by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu sezonun daha sonuna geldik. Kıran kırana geçen son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran temsilcimiz Anadolu Efes, finalde de Real Madrid‘i mağlup ederek üst üste 2. şampiyonluğuna ulaştı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük, bunun yanı sıra tıpkı temsilcimiz Anadolu Efes gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi hiç fena olmayan noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2021-22 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var. Avrupa basketbolunda hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de Eurohoops Fırın olarak tıpkı geçtiğimiz sezonlarda da yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2022-23 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin 5. bölümüyle huzurlarınızda. Dördüncü konuğumuz ise Turkish Airlines EuroLeague’in köklü kulüplerinden biri olan Bitci Baskonia.
Bitci Baskonia Yaza Nasıl Giriyor?
Turkish Airlines EuroLeague’ün köklü kulüplerinden biri olan Bitci Baskonia, özellikle 1990’lı yılların başından itibaren Taugres sponsorluğunda Avrupa basketboluna damga vurmaya başladı. 1996 yılında Saporta Kupası’nı kazanarak kulüp tarihinin ilk Avrupa şampiyonluğunu elde eden Bask temsilcisi, o günden itibaren daha da rekabetçi kadrolarla mücadele etmeyi sürdürdü.
1997 yılında Tau Ceramica ismini alan Baskonia, Avrupa basketbolunda modern EuroLeague’in kurulmasıyla birlikte ligin zirveye oynayan ekipleri arasında yer aldı. Özellikle başta Arjantin olmak üzere Güney Amerika’dan getirerek yıldızını parlattığı oyuncularla adını tüm Avrupa’ya duyuran Bask temsilcisi, 2000’li yılların ortalarında EuroLeague şampiyonluğuna çok yaklaştı.
Başta Luis Scola olmak üzere Fabricio Oberto, Andres Nocioni, Pablo Prigioni, ve Tiago Splitter gibi Güney Amerikalı yıldızları parlatarak NBA’e yolcu eden Baskonia, ilk EuroLeague finalini ligin kuruluş senesi olan 2001’de oynadı. Finalde Kinder Bologna’ya 5 maçın sonunda 3-2’yle mağlup olan Bask temsilcisi, sonraki yıllarda da düzenli olarak Final Four’da yer almaya devam etti.
Modern EuroLeague tarihinde toplam 5 kez Final Four’da yer alan Baskonia, 2 kez final oynamasına rağmen hiçbir zaman şampiyonluğa ulaşamadı. Son olarak 2015-16 sezonunda Final Four bileti alan Bask temsilcisi, yarı finalde temsilcimiz Fenerbahçe‘ye uzatmaların sonucunda mağlup olarak elenmekten kurtulamamıştı.
EuroLeague’in dev bütçeli ekiplerinden biri olmamasına rağmen Bask temsilcisi, bir süredir oynadığı yüksek tempolu basketbolla ünlenmiş bir takım. Bu sayede rekabetçi kalabilen ve düzenli olarak playoff yarışı verebilen Baskonia, son 2 yıldır lige normal sezonda veda etmek durumunda kalıyor.
İspanya Basketbol Ligi’nde 2019-20 sezonunu şampiyon olarak tamamlayan kırmızı-mavili ekip, finalde kimsenin beklemediği bir şekilde Svetislav Pesic’in Barcelona’sını mağlup ederek müthiş bir başarıya imza atmıştı. Pierria Henry’li, Luka Vildoza’lı, Achille Polonara’lı ve Toko Shengelia’lı kadrosuyla Baskonia, takımın tartışmasız yıldızı Shengelia’nın CSKA Moskova’ya transferine rağmen 2020-21 sezonuna iddialı bir başlangıç yapmayı hedefliyordu.
Koç Dusko Ivanovic’in yönetiminde yine yüksek tempolo, topsuz hareketliliğe dayalı ve izleyenlere keyif veren bir basketbol ortaya koyan Bask temsilcisi, EuroLeague’de sezon boyunca Pierria Henry ve Achille Polonara gibi iki yıldızın etkili performanslarına rağmen son haftalara kadar yarışını sürdürdüğü playoff biletini alamadı.
İspanya Ligi’nde de playofflara beklenmedik şekilde ilk turda veda eden Baskonia, bir sonraki sezonun öncesinde kadrosunda önemli değişikliklere gitti. Achille Polonara ve Pierria Henry gibi iki önemli yıldızını Fenerbahçe Beko’ya yolcu eden Bask temsilcisi, Luca Vildoza’yı da NBA’e uğurladı. Bunun sonucunda uzun rotasyonunu İspanya Ligi’nin flaş isimleri Matt Costello ve Steven Enoch’la güçlendiren kırmızı-mavili ekip, asıl bombayı ise transferin son günlerinde patlattı.
