by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Hayatta beklentiler, her zaman gerçekleri yansıtmaz. Bu durum basketbol dünyasında da geçerliliğini aynen koruyor.
Her sene onlarca genç basketbolcu çeşitli beklentilerle NBA’e giriş yapıyor. Bu oyuncuların kimisi bu iyi yerlere ulaşırken kimisi de farklı sebeplerden ötürü bu beklentilerin altında eziliyor.
Yakın tarihte bunun birçok örneği mevcut. Draftın üst sıralardan yüksek beklentilerle seçilip saha içi veya saha dışı sebeplerden ötürü başarıyı yakalayamayan onlarca oyuncu var. Bunların bir kısmı yıldız olamasa bile bir şekilde ligde kendine yeni bir rol çizmeyi başarıyor. Geri kalanlar ise unutulup gidiyor.
Eurohoops Fırın, yakın tarihte NBA’de beklentileri karşılayamayan 15 oyuncuyu derliyor.
James Wiseman
2020 NBA Draftı’nın ikinci sırasında Golden State Warriors tarafından seçilen James Wiseman için aslında hiçbir şey bitmiş değil. Genç oyuncu, henüz üçüncü senesine girecek ve hala beklentileri karşılamak için zamanı var ancak şu ana kadarki NBA kariyeri ile buraya yazılmayı hak ediyor. Wiseman, 2020 senesinde büyük beklentilerle lige girdi. Kolejde yalnızca 3 maça çıkabilmesine rağmen fiziksel özellikleri, hareket kabiliyeti ve iki yönlü potansiyeli sebebiyle insanlara kendini beğendirmeyi başarmıştı. Lisedeki performansı da kolejde maça çıkmamasına rağmen ikinci sırada seçilmesine yardımcı olmuştu.
Lakin Wiseman, şu ana kadar iki sezonda yalnızca 39 maça çıktı ve sakatlık sorunlarıyla boğuştu. Genç pivot, bu 39 maçta 11.5 sayı – 5.8 ribaunt – 0.9 blok ile mücadele etti.
Jarrett Culver
2019 NBA Draftı’nın 6. sırasında seçilen Jarrett Culver, kolejde Big 12 gibi prestijli bir konferansın en iyi oyuncusu seçilip lige giriş yapmıştı. 198 cm boyundaki kanat oyuncusundan beklentiler yüksekti. Topu yere vurabilen, oyunu yönlendirebilen iki yönlü kanat oyuncusu olarak günümüz basketbolunda yer edinebilecek bir profil çiziyordu. Fakat işler Culver için beklendiği gibi ilerlemedi. NBA’de iki sezon Minnesota Timberwolves, bir sezon Memphis Grizzlies forması giyen genç oyuncu, henüz çaylak kontratı bile sona ermeden takımsız kaldı.
Normalde üst sırada seçilen oyuncularda buna pek sık rastlamayız. Takımlar, “acaba olur mu” diyerek bu tür oyunculara bir şans daha verir ancak hala Culver’a o şansı tanıyacak bir takım çıkmadı. 23 yaşındaki kanat oyuncusu, şimdilerde NBA’de kendisine kontrat verecek bir takım arıyor.
Marvin Bagley
Marvin Bagley, yakın tarihin en “popüler” bust oyuncularından birisi. 2018 senesinde kolejde Duke forması ile terör estiren Bagley, 21 sayı ve 11 ribaunt ortalama ile boyalı alanda durdurulamaz bir güçtü. Bagley, tüm atletizm ve ribaunt yeteneklerinin yanı sıra topla üretme potansiyeli de sergiliyordu ve insanları heyecanlandırmayı başarmıştı. Genç oyuncu için Kevin Garnett benzetmeleri ayyuka çıkmıştı. Fakat NBA’de işler bu kadar olumlu seyretmedi. Bir yandan sakatlık sorunlarından ötürü sürekli maç kaçıran Bagley, aslında modern NBA’e çok uyumlu bir profil olmadığını göstermişti.
2018 NBA Draftı ikinci sırasından seçilen Bagley, Sacramento Kings formasını 3,5 yıl boyunca terletti. Bu süreç, ne oyuncu için ne takım için ne de taraftarlar için pek iç açıcı değildi. En sonunda 2021-22 sezonunun ortasında Detroit Pistons‘a takaslanan 23 yaşındaki uzun, burada kendine yeni bir sayfa açtı. Bagley, o beklenen görkemli yıldız olmasa da kendine NBA’de yer edinmeyi başardı. Genç oyuncu, bu yaz Detroit ile 3 yıl – 37 milyon dolarlık bir kontrat imzaladı.
