by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de kimi oyuncular basketbolseverlere ve medyaya daha fazla hitap ederken kimileri de yalnızca sahadaki görevini yerine getiriyor.
Bu durum, oyuncuların oyun tarzları kadar saha dışındaki karakterleri ve şov dünyasına yatkınlıklarıyla da alakalı. Ligde yeterince ilgi çekmeyen veya hak ettiği değeri görmeyen birçok oyuncu var.
Eurohoops Fırın, NBA’de 30 takımın 30 “underrated” oyuncusunu sizler için derliyor.
Atlanta Hawks: De’Andre Hunter
Atlanta Hawks‘ın 24 yaşındaki kısa forvet oyuncusu De’Andre Hunter, aslında takım için büyük bir anlam ifade etse de bunun karşılığını tam olarak görebilmiş değil. Hunter’ın 3 yıllık kariyerinde yaşadığı sakatlık sorunları, genç oyuncunun hanesine eksi olarak yazılabilir. Ancak geriye kalan birçok konuda sınıfı geçmeyi başarıyor Hunter. 203 cm boyundaki oyuncu, Dejounte Murray gelene kadar uzun bir süre boyunca takımın tek pozitif perimetre savunmacısıydı. Savunmada büyük bir sorumluluk üstlenmesinin yanı sıra hücumda da gelişim göstermeyi başardı.
Hunter, dışarıdan bakıldığında yalnızca bir sabit şutör olarak görülse de aslında bunun çok daha fazlasını yapabiliyor. Genç oyuncu, takvim yaprakları ilerledikçe topu yere vurmak konusunda daha rahat hissetmeye başladı ve artık bir miktar kendine yaratabiliyor. Bununla birlikte topsuz hareketliliğine değinmeye gerek bile yok. Geçen sezon 53 maçta parkeye çıkan Hunter, 13.4 sayı – 3.3 ribaunt – %38 üçlük yüzdesi ile Hawks’ın önemli bir yan parçası olmaya devam etti.
Boston Celtics: Robert Williams
Boston Celtics‘in 24 yaşındaki uzunu Robert Williams, kariyerinin dördüncü sezonunu büyük bir çıkışla tamamladı. Yılın en iyi savunma takımlarında kendine yer edinmeyi başaran başarılı oyuncu, NBA Finalleri’ne yükselme başarısı gösteren Boston savunmasının en önemli parçalarından birisiydi. Boston’ın başarısıyla birlikte göz önüne çıkmış olmasına rağmen hala yeterli övgüyü almıyor. Özellikle savunmada Marcus Smart’ın Yılın Savunmacısı seçilmesiyle birlikte ikinci plana düşmüş durumda.
Halbuki Smart kadar, belki de Smart’tan daha net etki ediyor savunmaya. Robert Williams, belki bir All-Star veya yıldız oyuncu değil ancak kendi rolünün yıldızı demek mantıklı olacaktır onun için. Ligin en iyi yardım savunmacılarından birisi olan Williams, aynı zamanda hücumda atletizmiyle savunmalara büyük tehdit yaratıyor. 203 cm boyundaki oyuncu, geçen sezon 10.0 sayı – 9.6 ribaunt – 2.2 blok ile mücadele etmişti.
Brooklyn Nets: Seth Curry
Sezon ortasında James Harden takasıyla birlikte Philadelphia Sixers‘tan Brooklyn Nets‘e gelen Seth Curry, NBA’in en değerli yan parçalarından birisi konumunda. Eğer Brooklyn yeni sezonun başında sağlıklı ve bir arada kalırsa, Curry’nin değeri çok daha net anlaşılacak. Gerek toplu gerek topsuz oyunda başarı sağlayan deneyimli oyuncu, hareketli şut becerisi sebebiyle perde çıkışı aksiyonlarda bulunduğu takımın elini güçlendiriyor. Curry, şut yeteneğinin yanı sıra bir miktar pasör özelliklere de sahip.
Tabi ki ana oyun kurucu olacak kadar pasör bir oyuncu değil ancak ikinci top yönlendirici rolünün hakkını verebilecek kadar topu yere vurma ve pick&roll aksiyonu yönlendirme becerisine sahip. Yakında 32 yaşına girecek olan başarılı guard, geçen sezon Philadelphia ve Brooklyn formalarıyla 64 maçta 15.0 sayı – 3.6 asist – 3.1 ribaunt – 2.5 üçlük isabeti ile mücadele etmişti.
