by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’de bazı oyuncular, basketbolseverler arasında veya medyada hak ettiğinden daha fazla ilgi görüyor, yer buluyor. Bu tür oyuncuları “overrated” olarak nitelendirmek mümkün.
Keza takımlarında gereğinden yüksek maaş alan oyuncuların bazılarını da “overrated” olarak düşünebiliriz. Çünkü kontratlar, oyuncuların değerini tartmanın yollarından birisi. Her takım, oyuncusuna ne kadar değer veriyorsa o doğrultuda bir maaş ödüyor. “Overpaid” ve “overrated” kavramlarının birbirine yakın olduğunu düşünüyorum kısaca.
Tabi “overrated” kelimesinin son derece subjektif olduğunu ve kişiden kişiye, çevreden çevreye değişkenlik gösterebileceğini belirtmek gerek.
Derdimizi anlattığımıza göre lafı daha fazla uzatmadan listemize geçebiliriz. Eurohoops Fırın, NBA takımlarının en “overrated” oyuncularını derliyor.
Atlanta Hawks: John Collins
Yakında 25 yaşına girecek olan uzun forvet, 2019-20 sezonun 20-10’luk performansıyla Atlanta yönetimini ve taraftarlarını umutlandırmıştı. Ancak daha sonrasında oyununun üstüne koymayı başaramadı ve aynı seviyede kaldı. Etrafındaki oyuncuların gelişimi ve kadronun genişlemesiyle birlikte hücumda kullandığı top sayısı da azaldı ve oyuna etkisi düştü.
John Collins’in aldığı bu 4 yıllık kontratla çok daha etkili bir oyuncu olması, hatta All-Star statüsüne yaklaşabilen bir oyuncu olması gerekirdi. Fakat o, bu seviyenin uzağında kaldı. Kesinlikle başarılı bir takımın ilk beşinde yer alabilecek kapasiteye sahip ancak birçok kişi onu daha fazlasıymış gibi lanse ediyor.
2017 NBA Draftı’nın 19. sırasında draft edilen Collins, Atlanta Hawks‘taki 5. sezonunda 16.2 sayı – 7.8 ribaunt – 1.0 blok – %52 şut yüzdesi ile mücadele etti. Fakat playofflardaki performansıyla eleştirilerin odağı oldu.
Boston Celtics: Malcolm Brogdon
Açıkçası NBA Finalisti bir takımın kadrosunda “overrated” oyuncu aramak zor bir durum. Bundan ötürü eldeki isimleri en ince ayrıntısına kadar gözden geçirmek gerek. Geçtiğimiz ay Indiana Pacers‘tan Boston Celtics‘e takaslanan Malcolm Brogdon kılpayı bu listede anılabilir diye düşünmekteyim. NBA’deki 6. senesini tamamlayan deneyimli oyuncunun sakatlık problemleri başlı başına bir sorun. Bununla birlikte Brogdon’ı bir kurtarıcı olarak görmemek gerek. Kaliteli bir oyuncu olduğuna şüphe yok ancak Brogdon takas piyasasında uzun yıllardır fark yaratan bir olarak lanse ediliyor.
29 yaşındaki tecrübeli guard, geçen sezon 36 maçta 19.1 sayı – 5.9 asist – 5.1 ribaunt ile ter dökmüştü.
Brooklyn Nets: Ben Simmons
2016 NBA Draftı’nın ilk sıra seçimi Ben Simmons, LeBron James’in veliahtı olarak başladığı NBA kariyerinde pek fazla ilerleyemedi. Simmons’ın kariyerindeki en iyi sezonun çaylak yılı olduğunu iddia etmek yanlış olmaz. Çoğu kişi Simmons’ın sahanın hücum tarafında ‘canavar’ olmasını beklerken, şut ve yaratıcılık eksikleri sebebiyle bunu başaramadı. Çok yönlü savunması sayesinde NBA’de kendine isim yapsa da, birçok kişinin hayal ettiği oyuncu olamadı. Playoff performansı da cabası.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, 26 yaşındaki oyuncu 2021-22 sezonunda saha dışındaki problemler sebebiyle Philadelphia Sixers formasıyla sahaya çıkmayı reddetti. Ardından Brooklyn Nets‘e takaslanan Simmons, sakatlığını bahane ederek sezonun tamamında kenarda oturdu. Simmons, sadece saha içi değil saha dışındaki problemlerle de gündeme geldi. Böylesine tartışmalı bir oyuncu olmasına rağmen insanların hala Simmons’ın süperyıldız olabileceğini düşünmesi şaşırtıcı.
