2022 NBA Draftı: Gecenin 6 Kazananı

24/Haz/22 10:33 Haziran 24, 2022

Berkay Terzi

24/Haz/22 10:33

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, 2022 NBA Draftından alnının akıyla çıkan takım ve oyuncuları inceliyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Bu sabaha karşı yapılan 58 seçimle birlikte 2022 NBA Draftı geride kaldı.

Draft sonrasında en büyük gündem başlığı ise kazananlar ve kaybedenlerdi. Kimi takımlar geceyi hakkıyla yürütürken, kimisi buruk bir şekilde tamamladı. Biz de sıcağı sıcağına 2022 Draftına göz attık ve gecenin kazananlarını inceledik.

Eurohoops Fırın, 2022 NBA Draftından alnının akıyla çıkan takım ve oyuncuları inceliyor.


Detroit Pistons

Geçtiğimiz gün Jerami Grant’i Portland Trail Blazers‘a gönderen Detroit Pistons, artık yapılanmasında yeni bir yola girdiğini tam anlamıyla tescillemiş oluyordu. Bu yapılanmada merkez isim bulunmuş olsa da, merkezin etrafındaki oyuncuların kalite ve potansiyel eksiği barizdi. Bu doğrultuda, Detroit’in bir şekilde Cade Cunningham’ın etrafını zenginleştirmesi şarttı. Bunun için 5. sıra ve Grant’in gidişiyle birlikte açılan 43 milyonluk maaş boşluğu son derece kullanışlıydı.

Fakat draft gecesine girerken, Detroit cephesinde bir belirsizlik mevcuttu. En başından beri Cade’in yanına Jaden Ivey’i yerleştirmek isteyen Detroit yönetimi, lotaryada 5. sıraya gerileyince ara bölgede kalmıştı. Keegan Murray de bu takımın çekirdeğine uyumlu bir prospect, buna şüphe yok. Lakin Jaden Ivey hem daha genç hem daha büyüleyici bir oyuncu. Son ana kadar umudunu koruyan Detroit, Sacramento’nun bir hata yapmasını ümit ediyordu.

Öyle de oldu. Hata demek ne kadar doğru bilemiyorum ancak Sacramento, Jaden Ivey’i atlayıp Keegan Murray’i seçti. Draftın tepesindeki tek guard olma ayrıcalığını gösteren Ivey, böylelikle Cade Cunningham’ın yanına eklemlenmiş oldu. 20 yaşındaki genç guard, belki de gelebileceği en uyumlu yere geldi. Detroit Pistons, Ivey’nin ekstra top yönlendirme sorumluluğu olmadan kendi skoruna odaklanabileceği bir yer. Üstelik hem Cade hem de Ivey’nin fizikli oyuncular olması, Pistons’a savunma yönünde de özel bir ikili vadediyor.

Fakat Pistons’ın draft gecesindeki icraatları bununla sınırlı kalmadı. Cade’in yanına ikinci yaratıcıyı eklemeyi başaran Pistons, bir gece içinde ikinci önemli problemi de çözdü. Charlotte ve New York’un 13. sıra takasına dahil oldular ve yalnızca 2025 Milwaukee draft hakkını vererek Jalen Duren’i takıma kattılar. 213 cm boyundaki dev pivot, Detroit’e boyalı alanda fizik katkısı sağlayacak. Bununla birlikte Cade Cunningham için aranan P&R partneri olabilir.

Neticede, Detroit Pistons neredeyse sıfır maliyetle iki önemli ihtiyacına takviye yaptı ve genç çekirdeğini zenginleştirdi. Kesinlikle draft gecesinin kazananı.


