by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu sezonun daha sonuna geldik. Kıran kırana geçen son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran temsilcimiz Anadolu Efes, finalde de Real Madrid‘i mağlup ederek üst üste 2. şampiyonluğuna ulaştı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük, bunun yanı sıra tıpkı temsilcimiz Anadolu Efes gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi hiç fena olmayan noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2021-22 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var. Avrupa basketbolunda hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de Eurohoops Fırın olarak tıpkı geçtiğimiz sezonlarda da yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2022-23 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin 5. bölümüyle huzurlarınızda. Dördüncü konuğumuz ise Turkish Airlines EuroLeague’in son yıllardaki flaş ekiplerinden Bayern Münih.
Bayern Münih Yaza Nasıl Giriyor?
Dünyanın en büyük spor kulüplerinin arasında yer alan Bayern Münih, futbolda uzun yıllardır en üst seviyelerde birçok başarı elde etse de basketbol dalında yeni yeni yatırımlarını sıklaştıran bir ekip. 76 yıllık basketbol tarihine rağmen uzun seneler boyunca alt liglerde yer alan Bayern, 2010’ların başından itibaren basketbolda da zirveye çıkmayı hedefledi.
Bayern Münih gibi dünya çapında dev bir ekibin basketbol yatırımlarını arttırması, EuroLeague’in de fazlasıyla dikkatini çekti. 2012-13 sezonunda uzun yıllar sonra Almanya Ligi’nde yarı finale kalan Bayern, bir sonraki yıl wild card yoluyla kulüp tarihinde ilk kez EuroLeague’de yer aldı.
Bu noktadan sonra Alman devinin her ne kadar devasa bütçelerle olmasa da basketbol yatırımlarını düzenli olarak devam ettirmesi, kendilerini EuroLeague’in düzenli katılımcılarından biri haline getirdi. İlerleyen yıllarda Dejan Radonjic, Sasha Djordjevic ve Svetislav Pesic gibi Avrupa’nın önde gelen başantrenörleriyle playoff biletini almayı hedefleyen Bayern, birkaç defa bu hedefine çok yaklaşsa da sonunu getiremiyordu.
Almanya’da Brose Bamberg ile gösterdiği etkileyici koçluk performansının ardından tüm Avrupa’nın dikkatini çeken Andrea Trinchieri’nin başantrenörlük görevine gelmesi, Bayern Münih için adeta bir dönüm noktası oldu.
Deneyimli çalıştırıcının elindeki yetersiz gözüken kadroya rağmen neredeyse takımdaki her bir parçadan en üst düzey verimi alması, Alman devinin beklentilerin aksine fazlasıyla başarılı bir sürece doğru yol almasını sağladı.
Elinde bulunan Jalen Reynolds, Vladimir Lucic ve Wade Baldwin gibi potansiyellerine bir türlü ulaşamamış oyuncuları adeta birer yıldıza dönüştüren koç Trinchieri, Bayern’e kulüp tarihindeki ilk playoff biletini aldırmasının yanı sıra Final Four’u da kıl payı kaçırdı.
Geçtiğimiz yaz takımın en önemli 3 parçasından ikisi olan Jalen Reynolds ve Wade Baldwin’i elinde tutamayan Bayern, kadrosunu Ognjen Jaramaz, Darrun Hilliard, Corey Walden, Othello Hunter, Deshaun Thomas ve Augustine Rubit gibi isimlerle güçlendirmeye çalışsa da sezona birçok soru işaretiyle giriliyordu. Alman devi her ne kadar bir önceki yılın aksine geniş rotasyonlu bir yapı oluştursa da takıma eklenen isimlerin yeterliliği pekala sorgulanabilecek bir vaziyetteydi.
Tıpkı bir önceki yılda olduğu gibi 2021-22 sezonuna da soru işaretleriyle giren Bayern, koç Trinchieri’nin önderliğinde yeniden beklentilerin üzerine çıkarak yıl boyunca playoff yarışını sürdürdü.