2021-22 sezonunda forma giymeyen Simmons, 2020-21’de Philadelphia Sixers‘ta 14.3 sayı – 7.2 ribaunt – 6.9 asist – 1.6 top çalma ile mücadele etti.
Charlotte Hornets: Gordon Hayward
Kariyerinde bir kez All-Star seçilen Gordon Hayward, 2017-18 sezonunun ilk maçında yaşadığı feci sakatlığın ardından hiçbir zaman eski haline dönemedi. Hayward, sakatlığının sonrasında bile faydalı bir oyuncu olmayı başardı ancak artık isminin altında ezilen bir isim konumuna düştü. Özellikle 2 yıl – 60 milyon dolar kazanacak bir performans sergilemiyor. Bu sezon içerisinde 33 yaşına girecek olan Hayward, geçen sezon 15.9 sayı – 4.6 ribaunt – 3.6 asist ile mücadele etmişti.
Deneyimli oyuncunun en büyük sorunu ise sakatlık problemleri. Son üç sezonda sırasıyla 52, 44 ve 49 maça çıkabilen Hayward, NBA’in maç kaçırmaya en meyilli isimleri arasında yer alıyor. Hayward, hala iyi bir hücumcu. Topsuz üretebiliyor, topu yere vurup hareket halinde şut ve pas atabiliyor, keza savunmada da kabul edilebilir bir isim. Fakat sahaya çıkamadığı sürece bunların bir anlamı kalmıyor.
Chicago Bulls: Nikola Vucevic
8,5 yıllık Orlando Magic macerasının ardından Chicago Bulls‘a takaslanan Nikola Vucevic, uzun yıllar Orlando gibi başarı beklemeyen vasat bir takımın “yıldız” ismi olmuştu. Kendisinin üzerinde pek fazla baskı yoktu ve hücumda epey üretken performanslar sergiledi. Chicago’ya gelişiyle birlikte daha rekabetçi bir ortama çıkan Vucevic, ilk sezonunda beklentilerin altında kaldı. Deneyimli oyuncu, sezon boyunca Chicago’nun en istikrarsız isimlerinden birisiydi ve oyuna Orlando’daki gibi etki etmekte zorlandı.
31 yaşındaki deneyimli pivot, geçen sezon 73 maçta 17.6 sayı – 11.0 ribaunt – 3.2 asist – 1.0 blok ile ter döktü.
Cleveland Cavaliers: Caris LeVert
2021-22 sezonunun ortasında Indiana Pacers‘tan Cleveland Cavaliers‘a takaslanan Caris LeVert, bana kalırsa mevcut Cavs kadrosundaki en “overrated” oyuncu. Öncelikle Collin Sexton ile arasında ciddi bir fark olmadığını belirtmek isterim. Bunun yanı sıra LeVert’ün zaman zaman oyunun yapısını, disiplinini bozan bir oyuncu olduğunu düşünüyorum. Cavaliers ile yeni sözleşmesinde yıllık 20 milyon doların üstünde bir maaş talep eden LeVert, bana kalırsa o parayı kazanacak bir isim de değil.
27 yaşındaki kanat oyuncusu, geçen sezon iki farklı takımın formasıyla 17.0 sayı – 4.3 ribaunt – 3.7 asist ortalamaları sağlamıştı.
Dallas Mavericks: Christian Wood
Bu sezon arasında Houston Rockets‘tan Dallas Mavericks‘e takaslanan Christian Wood, birçok kişi tarafından Luka Doncic’in yanındaki ikinci yıldız olarak tanımlandı. Ancak bana kalırsa “yıldız” demek için henüz erken. Wood, şu ana kadar hiçbir rekabetçi takımın formasını giymedi, sürekli amacı ve iddiası olmayan takımlarda oynadı. Buna rağmen fark yaratan bir oyuncu olarak gösteriliyor.
26 yaşındaki uzun, geçen sezon 68 maçta 17.9 sayı – 10.1 ribaunt ile mücadele etmişti.
Denver Nuggets: Michael Porter Jr.
