David Mutaf’tan Eurohoops’a: Fenerbahçe Yılları, NCAA Günleri, Milli Takım Serüveni ve Daha Fazlası…

02/Ağu/22 10:59 Ağustos 2, 2022

Meliksah Bayrav

02/Ağu/22 10:59

Eurohoops.net

Ülke basketbolunun önemli yıldız adaylarından David Mutaf, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

by Melikşah Bayrav/ info@eurohoops.net

Bu röportajın tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Altyapı günlerinde uzun yıllar boyunca Fenerbahçe formasını terleten David Mutaf, bir süredir ülke basketbolunun en çok gelecek vadeden yıldız adaylarından biri olarak gösteriliyor. Genç milli takımların da her kategorisinde görev yapan 20 yaşındaki oyuncu, özellikle sahada sorumluluk almaktan asla çekinmemesiyle öne çıkıyor.

David’in şu sıralar Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Büyükçekmece Basketbol kadrosunda yer alan ağabeyi Can Maxim Mutaf, tıpkı genç oyuncu gibi altyapı günlerinde uzun yıllar Fenerbahçe formasını terletmişti. David Mutaf’ı ağabeyinden farklı kılan başlıca nokta ise kariyer tercihleri oldu.

Tıpkı basketbol sahalarında olduğu gibi kariyeri konusunda da insiyatif alan 20 yaşındaki oyuncu, Fenerbahçe gibi ülke sporunun en köklü kulüplerinden birinin bünyesinde bulunmasına rağmen kendi yolunu çizme cesaretini ortaya koydu. 2020 yılında NCAA ekiplerinden Minnesota Golden Gophers’ın yolunu tutan David, ABD’de aradığını bulamasa da kendi yolunda ilerlemeye devam etti.

2021 yılının Şubat ayında İspanya basketbolunun önde gelen kulüplerinden Gran Canaria’yla sözleşme imzalayan genç skorer, buradaki ilk 1.5 yılında İspanya 3. Ligi’nde mücadele eden Gran Canaria B takımında süre aldı. Yeni takımıyla baştan sona harika bir performans ortaya koyan David, geçtiğimiz sezon maç başına 21.4 sayı ortalamasıyla ligin en skorer 2. oyuncusu oldu.

Son olarak Türkiye 20 Yaş Altı Milli Takımı’yla U20 Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden David Mutaf, takımımızın en çok öne çıkan oyuncularından biriydi. Turnuvada müsabaka başına 14.7 sayı ortalamasıyla mücadele eden genç oyuncu, maçlarda sergilediği lider karakteriyle de adından bolca söz ettirdi.

2022 U20 Avrupa Şampiyona’sını kendi perspektifinden değerlendiren David Mutaf, düşüncelerini şu cümlelerle ifade etti:

“Öncelikle benim için çok güzel bir tecrübeydi. Sonuçta 3. kez bir Avrupa Şampiyonası’nda yer aldım. Bu konuda deneyimli olmama rağmen güzel bir tecrübe oldu. Teknik ekip olsun, oyuncular olsun takımda en baştan beri güzel bir atmosfer vardı. Benim için bireysel açıdan güzel bir turnuva oldu, yine de daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Takıma elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım.

Bazen oyun kurucu oynayarak, bazen de skorer rolünde oynayarak elimden geleni yapmaya çalıştım. Adem Bona ve Tibet Görener gibi tecrübeli takım arkadaşlarım da vardı yanımda, üçümüz daha önce çok turnuvada yer aldık. Turnuvayı daha iyi bir yerde bitirebilirdik ama birkaç tane kötü mağlubiyet aldık. Yine de benim açımdan keyifli bir turnuva oldu.”

Turnuva boyunca milli takımımızın ana skor opsiyonlarından biri olan David, zaman ilerledikçe rakip savunmaların kendisine yönelik özel önlemleriyle de karşılaştı. Genç oyuncu, bu durumla nasıl başa çıktığını şu şekilde anlattı:

“Bu duruma alışkınım çünkü geçtiğimiz sezon İspanya 3. Ligi’nde de bana özel önlem almaya başlamışlardı. Özellikle maçlar başladıktan sonra takımlar birbirlerini daha iyi tanıyorlar. Ben de bana karşı bir önlem alacaklarını öncesinden tahmin edebiliyorum. Yine de bu konuda kendimi geliştirmem lazım çünkü bazen rakiplerin bana karşı önlem alabileceklerini unutuyorum.

