by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Şampiyon belli oldu; 2022 NBA Draftı’yla birlikte genç çaylaklar lige giriş yaptı. Şimdi sırada ne var? Tabi ki yaz dönemi…
Bu sezonki serbest oyuncu piyasası görece zayıf ve pek derin değil. Ancak bu bile yaz döneminin heyecanını ve büyüsünü engelleyemiyor. NBA’de yaz aylarına girilince ortaya o kadar çok soru ve dedikodu çıkıyor ki, insanlar bu karmaşanın arasında yine kendini kaybediyor.
Eurohoops Fırın, 2022 yaz dönemini şekillendirecek nitelikteki sorulara göz atıyor.
1 – Charlotte, Miles Bridges için kesenin ağzını açacak mı?
Charlotte Hornets‘ın 24 yaşındaki oyuncusu Miles Bridges, bir süredir bilindiği üzere takımından maksimum kontrat istiyor. 2018 NBA Draftı’nın 12. sırasından seçilen forvet, kariyerinin çıkış sezonunu çaylak kontratının son senesine denk getirmeyi başardı. Bu aslında bir yandan iyi, diğer yandan ise kötü bir gelişme.
Yaşadığı çarpıcı gelişimin ardından All-Star tartışmalarında bile adından söz ettiren Bridges, bu sayede sene başında aklından bile geçiremeyeceği bir ücret alabilecek. Fakat bu etkileyici performans yalnızca tek sezondan ibaret olduğu için takımlar ona ne kadar güvenebilecek? Bu ikilem, şu anda Charlotte Hornets‘ın aklını kurcalamaya devam ediyor. Tabi bir de şu soru var: Miles Bridges, gerçekten çaylak maksimum kontratı alabilecek kapasitede mi?
24 yaşındaki genç oyuncu, bu sezonu 20.2 sayı – 7.0 ribaunt – 3.8 asist ortalamalarıyla bitirmiş olsa da, playofflarda takım taşıyabilecek bir aktör olabilir mi? Eğer bunu başaramayacaksa, Bridges’a çaylak maksimum kontratı bağlamanın pek bir manası yok. Son söylentilere göre, Charlotte da hemen hemen aynı şeyleri düşünüyor. Michael Jordan ve Mitch Kupchak yönetimindeki kulüp, Bridges’a talep ettiği maaşı ödemeye sıcak bakmıyor.
Bu durumda Bridges’ın gelecek sene Hornets forması giymemesi kuvvetle muhtemel. Kulübün bu kararı, yaz döneminde piyasayı baştan aşağı şekillendirebilecek derecede mühim. Eğer Charlotte bu parayı vermeye yanaşmayacaksa, Detroit Pistons, San Antonio Spurs gibi takımlar 24 yaşındaki forvetin kapısına dayanabilir.
2 – Deandre Ayton, kürkçü dükkanına geri mi dönecek?
2018 NBA Draftı’nın 1 numarası Deandre Ayton da Miles Bridges ile benzer kaderi paylaşıyor. 2021 playofflarındaki performansının ardından 2021-22 sezonunun Ayton için çıkış senesi olması bekleniyordu. Fakat olaylar çok farklı gerçekleşti. Sene başında talep ettiği yeni kontratı alamayan genç uzun, sene sonunda ise Monty Williams tarafından cezalandırıldı ve playofflarda benche alındı. Burada sorulması gereken soru: Ayton ve Suns organizasyonu arasındaki sorunlar onarılabilir mi?
23 yaşındaki uzun aslında kendisine rahatlıkla yeni bir takım bulabilir. Ligde Ayton için sıraya geçecek birçok takım var ancak buradaki düğüm o kadar kolay çözülecek cinsten değil. Deandre Ayton için Phoenix Suns‘ın kapısını çalacak olan ekipler, Suns yönetimi ile orta yolu bulmakta güçlük yaşayabilir. Hangi takım gelirse gelsin, Ayton sınırlı serbest olduğu için Phoenix genç pivotunun elini kolunu sallayarak çekip gitmesine izin vermeyecek.
Bu durumda bir sign&trade anlaşması yapılacak ve Suns cephesi de Ayton sonrasında dişe dokunur parçalar almak isteyecek. İşte bu noktada takımlar arasındaki görüşmeler tıkanmaya müsait. Burada en önemli husus, Ayton’ın ortaya koyacağı tavır. Eğer genç uzun duruma daha ılımlı yaklaşıyorsa, 2022-23 sezonu başında onu tekrardan Suns formasıyla görebiliriz.
Bir de şöyle bir durum var: Ayton için öne çıkan adayların bazıları şu anda karmaşık sinyaller veriyor. Detroit, drafttan genç pivot Jalen Duren’i seçti ve bu konuda eskisi kadar tutkulu olmayabilir. Portland, maaş boşluğunun bir kısmını Grant için harcadı ve şu anda olası Durant takasıyla meşgul olabilirler. Atlanta, Dejounte Murray’in peşine düştü ve Capela ile pek bir dertleri yok. O yüzden şu anda Ayton’ın aleyhine işleyen bazı gelişmeler mevcut.
