by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA oldukça acımasız bir lig. Bu lig, DeAndre Jordan hariç kimseye müsamaha göstermez. Uzun lafın kısası, düşene bir tekme de NBA vurur.
Özellikle son yıllarda NBA’in oyuncu havuzunda büyük bir sirkülasyona tanıklık ettik. Modern basketbola geçiş süreciyle birlikte ligdeki birçok rol oyuncusu yerini yeni isimlere bıraktı. Biz de bugün kağıt kalemi çıkardık ve NBA’de son şansını elde edecek oyunculara göz attık.
Tabi “son şans”tan kastımız yalnızca ligden atılmak, NBA’de kontrat bulamamak değil. Eğer öyle olsaydı yalnızca sözleşmesinin son senesindeki isimlere bakmak zorunda kalırdık. Yazımızda olası bir kötü performans sonucunda NBA hiyerarşisinde yerini kaybedebilecek, mevcut rolünde kayda değer bir düşüş yaşayabilecek oyunculara da yer verdik. Keza çıkış yapmak için son fırsatlarını oynayacak olan gençlere de değindik.
Eurohoops Fırın, 2022-23 sezonunda son şansını elde edecek NBA oyuncularına göz attı:
Russell Westbrook
Sezon başında Washington Wizards‘tan takasla alınan Russell Westbrook, hepimizin bildiği gibi büyük hayal kırıklığı yarattı. Sahadaki tüm olumsuzluklar bir yana, saha dışında da Lakers camiasıyla sorunlar yaşadı. Şu anda takımdaki geleceği belirsizliğini koruyor. Westbrook, ayrıca 2022-23 sezonunda NBA’de en çok kazanan oyuncular arasında yer alacak.
MVP ödüllü bir oyuncu olan Russell Westbrook tabi ki NBA’in dışında kalmayacaktır. Westbrook’un ismi bile kontrat bulmak için yeterli olur fakat 2022-23 sezonu, Westbrook için şu açıdan son şans: Eğer deneyimli oyun kurucu bu sezonu da kötü geçirirse, NBA hiyerarşisinde serbest düşüşe geçecek ve artık orta şeker takımların bile ilgisini çekemeyecektir. 2023 yazında serbest kalacak olan Westbrook, kötü senaryoda amacı olmayan yapılanma takımlarından birisiyle cüzi bir miktarda anlaşabilir. Bu yüzden Westbrook’un hala saygı duyulan bir oyuncu olarak kalabilmesi için son şansı diyebiliriz. Bu fırsatı tepmesi halinde mevcut rolünde kayda değer bir düşüş yaşayacağı kesin.
Veteran oyuncu, geride bıraktığımız sezonda 18.5 sayı – 7.4 ribaunt – 7.1 asist ile kariyerinin en kötü performanslarından birini sergilemişti.
Killian Hayes
2020 NBA Draftı’nın 7. sırasında Detroit Pistons tarafından seçilen Killian Hayes, iki yıllık Amerika macerasında beklenen oyuncu olmayı bir türlü başaramadı. Draft öncesinde ABD’li oyuncudan beklenti, hücumda hem kendine hem de takım arkadaşlarına yaratabilen üretken bir oyuncu olmasıydı. Ancak Hayes, bunun tam tersi oldu. Hücumda P&R yönetme kabiliyeti dışında hiçbir şekilde varlık gösteremezken savunmada potansiyel vadediyor.
Ancak 21 yaşındaki oyuncunun ligde etkili bir guard olarak barınabilmesi için hücumda oyuna daha fazla etki edebilmesi şart. Hayes, herkes tarafından görülebilen bariz eksiklere sahip. İnişli çıkışlı şut performansı, zayıf elinin top hakimiyeti, pota etrafında bitiricilik bunların başlıcaları. Hayes’in bu alanlarda gelişim sağlaması için son şansları artık. Genelde bu tür oyunculardan üçüncü yılında gelişim beklenir. Üçüncü sezon, onlar için son umuttur artık. Detroit Pistons‘ın da Hayes’e olan sabrı gün geçtikçe azalıyor.
Bu yıl 5. sıradan Jaden Ivey’in seçilmesiyle birlikte Hayes’in takımdaki yeri sallantıda gibi görünüyor. Genç oyuncunun yerini sağlamlaştırması için son şansı artık. Aksi takdirde Pistons’ın ondan pek bir umudu kalmayabilir. Beklenen hücum gelişimini sağlayamaması halinde Hayes’e sıradan savunmacı görev adamı olarak bakılabilir.
Kemba Walker
Charlotte efsanesi Kemba Walker’ın kariyeri konfor alanından uzaklaştığından beri düşüş halinde. 4 kez All-Star seçilme başarısı gösteren deneyimli oyun kurucu, görkemli günlerinin epey uzağında kaldı son dönemde. Savunma ve fizik onun için her zaman sorun yaratıyordu ancak Boston Celtics gibi bir takımda iki sezon oynayınca daha fazla göz önüne çıktı. Bununla birlikte verimlilik ve sakatlık sorunları da baş gösterdi.