Markelle Fultz
NBA tarihinin belki de en talihsiz oyuncularından birisi Markelle Fultz. Bana kalırsa, son yıllarda Luka Doncic’ten sonra lige giren en yetenekli çaylak adayıydı. Kolejde forma giydiği dönemde harikalar yaratan Fultz, komple paketti ve inanılmaz geniş hücum yeteneklerine sahipti. Neticede 2017 NBA Draftı’nın ilk sırasında Philadelphia tarafından draft edilen Fultz, yaşadığı motosiklet kazası sebebiyle omzunu sakatladı ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Philadelphia’nın sağlık ekibi süreci iyi idare edemedi ve Fultz’un şut stili değişti.
Daha sonra Orlando’ya takaslanan Fultz’un sakatlık sorunları burada da devam etti. 5 yıllık NBA kariyerinde yalnızca 1 sezonda sağlıklı kalabilen Fultz, bu 5 yılda sadece 131 maçta forma giyebildi. Yaşadığı talihsiz sakatlık olmasa Fultz’u şu anda bir NBA yıldızı olarak görebilirdik ancak tüm bu beklentilere rağmen görkemli bir NBA kariyeri olmadı. Fultz hala yeteneği sebebiyle kendine yer buluyor ancak sakatlanmaya devam ederse ileride onu da bulamayabilir.
Josh Jackson
2017 NBA Draftı’nın dördüncü sırasında Phoenix Suns tarafından seçilen Josh Jackson, kolejde atletizmi, savunması ve çembere ataklarıyla başarılı işlere imza atmıştı. Lige geçerken genç oyuncudan beklentiler büyüktü. Josh Jackson’dan ligin iki yönlü kaliteli oyuncularından birisi olması bekleniyordu ve bu sebeple 4. sıradan seçilmişti. Fakat Josh Jackson’ın sorunları saha dışındaydı. Jackson’ın kafasını toplaması ve kendini basketbola sürmesi zaman aldı. O bunu başarana kadar çoktan gözden düşmüştü bile. Neticede Josh Jackson, hiçbir zaman düşünülen oyuncu olamadı.
NBA’deki beşinci yılını tamamlayan 25 yaşındaki kanat, şu ana kadar dört farklı takımda oynadı ve hiçbir ciddi takımın formasını giymedi. Sürekli yapılanma takımlarında mücadele eden Jackson, günümüzde serbest oyuncu konumunda ve bu yaz hala kendisine kontrat bulamadı.
Dennis Smith
2017 NBA Draftı’nın dokuzuncu sırasında Dallas Mavericks tarafından draft edilen Dennis Smith, üst düzey atletizmiyle kendisine fan kitlesi oluşturmuştu bile. Gösterişli oyunundan ötürü birçok kişi Dennis Smith’in yıldız potansiyeli olduğunu düşünüyordu ancak NBA’e gelince işler değişti. Smith, çok atletik bir oyuncu olsa da bir takımın ana top yönlendirici olabilecek oyun aklına sahip değildi. Ayrıca şutundaki problemler de işini hiç kolaylaştırmadı.
NBA’de geçirdiği 5 yılda 4 takım değiştiren Dennis Smith, şu anda serbest oyuncu konumunda ve hala kendine takım bulabilmiş değil.
Kris Dunn
2016 NBA Draftı’nın beşinci sırasında Minnesota Timberwolves tarafından seçilen Kris Dunn, kolejin en iyi oyun kurucularından birisiydi. Hücumda takım arkadaşlarını besleyen saha içi lider, savunmada ise terör estiren bir perimetre savunmacısıydı. Kolejde 4 yıl geçiren Dunn, Big East konferansında iki kez yılın oyuncusu seçildi ve bir kez de en iyi kolej beşlerine girdi. Fakat 22 yaşında NBA’e giren Dunn, hiçbir zaman şutunda ilerleme sağlayamadı ve sakatlık sorunlarından ötürü maç kaçırmaya devam etti. Bundan ötürü ligde önemli bir konuma gelemedi.
Son olarak Portland Trail Blazers‘ta forma giyen Dunn, eğer hücumda oyuna etki edebilseydi savunması sebebiyle NBA’de rahatlıkla yer edinirdi. Hatta şu ana kadar birden fazla kez en iyi savunma takımlarına seçilmiş olurdu ancak hücumda yetersiz olduğu için sahada kalmakta zorlanıyor.
