by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Başarılı bir şekilde noktalanan 2021-22 sezonunun bitimiyle birlikte yeni yılın kadro planlamalarına hız kesmeden başlayan sarı-kırmızılı ekip, yapılan Jehyve Floyd, Raymar Morgan, Mahir Ağva ve Dylan Ennis gibi takviyelerin ardından önemli bir transfere daha imza attı.
2021-22 sezonunda Yunan ekibi AEK’nın formasını terleten ve bu süreçte başarılı performanslar ortaya koyan Braian Angola, Galatasaray NEF ile 1 yıllık sözleşmeye imza attı.
Profesyonelliğe 2018 yılında adım atan 28 yaşındaki oyuncu, ABD’deki kolej kariyerinin ardından Orlando Magic‘le NBA fırsatı elde etse de buradaki serüveni pek uzun sürmedi. Magic’in G-League takımı Lakeland Magic’te bir süre şansını deneyen Angola, devamında Belçika ekibi Filou Oostende ile Avrupa basketboluna geçiş yaptı.
Avrupa’daki ilk sezonunda Belçika Ligi şampiyonluğu sevinci yaşayan skorer isim, burada yakaladığı çıkışın ardından Andrea Trinchieri’nin Partizan’ının radarına girdi. 2019-20 sezonunun ortasında Sırp temsilcisiyle anlaşan Kolombiyalı oyuncu, Partizan’da beklediği şansları pek elde edemedi.
2020 yılının Aralık ayında İsrail Ligi ekiplerinden Ironi Nes Ziona ile sözleşme imzalayan Braian Angola, yeni takımıyla belki de kariyerinin en iyi dönemini geride bıraktı.
İsrail’de maç başına 18.8 sayı, 7.1 ribaund ve 3.5 asist ortalamalarıyla yıldızlaşan Kolombiyalı skorer, geçtiğimiz yaz iddialı bir kadro oluşturmayı hedefleyen AEK’nın yolunu tuttu. Yunanistan macerası Angola için epey parlak başlasa da sezonun devamı kendisi ve kulübü için hiç ama hiç beklendiği gibi ilerlemedi.
Önce takım arkadaşı Stevan Jelovac’ın trajik ölümüyle sarsılan 28 yaşındaki oyuncu, ardından da geçirdiği COVID-19 hastalığının sonrasında ortaya çıkan kalp kası iltihabı rahatsızlığı nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kaldı.
Yaklaşık 4.5 aylık bir aradan sonra Yunanistan Ligi playofflarında formasına kavuşan Braian Angola, bireysel performans açısından bıraktığı yerden devam etse de AEK’nın ilk turda elenmesine engel olamadı.
Geçtiğimiz sezon çoğu açıdan epey zorlu bir Yunanistan macerası yaşayan Kolombiyalı skorer, buna rağmen sahada kalabildiği anlarda performansıyla dikkatleri üzerine topladı. Bu yaz adı Basketbol Süper Ligi’nin bir diğer ekibi TOFAŞ’la da anılan Braian Angola, kariyerine en az 1 sezon boyunca Galatasaray formasıyla devam edecek.
Eurohoops Fırın, Galatasaray NEF’in yeni transferi Braian Angola’yı teknik yönden detaylıca mercek altına alıyor.
Artılar
Geçtiğimiz sezon koç Andreas Pistiolis’in takımın başına geçmesiyle birlikte önemli bir çıkış yakalayan Galatasaray NEF, özellikle oyunun hücum kısmında durdurulması epey zor bir ekip olarak gözükmüştü. Bunun başlıca sebebi ise kısa rotasyonundaki Dee Bost, Melo Trimble ve Isaiah Canaan üçlüsünün varlığıydı.
Oluşturduğu hücum kurgusunu neredeyse tamamen 3 kısasının etrafında şekillendiren Yunan çalıştırıcı, bu 3 oyuncunun aynı anda sahada kalabilmeleri sayesinde de savunulması hiç kolay bir yapı ortaya çıkarmayı başarmıştı.
Sezon ortasında kadroya dahil edilen Isaiah Canaan, takımın oyun kurucu ikilisi Trimble ve Bost’u topsuz oyundaki verimliliği sayesinde olabilecek en iyi şekilde tamamlayarak Galatasaray‘ın üst üste galibiyetler almasında çok önemli rol oynamıştı.