23 yaşındaki pivotun Suns’a dönme ihtimali gün geçtikçe artıyor. Buna rağmen önümüzdeki yaz aylarında olmasa bile trade deadline döneminde Ayton’ın takaslanma olasılığı yüksek.
3 – Utah Jazz, direksiyonu ne tarafa doğru çevirecek?
Bu yaz döneminde belirleyici gündem maddelerinin başında ise Utah Jazz geliyor. Yıllardır aynı çekirdekle çabalayan fakat bir türlü sonuç alamayan Utah, şu anda önemli bir yol ayrımında. Quin Snyder’ın istifası, artık bardağın taştığının en somut göstergesiydi. Peki bu değişim rüzgarları güçlü bir fırtınaya dönüşecek mi?
Lig çevresindeki birçok kişi Jazz organizasyonunda bir şeylerin değişmesi gerektiğini uzun zaman önce kavradı. Fakat Jazz’de şoför koltuğunda oturan kişi her kimse, bir türlü direksiyonu farklı yöne kırmak istemiyor ve aynı şeritten yoluna devam ediyor. Ancak Utah, farklı bir yola sapmaya ilk kez bu kadar yakın.
Karar vericilerin önünde üç farklı seçenek var: Tam yapılanmaya gitmek, Mitchell ile Gobert’ten birine veda etmek veya minimal hamlelerle aynı çekirdeği tekrardan denemek. En muhtemel senaryo ise ikincisi gibi duruyor. Utah Jazz, takım kültürü gereği pek fazla tanking yapmayı tercih etmiyor. En azından bir süredir buna alıştılar. O yüzden eldeki herkesi çıkarıp yeniden yapılanma sürecine girmek onlar için son derece radikal bir karar olur.
İkinci senaryo ise en ideal olanı. Mitchell ile Gobert’in ne saha içinde ne de saha içinde birbirine uymadığı aşikar. Çıkan dedikodulara bakılırsa, ikili arasındaki bağlar kopma düzeyine geldi. Artık birisiyle vedalaşma zamanı geldi de geçiyor. Aslında birçok takım Mitchell’ın peşinde olsa da, Utah’ın ayrılık tercihi Rudy Gobert’ten yana olacak gibi duruyor. Bu bile NBA’de yaz dönemini yerinden oynatmak için yeterli. Utah Jazz’ın kararı, bütün NBA piyasasını alevlendirebilir.
4 – Jalen Brunson savaşında kazanan kim olacak?
Dallas Mavericks, bir süredir Luka Doncic’in yanına ikinci yaratıcıyı arıyordu. Porzingis aslında Doncic’in yanındaki ikinci oyuncuydu ancak aranan topla yaratıcılığı sağlayamıyordu. Diğer bir deyişle, Doncic’in üzerindeki yükü hafifletemiyordu. Fakat Jalen Brunson’ın çıkışı, Dallas için sahadaki problemlerin bir kısmını çözdü. Talihsiz olan şey ise Dallas’ın bu gelişimi öngörememiş olmasıydı. Bundan ötürü Brunson’ın kontratını zamanında yenilemediler.
Bunun cezasını ise stres ve gerilimle dolu birkaç gün geçirerek ödeyecekler. İşin daha da kötü yanı, 25 yaşındaki Brunson şu anda sınırsız serbest oyuncu. Yani eğer başka bir takımla imzalarsa, Dallas’ın yapabileceği hiçbir şey yok. Teklifi karşılayıp takımda tutma imkanına sahip değiller. Jalen Brunson yarışındaki en ciddi rakipleri ise New York Knicks.
Bu sezonki konferans finali başarısı ve ardından gelen Christian Wood hamlesi, Brunson konusunda Dallas’ın elini bir hayli güçlendirdi. Bu gelişmeler, 2021-22 sezonunun üstüne koyabileceklerine dair Brunson’a umut aşıladı. Diğer yandan New York’un eli de hiç zayıf değil. Koç ekibine Brunson’ın babasını getirdiler. Dallas’tan farklı olarak, Brunson’a kendi takımını yönetme olanağını vadediyorlar. Topu tamamen ona emanet edecekler.
Yine de bu yarışta Dallas’ın birkaç adım önde olduğunu söylemek mümkün. İlk olarak, Brunson’ın Doncic’in yanındaki ikinci adam olmakta sorun gördüğünü sanmıyorum. Ayrıca kurallar gereği, Dallas 5 yıllık sözleşme önerebiliyor. Fakat New York ekibi en fazla 4 yıllık sözleşme teklif edebiliyor.
5 – PJ Tucker’ın aklında hangi tilkiler dolaşıyor?
37 yaşındaki PJ Tucker, kariyerinin en iyi sezonlarından birisini geride bıraktı. Miami Heat savunması için büyük anlam ifade eden veteran uzun forvet, kontratındaki oyuncu opsiyonunu kullanıp serbest oyuncu konumuna geldi. Bu gelişmeyle birlikte Tucker’ın akıbeti de büyük merak konusu oldu.