Charlotte Hornets: PJ Washington
Charlotte Hornets‘ın genç uzun forveti PJ Washington, tamamlayıcı oyuncu rolünde NBA’de uzun yıllar barınabilir. Yakında 24 yaşına girecek olan Washington, modern basketbolu 4 numaralardan beklediği birçok özelliği karşılıyor. Şutuyla alan açabilen Washington, pas aksiyonlarına dahil olabiliyor ve kısa beşlerde 5 numara pozisyonuna geçiş yapabiliyor. Bu sayede bulunduğu takıma esneklik katan genç uzun, savunmada ise birden çok pozisyonla eşleşebiliyor.
Perimetre savunmasında kendinden kısa oyuncuların karşısında kalmakta sorun yaşamayan Washington, aynı zamanda yardım savunmalarıyla çemberi korumak konusunda başarılı. Genel olarak Washington fark yaratan bir savunmacı değil ancak oyuna iyi bir şekilde etki ediyor. Bu sezon 65 maçta sahaya çıkan PJ, 10.3 sayı – 5.2 ribaunt – 2.3 asist – 0.9 top çalma – 0.9 blok – 1.7 üçlük ile çok yönlü katkı sağladı.
Chicago Bulls: Ayo Dosunmu
Chicago Bulls‘un genç oyuncusu Ayo Dosunmu, henüz çaylak senesinde olmasına rağmen takımına önemli katkılar sağladı. Kenardan geldiği bölümde perimetre savunmasında oyuna enerji ve direnç kazandıran Dosunmu, Lonzo Ball ve Alex Caruso’nun sakatlıklarından doğan fırsatı iyi değerlendirip ilk beşe geçtiği dönemde herkesin beğenisini topladı. 22 yaşındaki guard, hücumda deliciliği ve oyun kurma becerileriyle bir çaylağa oranla daha fazla sorumluluk almayı başardı.
2021 NBA Draftı’nın 38. sırasında draft edilen Dosunmu’nun gelişim süreci birçok kişi tarafından merak ediliyor. Yıldız oyuncu potansiyeli olmasa da ileride ligin değerli yan parçalarından birisi olmaya aday. Bu sezon 77 maçın 40’ında ilk beş başlayan Dosunmu, 27.4 dakikada 8.8 sayı – 3.3 asist – 0.8 top çalma ile oynadı.
Cleveland Cavaliers: Isaac Okoro
Bir diğer genç oyuncuyla listemize devam ediyoruz. Cleveland Cavaliers‘ın 21 yaşındaki kanat oyuncusu Isaac Okoro, bu sezon önemli bir çıkış yakalayan Cavaliers kadrosunda sessiz sedasız işini yapıp kenara çekildi. Fizik gücü, atletizmi ve savunmasıyla ön plana çıkan Okoro, Cleveland’ın kuşkusuz en iyi perimetre savunmacısıydı. Rakibin tehlikeli guardları ve skorerleriyle eşleşmeyi kendine görev edinen genç kanat, işini hakkıyla yapıp savunmada beğenileri topladı.
Okoro’nun hücumda hala eksiği mevcut. Şutunda bir miktar gelişim sağladı ancak hala iyi bir nokta şutör olduğunu söylemek güç. Bu da Okoro’ya olan ilgiyi azaltan bir durum doğrusu. Buna rağmen Cavaliers’ın dar kanat rotasyonunda önemli işlere imza atmayı başardı kesinlikle. Şut, onun için sıradaki adım olmalı. Bu sezon 67 maçın 61’inde ilk beş başlayan Okoro, 8.8 sayı – 3.0 ribaunt – 1.8 asist – 0.8 top çalma ile oynadı.
Dallas Mavericks: Dorian Finney-Smith
Açıkçası ligin en underrated oyuncularından birisi olarak görüyorum Dorian Finney-Smith’i. Özellikle sahanın savunma tarafındaki etkisi göz ardı edilebiliyor. Hem 1v1 savunmada, hem takım savunmasında Dallas’ın bel kemiği olan DFS, üçüncü bir en iyi savunma takımı kurulsaydı ilk yazacağım isimlerden birisi olabilirdi. DFS, hiç şüphesiz ki Dallas Mavericks‘in savunma lideri konumunda. Perimetre savunmasındaki başarısı ve yüksek eforu bir yana, Dallas’ın takım savunmasındaki iletişimini sağlıyor.
