by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Ligdeki birçok yıldız oyuncu, NBA’e giriş yapmadan önce “ben geliyorum” der. Bunun yakın tarihteki en büyük örneği Zion Williamson. 22 yaşındaki genç oyuncu, NBA’e draft edildiğinde 19 yaşında olabilir ancak neredeyse 15 yaşından beri kendisinin YouTube’daki videolarını izleyip “vay be” diyorduk.
Fakat bir de tam tersi türden oyuncular var. Lisede veya kolejde bu kadar popüler olmayan, adını duyurup bugünlere gelebilmek için canla başla çalışan oyuncular… Hayatta kimisi daha şanslı, kimisi daha şanssız olabiliyor haliyle. Peki kim bu sözünü ettiğimiz oyuncular?
Eurohoops Fırın, kolejde adını duyuramayan ama NBA’de kalıcı olan 15 oyuncuyu derliyor.
Pascal Siakam
Pascal Siakam’ın NBA yolu hiç de kolay olmadı. 2011’de Luc Mbah a Moute’nin basketbol kampında keşfedilen Kamerunlu oyuncu, hiç basketbol tecrübesi olmamasına rağmen atletizmi ve enerjisiyle dikkatleri üzerinde çekmişti. Ardından bazı NCAA Division 1 takımlarından teklif alan Siakam, New Mexico State’i tercih etti fakat sakatlığından ötürü ilk sezonunda hiç forma giyemedi. Baktığınızda Pascal Siakam’ın sahaya çıkabildiği iki sezondaki istatistikleri hiç fena değildi. Son senesinde 20.3 sayı – 11.6 ribaunt – 2.2 blok ile oynamıştı ancak New Mexico State’in oynadığı konferans o kadar itibarsızdı ki, Siakam bundan ötürü yeterince adını duyuramadı. Kamerunlu forvet, bir kez March Madness turnuvasına katıldı ve onda da performansıyla eleştiri konusu oldu.
2016 NBA Draftı’nın 27. sırasında Toronto Raptors tarafından seçilen Siakam, ilk iki senesinde gelişim aşamasındaydı ve G-League’de de biraz zaman geçirdi. Ancak asıl çıkışını 2018-19 sezonunda Kawhi Leonard’lı kadroda gerçekleştirdi ve şampiyonlukta pay sahibi olup herkese kendini tanıttı.
Khris Middleton
Günümüzde All-Star apoletli bir yıldız olan Khris Middleton, her zaman bu kadar popüler değildi. Liseden koleje geçişte gözlemciler tarafından 3 yıldızlı genç olarak lanse edilen Middleton, Texas A&M Üniversitesi’nde 3 yıl geçirdi. Middleton, 3 yıllık NCAA macerası boyunca hiçbir zaman fark yaratan bir kolej yıldızı olmadı. İlk sezonunda 7.2 sayı ortalamasıyla oynayan genç forvet, ikinci senesinde 14.3 sayı ortalamasıyla konferansın en iyi ikinci takımına seçildi. Ancak 3. sezonunda yaşadığı sakatlık sorunları, onun olası çıkışının önüne geçti. Middleton’ın verimlilik sorunları vardı ve şutu şimdiki kadar keskin değildi.
2012 NBA Draftı’nın 39. sırasında Detroit Pistons tarafından seçilen Khris Middleton, ardından Milwaukee Bucks‘a takaslandı ve zamanla All-Star skorer haline evrildi. Middleton, kolejde böylesine büyük bir skorer veya şutör değildi ancak NBA’de kimsenin beklemediği seviyelere çıkarak Milwaukee şehrinin ilk şampiyonluğunda önemli pay sahibi oldu.
Richaun Holmes
Richaun Holmes, aslında ilginç bir hikayeye sahip. Lisenin başında 190 cm boyundaki bir guard iken boyunun uzamasıyla 205 cm boyundaki bir uzun forvete dönüşen Holmes, NCAA Division 1 takımlarının hiçbirinin ilgisini çekmeyi başaramamıştı. Mecburen Moraine Valley adında iki yıllık üniversitenin takımında oynayan Holmes, ardından düşük prestijli bir okul olan Bowling Green’i ikna etmeyi başardı. Burada 3 yıl geçiren Holmes, kolejde pek popüler olmayan bir oyuncuydu.