Özellikle bu gibi turnuvalarda iyi bir başlangıç yaptığın zaman devamında pek boş kalamıyorsun çünkü sana önlem almaya başlıyorlar. Geçen sezon İspanya’da edindiğim tecrübe bana bu konuda çok yardımcı oldu. İkili sıkıştırmalar ve benzeri durumlar olduğunda farklı alternatifler üretmeye çalışıyorum.”

Erken yaşlardan itibaren genç milli takımlarda yer almaya başlayan David Mutaf, 2018’de bronz madalya kazanan Türkiye U16 Milli Takımı’nın da önemli bir parçasıydı. Alperen Şengün, Furkan Haltalı ve Adem Bona gibi potansiyellerin yanında fazlasıyla başarılı bir performans sergileyen David, o günlerden bahsetti:

Tabi o zamanlar yaş olarak daha küçüktük, bir de turnuvanın ciddiyetinin de pek farkında değildik. O turnuvada oynadığımız yarı final karşılaşması bizim için çok büyük bir heyecandı. Takım olarak performansımız da fena değildi, iyi oynuyorduk. Uzunlarımız Alperen, Furkan ve Adem çok iyilerdi. Kısa rotasyonumuz da gayet başarılıydı. Bronz madalyadan sonra ülkeye döndüğümüzde artan bir ilgi oldu. Daha önce kimse bizden bahsetmezken bir anda adımız sosyal medyada duyulmaya başladı. O günler gerçekten çok güzeldi, 16 yaşında ilk defa profesyonel bir basketbolcu olmaya yaklaştığımı anlamıştım.”

2020 yılında Litvanya’nın Kaunas şehrinde düzenlenen Adidas Next Generation turnuvası, David Mutaf’ın kariyerindeki önemli dönüm noktalarından biri oldu. Fenerbahçe formasıyla turnuvanın yıldızlarından biri olan genç oyuncu, performansına ve kendisine yönelik artan ilgiye değindi:

Fenerbahçe‘deki ANGT dönemi benim için çok güzeldi, o turnuva için çok iyi hazırlanmıştım. Organizasyonun Avrupa’daki genç oyuncular için öneminden ve çok sayıda gözlemcinin gelmesinden dolayı kendimi çok iyi hazırladım. 2020’deki Adidas Next Generation turnuvası, kariyerim açısından belirleyici turnuvalardan biriydi.

Büyük ihtimalle Minnesota’ya gitmem ve şu an Avrupa’da oynuyor olmam da o turnuvadaki performansımla alakalıydı. Tabii o turnuvadan sonra Minnesota’ya gitmem o an için iyi bir seçim gibiydi ama daha sonrasında işler istediğim gibi gitmedi. Yine de Kaunas’ta oynadığımız turnuva benim için çok keyifliydi.”

Profesyonel kariyerine Fenerbahçe’de başlayan ağabeyi Can Maxim Mutaf’ın aksine David, 2020 yılında sarı-lacivertli ekipten ayrılarak kendi yolunu çizmeye karar verdi. Genç oyuncu, bu süreçte ağabeyinin etkisinden şu cümlelerle bahsetti:

Ben küçüklüğümden beri hep ağabeyime bakıyordum. Fenerbahçe’de oynarken de o benim için bir ilham kaynağıydı, hep onu örnek almaya çalışıyordum. Fenerbahçe’den ayrılık sürecimde de sürekli fikir alışverişinde bulunduk. Türkiye’de kalsam nasıl olur, Amerika’ya gitsem nasıl olur, Avrupa’ya gitsem nasıl olur diye epey konuştuk.

Tabii ki onun bilgisi de bana bu karar sürecimde yön verdi. Amerika’ya giderken de ailecek karar vermiştik. Benim için eğitimim ve basketbolumu geliştirebilmem açısından o an en doğrusunun Amerika’ya gitmek olduğuna karar verdik. Açıkçası o dönemler Türkiye’de kalmayı pek istemiyordum. Kaybedecek bir şeyim olmadığını düşündüğüm için daha farklı şeyler denemek istiyordum. Sonrasında da işler değişti, şu an Gran Canaria’dayım.”

