by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu sezonun daha sonuna geldik. Kıran kırana geçen son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran temsilcimiz Anadolu Efes, finalde de Real Madrid‘i mağlup ederek üst üste 2. şampiyonluğuna ulaştı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük, bunun yanı sıra tıpkı temsilcimiz Anadolu Efes gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi hiç fena olmayan noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2021-22 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var. Avrupa basketbolunda hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de Eurohoops Fırın olarak tıpkı geçtiğimiz sezonlarda da yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2022-23 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin 8. bölümüyle huzurlarınızda. Sekizinci konuğumuz ise Turkish Airlines EuroLeague’in köklü kulüplerinden Maccabi Tel Aviv.
Maccabi Yaza Nasıl Giriyor?
İsrail basketbolu denildiğinde akla gelen bir numaralı ekip olan Maccabi Tel Aviv, İsrail halkı için uzun yıllardır adeta bir milli takım gibi. 1960’lı yıllardan itibaren efsanevi koç Ralph Klein ve “Mr. Basketball” lakaplı Tal Brody gibi isimlerin büyük çabalarıyla basketbolda iddialı bir hale gelen Maccabi, başta Moshe Dayan olmak üzere İsrailli siyasetçilerin de desteğini alınca Avrupa’nın en önemli kulüplerinin arasına girdi.
Uzun yıllardır rekabetçi seviyede düzenli olarak boy gösteren İsrail devi, altın çağlarını ise Avrupa’da modern EuroLeague çağına geçilmesiyle birlikte yaşadı. 2001 yılında FIBA’nın düzenlediği SuproLeague organizasyonunu şampiyon tamamlayan Maccabi, bir anlamda ilerleyen yıllarda kuracağı dominasyonun da sinyallerini vermiş oluyordu.
Modern EuroLeague’deki ilk yılında Final Four biletini alan sarı-lacivertli ekip, her ne kadar yarı finalde sezonu şampiyon tamamlayacak olan Panathinaikos‘a elense de başarılı bir sezonu geride bırakıyordu. Bir sonraki yılda ise takımın yıldız skoreri Anthony Parker’ın İtalya yolcusu olmasıyla birlikte güç kaybeden Maccabi, son 16 turundan öteye gidemedi.
Final Four hedefiyle girilen yılda son 16 turunda elenen İsrail devi, 2003 yazında yaptığı birbirinden flaş hamlelerle adeta tüm Avrupa’ya damgasını vurdu. Başantrenörlüğe efsanevi başantrenör Pini Gershon’u getiren Maccabi, bir sezonluk İtalya macerasının ardından geri dönen Anthony Parker’ın yanı sıra Barcelona’nın Litvanyalı süper yıldızı Sarunas Jasikevicius’u da kadrosuna kattı.
O yıl EuroLeague Final Four’unun İsrail’de düzenlenecek olması, Maccabi Tel Aviv’in bu derece iddialı bir kadro kurmasındaki en büyük etken oldu. Yıldızlarla dolu kadroya rağmen sarı-lacivertli ekibin Final Four biletini alması ise beklentilerin aksine hiç kolay olmadı.
2003-04 sezonunda şu anki formatın aksine EuroLeague’de Final Four’a gidebilmek için playoff turu oynanmıyordu. Normal sezonun ardından son 16 turundaki 4 takımlık gruplarını lider tamamlayan 4 ekip, bir üst tura çıkmaya hak kazanarak adlarını Final Four’a yazdırıyorlardı.
Son 16 turunda G grubunda yer alan Maccabi, 6. ve son haftaya girilirken 3 galibiyet ve 2 mağlubiyetle grubun lideri konumundaydı. Grupta yine 3 galibiyet ve 2 mağlubiyetle yer alan bir diğer ekip Pamesa Valencia‘nın son hafta iddiasız Ülkerspor’u yendiği senaryoda ise İsrail devi, Final Four bileti alabilmek için mutlaka sahasında Zalgiris‘i yenmek zorundaydı.
Beklendiği gibi Valencia, sahasında konuk ettiği Ergin Ataman’lı Ülkerspor’u mağlup etti ve İsrail’den gelecek haberi beklemeye başladı. Grubun bir diğer önemli maçında ise Maccabi, beklentilerin aksine taraftarının önünde Zalgiris‘e karşı mağlup olmanın eşiğine kadar gelmişti.