Oyunun hücum tarafında ise tam olarak Luka Doncic’in yanına koyulması gereken bir yan parça. Şutunda önemli ölçüde gelişim sağlayan Dorian, Dallas Mavericks için birçok açıdan önemli bir tamamlayıcı. 29 yaşındaki forvet, geçen sezon 11.0 sayı – 4.7 ribaunt – 1.1 top çalma – 0.5 blok ile oynadı.
Denver Nuggets: Aaron Gordon
Denver Nuggets‘ın tartışmasız en iyi 1v1 savunmacısı olan Aaron Gordon’ın bu unvanı, Kentavious Caldwell-Pope’un gelişiyle tehlikede olabilir ancak Gordon’ın fiziği ve atletizminden ötürü birden fazla pozisyonla rahat şekilde eşleşebilmesi onun elini güçlendiriyor. Gordon, Nuggets’ın zor eşleşmelerdeki ilk tercihi oluyor ve her gece rakiplerin en tehlikeli hücum oyuncularının karşısına geçiyor. Savunma malzemesi bakımından vasat olan Denver Nuggets takımında öne çıkıyor.
Bununla birlikte Nikola Jokic’in etrafında iyi bir tamamlayıcı parça. Topsuz cutları ve atletizmi sayesinde Nikola Jokic ile iyi bir kimya yakaladılar. Gordon, sakatların dönüşüyle birlikte tekrardan eski rolüne geri dönecek ve sessiz sedasız işini yapmaya devam edecek. 26 yaşındaki forvet, geçen sezon 15.0 sayı – 5.9 ribaunt – 2.5 asist – 0.6 top çalma – 0.5 blok ile oynamıştı.
Detroit Pistons: Killian Hayes
Genç oyun kurucu 2020 NBA Draftı’nın 7. sırasında Detroit Pistons tarafından seçilmişti. Herkes bu çocuktan hücum anlamında bir şeyler görmeyi beklerken Hayes’in kariyeri daha farklı seyretti. Hal böyle olunca birçok kişi Killian Hayes’i görmezden geliyor. Ancak perimetre savunmasında çok büyük potansiyel vadediyor Hayes. Şutunda ve zayıf elinde gelişim göstermediği sürece NBA’de üst düzey bir hücumcu olmakta zorlanacaktır ancak savunması onun NBA bileti olabilir.
Ortalama 25 dakika sahada kalan Hayes, bu süreçte rakiplerin yetenekli guardlarına hayatı biraz daha zorlaştırıyor. Şimdiden etkili perimetre savunmacısı olmayı başardı ve Detroit’in bu alanda en iyisi. 21 yaşındaki guard, geçen sezon 6.9 sayı – 4.2 asist – 1.2 top çalma – 0.5 blok ile mücadele etti.
Golden State Warriors: Kevon Looney
2015 NBA Draftı’nda Golden State Warriors tarafından 30. sıradan seçilen Kevon Looney, o günden bu yana Warriors kadrosundaki pis işleri yapmakla meşgul. Looney, kendi rolünün ve sınırlarının farkında olan “her takıma lazım” diyeceğimiz görev adamlarından. Özellikle playofflardaki performansıyla Golden State şampiyonluğunun önemli parçalarından birisi olmayı başardı. Ribaunt alıyor, pas aksiyonlarına dahil oluyor, mücadele ediyor, savunmada kısaların karşısına geçiyor. Aklınıza gelebilecek birçok şeyi yapıyor Looney.
Bu hizmetlerinin karşılığı olarak geçtiğimiz ay yeni kontratının altına imza atan 26 yaşındaki pivot, 2021-22 NBA sezonunda 6.0 sayı – 7.3 ribaunt – 2.0 asist ile mücadele etmişti.
Houston Rockets: Jae’Sean Tate
Hala yeniden yapılanma sürecinde olan Houston Rockets‘ın iyi oynamak veya kazanmak gibi bir iddiası bulunmuyor. Bundan ötürü sahada zaman zaman çok dağınık ve umursamaz bir görüntü çizebiliyorlar. Ancak Houston’da sürekli olarak mücadele eden bir kişi varsa, o da muhtemelen Jae’Sean Tate’dir. NBA’deki ikinci senesini tamamlayan Tate, şimdiden adını iyi savunmacılar arasına yazdırdı. Fiziği sayesinde hemen hemen her pozisyonla eşleşebilmesi değerli. Bununla birlikte hücumda topla oynama ve pasör becerileri, kendisinin az bilinen özellikleri arasında.
