by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de basketbolseverlere heyecan veren birçok olay var. Playofflar, trade deadline, draft ve daha fazlası… Serbest oyuncu dönemi de bunların arasında yer alıyor.
2022 serbest oyuncu dönemi de aynı şekilde hızlı ve heyecanlı başladı. Aslında geçtiğimiz serbest oyuncu sınıflarına kıyasla daha zayıf olduğunu söylemek mümkün ancak buna rağmen Woj ve Shams’in atacağı bir tweet bile tansiyonu yükseltmeye yetiyor.
Genelde piyasanın ilk günü çok daha heyecanlı ve bol aksiyonlu geçiyor ancak ikinci günler de gayet doyurucu. Özellikle bu yıl birkaç büyük takas ve önemli imza gördük. Biz de bunun ardından kağıt kalemi çıkardık ve günü hayal kırıklığıyla tamamlayanlardan bir liste oluşturduk.
Eurohoops Fırın, piyasanın ikinci gününden istediğini alamayanları belirliyor.
İkinci günün tüm hamleleri için tıklayınız…
Miami Heat
Bu sezon NBA Finalini son topta kaçıran Miami Heat, yaz dönemine kadroyu koruma parolasıyla giriş yapmıştı. Bu doğrultuda Victor Oladipo ve Dewayne Dedmon takımda kaldı. Fakat Tucker yarışında parayı verene düdüğü çaldı ve veteran uzun forvet Philadelphia’nın yolunu tuttu. Bu, takım savunması için son derece ciddi bir kayıp ve yerini dolduramazlarsa Miami’nin “elit savunma takımları” kategorisinden düştüğünü görmemiz bile mümkün.
İlk günde buraya yönelik bir hamle gelmediği gibi, ikinci günde de Miami’den takviye göremedik. Daha da kötüsü, Otto Porter gibi adayları ellerinden kaçırdılar. Miami’nin son yıllardaki en büyük problemi, 4 numara pozisyonuna kalıcı bir çözüm getirememeleri oldu. Sırayla Meyers Leonard, Jae Crowder, Moe Harkless, Trevor Ariza ve PJ Tucker gibi isimler Bam Adebayo’nun pota altı partneri oldu. Bu oyuncular arasındaki en iyi performans ise kuşkusuz Tucker’dan gelmişti.
Miami’nin hala hiçbir şey yapmamış olması, “acaba büyük bir hamle veya takas mı kovalıyorlar” sorusunu akıllara getiriyor. Muhtemelen Pat Riley’in aklında bir plan vardır ancak bu planı uygulayıp uygulamayacağı ise muamma. Çünkü Miami’nin elindeki takas parçaları sınırlı. Son çare olarak tekrardan Jae Crowder’ın takasla takıma getirileceği konuşuluyor ancak Crowder bile Tucker sonrası beklentiyi karşılayamayabilir. Çünkü bir yıllık Tucker deneyimi, çıtayı çok farklı bir noktaya taşıdı.
Miami Heat, piyasanın ikinci gününde de takasla veya imzayla 4 numara sorununa çözüm bulamadı. Bundan ötürü günü hayal kırıklığıyla kapatan takımlar arasında yer alıyorlar. Yine de üçüncü günde kazanan durumuna gelebilirler. Fırtına öncesi sessizlik şeklinde de yorumlanabilir şu anki durum.
Minnesota’nın Geleceği
Minnesota Timberwolves, günün en büyük hamlesine imza atan takımdı. Utah Jazz uzunu Rudy Gobert için 5 oyuncu ve 5 draft hakkından oluşan bir paket sundular ve eleştiri oklarının hedefi haline geldiler. Bu eleştiriler, saha içinde Towns-Gobert uyumundan ziyade takas paketine kulübün geleceğine yönelikti.
Gerçekten de verdikleri parçalar epey fazla. Kevin Durant için bile 3 draft hakkı konuşulurken, Rudy Gobert için 5 tane draft hakkı çıkmalarını kimse beklemiyordu. Böylelikle kulübün geleceğinin önemli bir kısmını Utah’a teslim etmiş oldular. Anthony Edwards ve Karl Anthony Towns’un varlığına güvendikleri kesin. Bu ikili olduğu sürece draft haklarına ihtiyacımız olmaz şeklinde bir düşünceye sahipler ancak NBA’de hiçbir şey belli olmuyor.
Ayrıca tek sorun draft hakları da değil. Rudy Gobert, artık 30’lu yaşlarına girdi ve önümüzdeki 4 yılda 170 milyon dolar kazanacak. Playoffta oyuna etkisi yarı yarıya düşen, hatta bazen sahada barınamayan bir uzun için bu kadar maaş ödemeye gerek var mı? Böylesine yüklü bir takas paketi çıkarmaya gerek var mı?
Towns-Gobert ikilisi ilginç şeyler vadediyor ancak birçok takası artık normal sezon değil playoff üzerinden ölçüyoruz. Bu hamle, normal sezonda Timberwolves‘u playoffa atabilir ancak iş playofflara geldiğinde, Gobert gibi oyuncular takımın tavanını kısıtlayabiliyor.