EuroLeague’de 2020-21 sezonunun en dikkat çekici yıldızlarından biri olan Wade Baldwin, Bayern Münih’ten ayrılarak Baskonia’nın yolunu tuttu. Öte yandan ALBA Berlin’le ligin en değerli skorerleri arasına giren Simone Fontecchio da Bask temsilcisi ile iki yıllık bir sözleşme imzaladı.
Takımdan ayrılan tüm önemli parçalara rağmen kadrosunu değerli yıldızlarla güçlendiren Bask temsilcisi, iddialı eklemelere rağmen EuroLeague’de beklediği başlangıcı yapamadı. Koç Dusko Ivanovic’in yönetiminde arka arkaya mağlubiyetler alan Baskonia’da Wade Baldwin ve Simone Fontecchio’nun başlardaki performansları da bir hayli soru işareti yarattı.
Üst üste gelen yenilgilerle bir anda playoff yarışının dışında kalan Bask temsilcisi, deneyimli koç Dusan Ivanovic’le sezon ortasında yolları ayırarak bir başka tecrübeli isim Neven Spahija’ya yöneldi. Başantrenör değişikliğinin ardından da playoff yarışına dahil olamayan Baskonia için sezonun kırılma anı Rus kulüplerinin EuroLeague’den ihraç edilmeleri oldu.
İlk 8 sırada yer alan 3 takımın bir anda devre dışı kalmış olmaları, Bask temsilcisi için playoff iddiasının yeniden ortaya çıkmasına yol açtı. Uzun rotasyonunda yer alan Steven Enoch, Matt Costello ve Rokas Giedraitis gibi isimlerin yanı sıra ABD’li yıldız Wade Baldwin’in de kendini bulması, koç Neven Spahija’nın ekibinin arka arkaya galibiyetlerle bir anda playoff hayalleri kurmasını sağladı.
Takımın yıldız oyuncusu Wade Baldwin’in önderliğinde playoff şansını son haftalara kadar kovalayan Baskonia, her ne kadar normal sezonda lige veda etmek durumunda kalsa da özellikle ligin ikinci yarısında çok daha dengeli bir takım izlenimi verdi. Kadroda yer alan ana parçaları Jayson Granger, Vanja Marinkovic ve Tadas Sedererskis gibi yan rolde bulunan oyuncuların tamamlamakta zorluk çekmeleri, belki de Bask ekibinin tavanını belirleyen nokta oldu.
Son olarak İspanya Ligi yarı finallerinde de Real Madrid‘e 3-0’la elenen Baskonia’da gelecek sezon için koç Neven Spahija ile yolların ayrılıyor. Kırmızı-mavili ekipte gelecek sezon için başantrenörlük koltuğuna ise son olarak Valencia‘da görev yapan Joan Penarroya’nın geçmesi planlanıyor.
2021-22 Sezonu Biterken Kadro Dizilimi:
PG: Wade Baldwin, Jayson Granger
SG: Vanja Marinkovic, Tadas Sedekerskis, Arturs Kurucs, Alex Barrera
SF: Simone Fontecchio, Rokas Giedraitis, Sander Raieste
PF: Matt Costello, Alec Peters
C: Steven Enoch
1- Wade
Geçtiğimiz sezon yaz transfer döneminde kadrosuna kattığı isimlerin bir kısmıyla yollarını yıl ortasında ayrılan Baskonia, bu oyuncuların yerine de herhangi bir takviye yapmayınca yan parçalarından katkı almakta çok zorlandı. Çok büyük beklentilerle kadroya katılan Wade Baldwin’in de EuroLeague’in ilk yarısında istikrarlı bir performans ortaya koyamaması, Bask temsilcisinin playoff yarışına tutunamamasına yol açtı.
Sezonun ikinci yarısıyla birlikte ise bambaşka bir Wade Baldwin gördük. Bir oyun kurucuya göre iri fiziğinin yanı sıra yüksek atletizmi ve hızıyla da sahada rakip savunmacılara çok zorlu anlar yaşatan ABD’li yıldız, performansıyla belki de Bayern Münih döneminin bile üzerine çıksa da takımının playoff bileti almasını sağlayamadı.
Geçtiğimiz yaz Baskonia ile 1 sezonluk bir sözleşme imzalayan ABD’li oyun kurucu, ilerleyen günlerde sözleşmesini uzatmadığı takdirde serbest oyuncu statüsünde olacak. Yıldız oyuncuya birçok farklı takımın ilgi duyma ihtimalini de düşünecek olursak Wade Baldwin’in durumu, Baskonia’nın gelecek sezonunu direkt olarak etkileyen faktörlerin belki de başında geliyor.
Oyun kurucu rotasyonunda sezon ortasında yolların ayrıldığı Lamar Peters’tan ve deneyimli isim Jayson Granger’dan düzenli katkı almakta çok zorlanan Bask temsilcisi için Wade Baldwin’in öneminden uzun uzun bahsetmeye pek gerek yoktur sanıyorum. 25 yaşındaki yıldızla yolların ayrıldığı bir senaryoda Baskonia için işler son 2 sezondan daha da kötüye gidebilir.