Jahlil Okafor
2015 NBA Draftı’nın üçüncü sırasında Philadelphia Sixers‘a seçilen Jahlil Okafor, kolejde sezonu şampiyon tamamlayan Duke’un en iyi oyuncusuydu. Kolejde ACC konferansının en iyi oyuncusu seçilen Okafor, hücumda çok üretken bir uzundu ve sırtı dönük oynadığında durdurulamaz bir güç halini alıyordu. Bu hücum gücü sebebiyle üçüncü sıradan giden Okafor, modern basketbolun kurbanı oldu. Tam olarak NBA’in geçiş dönemine denk gelen genç pivotun oyun tarzı artık ligde değer görmüyordu. Sırtı dönük oynayan eski nesil uzunların değeri git gide azalırken Okafor da kendine yer bulmakta zorlandı.
6 yıllık NBA kariyerinde 4 farklı takımın formasını giyen Jahlil Okafor, artık ligden düşmüş durumda. En son New Orleans Pelicans‘ta ter döken 26 yaşındaki uzun, 2021-22 sezonunda hiçbir takımda şans bulamadı.
Justise Winslow
Jahlil Okafor’un kolejden takım arkadaşı olan Justise Winslow da pek başarılı bir NBA kariyeri geçirmedi. 2015 NBA Draft gecesinde ilk 5’ten seçilmesi beklenirken 10. sıraya kadar gerileyen Justise, Miami Heat tarafından draft edildi. Aslında Winslow’un daha iyi bir NBA macerası olabilirdi ancak kronik sakatlıkları sebebiyle sürekli sahanın dışında kaldı. Erik Spoelstra, Winslow’u farklı rollerde kullanıp genç oyuncunun çok yönlü becerilerinden yararlanmıştı. Oyun kurucu pozisyonunda bile süre alan Winslow, savunmada da fark yaratıyordu ancak 7 sezon boyunca şutunda en ufak bir gelişim bile sağlayamadı.
Sakatlıklar ve şut problemi, Winslow’un sonunu hazırlıyordu ki şans onun yüzüne güldü. 25 yaşındaki oyuncu, 2021-22 sezonunda Los Angeles Clippers‘ta ve Portland Trail Blazers‘ta kendine fırsat buldu ve bu fırsatları çok iyi değerlendirdi.
Jabari Parker
2014 NBA Draftı’nın ikinci sırasında Milwaukee Bucks tarafından seçilen Jabari Parker, kolejde fark yaratan türden bir oyuncuydu. Parker, daha NBA parkesine adım atmadan Sports Illustrated ve Slam dergilerine kapak oldu. Bu bile Parker’dan beklentilerin ne denli yüksek olduğunu göstermeye yeterli. Aslında bu listede yer alan oyuncular arasında yıldız olmaya en çok yaklaşan da Jabari Parker olmuştu. 2016/17 sezonunda 20 sayı ortalama bile yapan genç oyuncu, üç yılda iki kez ACL sakatlığı yaşadı. Anlaşılacağı üzere, talihsizlikler Parker’ın peşini bırakmadı.
Ardından Giannis Antetokounmpo’nun gelişimiyle birlikte Jabari Parker ikinci plana düştü ve artık kimse Jabari’den yıldız oyuncu olmasını beklemiyordu.
Anthony Bennett
2013 NBA Draftı’nın ilk seçimi olan Anthony Bennett, lig tarihinin en büyük bustlarından birisi olarak gösteriliyor. Haksız da sayılmazlar çünkü 4 senede 4 takım değiştiren ve çaylak kontratının ardından ikinci kontratı bulamadan ligden düşen başka bir ilk sıra seçimi yoktur sanırım. Bennett, tüm basketbolseverlerde büyük bir hayal kırıklığı oluşturdu.
Cleveland Cavaliers, Minnesota Timberwolves, Toronto Raptors ve Brooklyn Nets formaları giyen Bennett, dört sezonda yalnızca 151 maçta parkeye adım attı ve 12.6 dakika – 4.4 sayı – 3.1 ribaunt – %39.2 şut yüzdesiyle mücadele etti. Bir dönem ülkemizde Fenerbahçe‘ye gelen Anthony Bennett, Avrupa’da bile kalıcı olmayı başaramadı ve şu anda Tayvan Ligi’nde top oynuyor.