Golden State Warriors
Golden State‘i buraya kaybeden olarak yazsam mı diye çok düşündüm. Aslında Donte DiVincenzo hamlesi son derece başarılı ancak şampiyon kadronun önemli yan parçalarını kaybettiler. Otto Porter ve Gary Payton, Toronto ve Portland’a imza attı. İki isim de Warriors şampiyonluğunda büyük pay sahibiydi, rotasyonun değişmez isimlerindendi. Bundan ötürü günü pek de mutlu kapatamadılar.
Otto Porter’ın yerine bir takviye gelmedi. Genç forvet Jonathan Kuminga’yı orada rotasyona sokmayı düşünüyor olabilirler. Kuminga benim beğendiğim bir isim. Önemli gelişim parıltıları gösterdi sezon içerisinde fakat eğer Warriors tekrardan şampiyonluğu hedefliyorsa, şu aşamada ne kadar güvenilir olur emin değilim. Hala ham bir oyuncu olduğunu belirtmek gerek.
Gary Payton’ın ikamesi olaraksa Donte DiVincenzo düşünülüyor ancak o da son senesindeki performansıyla soru işareti yaratıyor. Sakatlığı iyi atlatamadı. Teoride çok iyi bir görev adamı. Şut atıyor, topu yere vurabiliyor, savunmada etkili ve enerjik. Ancak son dönemde pratikte çok işlemedi. Payton kadar üst düzey bir savunmacı olduğunu da düşünmüyorum. Neticede DiVincenzo, Payton’ı ikame edebilir ancak biraz riskli.
Indiana Pacers
Tyrese Haliburton-Domantas Sabonis takasıyla birlikte Indiana Pacers‘ın ayrı bir yola girdiği netleşmişti. Bu yeni yola girerken takımın geleceğinde yer edinmesi pek muhtemel olmayan oyuncuları yol kenarında indirdiler. Bunların başında ise Malcolm Brogdon geliyor.
Önümüzdeki sezon 30 yaşına girecek olan deneyimli isim, sakatlık sorunları ve Haliburton’la benzer oyun yapısı sebebiyle Pacers‘ın tutmaya gönüllü olmadığı bir isimdi. Bundan ötürü yoğun bir şekilde Brogdon’a takas aramaya koyuldular. Buldular da… Brogdon, Boston’a takaslandı ancak Indiana taraftarlarının hayal ettiği şekilde olmadı.
Pacers, Daniel Theis, Aaron Nesmith ve 2023 draft hakkı karşılığında 30 yaşındaki oyuncuyu takımdan gönderdi. Bu takas paketi, birçok kişinin beklentilerini karşılamadı ve Brogdon’a biçilen değerin çok altındaydı. Şunu anlıyorum: Sakatlık problemleri, oyuncuyu pazarlamayı zorlaştırmış olabilir ancak buna rağmen şu paketin biraz daha fazlası alınabilirdi.
Theis’ın bu takımda bir yeri yok. Aaron Nesmith, şu ana kadar pek potansiyel göstermedi ve rol oyuncusundan daha fazlası olabilecek mi? Boston’ın Doğu’yu tepelerde bitireceğini düşünürsek, 2023 draft hakkı kaçıncı sıraya düşecek?
Bu takasta Indiana açısından çok fazla soru işareti var. Bu da onları ikinci günün kaybedeni haline getiriyor.
Patrick Beverley
33 yaşındaki Beverley, son dönemde takaslar konusunda talihsiz bir dönem yaşıyor. 2021 yazında ilk olarak Los Angeles Clippers‘tan Memphis Grizzlies‘a takaslanan Beverley, twitterda heyecanını gösteren bir tweet atmış ama Memphis forması giyemeden takaslanıp alay konusu olmuştu.
Grit and Grind. Let’s GO🏀🏀
— Patrick Beverley (@patbev21) August 16, 2021
Bir benzeri yine başına geldi. Towns’ın yeni kontratını alıntılayan Beverley, birkaç saat sonra takaslanınca yine tercih etmediği bir duruma düştü.
Gang❤️ https://t.co/kUoWpk23pW
— Patrick Beverley (@patbev21) July 1, 2022
Fakat tabi ki burası işin magazin kısmı. Beverley’i buraya yazmamın sebebi yalnızca bu değil. Deneyimli oyuncu, gittiği her takıma uyum sağlayabilecek bir karakter yapısına sahip ancak Minnesota’da adeta yuvasını bulmuştu. İyi bir takım kimyası yakaladılar ve Beverley’e de burada olduğu için mutlu görünüyordu. Takımın playoff yapmasında pay sahibi oldu ve amacı olan bir takımda bu amaca hizmet etti.
Ancak şimdi Utah’ta biraz daha belirsiz bir takıma gidiyor. Utah, tekrardan bir amaç doğrultusunda playoff için mi oynayacak, yoksa en azından bir sezonu Mitchell’ın etrafına tekrardan kadro kurmak için rölantide mi geçirecek? Bu belirsizlikten ötürü Beverley’in bu takastan çok hoşlandığını düşünmüyorum. Timberwolves’a bu kadar uyumluyken takımdan gönderilmesi onun adına üzücü. Ayrıca Utah gibi bir şehre gideceğini de hatırlatmak lazım. O yüzden günün kaybeden oyuncusu olmaya hak kazandı diyebiliriz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!