Maçın bitimine 10 saniye kala Zalgiris, İsrail deplasmanında 89-94’lük skorla öndeydi. Tıka basa dolu olan 11.000 kişilik Yad Eliyahu Arena’da umutları tamamen tükenmiş olan taraftarlar, biraz sonra gerçekleşecek olan mucizeyi muhtemelen akıllarının ucundan dahi geçiremezlerdi.
Kolay bir basketle skoru 91-94’e getiren Maccabi’de anında faul yaparak Zalgiris’i çizgiye götüren Sarunas Jasikevicius, 5. faulünü alarak kenara geliyordu. Zalgiris’te bitime 2 saniye kala kullandığı iki serbest atışın birini dahi sayıya çevirdiği takdirde maçı bitirecek olan Giedrius Gustas, en beklenmeyeni gerçekleştiriyor ve kullandığı iki atışı da kaçırıyordu. Bunun da üzerine Zalgiris’in yıldız uzunu Tanoka Beard’ın kaçan atıştan sonra boyalı alana erken girmesi, topun Maccabi’ye geçmesi anlamına geliyordu.
Umutların tamamen tükendiği bir anda yeniden eline şans geçen İsrail devi, topu tam sahadan oyuna sokarak iki saniye içerisinde üçlük bulmak zorundaydı. Süper yıldız Sarunas Jasikevicius’un da 5 faulle kanarda olduğu bu bölümde sorumluluk alma sırası ABD’li skorer Derrick Sharp’taydı.
Tam sahadan topu adeta ileri doğru fırlatan Gur Shelef’in denediği bu çok zor pas, yine mucizevi bir şekilde Derrick Sharp’a kadar ulaşmıştı. Topun eline değdiği anda üçlüğü kullanmaya hazırlanan ABD’li skorer, o ana kadar yaşanan mucizeler silsilesini daha da ileri bir boyuta taşıdı ve İsrail devi için imkansız görev tamamlandı.
Uzatma periyoduna Sarunas Jasikevicius’tan yoksun olarak başlayan Maccabi, bu duruma rağmen Litvanyalı rakibini adeta şoka uğratmıştı. Rüzgarı iyice arkasına alarak erkenden farkı açan sarı-lacivertli ekipte Final Four kutlamaları da böylece başlamıştı. Salondaki herkesin sevinç içerisinde birbirine sarıldığı son saniyelerde maç boyunca yaşanılan stresten dolayı gözyaşlarına boğulan Derrick Sharp, adeta İsrail devi için Final Four biletinin ne denli büyük bir zorlukla alındığını da simgeliyordu.
Hikayenin devamı ise Maccabi için son 16 turu kadar zorlu olmadı. Ev sahibi olarak Final Four’da büyük bir taraftar desteği avantajına sahip olan İsrail devi, yarı finalde CSKA Moskova’yı geçmesinin ardından finalde de Skipper Bologna’ya karşı EuroLeague finalleri tarihinin en farklı galibiyetini alarak şampiyonluğa uzandı.
Yıldızlarla dolu kadrosunu bir sezon daha koruyan Maccabi Tel Aviv, koç Pini Gershon’un yönetiminde bir kez daha şampiyonluğa ulaşarak modern EuroLeague tarihinde üst üste 2. kez şampiyon olmayı başaran ilk takım oldu. 2005 yılında gelen bu büyük zaferin ardından bir sonraki kupa için 9 yıl bekleyen sarı-lacivertli ekip, son yıllarda ise eski güzel günleri adeta mumla arıyor.
Şampiyon olduğu 2014 yılından beri Final Four’a hasret kalan Maccabi, üstüne üstlük bu sezona kadar 7 yıldır playoff bileti dahi alamıyordu. İddialı bütçelere rağmen bir türlü beklenen istikrarı sağlamayan İsrail devi, geride bıraktığımız EuroLeague sezonunda da birçok problemle boğuştu.