Bu yaz kısa rotasyonundan Melo Trimble ve Isaiah Canaan’ın sözleşmelerini yenilemeyerek takımdan ayrılmaları, Galatasaray için bu iki ismin yerini doldurma gerekliliğini ortaya çıkarmıştı. Bu doğrultuda ilk olarak Gran Canaria’dan ayrılan Dylan Ennis’i kadrosuna katan sarı-kırmızılı ekip, 2. hamlesinde ise Braian Angola’ya yöneldi.
İsrail’de kariyerinin belki de en formda dönemini geride bırakan Angola, geçtiğimiz yaz büyük beklentilerle Yunanistan’ın köklü kulüplerinden AEK’ya transfer olmuştu. Quino Colom ve Nikos Pappas’la birlikte AEK kısa rotasyonunun en önemli 3 parçasından biri olan Kolombiyalı oyuncu, özellikle hücumdaki komple profiliyle sahada kalabildiği süreçte dikkatleri üzerine topladı.
Braian Angola’nın oyunundaki pozitif yönlerden bahsederken belki de ilk olarak değinilmesi gereken nokta oyuncunun komple profili olacaktır. Sahada genellikle 2. veya 3. top yönlendirici olarak süre alan 28 yaşındaki oyuncu, modern basketbolun en önemli gerekliliklerinden olan şut, pas ve çembere atak tehditlerinden üçüne de belli ölçülerde sahip.
Oyuncunun sahip olduğu bu 3 tehdidin arasında açık ara en çok ön plana çıkanı ise üst düzey çembere atak becerisi. Avrupa basketbolunda kendi pozisyonu için fark yaratan bir çabukluğa ve ilk adım hızına sahip olan Angola, bu sayede savunmacısıyla birebir kaldığı anlarda bir şekilde çembere gidebilmenin yolunu buluyor.
Çembere ataklarında pozisyonu genellikle turnikeyle noktalamayı tercih eden Kolombiyalı oyuncu, rakip savunmacıdan teması aldığı anlarda bile vücut dengesini korumayı genellikle başarıyor. Maçlarda skorunun büyük bölümünü penetreler üzerinden üreten Angola, bitiricilik becerisiyle de rakip savunmacılara zorlu anlar yaşatabiliyor.
Günümüz basketbolunda bir oyuncunun iki eliyle de çembere atak edebilmesi, özellikle rakip savunmaların yerleşimine karşı açı değiştirerek kendisine ve takımına avantaj devşirebilmesi açısından bir hayli değerli bir beceri. Sahada fark yaratan düzeyde bir ilk adım hızına sahip olan Braian Angola, sağ ve sol tarafından boyalı alana penetre edebilmesiyle de sahip olduğu çabukluk avantajını iyice pekiştirebiliyor.
28 yaşındaki oyuncunun rakipleriyle birebir kaldığı anlarda durdurulamamasının nedenleri yalnızca ilk adım hızı ve iki eliyle de boyalı alana penetre edebilmesi değil. Kendi pozisyonu için topla ilişkisi bir hayli üst düzey olan Kolombiyalı skorer, çabucak yön değiştirebilmesiyle de parkedeki tahmin edilemezliğini bir üst boyuta taşıyor.
Avrupa basketbolunda topla ilişkisi Angola kadar üst düzey oyuncuların genellikle akıllarında tek opsiyonla oynadıklarına ve karar verme konusunda ciddi sorunlar yaşadıklarına çokça şahit olduk. Kolombiyalı skoreri bu noktada diğer isimlerden ayıran en önemli detay ise topla aksiyonları sırasında karar değiştirerek farklı tercihlere yönelebilmesi.
Önemli skorer becerilerine sahip olan Angola, bunun yanı sıra pasörlüğüyle de parkede fark yaratabilen bir isim. Oyun kurucu olmamasına rağmen kariyeri boyunca yüksek asist ortalamalarına sahip olan 28 yaşındaki oyuncu, özellikle çembere atakları sırasında rakibin yardım savunmasını doğru okuyarak boşa çıkan takım arkadaşlarını besleyebiliyor.
Bir oyun kurucu olmamasına rağmen ikili oyun yönetme konusunda da pozisyonuna göre çok önemli becerilere sahip olan Kolombiyalı skorer, takımın diğer iki kısası Bost ve Ennis’in yanında ekstra bir pick and roll tehdidi olarak rakip savunmaların konsantrasyonunu üzerine çekecektir.