Ülke basketbolunda altyapıdan bir anda A takıma yükselen yetenekli oyuncular, özellikle adaptasyon sürecinde önemli sorunlar yaşayabiliyorlar. Henüz A takıma yükselmeden kariyerini farklı bir yönde ilerleten David Mutaf, bu geçiş sürecindeki problemleri kendi perspektifinden değerlendirdi:

O konuda bir sorun olduğu bence kesin. Özellikle büyük takımlar rekabetçilik düzeyleri ve yüksek hedefleri nedeniyle genç oyunculara yatırım konusunda sıkıntılar yaşıyorlar. Ben de karar sürecimde bu durumun farkındaydım. Sonuçta altyapıdan A takıma yükseldiğinizde çok büyük bir geçiş oluyor.

EuroLeague’de mücadele eden bir takımda kadroya girmeye çalışıyorsun, Basketbol Gençler Ligi’nde oynadıktan sonra bir anda EuroLeague seviyesine geçmek hiç kolay bir şey değil. Bu konu gerçekten genç oyuncular için sıkıntılı bir durum, ben de bu yüzden kariyerimde adım adım ilerlemeye çalıştım. Bir anda Fenerbahçe A takımına yükselerek kenarda oturmak istemedim çünkü gelişim açısından düzenli oynayabilmek çok önemli. Ayrılık kararımdaki en büyük nedenlerden biri de oynamak istememdi.”

Türkiye Basketbol Federasyonu, 2018 yılında altyapılardaki genç oyuncuların oynayarak gelişebilmeleri için Basketbol Gençler Ligi isimli bir organizasyonun kurulduğunu açıklamıştı. Fenerbahçe formasıyla bu ligde bolca süre bulma şansı elde eden David, organizasyonun avantajlarından bahsetti:

“Bence en büyük artılarından biri ligin deplasmanlı olmasıydı. A takımdaki oyuncular gibi sürekli deplasmanlara seyahat etmek biz genç oyuncuları iyice moda sokuyor. Kendimizi profesyonel seviyeye hazırlaması açısından çok iyiydi. Özellikle Dörtlü Final’de oynadığımız ve şampiyonu belirleyen maçlar da seviyemizi arttırmamıza fayda sağladı. Sonuçta kendi yaş grubumdaki oyuncularla düzenli aralıklarla maçlar yapma fırsatı elde ettim, Basketbol Gençler Ligi’nde geçirdiğim süreç çok keyifliydi.”

2020 yılında Fenerbahçe’den ayrılmaya karar veren David Mutaf’ın kariyeri çoğu genç oyuncudan farklı ilerliyor. Genç oyuncu, Türkiye’de kalmaya devam ettiği bir senaryo hakkındaki düşüncelerini şu cümlelerle aktardı:

“Eğer Türkiye’de kalsaydım şu an büyük ihtimalle Basketbol Süper Ligi’nde oynuyor olurdum veya başka bir takıma kiralanırdım. Fenerbahçe bana profesyonel bir kontrat önermişti ama değerlendirmek istemedim. Kalsaydım tam olarak ne olurdu bilemiyorum ama muhtemelen bir Basketbol Süper Ligi takımına kiralık giderdim.

Büyük ihtimalle benim için Avrupa kapıları da kapanmış olurdu, benim kariyerimin en başından beri kurduğum hayallerden biri de Avrupa’da forma giymekti. Tabii ki NBA’e gitme hayalim de var. Eğer Türkiye’de kalsaydım şu an zorlanırdım diye düşünüyorum. Gelişimim açısından ise çok büyük bir fark olacağını zannetmiyorum. Türkiye’de de çok sayıda değerli antrenör var ama şans bulma konusunda sorunlar yaşayabilirdim.”

Fenerbahçe altyapısından ayrılma kararı aldığı zaman David Mutaf, profesyonelliğe yetiştiği kulüpte başlamaması nedeniyle bazı taraftarların tepkisiyle karşılaşmıştı. O dönem aldığı eleştiriler hakkında konuşan David, şu ifadeleri kullandı:

Aldığım eleştiriler beni çok fazla etkilemedi ama tepkileri ilk gördüğüm zaman sanki bir an kendimi kaçıyormuş gibi hissettim. İnsanlar tabii ki işin iç boyutunu bilmiyorlar, benim de en başından beri kaçmak gibi bir niyetim hiç yoktu. O sıralar kendi kariyerim için en doğru kararı vermeye çalışıyordum, benim açımdan da zorlu bir süreçti.