Kadronun ana parçaları olmaları beklentisiyle transfer edilen Corey Walden ve Darrun Hilliard’ın yaşadığı sakatlık sorunlarına rağmen Alman devi, son bölümde Rus takımlarının da devre dışı kalmalarının etkisiyle çıkışa geçti ve üst üste 2. kez playoff biletini kaptı.
Playoffa 8. sırada giren Bayern Münih’e lider Barcelona karşısında şans tanıyanların sayısı çok azdı. Serinin 3-0 bitmesi beklenirken Andrea Trinchieri, bir önceki sezon tıpkı Olimpia Milano koçu Ettore Messina’ya yaptığı gibi Barcelona başantrenörü Sarunas Jasikevicius’a da zorlu anlar yaşattı.
Eşleşmenin sonunda 3-2’yle elenen Bayern Münih, Darrun Hilliard ve Corey Walden gibi iki önemli yıldızının olmadığı bir ortamda son ana kadar mücadeleyi sürdürerek birçok basketbolseverin takdirini topladı. Yaz transfer dönemine girilirken Bayern hakkında yine bazı belirsizlikler var. Yine de şu bir gerçek ki Alman devi, Andrea Trinchieri’nin yönetiminde playoff, hatta Final Four yarışını son ana kadar sürdürecek.
2021-22 Sezonu Bitiminde Kadro Dizilimi:
PG: Corey Walden, Ognjen Jaramaz, Zan Mark Sisko
SG: Darrun Hilliard, Nick Weiler-Babb, Andreas Obst, Nihad Dedovic
SF: Vladimir Lucic, Jason George
PF: Deshaun Thomas, Augustine Rubit
C: Othello Hunter, Leon Radosevic
1- Andrea
Bayern Münih’in başarılara alışık kulüp kültüründen veya elindeki kadrodan ziyade en büyük şansı, EuroLeague’in en elit koçları arasında yer aldığını defalarca kez ispat eden Andrea Trinchieri. Alman devinde geçirdiği 2 sezonda da bambaşka kadrolarla mücadele etmek durumunda kalan İtalyan çalıştırıcı, Bayern’i iki sene üst üste playofflara sokarak müthiş bir başarı elde etti.
Alman devindeki ilk sezonunda koç Trinchieri, kadrosundaki Wade Baldwin, Jalen Reynolds ve Vladimir Lucic’e dayalı bir yapı oluşturmuştu. Geniş rotasyonlar kullanmak yerine takımdaki ana parçalarına büyük süreler veren İtalyan çalıştırıcı, dar rotasyonuna rağmen playofflarda Ettore Messina’nın Olimpia Milano‘sunu elemenin eşiğine gelmişti.
Geçtiğimiz sezon kadrosundaki önemli isimlerin birçoğunu kaybeden koç Trinchieri, kalite bakımından bariz bir eksilme olsa da yazın kadroya dahil edilen çok sayıda oyuncuyla birlikte geniş rotasyon kullanma imkanına sahip oldu. Bu sefer bir önceki yılın aksine sürelerin daha dengeli dağıldığı bir yapı oluşturan başarılı çalıştırıcı, yöntem değişse de yine bir şekilde başarının formülünü buldu.
Geride bıraktığımız yaz döneminde Bayern Münih ile olan sözleşmesini 2023 yazına kadar uzatan Andrea Trincheri, hiç şüphe yok ki eklemelerden bağımsız olarak yine Alman devinin en büyük kozu olacak. Bayern’in playoff mücadelesi de 2022-23 EuroLeague sezonunun en ilgi çekici hikayelerinden biri olma potansiyeline sahip, tıpkı son 2 yılda olduğu gibi.