Galatasaray’da Dee Bost ve Dylan Ennis gibi Avrupa basketbolunun önde gelen iki kısasıyla sıkça sahada kalmasını beklediğimiz Brian Angola, yeni durağında top yönlendiricilik becerilerini hiç olmadığı kadar sık ön plana çıkarabilir. Rakip savunmanın konsantrasyonunun Bost ve Ennis’te olduğu anlarda kendisine boş alanlar bulması bir hayli muhtemel olan Angola, karar vericilik konusundaki artılarını daha da belirginleştirme şansına sahip olacaktır.
Koç Andreas Pistiolis’in hücum kurgusunda doğru kullanıldığı takdirde verimliliğini bambaşka boyutlara çıkarma potansiyeline sahip olan Kolombiyalı skorer, topsuz koşularıyla da (backdoor cut) kendisine bolca skor fırsatı bulabilir. Çember etrafındaki yüksek yüzdeli bitiriciliği nedeniyle AEK’da sıkça bu tür aksiyonlarda yer alan Angola, Dee Bost ve Dylan Ennis’in etrafında da kendisine topsuz hareket edebileceği boş alanları bulacaktır.
Oyunun savunma kısmında ise Braian Angola, elbette hücumda olduğu kadar parlak bir isim değil. Yine de savunma konusunda elinden gelen çabayı gösteren Kolombiyalı skorer, bazı noktalarda takımına önemli avantajlar da sağlayabiliyor.
Oyuncunun savunmada ellerini sürekli aktif kullanması, özellikle topa baskı konusunda çok değerli bir özellik. Savunduğu toplu oyuncuya karşı sürekli ellerini topun hizasında konumlayan Angola, rakibinin pas kanallarını çok iyi daraltarak takımına avantaj devşirebiliyor.
Soru İşaretleri
Geçtiğimiz sezon kadrosunda Dee Bost ve Melo Trimble gibi Avrupa basketbolunun önde gelen iki kısasını kadrosunda bulunduran Galatasaray, DeVaughn Akoon-Purcell’in talihsiz sakatlığının ardından oluşan boşluğu Isaiah Canaan takviyesiyle doldurmuştu.
Sezonun ilk yarısında EuroLeague ekiplerinden UNICS Kazan’ın kadrosunda bulunan Isaiah Canaan, takımındaki Lorenzo Brown ve Mario Hezonja gibi topu domine etmeyi seven iki yıldızın yanında verimliliğini üst boyutlara çıkarmıştı. Özellikle topsuz oyundaki katkılarıyla UNICS hücumuna büyük avantaj sağlayan Canaan, Galatasaray için belki de olabilecek en doğru tamamlayıcı profiliydi.
Braian Angola için başlıca soru işaretleri de tam olarak bu noktada başlıyor. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle beklenmedik şekilde boşa düşen Isaiah Canaan, sarı-kırmızılı ekip için tam anlamıyla bir fırsat transferiydi. Avrupa kariyerinin en büyük sıçramasını Galatasaray’a transfer olarak Angola ise Canaan’dan bir hayli farklı bir profil.
AEK kısa rotasyonunun çok önemli bir parçası olan Braian Angola, aslında geçtiğimiz sezon koçu Stefanos Dedas tarafından Nikos Pappas ve Quino Colom’un yanında hücumun tamamlayıcı parçası rolünde de tercih edildi. Önceki kariyerinde formasını giydiği takımların hep ana skor opsiyonu olan Kolombiyalı skorer, tamamlayıcı rolde beklenen verimlilik düzeyine ulaşamadı.
Topu rahatça domine edebildiği ve karar verme özgürlüğünün daha fazla olduğu beşlerde fark yaratan Angola, topsuz oyunuyla öne çıkması gereken zamanlarda ise aynı katkıyı sürdüremedi. Bu durumun başlıca nedenlerinden biri de oyuncunun dış şutları konusunda yaşadığı istikrar sorunları.
Braian Angola’nın maçlarını izleme fırsatı elde eden okuyucularımız, skorer ismin üçlük denemeleri konusunda pek de geri adım atan bir oyuncu olmadığını fark etmişlerdir. Kariyeri boyunca maç başına dış atış denemeleri konusunda bir hayli yüksek rakamlara ulaşan Angola, isabet yüzdesi konusunda aynı istikrarı pek yakalayamıyor.