Michael Kidd-Gilchrist
2012 NBA Draftı’nın ikinci sırasında Charlotte Bobcats tarafından draft edilen Michael Kidd-Gilchrist, 2012’de kolejde şampiyonluğa ulaşan Kentucky’nin en önemli savunma parçalarından birisiydi. MKG, hücum anlamında her zaman yetersiz bir oyuncuydu. Sahanın bu tarafında oyuna etki etmekte zorlanıyordu ve çok saçma gözüken bir şut stili vardı. Buna rağmen kendisinden beklenti, hücumda gelişim sağlayıp iki yönlü bir oyuncu olmasıydı ancak hiçbir zaman bunu başaramadı.
8 sezon NBA’de kalan Michael Kidd-Gilchrist, modern basketbolda şutun daha da ön plana çıkmasıyla birlikte sıradan bir rol oyuncusu halini aldı. 7,5 sezon boyunca Charlotte forması giyen MKG, 26 yaşında ligin dışına düştü. Şutunda en ufak bir gelişimi sağlayamayan forvet, günümüz oyununun gerekliliklerini karşılayamıyordu. 2019-20 sezonunda son kez NBA maçına çıkan MKG, bilindiği kadarıyla şu anda basketbol oynamıyor.
Jimmer Fredette
2011 NBA Draftı’nın 10. sırasında draft edilen Jimmer Fredette, yıllar boyu unutulmayacak türden bir kolej yıldızıydı. NCAA’de dört sezon boyunca BYU forması giyen Fredette, son senesinde 28.9 sayı ortalaması ile mücadele etti ve kolejde yılın en iyi oyuncusu seçildi. Fredette, inanılmaz bir şutördü. Çok uzak mesafelerden korkusuzca şut kaldırabilen genç oyuncu, son iki senesinde 6 kez 40 sayının üstüne çıktı ki kolej izleyenler bunun ne kadar zor bir şey olduğunu anlayacaktır. 52 sayı attığı New Mexico maçı hala efsaneler arasındadır.
Görkemli kolej kariyerine rağmen Fredette’in NBA kariyeri gölgede kaldı. Fredette, NBA için fiziksel açıdan yeterli değildi ve yalnızca 6 sezon ligde tutunabildi. Sadece 7 maçta ilk beş başlayan Fredette, en son 2018-19’da Phoenix Suns‘ta NBA parkesine adım atmıştı. 33 yaşındaki oyuncu son olarak Shangai Sharks formasıyla Çin Ligi’nde fırtınalar estiriyordu.
Doug McDermott
2014 NBA Draftı’nın 11. sıra seçimi Doug McDermott, şu anda NBA’de kendine 20 dakika civarı süre bulabilen sıradan bir şutör. Ancak kolejdeki McDermott çok daha farklı bir oyuncuydu. Creighton’da dört sene forma giyen McDermott, NCAA’i 21.7 sayı ortalamasıyla tamamlamış kaliteli bir skorerdi. McDermott’ın yüzdelerini söyleyince çok daha şaşıracaksınız. Genç forvet, o zamanlar %55 şut yüzdesi, %45 üçlük yüzdesiyle verimlilik abidesiydi adeta. Kolejdeki son senesinde 26.7 sayı ortalaması yapan McDermott, 2013-14 sezonunda NCAA’in en iyi oyuncusu seçilmişti.
Yakın tarihin unutulmaz kolej oyuncularından birisi olan McDermott, NBA’de bu kadar yüksek profilli bir oyuncu hiçbir zaman olmadı ancak ligde kendine yer edinmeyi başardı. Artık 30 yaşına gelen keskin şutör, NBA’de en iyi bildiği işi yapmaya devam ediyor.
Tyler Hansbrough
2009 NBA Draftı’nın 13. sırasında Indiana Pacers tarafından draft edilen Tyler Hansbrough, North Carolina Üniversitesi tarihinde neredeyse Michael Jordan kadar büyük bir figür. Dört yıllık kolej kariyerinde inanılmaz başarılara imza atan Tyler, bu süreçte başından sonuna kadar dominant bir oyuncuydu. Dört sezonda da en iyi kolej beşlerine ve konferansın en iyi beşlerine girmeyi başaran Tyler, 2007-08 sezonunda kolejin en iyi oyuncusu seçildi. 2008-09 sezonunda ise North Carolina’yı şampiyonluğa ulaştırmayı başardı.
Ancak Hansbrough’un NBA kariyeri böylesine başarılı olmadı. Zaten 24 yaşında NBA’e giren 206 boyundaki uzun forvet, aslında fena bir başlangıç yapmadı ancak daha sonrasında sıradan bir rol oyuncusu olduğu tescillendi ve modern basketbola geçiş döneminde oyuna uyum sağlayamayıp ligde kendine yer edinemedi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!