Kontratlar, oyuncuların değerini tartmanın yollarından birisi demiştim. Bu yol, her zaman kesin sonucu vermese de takımın gözünde söz konusu oyuncunun ederini bizlere gösterebiliyor bir bakıma. 2021 yazında yeni sözleşme imzalayan Michael Porter, ortalama 34 milyon dolar kazandığı 5 yıllık sözleşmesine önümüzdeki sezon başlayacak. Jamal Murray’in sakatlığından sonra kendisinden çıkış bekleniyordu ve yıldız potansiyelinden söz ediliyordu. Ancak Porter, beklentilerin çok altında kaldı ve 9 maçın ardından sezonu kapattı. Porter sağlıklı halinde bile soru işaretleri bol olan bir oyuncuydu ve yıldız olabilmek için önünde uzun bir yol var.
Sakatlık geçmişiyle de dikkat çeken 23 yaşındaki forvet, geçen sezon 9.9 sayı – 6.6 ribaunt – %36 şut yüzdesiyle mücadele etmişti.
Detroit Pistons: Kemba Walker
Charlotte efsanesi Kemba Walker’ın kariyeri konfor alanından uzaklaştığından beri düşüş halinde. 4 kez All-Star seçilme başarısı gösteren deneyimli oyun kurucu, görkemli günlerinin uzağında kaldı. Savunma ve fizik onun için her zaman sorun yaratıyordu ancak Boston Celtics gibi bir takımda iki sezon oynayınca daha fazla ön plana çıktı. Bununla birlikte verimlilik sorunları da baş gösterdi. Kemba Walker’ın şu anda Detroit’teki geleceği belirsiz ancak burada kolaya kaçıp Kemba’yı yazmamak olmaz.
32 yaşındaki eski All-Star, geçen sezon New York’ta 31 maçta 11.6 sayı – 3.5 asist – 3.0 ribaunt katkısı sağladı.
Golden State Warriors: Andrew Wiggins
Açıkçası sezonu şampiyonlukla tamamlamış ve bu yolda hemen hemen her oyuncusundan önemli katkılar almış bir takımda “overrated” oyuncu bulmak oldukça zor. Ancak konsept gereği bir oyuncunun adını burada zikretmemiz gerek. NBA Finallerindeki performansıyla her ne kadar beğenileri toplasa da Andrew Wiggins’i yazmamız mümkün. Gerekçe olarak ise All-Star organizasyonuna ilk beşlerden katılmasını gösterebiliriz. Wiggins saha içerisinde yararlı bir oyuncuya dönüşmüş olsa da saha dışarısında All-Star faciası hala akıllarda.
26 yaşındaki iki yönlü kanat oyuncusu, geçtiğimiz sezon 17.2 sayı – 4.5 ribaunt – 2.2 asist – 1.0 top çalma – 0.7 blok ile katkı vermişti.
Houston Rockets: Kevin Porter Jr.
Houston Rockets‘ın genç oyuncusu Kevin Porter, özellikle Houston taraftar kitlesi ve medyası içerisinde çok beğenilen bir oyuncu. Fakat ben onlarla aynı fikirde değilim. Porter, bana kalırsa yıldız oyuncu potansiyeline sahip değil. Altıncı adam rolüne daha yakın olduğunu düşünüyorum. Houston’da oyun kurucu olarak görev aldığı için rakamları normalinden daha yüksek fakat sahada bir o kadar da hata yapıyor. Oyun aklı ve verimliliği uzun vadede büyük soru işaretleri yaratıyor.
22 yaşındaki yaratıcı guard, geçen sezon 15.6 sayı – 6.2 asist – 4.4 ribaunt ile oynamıştı.
Indiana Pacers: Myles Turner
Indiana Pacers‘ın çember koruyucusu Myles Turner, basketbolseverler ve takım yöneticileri arasında popüler bir takas hedefi diyebiliriz. Turner, Lakers ve Heat‘in de dahil olduğu birçok takımla anılıyor. Bununla birlikte izleyiciler de Turner’ı takımlarına katmak konusunda istekli. Fakat Turner’ın “kurtarıcı” veya “şampiyonluk parçası” olarak görülmesine karşıyım. Deneyimli pivot, çember koruma ve dış şut kombinasyonuna sahip olduğu için teoride kuvvetli bir oyuncu. Ancak işi pratiğe döktüğümüzde ortaya çıkan sonucun o kadar da verimli olduğunu düşünmüyorum. Bundan ötürü Pacers kadrosunda “overrated” olarak tanımlanabilecek ilk oyuncunun Turner olduğunu düşünüyorum.
