By Stelios Toromonides/ info@eurohoops.net
Üç günlük Final Four, bir maç, bir fark, bir performans, bir ribaund, bir hareket, bir şut… Her şey bir takım için fark yaratıp kupayı getirebilir.
Modern EuroLeague döneminde şu ana dek düzenlenen 24 Final Four’da sekiz farklı Avrupa şampiyonu çıktı. Panathinaikos ve CSKA Moskova dört kez, Maccabi Tel Aviv ve Real Madrid üç kez, Anadolu Efes, Olympiakos ve Barcelona iki, Fenerbahçe Beko ise bir kez bu büyük mutluluğu yaşadı.
Bu başarıların bazıları tarih yazan başarılarla geldi. EuroLeague’in tepesine çıkmak başlı başına başarı ve bazen bu başarı kırılan rekorlarla atılan imzalar daha da özel hikayeler getiriyor.
Panathinaikos (2002 Final Four)
Arena: PalaMalaguti (Bologna)
Başarı: Şampiyonluğu rakibinin evinde kazanmayı başaran tek takım
Sezon boyu etkili oynadılar, Top 16’da aldıkları sonuçlarla parladılar, Final Four’a gittiler ve turnuva tarihinin en büyük zaferlerinden birini yaşayarak tarih yazdılar. Nasıl mı? EuroLeague’i ev sahibi takım karşısında kendi evinde kazanmayı başararak.
Zeljko Obradovic‘in Panathinaikos’u, üçüncü şampiyonluğunu son şampiyon Virtus’a karşı aldı. Ettore Messina’nın ekibi, Manu Ginobili ve Matjaz Smodis’in muhteşem oyununa rağmen evindeki finalde mağlup oldu. Çünkü İbrahim Kutluay, Dejan Bodiroga, Lazaros Papadopoulos ve arkadaşlarının başka bir planı vardı.
Maccabi Tel Aviv (2005 Final Four)
Arena: Olimpiski Arena (Moskova)
Başarı: EuroLeague’in modern döneminde ilk kez bir takım Avrupa’nın en üst düzey organizasyonunda üst üste şampiyonluk sevinci yaşadı.
EuroLeague’in modern döneminde Maccabi Tel Aviv öncesi hiçbir takım üst üste iki sezondan şampiyonluk sevinci ile ayrılmayı başaramamıştı. Daha öncesinde ise Final Four tarihinde bu durum yalnızca bir kez gerçekleşmiş ve Jugoplastika, 1989 ve 1991 yılları arasında üst üste üç kez şampiyon olmuştu.
14 yıl sonra tarih tekerrür etti ve Pini Gershon’un öğrencileri; Nikola Vujcic, Saras Jasikevicius ve Anthony Parker’ın öncülüğünde üst üste ikinci şampiyonluklarına uzandılar. Böylesi bir kadro ile kaybetmek çok zordu ve Maccabi Tel Aviv de bunu Moskova’da yarı finalde Panathinaikos‘u 91-82, finalde de Baskonia‘yı 90-78 mağlup ederek kanıtladı.
Aradan geçen yılların ardından modern EuroLeague döneminde iki takım daha ‘back to back’ yapmayı başardı. İlk olarak Olympiakos (2012, 2013), sonrasında da Anadolu Efes (2021, 2022), üst üste iki kez EuroLeague’i kazanan takımlar arasına adlarını yazdırdılar.
CSKA Moskova (2006 Final Four)
Arena: O2 Arena (Prag)
Başarı: CSKA Moskova, 31 yıl sonra EuroLeague şampiyonu oldu
CSKA Moskova, 2002 ile 2005 yılları arasında Dusan Ivkovic yönetiminde önemli temeller attı ve sonra da Ettore Messina ile 31 yıllık bir aradan sonra EuroLeague şampiyonu olmayı başardı.
