmaya müsait. Playofflarda %42 ile maç başına 2.7 üçlük isabeti bulan DFS, savunmada da büyük bir etki yapıyor. Golden State karşısında da hem sabit şutör becerisi hem de savunmanın en önemli parçası olması sebebiyle en kritik yan parça olacak.
Sonuç
İki takım da seviye itibariyle oldukça yakın duruyor açıkçası. Ve iki takım da birbirine birçok yönden çözüm bulabilecek yapıda. Zaten bu seriyi zevkli kılan da bu olacak ama ben Golden State‘i bir adım önde görüyorum. Bunun ilk sebebi ev sahibi avantajı. Playoffun bu noktasında gerçekten çok fark ediyor saha avantajı ve Dallas’ın, Suns‘a karşı deplasmanda oynadığı maçlarda biraz zorlanması düşündürücü.
İkinci sebep ise Dallas’ın sıkça kullandığı ve en büyük silahlarından biri haline gelen 5-Out düzeniyle ilgili. Dallas’ın daha önce eşleştiği takımların aksine, Warriors‘ın elinde bu hücum yerleşimine cevap verebilecek daha fazla parça var gibi duruyor. Her ne kadar Gary Payton ve Andre Iguodala’nın sakatlığı olumsuz etki yapacak olsa da, Draymond Green faktörüyle hala çok iyi bir savunma takımı Warriors.
Uzun lafın kısası, bence bu seri ilk beş karşılaşmada sonlanmayacak ve son maça kadar gitmesi kuvvetle muhtemel. Dallas Mavericks, arkasına aldığı rüzgarla birlikte küçümsenmeyek bir ihtimale sahip ama Golden State bir adım önde diyebilirim şahsen.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!