26 yaşındaki forvet, geçen sezon 11.8 sayı – 5.4 ribaunt – 2.8 asist – 0.9 top çalma – 0.5 blok ile mücadele etti.
Indiana Pacers: Isaiah Jackson
Sezon ortasında Domantas Sabonis ve Caris LeVert takaslarıyla birlikte yapılanma sürecine girdiğini tescilleyen Indiana Pacers, gençlere daha fazla şans vermeye çalışmıştı. Bu süreçte 2021 NBA Draftı’nın 22. sırasında seçilen Isaiah Jackson da fırsat bulan isimlerden oldu. Jackson, uzun süreler sahada kalmadı ancak oynadığı 15 dakikada bile Indiana kadrosunda izlenecek bir şeyler yaratmayı başardı. Savunmada büyük bir potansiyel vadeden Jackson, çok iyi bir çember koruyucu olmasının yanı sıra mobilitesiyle kısaların karşısına geçebiliyor.
Yalnızca 36 maçta forma giyen Jackson, ortalama 15 dakikada enerji ve atletizm katkısı sağladı Indiana’ya. 20 yaşındaki uzun, 8.3 sayı – 4.1 ribaunt – 1.4 blok ile çaylak senesini noktaladı.
Los Angeles Clippers: Terance Mann
Los Angeles Clippers‘ın 25 yaşındaki kanat oyuncusu Terance Mann, sahada her şeyden biraz biraz yapıyor ve henüz üç sezon NBA’de yer almasına rağmen, deneyimli bir görev adamı gibi çalışıyor. Clippers için pivot dışındaki her pozisyonda süre alan Terance Mann, birden çok pozisyonu savunabiliyor ve her rolün içine girebiliyor. Mann, Clippers için hücumda herhangi bir görevde bulunabilir. İster ikincil oyun kurucu, ister sabit şutör, isterse penetreci. Mann, geçen sezon toplam dakika içinde takımda ikinci sıradaydı ve Clippers kadrosunda sağlıklı kalabilen nadir oyunculardan.
2021-22 sezonunda 81 maçta forma giyen Mann, ortalama 28.6 dakikada 10.8 sayı – 5.2 ribaunt – 2.6 asist – 0.7 top çalma ile mücadele etti.
Los Angeles Lakers: Austin Reaves
Los Angeles Lakers‘ın yoktan var ettiği son oyuncu olan Austin Reaves, hayal kırıklıklarıyla dolu 2021-22 Lakers kadrosuna adeta parlıyordu. Geçen sezon Lakers’ın en büyük problemi enerjiydi. Yaşlı oyunculardan oluşan bu takımın savunma eforu inanılmaz düşüktü. Bu şartlarda Austin Reaves kendini daha net gösterme fırsatı buldu ve rotasyona girdi. Yeni sezonda da Lakers’ın çok şey beklediği görev adamlarından birisi olacak Reaves. 24 yaşındaki oyuncu, savunması ve sabit şutunun yanı sıra göz ardı edilen bir pasör.
Geçen sezon 61 maçta sahaya çıkan Austin Reaves, 23.2 dakikada 7.3 sayı – 3.2 ribaunt – 1.8 asist ile ter dökmüştü.
Memphis Grizzlies: Brandon Clarke
Memphis Grizzlies öyle bir kadroya sahip ki, “underrated” olarak nitelendirebileceğimiz birçok aday var. Ancak Memphs hiyerarşisindeki yerini göz önünde bulundurduğumuzda Brandon Clarke en iyi seçenek gibi duruyor. Clarke’ın hücumu lige girdiği haliyle duruyor, pek gelişim sağlayamadı. Hücum anlamında fark yarattığını söyleyemeyiz ancak savunmada enerjisi ve çok yönlülüğü sayesinde Memphis için büyük anlam ifade ediyor. Playofflarda takımın kısalmasını sağlayan Clarke, Jaren Jackson’ın yanında iyi bir tamamlayıcı. Bununla birlikte bu sezon Jaren’ın sakatlığından ötürü daha da önemli bir hale gelebilir.
25 yaşındaki uzun, geçen sezon 64 maçta 19.5 dakika sahada kalıp 10.4 sayı – 5.3 ribaunt – 1.3 asist – 1.1 blok ile oynamıştı.