Yazın kadrosunu Derrick Williams, James Nunnally, Jalen Reynolds, Keenan Evans ve Cameron Taylor gibi önemli takviyelerle güçlendiren sarı-lacivertli ekip, bir süredir olduğu gibi yine sezona Yunan koç Ioannis Sfairopoulos ile başlıyordu. Lige fena bir başlangıç yapmayan İsrail devi, devamında ise arka arkaya gelen mağlubiyetlerle playoff hattının dışına düştü.
EuroLeague’de alınan mağlubiyetlerin yanı sıra İsrail Ligi’nde de işlerin yolunda gitmemesi, Maccabi için 4 yıllık Ioannis Sfairopoulos serüveninin de sonu anlamına geliyordu. Başantrenörlük görevine asistan koç Avi Even’i getiren sarı-lacivertli ekip, Rus takımlarının da ligden men edilmesiyle birlikte bir anda beklenmedik bir ivme yakaladı.
Üst üste alınan galibiyetlerle bir anda playoff umutlarını kabartan İsrail devi, kariyerindeki ilk başantrenörlük deneyimini yaşayan Avi Even’in yönetiminde adeta ligin 2. yarısına damgasını vurdu. İç sahada oynadığı maçlarla taraftarıyla bütünleşen Maccabi, normal sezonu 5. sırada tamamlayarak 7 yıldır özlemini çektiği playoff biletini elde etti.
Normal sezonun son bölümünü üst üste mağlubiyetlerle geçiren Real Madrid‘le eşleşen Maccabi, favori olarak gösterilmese de rakibinin fazlasıyla kötü gözüksen form durumu nedeniyle umutluydu. Beklentilerin aksine 3 maçta da neredeyse hiçbir varlık gösteremeyen koç Avi Even’in ekibi, rakibine 3-0’la rahat şekilde elenerek Final Four hasretine devam etti.
Bu noktadan sonra Maccabi için işler daha da kötü gitti. İsrail Ligi yarı finallerinde Bnei Herzliya’ya elenerek adeta şok yaşayan İsrail devi, final biletini dahi alamadan 4 yıllık şampiyonluk serisine nokta koydu.
Yıl ortasında artan beklentilere rağmen sezonu adeta kabus gibi noktalayan Maccabi Tel Aviv’de gelecek sene için birçok belirsizlik devam ediyor. Yaz dönemini en hareketli geçirmesini beklediğimiz ekiplerden biri olan İsrail devinin ne tür hamlelerde bulunacağını ise zaman gösterecek.
2021-22 Sezonu Bitiminde Kadro Dizilimi:
PG: Scottie Wilbekin, John DiBartolomeo
SG: Keenan Evans, Khyri Thomas, Iftah Ziv
SF: James Nunnally, Roman Sorkin
PF: Derrick Williams, Angelo Caloiaro, Jake Cohen
C: Ante Zizic, Jalen Reynolds
1- Scottie
Ülkemizde Darüşşafaka ve Milli Takım formasından da fazlasıyla yakından tanıdığımız Türk pasaportlu yıldız Scottie Wilbekin, temsilcimiz Darüşşafaka‘yla yaşadığı EuroCup şampiyonluğunun ardından 4 yıldır kariyerini Maccabi Tel Aviv‘de sürdürüyor.
Kadroda yer aldığı ilk yıldan itibaren takımının bir numaralı yıldızı olarak öne çıkan Wilbekin, geçtiğimiz sezonda da İsrail devinin en dikkat çeken oyuncusu konumundaydı. Normal sezon boyunca sergilediği etkili performansla 29 yaşındaki oyun kurucu, takımının playoff bileti almasındaki belki de en önemli faktör oldu.
Scottie Wilbekin her ne kadar normal sezon boyunca takımını büyük ölçüde taşısa da kendisinden beklentiler, playofflardaki Real Madrid serisinde de bolca sorumluluk alıp takımına liderlik etmesi yönündeydi. Maccabi seri boyunca pek bir varlık gösteremezken Wilbekin de gösterdiği performansla hayal kırıklığı yaratan isimlerin başında geldi.
Takımıyla 1 sezonluk daha sözleşmesi bulunan 29 yaşındaki oyun kurucunun ayrılmak istediğine dair ortaya atılan bazı iddialar var. Maccabi’yle olan kontratını tamamladığı takdirde ise Scottie Wilbekin, gelecek sezonda da takımının en önemli kozlarının başında gelecek.