Kobe Bryant: Efsanenin Normal Hayattan İnsanların Yaşamına Dokunduğu “8” Hikaye

28/Tem/22 10:10 Ocak 26, 2023

Bilal Baran Yardımcı

28/Tem/22 10:10

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, Kobe Bryant hakkında az bilinen sekiz hikayeyle sizlerle.

by Jerry Bembry / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 26 Ocak 2021 tarihinde Andscape‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Kobe Bryant’ın iş ahlakı hakkında anlatılan birçok hikaye var: ABD Milli Takımı antrenmanları öncesi geceleri Las Vegas çöllerinde 60 kilometreyi aşan bisiklet yolculukları, yoğun antrenmanları, henüz gün doğmadan antrenörünü arayarak salonda kondisyon çalışmaları yapmak istemesi…

Cesurluğunu yücelten birçok hikaye de var: Los Angeles Lakers‘tan takım arkadaşı Shaquille O’Neal ile olan tartışmaları, 2008 Olimpiyatlarında rakiplerdeki tüm perimetre oyuncularını yok etmeye yemin etmesi… Jeff Pearlman’ın kitabında geçen kısımda Bryant’ın kendini takım arkadaşlarına tanıtma şekli özetleniyor:

“Hey, ben Kobe’yim. Kobe Bryant. Hepinizin bilmesini istiyorum ki kimse beni korkutamaz. NBA’de kimsenin beni korkutmasına izin vermeyeceğim. Bu yüzden dikkatli olun.”

Ancak Kobe hakkında en güzel hikayeler 26 Ocak 2020’de kendisinin, kızı Gianna’nın ve yedi diğer insanın hayatının sonlanmasına yol açan helikopter kazasından sonra ortaya çıktı. Bu hikayelerde sahne ışıklarından uzakken insanlarla kurduğu iletişimler ön plandaydı.

O hikayelerden sekiziyle karşınızdayız.

“Kobe, bana kendimin en iyi versiyonu olmamı söyledi”

Bir televizyon programı Jarred Jones’tan neden Kobe’nin en büyük hayranı olduğuna dair video çekmesini istediğinde Jones, stüdyoda seyircilerin arasındayken idolünü görebilme şansı elde edebileceğini düşünmüştü. Beklediğinden çok daha fazlası geldi başına.

Jarred’ın Kobe’ye dair sahip olduğu eşyaların -kulaklık, ayakkabı, poster, pijama- olduğu video, onun 2012’deki The Ellen DeGeneres Show’a davet almasını ve diğer Lakers taraftarlarıyla birlikte Bryant’ı görme şansı elde etmesini sağlamıştı. Program sırasında Ellen, Bryant’a “Seyircilerin arasında genç bir adam var, senin en büyük hayranın olduğunu iddia ediyor.” dedi.

Jarred’ın videosu oynatıldı. “Duygu dolu bir andı.” diyor şu anda 19 yaşında olan Jones. “Kelimelerle ifade edemeyeceğiniz bir an…”

İşler daha da iyiye gitti. Video bittikten sonra Ellen, Jarred’ı sahneye davet etti ve idolüyle tanıştırdı. Jarred’a forma ve bir sürü ürün hediye edildi. Jarred, Kobe ile şut yarışması yapma imkanı bile buldu.

İkili programdan sonra da vakit geçirdi. Bryant, Jarred’ı Lakers maçına davet etti. Maça gittiği gün Jarred, soyunma odasına girme şansı elde etti ve Bryant orada kendisinin düzenlediği basketbol kampına davet etti Jarred’ı.

Jones, önceden televizyondaki o sekansı en az haftada bir kez izlerdi. “Şu an o kadar sık izleyemiyorum…” diyor şimdilerde. “Yaşananlardan sonra…”.

Şu anda Los Angeles’taki Middlebrooks Academy’de basketbol oynayan Jones, Kobe’yi farklı bir şekilde anıyor. Bryant’ın vefatından bir hafta sona sol bacağına “8” ve “Mamba”, sağ bacağına “24” ve “Out” dövmelerini yaptırdı.

“Bunları Kobe’nin bana söylediklerini hatırlatması için taşıyorum: Kendimin en iyi versiyonu olmak.”

“Kobe ile görüşmek kariyerimi değiştirdi”

Cabbie Richards, 2005’te Toronto’daki Air Canada Centre’da bir muhabirin hayallerini yaşayacaktı. Shaq’sız Lakers ve Vince Carter’sız Raptors maçına olan medya ilgisi çok düşüktü, bu da ona Bryant ile birebir röportaj yapma fırsatı verdi.

Alışılagelmişin dışında tarzıyla o zamanlar The Score’da çalışan Richards, Bryant’a bir sonraki Los Angeles ziyaretinde onun evinde kalıp kalamayacağını sordu. Hazırlıksız yakalanan Bryant, bu soruyu cevapsız bıraktı. Sonrasında Richards adresini sorduğunda Bryant “Aklından Bile Geçirme’ mahallesinde oturuyorum.” diye cevapladı.

Sonraki görüşmelerde Richards sınırları zorlamaya devam etti. Telefon numarasını sorduğunda Bryant “1-800-Beni asla, asla, asla, asla arama.” diye yanıtlamıştı. Richards bu numarayı denediğini ancak kullanılmayan bir numara çıktığını söyleyince Bryant “Pardon, ‘1-800-Beni asla arama’ olacaktı” dedi.

Kamera önünde yaşanan bu reddedilmelerin hepsi Richards’ın Bryant’tan kabul görmesinin yolunu hazırladı.

“Bizim ilişkimiz beni belli bir uzaklıkta tutması üzerine kuruluyordu. Benimle böyle şakalaşması seyirciye mizahi yönünün olduğunun, her şeyi ciddiye almadığının bir göstergesiydi.” diyor Richards.