Miami Heat: Max Strus
Miami Heat‘in meşhur undrafted oyuncularından birisi olan Max Strus, 2021-22 sezonunda çıkışını gerçekleştirdi. Tam olarak Duncan Robinson’ın düşüşünün üstüne gelmiş olması Miami için güzel bir tesadüftü. Strus, Duncan’dan çok farklı bir oyuncu değil hücum anlamında. İkisi de şutör olarak kariyerine devam eden ve hareketli şut atabilmeleri sayesinde değer kazanan oyuncular. Ancak Strus’un Duncan Robinson’dan bir farkı var. O da savunma. Strus iyi bir savunmacı değil ancak fiziği sebebiyle daha kabul edilebilir bir savunmacı. Bundan ötürü playofflarda ciddi bir zaaf yaratmadı. Bu da Miami’nin ihtiyaç duyduğu bir şeydi.
26 yaşındaki oyuncu, geçen sezon 68 maçta 10.6 sayı – 3.0 ribaunt – 2.7 üçlük ile mücadele etti.
Milwaukee Bucks: Jevon Carter
Muhtemelen bu listede en az tanınan oyuncudur Jevon Carter. Yakında 27 yaşına girecek olan oyun kurucu, 2018-19 sezonundan beri NBA’de 10-15 dakika civarı süre bularak hayatını idame ettiriyor. Ancak 2021-22 sezonunda Milwaukee Bucks ile çıktığı 20 maç, kariyerindeki en iyi bölüm olabilirdi. Hücumda oyun kurma becerilerinin yanı sıra çok iyi bir perimetre savunmacısı Carter. Bu sayede Milwaukee’den iki yıllık kontrat almayı başardı ve Bucks’ın aradığı yedek oyun kurucu olabilir.
Minnesota Timberwolves: Jaden McDaniels
Rudy Gobert takası görüşmeleri devam ederken Utah Jazz, Minnesota cephesinden ısrarla Jaden McDaniels’ı istemişti ancak bu taleplerine karşılık bulamamışlardı. Genç oyuncusunu takımda tutmayı başaran Minnesota, McDaniels’ın değerini iyi kavramış olacak ki Utah takasında onu pakete eklemediler. McDaniels, hücumda şu anda sabit şutör gibi oynasa da skorer potansiyeli olan bir oyuncu. Bununla birlikte savunmada ligin en underrated birkaç oyuncusundan birisi. McDaniels, oyunun iki yönünde de büyük bir etki yapıyor Minnesota’da.
21 yaşındaki oyuncu, geçen sezon sahaya çıktığı 70 maçta 25.8 dakika oynayıp 9.2 sayı – 4.2 ribaunt – 0.8 blok – 0.7 top çalma ile mücadele etti.
New Orleans Pelicans: Herbert Jones
Son yıllarda henüz çaylak yılındayken bir takımın savunmasına böylesine etki edebilen kaç oyuncu oldu? Muhtemelen bir elin parmaklarını geçmez ancak Herbert Jones onlardan birisiydi. Eline geçen fırsatları harika değerlendiren Herb, bir anda Pelicans rotasyonuna girdi ve takımın playoff başarısında pay sahibi oldu. Herb, günümüz NBA’inin aradığı savunmacılardan birisi. Uzun, atletik, birden fazla pozisyonla eşleşebiliyor. 1v1 savunmada uzun kollarıyla rakibi rahatsız eden Herb, ayrıca eforu ve zekası sayesinde takım savunmasında fark yaratıyor. Bir gün En İyi Savunma Takımları’nda yer alacağına şüphe yok.
23 yaşındaki oyuncu, geçen sezon 9.5 sayı – 3.8 ribaunt – 2.1 asist – 1.7 top çalma – 0.8 blok ile oynadı.
New York Knicks: Immanuel Quickley
New York Knicks‘in 2020 NBA Draftı’nın 25. sırasından seçtiği oyuncusu Immanuel Quickley, çaylak yılındaki çizgisini aynen korudu ikinci senesinde de. Quickley, Knicks’in karmaşık rotasyonunda kenardan gelip ne vereceği belli olan oyunculardan birisi. 23 yaşındaki guard, 1 ve 2 numarada toplu veya topsuz oynayabiliyor. Kendi sayısını üretebiliyor, sahaya enerji katıyor ve önemli şutları atmaktan çekinmiyor. Quickley’in verimlilik sorunları hala devam etse de kariyerinin ilerleyen yıllarında 6-7. adam olarak NBA’de kalıcı olabilir.
23 yaşındaki Quickley, geçen sezon 78 maçta 11.3 sayı – 3.5 asist – 3.2 ribaunt – 1.8 üçlük ile mücadele etti.