Ordu Takımı, artık zirveye çıkmak için daha fazla bekleyemedi. Theo Papaloukas, Matjaz Smodis, Trajan Langdon ve CSKA’lı diğer yıldızlar, yarı finalde Barcelona’yı 84-75; finalde de Maccabi Tel Aviv‘i 73-69 yenip kulüp tarihinin beşinci EuroLeague kupasını kazandılar.
Panathinaikos (2009 Final Four)
Arena: O2 Arena (Berlin)
Başarı: Panathinaikos, belki de tarihin en iyi Final Four’unda beşinci şampiyonluğunu kazandı.
Birçokları tarafından o sene, tarihin en iyi Final Four’u olarak nitelendiriliyor ve bunun da bir sebebi var. Panathinaikos, Olympiakos, CSKA Moskova ve Barcelona, kadrolarındaki birçok yıldız ve etkileyici bütçeleriyle Avrupa şampiyonluğu tahtına oturmak için karşı karşıya geldiler.
Yarı finaldeki “Yunan Clasico”nun ardından finalde de CSKA Moskova ile karşılaşan Panathinaikos, birer şutla galibin belli olduğu iki maçın ardından sahada en iyi takım olduğunu kanıtlayıp Avrupa şampiyonu oldu. Dahası, elinizde Zeljko Obradovic gibi bir koç ve Dimitris Diamantidis, Saras Jasikevicius, Vassilis Spanoulis, Nikola Pekovic, Mike Batiste gibi oyuncular varken zaten farklı bir sonuç yaşanması çok zor olurdu.
Barcelona (2010 Final Four)
Arena: Bercy (Paris)
Başarı: Bütün sezon sadece iki kez yenilerek EuroLeague şampiyonu olan takım (20-2).
Kusursuz bir sezonun tanımı ancak bu olabilir. Xavi Pascual’in Barcelona’sı normal sezona favori olarak girdi, o unvanını sezon boyu korudu ve Paris’te kolaylıkla Final Four’u da geçip şampiyon oldu.
EuroLeague’in modern döneminde bir sezonda yalnızca iki kez kaybeden başka takım olmadı. Final Four’da önce CSKA Moskova’yı sonra Olympiakos’u alaşağı ettiler.
Bu başarının artık artan maç sayısıyla birlikte çok ama çok zor olduğunu vurgulamak gerek. Bir takımın sezon boyu bu kadar iyi olup kupayı kaldırması da ayrı bir zorluk. CSKA Moskova’nın 2004-05 ve 2011-12’de yaşadığı hayal kırıklıkları ve Real Madrid‘in hemen üç yıl sonra yaşadığı hayal kırıklığı da bunu gösteriyor.
Olympiacos (2012 Final Four)
Arena: Sinan Erdem (İstanbul)
Başarı: EuroLeague tarihinin en büyük hüzünlerinden birini CSKA‘ya yaşatan, favori olmaya en uzak takım Olympiakos şampiyon oldu.
Olympiakos’un EuroLeague’deki 2011-2012 sezonu kolaylıkla bir Hollywood filminde gösterilebilir. Georgios Printezis’in finalde CSKA Moskova karşısında bulduğu son saniye isabeti, Michael Jordan’ın meşhur şutunun Avrupa versiyonu olarak anılabilir.
O sezonun başında Pire ekibi Top 16’ya yükselmeyi hedefliyordu. Ancak Acie Law ve Joey Dorsey’in takıma katılması ve sezonun da ilerlemesiyle takım gelişmeye devam etti ve daha büyük bir hedefe yönelik iştah büyüdü de büyüdü.
Dusan Ivkovic’in askerleri, İstanbul’da düzenlenecek Final Four’a kupanın en uzak favorisi olarak katılma hakkı kazandı. Yarı finalde Barcelona’yı 68-64, finalde ise CSKA Moskova’yı 62-61 mağlup edip şampiyonluğa uzandılar. Olympiakos, Rus ekibi karşısında 12 dakikada 19 sayı farktan geri dönüş yaptı ve Printezis’in alışılmadık hook şutu da kupayı kazandırdı.