Bunun en önemli sebeplerinden biri de oyuncunun şut mekaniğinin yeterince hızlı olmaması. Özellikle topu hareketli aldığında veya dripling üzerinden kendi şutunu yaratmaya çalıştığında Kolombiyalı skorer, topu elinden olması gereken şekilde çıkarmakta bazı sorunlar yaşayabiliyor.
Bu tür anlarda genellikle topa gereğinden fazla kuvvet uygulayan 28 yaşındaki oyuncu, bu sebeple hedeflediği isabetleri bulmakta zorlanıyor. Angola’nın maçlarda üst üste şutlar kaçırdığı anlarda bile bazen gereğinden fazla ısrar ederek üçlük denemelerine devam etmesi, takımının hücumuna zarar verebiliyor.
Geçtiğimiz sezon kısa rotasyonunda Isaiah Canaan ve Melo Trimble gibi üst düzey dış atışçıları bulunduran Galatasaray, bu oyuncuların özellikle topsuz aksiyonlar sırasında perimetre gerisinden yarattıkları üçlük tehdidi nedeniyle alan açma konusunda sorun yaşamamıştı.
Canaan ve Trimble’ın yerine dış şut konusunda belirli istikrar problemleri yaşayan Braian Angola ve Dylan Ennis’i kadrosuna ekleyen sarı-kırmızılı ekip, bu yılki üçlüsünü Bost, Ennis ve Angola’yla oluşturdu. Bu üç ismin de oyunlarında ilk olarak dış şut özellikleriyle öne çıkmamaları, rakip savunmaların boyalı alana gömülerek Galatasaray’ı iyice perimetrenin gerisine itmesine neden olabilir.
Dee Bost, Dylan Ennis ve Braian Angola üçlüsü, her ne kadar Basketbol Şampiyonlar Ligi seviyesi için epey kaliteli bir üçlü olsalar da birbirlerini tamamlama anlamında Bost, Trimble ve Canaan kadar uyumlu değiller. Bu nedenle koç Andreas Pistiolis, üç oyuncusundan da olabilecek en yüksek katkıyı alabileceği bir hücum kurgusu oluşturabilmek için geçtiğimiz sezondan daha da sıkı çalışmak zorunda kalacaktır.
Oyunun savunma kısmına baktığımız zaman Angola’ya “kötü savunmacı” demek oyuncuya epey haksızlık olacaktır. Yine de Kolombiyalı skorerin savunmadaki becerileri, elbette hücumdaki yetenekleri kadar üst düzey değil.
Savunmada ellerini çok aktif kullanan 28 yaşındaki oyuncu, bazı anlarda top çalmaya gereğinden fazla odaklanabiliyor. Savunduğu oyuncunun karşısında sağlam kalabilmek yerine topu çalarak kolayca sayıya gitmeyi öncelediği zaman Angola, rakibi tarafından rahatça eksiltilerek takımının kolay sayı yemesine neden olabiliyor.
Bu durumun sahaya negatif yansıdığı bir diğer nokta da oyuncunun “fake”lerde rakibine karşı olması gerekenden çok daha erken hamle yaparak yine kolay eksilebilmesi. Özellikle rakip hücumcunun şut “fake”lerine çabuk kanan Kolombiyalı skorer, bu sayede takım savunmasında bazı problemlere yol açabiliyor.
Oyuncunun savunmada üzerine yoğunlaşması gereken bir diğer sorunu ise topa gereğinden fazla odaklanarak zaman zaman rotasyonlarda aksayabiliyor oluşu. Rakibin hücumlarını doğru okuyarak savunma pozisyonunu alma noktasında zorluklar yaşayan Angola, özellikle rakip takımın topsuz hareketlilik üzerine kurguladığı setlerde topa fazla konsantre olduğu için kendi oyuncusunu kaçırabiliyor.
Son olarak 1.98 boyundaki bir oyuncuya göre ince sayılabilecek bir fiziğe sahip olan Braian Angola, bu durumun dezavantajını perdelemelerde sıkça yaşıyor. Rakip uzundan gelen perdelemelerden genellikle hızını ve çabukluğunu kullanarak sıyrılmaya çalışan Kolombiyalı skorer, bunu yapamadığı anlarda ise kolay eksilerek takımının savunma rotasyonunda aksamasına neden olabiliyor.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!