25 yaşındaki oyuncu, geçen sezon sahaya çıktığı 42 maçta 12.9 sayı – 7.1 ribaunt – 2.8 blok – 1.5 üçlük ile mücadele etti.
Los Angeles Clippers: Robert Covington
Açıkçası Los Angeles Clippers‘ta net olarak bir “overrated” olduğunu düşünmüyorum. Ancak Robert Covington, insanların gözünde normalinden biraz daha büyük gözüküyor olabilir. Son yıllarda hafif bir düşüş yaşayan Covington, ligin değerli savunmacılarından birisi şüphesiz. Yardım savunmalarındaki başarısı ve 5 numaraya geçebilmesi sebebiyle takımına esneklik kazandırıyor. Fakat Covington, sanki bir Draymond Green’miş gibi gösterildiği zaman bir miktar abartıya kaçıyor.
Geçen sezon iki farklı takımın formasını giyen deneyimli isim, 8.5 sayı – 5.5 ribaunt – 1.5 top çalma – 1.3 blok ile mücadele etti.
Los Angeles Lakers: Russell Westbrook
Sezon başında Washington Wizards’tan takasla alınan Russell Westbrook, hepimizin bildiği gibi hayal kırıklığı yarattı. Sahadaki tüm olumsuzluklar bir yana, saha dışında da Lakers camiasıyla sorunlar yaşadı. Şu anda takımdaki geleceği belirsizliğini hala koruyor. Westbrook, 2022-23 sezonunda NBA’de en çok kazanan oyuncular arasında yer alacak. Sırf şu cümle bile Westbrook’u ligin en kötü kontratlarından biri yapmaya yetiyor. Buna rağmen, geçmişinden ötürü hala Russell Westbrook’u süperyıldız olarak gören birçok insan var. Hatta Westbrook’un isminden ötürü Lakers’ın “Big 3” kurduğunu iddia edenler bile olmuştu. Fakat deneyimli guard artık eski günlerinin çok uzağında.
MVP ödüllü veteran oyuncu, geride bıraktığımız sezonda 18.5 sayı – 7.4 ribaunt – 7.1 asist ile kariyerinin en kötü performanslarından birini sergilemişti.
Memphis Grizzlies: Ja Morant
Ja Morant’in ligin en potansiyelli gençlerinden birisi olduğunda hepimiz hemfikirizdir diye düşünüyorum. Ancak medyaya hitap eden oyun tarzı ve karakteri, sosyal medyada gelişen “highlights” kültüründen ötürü Ja Morant’in Memphis kadrosundaki en “overrated” oyuncu olduğunu düşünüyorum. Genç oyuncu, başarılı Memphis takımına liderlik ediyor olsa da yanındaki oyuncuların katkısı her zaman göz ardı ediliyor. Medyada ön plana çıkarıldığı için günahları, sevapları kadar dikkat çekmiyor diyebiliriz kısacası. Morant’in bu listede yer alması saha içinden çok saha dışıyla alakalı.
23 yaşındaki genç yıldız, geçen sezon 27.4 sayı – 6.7 asist – 5.7 ribaunt ile ter dökmüştü.
Miami Heat: Tyler Herro
Tyler Herro, 2021-22 NBA sezonunu Yılın Altıncı Adamı ödülünü evine götürerek tamamladı. Skorer yeteneğiyle normal sezonda kenardan gelip önemli işlere imza attı. Ancak Herro’nun playoff performansı hiç parlak değildi. Bununla birlikte ilk beşe geçmeye hazır olup olmadığına dair şüphelerim var. Herro, ciddi rakiplerin savunma baskısıyla karşılaşınca kısıtlanabilen bir oyuncu. Çaylak yılında bubble playofflarındaki birkaç maçlık performansının ekmeğini yediğini düşünüyorum hala. Özellikle Miami medyasında Herro’ya yönelik büyük bir mübalağa mevcut.
22 yaşındaki skorer guard, geçen sezon 20.7 sayı – 5.0 ribaunt – 4.0 asist ile çıkış gerçekleştirmişti.