Ben de ilk başta Amerika’ya gitmek istemiyordum ama işler zamanla daha ciddileşince gitme kararı aldım. Tabii ilk başta taraftarların verdiği tepkiler beni etkiledi ama olayın iç yüzü daha farklı olduğu için zamanla daha az kafaya takmaya başladım. Eleştirilerin cevabını sahada verebilmek önemli. Gelişimimi iyi sürdürdüğüm sürece insanlar da pek bir şey diyemiyor.”

Fenerbahçe‘den ayrılarak NCAA ekiplerinden Minnesota Golden Gophers’ın yolunu tutan David Mutaf için işler pek de beklendiği gibi ilerlemedi. Minnesota formasıyla yalnızca 3 karşılaşmada süre bulabilen David, yaşadıklarından şu şekilde bahsetti:

“Amerika’ya ilk gittiğimde fiziksel açıdan yeterince hazır olmadığımı ve Avrupa’yla arada ciddi bir seviye farkı olduğunu hemen anlamıştım. İlk gittiğimde yabancı dil açısından da biraz zorlandım. Oraya ayak uydurmakta, yaşadığım yere alışmakta ve insanlarla diyalog kurmakta zorlanmıştım. Antrenörler açısından da Minnesota deneyimi pek beklediğim gibi olmadı.

Bence özellikle Avrupalı oyuncular NCAA’de zorlanıyorlar çünkü ilk olarak önemsenen isimler onlar olmuyorlar. İlk 1-2 yıl genelde Avrupalı oyuncular için kenarda oturarak geçiyor. Fazla süre bulamıyorsun, gittiğimde ben de bunu hemen fark ettim. Açıkçası ilk gittiğimde yeterince bilgim de yoktu ve NCAA deneyimi beklediğim gibi çıkmadı. Orada zaman kaybederek gelişim sürecimin durmasını da istemedim. Çok süre bulamadığım için Avrupa’ya dönmek istedim.”

Daha önce NCAA’de şans bulan Avrupalı oyuncuların ABD’de kendilerine yönelik bakışın daha farklı olduğunu söylediklerine sıkça şahitlik ettik. Bu konuya değinen David, orada Avrupalı oyuncuların yaşadıkları zorlukları kendi perspektifinden değerlendirdi:

“Bence Avrupalı oyuncuların NCAA’de şans bulma ihtimalleri kesinlikle çok daha az. Orada bizim altyapılarda gördüğümüzden çok daha farklı bir basketbol oynatılıyor.

Bunun doğru veya yanlış olduğunu söylemek elbette bana düşmez ama oyun olarak oradaki seviye Avrupa’dan çok daha farklı. NCAA’e giden Avrupalı oyuncular için orada oynanan oyuna ayak uydurabilmek çok daha zor oluyor.”

Kısa süren NCAA serüveninin ardından David, 2021 yılının Şubat ayında İspanya Ligi ekiplerinden Gran Canaria ile sözleşme imzaladı. Yeni durağındaki ilk yılını Gran Canaria B takımında geçiren genç oyuncu, İspanya 3. Ligi’nde elde ettiği deneyimler hakkında konuştu:

“Gran Canaria’nın B takımı zaten tamamen genç oyuncuların kendilerini gösterebilmeleri için kurulmuş bir organizasyon. Tabii ki maç kazanabilmek de önemli ama öncelik genç oyuncuların bireysel performanslarını arttırabilmeleri. Bireysel gelişimim açısından benim için çok güzel bir yıl oldu. Arada A takımla da maçlara çıkma fırsatı buldum. Kendimi gösterebilmek için elimden gelenin en iyisini yaptım.

Bu sebeple B takımında geçirdiğim süreç, kariyerim açısından epey belirleyici oldu. Ligde veteran isimler ve yabancı oyuncular da vardı. 3. ligdeki sertlik ve fiziksellik seviyesi altyapılardan çok daha farklıydı. Oynanan basketbol daha sertti ve basketbol seviyesi de daha yukarıdaydı. 3. lig serüveni bu sebeple benim için önemliydi.”