2- Kararlar
Geçtiğimiz yaz döneminde kadrosuna çok fazla sayıda ekleme yapan Bayern Münih, kadrosunu bu şekilde güçlendirmeyi hedeflese de yaş ortalaması bakımından yaşlı sayılabilecek bir yapı kurmuştu. Transfer ettiği oyuncuların çoğuyla 1 yıllık kontratlar yapan Bayern, yaz transfer dönemini hareketli geçirmesi muhtemel ekiplerden biri olacak.
ABD’li yıldız Wade Baldwin’in ayrılığının ardından kısa rotasyonuna Corey Walden, Darrun Hilliard ve Ognjen Jaramaz’ı dahil eden Alman devi, üç isimden de istikrarlı bir katkı alamadı. Koç Andrea Trinchieri’nin eski takımı Partizan’dan transfer ettiği Ognjen Jaramaz, son dönemlerdeki performansıyla diğer ikiliden ayrılsa da Corey Walden ve Darrun Hilliard, sakatlık sorunları nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kaldılar.
CSKA Moskova’dan önemli beklentilerle transfer edilen Darrun Hilliard’ın sözleşmesi bu yaz sona eriyor. Öte yandan Corey Walden’ın sözleşmesi her ne kadar 2023 yılına kadar devam ediyor olsa da oyuncunun sahalara dönüş tarihi henüz belli değil.
Uzun rotasyonunda ise takımın iki pivotu Othello Hunter ve Leon Radosevic’in sözleşmeleri bu yaz sona erecek. Geçtiğimiz yaz emekli olmak üzereyken Bayern Münih’e transfer olan Hunter’ın ve uzun yıllardır Bayern forması giyen Leon Radosevic’in gelecek sezonda da kırmızı-beyazlı formayı giyme olasılıkları pek yüksek durmuyor.
Tüm bu detayları yan yana koyduğumuzda Bayern Münih, son yıllarda alışık olduğu gibi hareketli bir yaz transfer dönemi geçirecektir. Gün geçtikçe daha da daralan Avrupa oyuncu havuzunda yapılacak hamlelerin niteliği, Alman devinin bir sonraki sezonuna doğrudan etki edecektir.
3- Vladimir Lucic: Takımın Ruhu
Avrupa’da oyuncu yetiştirme denilince akla ilk gelen kulüplerden biri olan Partizan çıkışlı Vladimir Lucic, geleceğin yıldız adaylarından biri olarak gösterilse de ilk yıllarında beklenen etkiyi yapamamıştı. Partizan’da geçirdiği ilk birkaç sezonun ardından Valencia‘ya transfer olan Sırp oyuncu, kıtamızın ortalama rol oyuncularından biri olarak biliniyordu.
32 yaşındaki yıldızın kariyerindeki dönüm noktası ise Bayern Münih’e transferi oldu. İlk yıllarında bir rol oyuncusu olarak hiç de fena katkı vermeyen Lucic, koç Andrea Trinchieri’nin takımın başına geçmesiyle birlikte bambaşka bir profile dönüştü.
Koçunun kendisine güvenmesiyle takımın lideri haline gelen Sırp forvet, savunmada hiçbir koşulda mücadeleyi ve sertliği elden bırakmamasının yanı sıra hücumda da çok fazla sorumluluk almaya başladı. Oyununun istikrarsız yönü olarak gösterilen üçlüklerini fazlasıyla geliştiren 32 yaşındaki yıldız, perimetre gerisinden yarattığı tehditle de EuroLeague’in en değerli yıldızlarından biri haline geldi.
Ligin dev bütçeli ekiplerinin çokça ilgisini çekmesine rağmen Vladimir Lucic, şubat ayında Bayern Münih ile olan sözleşmesini 2025 yılına kadar uzatarak organizasyona ve koçuna olan güveninini gösterdi. Gelecek sezonda da kadronun liderlik rolünü üstlenecek olan Vladimir Lucic, koçu Andrea Trinchieri’nin de parkedeki en büyük kozlarının başında gelecek.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!