Houston Rockets

Draft gününe girilirken Houston Rockets cephesine bir rahatlık hakimdi. Birçok söylenti ve haber, Houston’ın artık Paolo Banchero’ya çok yakın olduğunu ve ilk üç sıranın neredeyse kesinleştiğini söylüyordu. Fakat 1. sıranın açıklanmasından kısa süre önce işin rengi değişti. İlk sıradan giden isim bir anda Paolo Banchero oldu ve Houston ortada kaldı. Hatta Jabari Smith ilk sıradan gideceğine o kadar emindi ki Houston ile antrenmana bile çıkmamıştı.

Fakat artık olan oldu ve bunları geride bırakmak gerek. Houston’ın yeni yıldız adayı Jabari Smith oldu. Açıkçası Houston’lılar Banchero’yu daha çok istiyordu ve bunun sebebini anlamak güç değil. Banchero, bir hücumu sırtlayabilecek potansiyele sahip olan nadir çaylak adaylarından birisiydi. Zaten ilk sırada gitmesinin sebebi de bu. Fakat sakin kafayla bakıldığında Jabari Smith de hiç fena seçim değil. Güvenilirliğinin yanı sıra takımın iki genç ismi Jalen Green ve Alperen Şengün ile çok daha uyumlu. Belki ileride Banchero ve Green birbirinden rol çalabilirdi ancak Jabari tam olarak bir ikinci opsiyon.

Tabi draft gecesindeki tek gelişme bu değildi. 17 ve 29. sıralardan seçim yapan Houston Rockets, fırsat seçimi olarak gördüğü Tari Eason ve TyTy Washington’ı takıma kattı. Eason, fizik katkısı ve yırtıcılığı sayesinde, Washington da oyun kurucu potansiyeli sayesinde bu takımın çekirdeğine tam oturuyor. Bana kalırsa Houston draft gecesini 3’te 3 ile tamamladı ve hatasız bir şekilde evinde döndü. Üstelik 26’dan 29’a düşmek için iki adet ikinci tur draft hakkı almaları da başarılı bir hamleydi.


Jeremy Sochan

19 yaşındaki Polonyalı oyuncu, draft öncesinde sırası değişkenlik gösteren isimler arasında dikkat çekiyordu. Takımların Sochan’e dair fikir ayrılığı şu noktada başlıyordu: Genç oyuncu bir sistem oyuncusu muydu, yoksa herhangi bir takımda da aynı katkıyı sağlayabilir mi? Genç isim, kolejin sistem takımlarından birisi olan Baylor’da forma giyiyordu.

Sınıfının en komple savunmacılarından olan Sochan, her takımda katkı verecek bir çaylak değil. Savunma tarafında bu söylediğim geçerliliğini yitirebilir ancak hücumda yarı saha rolünü çizmediğiniz sürece etkisi düşebilir. Bu yüzden Sochan’in dağınık yapılanma takımlarından birine değil, ne oynadığını bilen ekiplerden birisine gitmesi onun için son derece mühimdi.

Draft gecesi 9. sıradan San Antonio Spurs tarafından seçildiğinde Sochan için en iyi senaryo gerçekleşiyordu. San Antonio, hem gelişim ekibiyle hem de koç ekibiyle Sochan için en doğru başlangıç noktası. Bir hücum sistemi içerisinde kendine rol bulabilecek olması değerli. Sochan’in yarı saha hücumundaki problemleri biraz da şutundan kaynaklanıyor. Fakat Spurs‘te Chip Engelland gibi bir şut doktoruyla çalışacak. Bunu da hatırlatmak gerek.


New Orleans Pelicans

Bu sezon Zion Williamson’ın yokluğuna rağmen playoff yapmayı başaran New Orleans Pelicans, muhtemelen ilk 10 sıra içerisindeki en rahat takımlardan birisiydi. Zaten ana çekirdeğini ve rotasyonunu oturtmayı başaran Pelicans, draft gecesinde de en doğru seçimi yaptı. 8. sıradan Avustralyalı guard Dyson Daniels seçildi. 2003 doğumlu genç oyuncu, Pelicans’ın perimetre savunmasına fizik ve direnç katacak. Bununla birlikte top yönlendirme görevi aldığı sürelerde pasörlüğüyle etki yapması da muhtemel.