Geçtiğimiz sezon zaman zaman A takımda da şans bulan David, İspanya Ligi’nde Gran Canaria’nın deplasmanda Barcelona’yla karşılaştığı mücadelede 9 dakika süre bulmuştu. Maçı 4 sayı ve 2 asistle tamamlayan genç yıldız, elde ettiği bu büyük fırsatı anlattı:

Aslında Barcelona’dan önceki BAXI Manresa karşılaşmasında da kadroya girmiştim. O maçta da 2 dakika oynama şansı bulmuştum ama Barcelona maçı tabii ki daha farklıydı. Hatta maçtan önce ilginç bir olay da olmuştu. A takımın kısalarından A.J Slaughter, Barcelona maçından önce sakatlanmıştı. Ben de Gran Canaria B takımıyla Barcelona’ya maça gidiyordum. Tam ben havaalanındayken beni arayıp sakatlık yaşandığını söylediler, ben de direkt A takımla maça çıkmak için maçın oynanacağı salona gittim.

O sırada çok heyecanlıydım tabii, Barcelona deplasmanında şans bulabilme ihtimali çok değerliydi. Tabii orada son çeyrek oyuna girince elimden geleni yapmaya çalıştım. Çok sayıda iyi oyuncuya karşı oynama şansı buldum. Benim için o karşılaşmada süre bulabilmek çok güzel bir deneyimdi.”

Gran Canaria’nın B takımında yıldızlaşan David Mutaf, başarılı performansının ödülünü aldı ve gelecek sezon için A takıma yükseltildi. Oyunculuk yıllarında kendisi gibi solak bir skorer olan Jaka Lakovic’le çalışmaya hazırlanan David, yeni koçu hakkındaki düşüncelerini şu şekilde aktardı:

“Henüz Jaka Lakovic’le tanışma fırsatım olmadı ama onu çok iyi biliyorum tabii ki. Türkiye’de Galatasaray ve Gaziantep’te oynamıştı. Oyunculuk döneminde onu izleme şansı bulmuştum, çok beğendiğim bir oyuncuydu. Yine de henüz tanışma şansımız olmadı. Lakovic gibi bir başantrenörle çalışacağım için heyecanlıyım, ondan çok fazla şey öğrenebileceğime inanıyorum. Bayağı disiplinli bir koç olduğunu da duydum, onunla çalışacağım için heyecanlıyım.”

Gelecek sezon tamamen Gran Canaria’nın A takım kadrosunda yer alacak olan David, süre bulabilme yönündeki beklentilerinden de bahsetti:

“Tabii ki benim de bu yıl beklentim oynayabilmek ve çokça şans bulabilmek. Avrupa’nın en iyi liginde düzenli olarak süre bulabilirsem kariyerim için çok güzel olur. Bu sebeple önümüzdeki sezon elimden gelenin en iyisini yaparak rotasyonun bir parçası olmak istiyorum. Genç bir kadromuz var, düzenli süre alabileceğime inanıyorum. Aslında yabancı statüsünde oynadığım için bu yaz beni ilk başta kiralık göndermeyi de düşündüler, sonrasında kadro yapılanmasına tekrar baktıklarında kalmamı istediler. Durum böyle olunca bana önemli bir şans doğduğunu hissettim.”

Avrupa basketbolunun en istikrarlı organizasyonlarından biri olan Gran Canaria, genç bir oyuncunun gelişimini sürdürebilmesi açısından da son derece sağlıklı yönetilen bir kulüp. Bu durumun bireysel gelişimine olan etkisi hakkında konuşan David Mutaf, şu ifadeleri kullandı:

“Bence bu durumun gelişimime katkısı oluyor. Sonuç olarak burası küçük bir yer ve taraftar baskısı da az. Burada insanların basketbola bakışları da Türkiye’den daha farklı. Burada işin daha çok spor ve eğlence tarafını önemsiyorlar. Bu sebeple üzerimizde fazla bir baskı olmuyor. Bu da sahada oynarken daha özgüvenli olabilmemi sağlıyor. Bence genç bir oyuncu için Gran Canaria’da oynamanın avantajları çok fazla. Buradaki sistem ve organizasyon da çok iyi. Sonuçta kaç senedir Avrupa kupalarında düzenli olarak yer alan ve İspanya Ligi’nde de istikrarlı şekilde playoffları zorlayan bir kulüp. Bence Gran Canaria bireysel gelişimim açısından doğru bir adres.”