Milwaukee Bucks: Brook Lopez
Milwaukee Bucks formasıyla dördüncü senesini tamamlayan ve bir de şampiyonluk kazanan Brook Lopez, hem hücumda şutuyla Giannis’e alan açıyor hem de çember koruma becerisi sayesinde savunmada Giannis’in yardım savunmacısı olmasını sağlıyordu. Süperyıldız Giannis ile mükemmel bir uyum içerisinde olan Lopez, geçen sezon sakatlığı sebebiyle bu uyumu ve eski formunu kaybetti. Artık yaşı ilerleyen deneyimli pivot, iki sene önceki halinden uzak bir görüntü çizdi. Seneye sağlıklı haliyle tekrardan izlemek lazım tabi ki ama şu anlık Bucks kadrosundaki “overrated” oyuncu Lopez.
Geçen sezon yalnızca 13 maçta forma giyen 34 yaşındaki pivot, 12.3 sayı – 4.1 ribaunt – 1.2 blok ile oynadı.
Minnesota Timberwolves: Rudy Gobert
Yakın zaman önce Utah Jazz’den Minnesota Timberwolves’a takaslanan Gobert, ligin en tartışmalı oyuncularından birisi. Normal sezonda Yılın Savunmacısı ödüllerini toplayan ve üç kez All-Star seçilen Fransız pivot, iş playoffa geldiğinde gözden kayboluyor. Gobert’in etkisi playofflarda yarı yarıya düşüyor. Üstelik Gobert’in sıradan bir kontratı yok. Gobert’in sahip olduğu yaklaşık 4 yıl – 180 milyon dolarlık maaş, NBA’in kötü kontratlarından birisi olmaya aday. Gobert’in normal sezonda katkısı büyük oluyor fakat playoffta ne beklememiz gerektiğini kimse bilmiyor. Bundan ötürü bulunduğu takımın tavanını kısıtlayabiliyor. 34 yaşında 47 milyon kazanacak olan deneyimli pivot, ileride Minnesota’nın hamle esnekliğini kısıtlayabilir.
2021-22’de Utah formasıyla 66 maça çıkan deneyimli Fransız pivot, 15.6 sayı – 14.7 ribaunt – 2.1 blok ile mücadele etti.
New Orleans Pelicans: DeVonte’ Graham
Asıl çıkışını 2019-20 sezonunda Charlotte Hornets’ta gerçekleştiren ve En Çok Gelişen Oyuncu ödülüne aday gösterilen Graham, sezon başında New Orleans Pelicans ile imzalamıştı. Top yönlendirebilen oyun kurucu ihtiyacı gün gibi ortada olan Pelicans’ın bu hamleyi neden yaptığını anlamak basit. Fakat DeVonte Graham o kişi miydi? 27 yaşındaki guard, ligin en verimsiz oyuncularından birisi. Şut seçimleri, savunmada çok küçük kalması gibi sebeplerden ötürü her zaman tartışmalı bir oyuncu oldu. Buna rağmen hala lig çevresinde ismi var. Graham’in başarıya oynayan bir takımın ana rotasyonunda bulunması sıkıntı yaratabilir.
Graham, 2021-22 sezonunda 11.9 sayı – 4.2 asist – 2.5 üçlük – %36.3 şut yüzdesiyle oynadı.
New York Knicks: Julius Randle
Yaz döneminin en hareketli takımlarından birisi olan New York Knicks’in kadrosunda çok fazla soru işareti yaratan oyuncu var. Özellikle kontratlara göre incelersek en basitinden Jalen Brunson’ın aldığı maaş bile risk barındırıyor. Ancak Brunson ile Randle’ı kıyasladığımızda Randle göze daha çok batıyor. Çünkü Brunson, 2022 playofflarındaki performansıyla bir şeyleri kanıtlamayı başardı ve güven kazandı. Julius Randle ise 2021 playofflarındaki performansı, 2021-22 sezonundaki saha içi ve saha dışı problemleri sebebiyle daha fazla soru işareti barındırıyor. 2020-21 sezonundaki performansından sonra medyada Randle’a “kurtarıcı” gözüyle bakılsa da deneyimli oyuncunun bunu karşılayamadığı açık.