2015 NBA Draftı’nın 37. sırasında Philadelphia Sixers tarafından seçilen başarılı pivot, çalışma ahlakının karşılığını aldı ve asıl çıkışını 2019-20 sezonunda Sacramento Kings formasıyla gerçekleştirdi ve 4 yıllık kontrat kaptı.
Duncan Robinson
Aslında Duncan Robinson’ın oldukça güzel bir başarı öyküsü var. Liseden koleje geçerken NCAA Division 1 takımlarından hiç teklif almayan Robinson, Division 3 takımı Williams’tan gelen teklifi düşünmeden kabul ediliyor. Ancak Robinson’ın yükselişi çok zaman almıyor. Keskin şutör, ikinci sezonunun başında Division 1’in prestijli takımlarından Michigan’dan teklif alıyor. Böylelikle Division 3’ten Division 1’e geçiş yapan nadir isimlerden birisi oluyor.
Duncan Robinson, Michigan formasını üç sezon boyunca giydi. Fark yaratan bir oyuncu hiçbir zaman olmadı, sıradan kolej şutörlerinden birisi durumundaydı. Neticede oyunundaki eksikliklerden ötürü 2018 NBA Draftı’nda hiçbir takım tarafından tercih edilmedi. Ancak genç oyuncu bir şekilde Miami Heat‘in ilgisini çekmeyi başardı ve NBA’deki ilk sezonunda G-League’de ortaya koyduğu performansla bir sonraki sene Miami’nin ana rotasyonuna girdi. 28 yaşındaki şutör, şimdilerde yıllık 17 milyon dolar kazanıyor.
Robert Covington
Aslında Robert Covington’ın kolej istatistikleri kağıt üstünde fena değildi. Ancak hepimizin bildiği üzere, NCAA’de istatistikler oldukça yanıltıcı olabiliyor. Tennessee State formasıyla 4 yıl geçiren Covington, takımın tarihinde hem sayı hem de ribaunt sıralamasında yer edinmişti. Fakat Covington, son derece itibarsız bir konferansta mücadele ediyordu. Rekabet seviyesinin düşük olduğu Ohio Valley Konferansı’nda yalnızca bir takım NCAA turnuvasına katılabiliyordu ve 4 sezon boyunca hiçbir zaman turnuvaya katılamadı Covington. Bundan ötürü adını duyurmayı başaramadı.
4 yıllık NCAA macerasının ardından 2013 NBA Draftı’na katılan Covington, draft gecesinde hiçbir takım tarafından tercih edilmedi. Ardından Houston Rockets ile sözleşme imzalayan Covington, G-League ve Philadelphia Sixers maceralarıyla birlikte yavaş yavaş isminden söz ettirdi ve en sonunda ligin önde gelen savunma oyuncularından birine dönüştü.
Christian Wood
Liseden koleje geçerken Christian Wood, ESPN tarafından sınıfının en iyi 71. oyuncusu olarak gösteriliyordu. UNLV formasını tercih eden Wood, burada iki yıl forma giydi. İlk senesinde yalnızca 13 dakika sahada kalabilen Wood, ikinci senesinde gözle görülür bir gelişim sergiledi ve kendi konferansında sezonun en iyi beşine seçildi. Fakat takımı UNLV, March Madness turnuvasına katılamadı. O sezon 15.7 sayı – 10.0 ribaunt ile mücadele eden Wood, belki turnuvada boy gösterebilseydi medyanın ve basketbolseverlerin ilgisini çekebilirdi.
NCAA serüveninin ardından 2015 NBA Draftı’na katılan Wood, draft gecesine hiçbir takım tarafından seçilemedi. Wood’un NBA kariyeri de pek parlak başlamıyordu. Genç oyuncu, uzun bir süre G-League’de kendisini NBA takımlarına kanıtlamaya çalıştı. Takımlardan kısa süreli kontratlar bulsa da hiçbirinde kalıcı olmayı başaramadı. Ancak 2018-19’da New Orleans’ta 8 maçlık bir dilimde kendini göstermeyi başardı ve ardından Detroit’te gerçek çıkışını yaptı.