Yabancı medyadaki genel görüş, Dyson Daniels’ın bir gün yıldız olmasa bile tıpkı Marcus Smart gibi bir takımın kalbi olabileceğini söylüyor. Açıkçası bu iddiaya ben de katılıyorum. Daniels, skorer yönü kuvvetli değil ve yıldız oyunu neredeyse yok. Fakat sahada pis işleri yapıyor ve sürekli mücadele ediyor.

Pelicans’ı “kazanan” kategorisine almama sebep olan tek unsur Daniels seçimi değildi. Drafta kadar tüm tahmini sıralamalarda 20. sıra civarında seyreden EJ Liddell, geride bıraktığımız gece kimsenin beklemediği şekilde düştü. “Seçtiler, seçecekler” diye diye 41. sıraya kadar gerileyen uzun forvet, Pelicans için bir fırsat seçimi oldu. Liddell’ın tabi ki soru işaretleri vardı ancak 41. sıraya düşecek kadar değildi.

Liddell’ın önünde 2021 NBA Draftında 39. sıradan seçilen Herbert Jones örneği var. Tıpkı Jones gibi çok yönlü savunma vadeden Liddell, Zion Williamson ile de uyumlu bir yapıya sahip. Kısa beşlerde kullanılmasını da bekliyorum. Neticede Pelicans, ilk iki seçim hakkıyla rotasyonda süre bulabilecek isimler çıkarmayı başardı.


Minnesota Timberwolves

Minnesota’nın adı “kazanan” olarak pek anılmıyor fakat bence çok iyi şekilde sıyrıldı onlar da işin içinden. İlk olarak 19. sırayı Memphis takasında 22 ve 29. sıraya çevirdiler. Sonrasında ise 29. sırayı 26. sıraya çevirdiler.

22’den çember koruyucu pivot Walker Kessler’ı, 26’dan fizikli iki yönlü guard Wendell Moore’u, 45. sıradan ise savunma potansiyelli Josh Minott’u seçtiler. Kessler, hücumda oyuna etki etmekte zorlanıyor ancak takımların iki uzunla oynama eğilimi artış gösteriyor son dönemde. Tabi ki bunu tam zamanlı olarak denemeyecekler ancak Towns-Kessler ikisini deneyebilirler kısa sürelerde. Bunun dışında Kessler, bu takımın boyalı alan savunmasındaki ihtiyaçlara önemli bir takviye. Maç başına 4.6 blok ortalaması yakalayan 2001 doğumlu pivot, bu konuda yedek uzun Naz Reid’den daha başarılı ve daha fizikli. Timberwolves, ana çember koruyucu bir uzunun hasretini çekmekteydi.

Keza Wendell Moore hamlesi de takımın iki yönlü oyuncu ihtiyacını karşılıyor. Moore kanat fiziğinde olmasına rağmen onu guard olarak da kullanabilir. 20 yaşındaki Moore ilk senesinde rotasyona girmeye aday ve hücumcular-savunmacılar arasında köprü görevi görebilir. 45. sıradan seçilen Josh Minott da aslında Jarred Vanderbilt benzeri bir oyuncu. Fakat hücumda sahaya biraz daha fazla etki edebilir.


Paolo Banchero

Draftın bir diğer kazananı ise Paolo Banchero oldu. Son ana kadar ilk sıra yarışını geride götüren 19 yaşındaki uzun forvet, güvenilir duyumlarıyla bilinen Adrian Wojnarowski’yi bile yanılttı. Draft gününe kadar Orlando ile antrenmana bile çıkmayan Banchero’nun draft sabahı takımla antrenman yaptığı iddia ediliyor. Orlando’nun Houston ve Oklahoma’ya kıyasla Banchero için daha uygun bir yer olduğunu düşünüyorum. Savunmada kendisini en iyi gizleyebileceği yer de burası keza.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!