2021 yazında şampiyon Milwaukee Bucks‘ı bırakıp Miami Heat‘e gelen Tucker, bu yaz döneminde de başka bir takımla anlaşabilir. Bazı söylentiler Tucker’ın biraz daha iyi bir sözleşme imzalayarak tekrardan Miami’ye döneceğini iddia ediyorsa da, Philadelphia’ya gideceğini iddia eden haberler de epey güç kazandı. 37 yaşındaki veteran, muhtemelen kariyerinin son kontratını alacak ve son vurgunu yapma peşinde. Philadelphia’nın Tucker için 3 yıl 30 milyon dolarlık bir teklif yapacağı biliniyor.
Bu kontrat, hem ücreti hem de uzunluğu bakımından Tucker’ın aklını çelmeye yetebilir. Dahası, Tucker’ın peşindeki diğer takımlar, 37 yaşındaki bir isme böyle yüklü bir kontrat bağlamak istemeyebilir. Fakat Philadelphia’nın elini güçlendiren tek faktör bu değil. Yukarıdaki fotoğrafta da gördüğünüz üzere, James Harden ve PJ Tucker yıllarca birlikte oynadı. Keza dönemin Houston genel menajeri Daryl Morey de şu anda Philadelphia’nın başında. Bundan ötürü Tucker yarışında Sixers‘ın eli kuvvetli diyebiliriz.
37 yaşına gelmiş olsa da Tucker’ın ne kadar değerli bir yan parça olduğu bir kez daha kanıtlandı. O yüzden veteran isim, serbest oyuncu piyasasının en önemli konu başlıklarından birisini teşkil ediyor. Tucker’ın tahmin edilmesi güç bir yönü var, bu yüzden kimse nereye gideceğini tam olarak kestiremiyor. Ancak Tucker’ın olası ayrılığı, Miami yönetimini panik haline ve dolayısıyla yeni arayışlara sürükleyebilir.
6 – Lakers, Russell Westbrook’u elden çıkarabilir mi?
33 yaşındaki yıldız (?) oyuncu, sezon başında büyük beklentilerle Lakers‘ın yolunu tutmuş ancak hayal kırıklığı yaratması pek uzun sürmemişti. Westbrook’un Lakers sistemine uyum sağlamayacağı en başından belliydi. Üstelik takas paketinde sahanın iki yönünde de pozitif etki yapan oyuncular gönderildi, Alex Caruso elde tutulmadı. Şimdi ise Lakers, Westbrook’u elden çıkarmanın yollarını arıyor. Peki bu gerçekten mümkün mü?
Biraz zor ancak ihtimal dahilinde. Maaş bütçesi boşaltmak isteyen ekipler, Lakers’ın ilk hedefi olacaktır. Çünkü Westbrook’un 47 milyonluk kontratı, 2022-23 sezonu sonunda bitiyor. Aslında tek yılı kalmış yüksek maaşlı oyuncuları çıkarmak son dönemde kolaylaştı, bunun örneklerine rastladık fakat Westbrook’ta durum farklı. Birincisi, 47 milyonluk maaşı dengelemek için kadronuzdan birçok parça çıkmanız gerekiyor. Takas paketine parça ekledikçe, verdiğiniz oyuncular Lakers’ın karşılamayacağı bir değere ulaşıyor.
İkincisi, son dönemde kontratından ötürü takaslanan oyuncuların birçoğu ya takımda büyük rol almayan ya da yaşı geçmiş isimlerdi. Örneğin Al Horford-Oklahoma birlikteliği. Fakat Westbrook böyle değil. Oynamak isteyecektir, hatta büyük bir rol almak isteyecektir. Yine de maaş boşluğu yaratmak isteyen takımlar için piyasadaki en uygun isim Westbrook hala.
Bu doğrultuda Charlotte ve Indiana, Lakers için takas partneri olabilecek takımlar. Fakat Charlotte’ta yeni koç Steve Clifford’ın Westbrook’u isteyeceğinden emin değilim. Bana kalırsa Indiana ihtimali biraz daha ön planda.
Eğer Indiana, koç Rick Carlisle’dan ötürü kısa yoldan yapılanıp bir sonraki sene rekabetçi olmayı hedefliyorlarsa, Brogdon ve Hield’ın kontratından çıkıp 2023 yazına bomboş bir maaş bütçesiyle girebilirler. Fakat böyle takaslarda Lakers’ın gelecekten bir ilk tur hakkı vermesi gerekecek ki buna sıcak bakmadıklarını belirtmişlerdi son dönemde.
O yüzden Lakers’ın takas görüşmelerinde bir orta yol bulamayıp önümüzdeki sezona Westbrook ile başlama ihtimali bir hayli yüksek. Darvin Ham, onu sisteme entegre etmenin yollarını arayacaktır. Houston Rockets‘taki gibi perde yapan oyuncu rolünde kullanmak, dirseklerde konumlandırmak bir seçenek olabilir.