Richards genelde Bryant’ı senede bir kez Toronto’da, bir kez de Los Angeles’ta olmak üzere iki kez görürdü. Kobe, her zaman Richards’a vakit ayırırdı.

Bir keresinde Richards, laf arasında yarım ağızla helikopterde röportaj yapma fikrini ortaya attı ve Bryant kabul etti. Bu konuşmadan aylar sonra Bryant ve Richards, Orange County’deki John Wayne Havalimanı’ndan kalkış yaptı ve El Segundo’daki Lakers‘ın antrenman tesislerine uçtular.

“Kobe ile uçuş yapmak inanılmazdı.” diyor Richards. “Kobe ile sıra dışı röportajlar yapan muhabir’dim ben artık. Kobe ile olan bu bağlantımız, kariyerimi değiştirdi.”

Richards daha sonrasında Michael Jordan, Aaron Rodgers, Will Smith ve Kendrick Lamar gibi önemli sporcular ve sanatçılarla röportajlar yaptı. The Score’dan ayrılıp Kanada’nın ESPN’i olarak görülen TSN’de çalışmaya başladı, şimdilerde ise Las Vegas’ta yaşıyor ve Bleacher Report’ta çalışıyor.

Richards, Toronto’da düzenlenen 2016 All-Star maçının ardından Bryant ile özel bir an yaşamıştı.

“Parkeye girdim, sarıldık ve fotoğraf çekildik.” diyor Richards. “Sonra bana ‘Potansiyelinin henüz başlarındasın’ dedi. Neredeyse ağlayacaktım. Onun statüsündeki hiç kimse bana bu denli etki eden bir şey söylememişti o ana kadar.”

Son görüşmeleri aylar sonra Los Angeles’ta gerçekleşti. İkili, Staples Center’da son kez kayda girmişti.

“Evine hiç gidemesem de o gün evininin hemen dışında benim için bir kulübe inşa edeceğini söylemişti.” diyor Richards gülerek. Sonra ise duygulanıyor: “Onu çok özlüyorum. Her gün özlem duymaya devam ediyorum.”

“Kobe, elinden gelenin fazlasını yaptı”

Bir kardiyolog kendisinden Phoenix Suns‘ta çalışan eşi Tom’un da yardımıyla beş yaşında ölümcül bir hastalığa yakalanmış ve ismi Kobe olan bir çocuk için Bryant’tan imza alıp alamayacağını sorduğunda Kristen O’Connor Hecht, Phoenix’teki hastanede çalışıyordu. Hecht eşine durumu iletti. Tom deneyeceğini ancak söz veremeyeceğini söyledi.

Bir sonraki gün Tom, Hecht’e mutlu haberi verdi: Bryant kabul etmişti.

“Harika. İmzalı fotoğrafı eve mi getireceksin?” diye sordu eşine Hecht.

“Hayır.” dedi Tom. “Yazdıklarını gördü, bizzat gelmek istiyor.”

Hecht telefonunu elinden düşürdü. “Sersemlemiştim.” diyor.

Bu ziyaretin belli şartları vardı: Topluma herhangi bir bilgi verilmeyecek, hastaneyle ilgisi olan insanlar durumdan haberdar olmayacaktı.

Ziyaretin gerçekleşeceği gün Bryant, limuzinle Hecht’i aldı. Şehir merkezindeki hastanenin arkadan girişlerinden birine doğru yol aldılar, sonra da merdivenleri çıkmaya başladılar. 1.60 boyundaki Hecht, Kobe ve korumalarının hızına ayak uydurmakta zorlanıyordu.

Çocuğun tedavi gördüğü kalp hastalıkları yoğun bakımı bölümüne geldiklerinde Bryant, perdeyi çekti. Hecht, içeri girdikleri anı hatırlıyor.

“Annenin yüzünde şaşkınlık ve saf mutluluk hakimdi.”

Küçük Kobe’nin hastalığı yatağından kalkmasına izin vermiyordu, bu yüzden de Hecht kısa bir görüşme olmasını bekliyordu.

Fakat iki Kobe, yoğun bakım ünitesindeki makinelerin sesleri eşliğinde basketbol topunu birbirlerine atarak neredeyse bir saate yakın vakit geçirdiler.

“Çok güzel bir andı.” diyor Hecht. “Hayatımın geri kalanında asla unutamayacağım bir andı.”

Hecht geçtiğimiz yıl Bryant’ın vefatının ardından bu anıyı Facebook üzerinden paylaştığında o günkü ziyaret hakkında daha fazla şey öğrenecekti.

“Başka bir hastanın annesi de kendi kızına selam vermesi için gelmişti oraya. Ben bunu bilmiyordum ancak görünüşe bakılırsa Kobe, başka odalardaki hastaları da ziyaret etmiş.” diyor Hecht.

Ziyaretin sonunda Bryant, Hecht’e genç Kobe için yapabileceği başka bir şey olup olmadığını sordu.

“Kristen, sorun ne? Finansal mevzular mı? Yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı?”

Küçük çocuğun nakil listesine alınamayacak kadar hasta olduğunu söylediğinde ikisinin de modu düşmüştü. Hecht’in de Bryant’ın da o yaşlarda çocukları vardı.

Hecht daha sonrasında hastasının sağlık durumunu paylaştığı için patronundan azar işitti ancak asla pişman değildi. Ziyaretten sonraki hafta vefat eden küçük Kobe için özel bir an yaşanmasının bir parçası olmuştu.

“Şu ana kadar yaptığım en iyi şey bu. Bir kez daha olsa bir kez daha yaparım çünkü doğru olan buydu. Kobe, elinden gelenin fazlasını yapmıştı.”