27 yaşındaki skorer uzun forvet, geride bıraktığımız sezonda 20.1 sayı – 9.9 ribaunt – 5.1 asist ortalamalarıyla mücadele etti.
Oklahoma City Thunder: Aleksej Pokusevski
2020 NBA Draftı’nın 17. sırasında seçilen eski Olympiakos’lu Aleksej Pokusevski, oyun profili itibariyle birçok izleyicinin gözünü boyayan bir isim. Poku, 213 cm boyunda olmasına rağmen topu yere vurup şut atabilen mobil bir forvet oyuncusu olduğu için Oklahoma taraftarları başta olmak üzere birçok basketbolsevere hitap ediyor. Bundan ötürü Pokusevski bazı kesimler tarafından yanlış değerlendirilebiliyor. Halbuki henüz son derece ham bir oyuncu. Potansiyeli ve yetenek kırıntıları mevcut ancak Oklahoma kadrosunda abartılan isimler arasında yer alıyor.
20 yaşındaki Sırp oyuncu, geçen sezon 61 maçta 7.6 sayı – 5.2 ribaunt – 2.1 asist ile mücadele etmişti.
Orlando Magic: Cole Anthony
2020 NBA Draftı’nın 15. sırasında Orlando Magic tarafından seçilen Cole Anthony, ikinci senesinde skorer becerileriyle adından söz ettirmeyi başardı. Oyun kurucu pozisyonunda görev alan Anthony, atletizmi ve estetik oyunuyla insanlarından dikkatini çekip potansiyelini ortaya koydu. Genç oyuncunun bu çıkışının ardından kendisinin yıldız olacağına dair düşünceler artış gösterdi ancak Anthony’nin sözü edildiği kadar iyi bir basketbolcu olduğunu düşünmüyorum. Verimsizliği ve savunma etkisinin yanı sıra başarılı bir takımın oyun kurucusu olacak kadar oyun aklına ve pasör becerilerine sahip değil. Anthony şu anda daha çok ritim skoreri görüntüsü çiziyor.
22 yaşındaki genç oyuncu, geçen sezon Orlando formasıyla 16.3 sayı – 5.7 asist – 5.4 ribaunt ortalamaları sergiledi.
Philadelphia Sixers: Matisse Thybulle
Philadelphia Sixers‘ta savunmanın en önemli parçalarından birisi olarak görülen Matisse Thybulle, NBA’in değerli görev adamları arasına sıkça yazılıyor. Fakat Thybulle’un oyuna etki konusunda biraz abartıldığını düşünmekteyim şahsen. Savunmada istatistikleri kusursuz görünüyor olabilir. Enerjisi ile fark yaratıyor olabilir ancak bu savunma yeteneklerini hücum gelişimiyle desteklemediği sürece playofflarda sahada kalmakta zorlanan bir oyuncu olacak. Thybulle, şutundan ötürü savunmaların rahatlıkla riske ettiği ve kendine uygun rolü bir türlü bulamayan bir isim. Bundan ötürü savunmadaki getirileri de değersizleşiyor haliyle.
24 yaşındaki kanat savunmacısı, geçen sezon ortalama 25.5 dakikada 5.7 sayı – 2.3 ribaunt – 1.7 blok – 1.1 top çalma ile oynadı.
Phoenix Suns: Deandre Ayton
Phoenix Suns yönetimi ile çalkantılı bir sürecin içinden geçen Deandre Ayton, neticede tekrardan Phoenix Suns ile anlaşma sağladı. Ayton, Suns’tan dev bir kontrat alarak muradına erdi. 2021 playofflarında gösterdiği performans Ayton’a olan bakış açısını kökten değiştirmişti. O performansının ardından Ayton’ın ligdeki en iyi pivotlardan birisi olduğu iddia ediliyordu ancak birçok kişi Chris Paul’ün etkisini göz ardı etti. Ayton’ın ligdeki iyi uzunlardan birisi olduğunu düşünüyorum ancak yıldız oyuncu kesinlikle değil. Kendine veya takım arkadaşlarına pozisyon yaratamayan oyuncunun yıldız olması çok güç. Bununla birlikte ortalama düzeydeki savunması ve inişli çıkışlı performansı da ona olan güvenimizi azaltıyor.
24 yaşındaki pivot, geçen sezon 17.2 sayı – 10.2 ribaunt – 0.7 blok ile katkı sağladı.