Kemba Walker’ın kariyeri 2021-22 sezonuyla birlikte sallandı ancak henüz yıkılmış değil. Toparlamak için hala fırsatı olduğunu düşünüyorum çünkü illa ki Kemba’nın ismine aldanıp şans veren takım çıkacaktır. Kemba Walker’ın şu anda Detroit’teki geleceği belirsiz. Sezon başında veya ortasında serbest kalıp başka bir takımın yolunu da tutabilir. Ancak hangi rengi giyerse giysin adının hakkını vermek için artık son fırsatlarını kullanıyor çünkü artık 32 yaşına geldi.
Ben Walker’ın bir daha All-Star olmasını beklemiyorum ancak bu kadar keskin bir düşüş yaşamaması gerekirdi. 2022-23 sezonunda en azından Derrick Rose gibi bir role adapte olması lazım. Fakat her oyuncu böyle bir düşüşü kabullenemeyebilir. Bundan ötürü izleyip görmek gerek. Eğer Walker eski formuna kavuşamaz veya yeni rolünü bulamazsa, ligde saygı duyulan bir oyuncu olmaması kuvvetle muhtemel. Fiziksel dezavantajları zaten en baştan hanesine eksi yazıyor. 32 yaşındaki eski All-Star, geçen sezon New York’ta 31 maçta 11.6 sayı – 3.5 asist – 3.0 ribaunt – 2.0 üçlük katkısı sağlamıştı.
Joe Ingles
Utah Jazz formasıyla 8 sezon boyunca önemli işlere imza atan Joe Ingles, ligdeki en değerli yan parçalardan birisiydi. Şut yeteneği ve savunma zekasının yanı sıra topu yere vurup hücumu yönlendirebilmesi sayesinde fark yaratıyordu. Ancak Avustralyalı kısa forvetin 2021-22 sezonundaki performansı hiç parlak değildi. Yakında 35 yaşına girecek olan Ingles, form düşüklüğü yetmezmiş gibi üstüne bir de sakatlık geçirip sezonu erken kapattı.
Geçtiğimiz aylarda Milwaukee Bucks ile bir yıllık sözleşme imzalayan Joe Ingles, şampiyonluğa oynayan bir takımda fırsat edinmeyi başardı. Ancak bana kalırsa bu Ingles’ın son şansı olacak. Deneyimli oyuncunun hala üretken bir tamamlayıcı parça olduğunu kanıtlaması gerekecek. Yazının girizgahında da bahsettiğim gibi, NBA acımasız bir lig. Eğer Ingles düşerse, bir tekme de NBA’den gelir. Havuzda Ingles’ın yerini almayı bekleyen bir ton genç mevcut. Eline geçen bu önemli fırsatı iyi değerlendirememesi halinde 2023 yazında minimum kontrat oyuncusuna dönüşebilir.
Geçen sezon 7.2 sayı – 3.5 asist – 1.7 üçlük isabeti ile mücadele eden Avustralyalı, Milwaukee Bucks rotasyonunda kendisini tekrardan bulmanın yollarını arayacak.
Rui Hachimura
2019 NBA Draftı’nda 9. sıradan Washington Wizards‘a seçilen Rui Hachimura, aslında çaylak senesinde hiç fena değildi. Japon oyuncu, dış şutundaki sorunlara rağmen orta mesafeden ve pota etrafından skorunu üretiyor, savunmada ise zaaf yaratmıyordu. İkinci sezon, Hachimura için benzer şekilde devam etti. Zaten asıl sorun da buradaydı. Genç forvet, çaylak yılının üstüne koymayı başaramamıştı. Hachimura için ipler 2021-22 sezonunda koptu.
24 yaşındaki oyuncu, saha dışındaki problemleri sebebiyle sezonun bir bölümünü kaçırdı ve yalnızca 42 maçta sahada kalabildi. Aslında dış şut anlamında en iyi sezonunu geçirdi ve bu konuda gelişim parıltıları gösterdi. Ancak Hachimura, hala Wizards‘ın draft gecesi hayal ettiği oyuncudan çok uzakta. Artık NBA’de dördüncü senesine girecek ve sezon başında 25 yaşına basacak. Wizards’ın ilk temennisi, Hachimura’nın artık sağlıklı bir sezon geçirmesi. Japon oyuncu, üç yıllık kariyerinde çok sayıda maç kaçırdı.
Tüm bunlara rağmen Wizards’ın hala umudu var bana kalırsa. Ancak onlar da son sabır kırıntılarını harcıyor. Dördüncü yıl performansı Hachimura’nın NBA dünyasındaki konumunu ve geleceğini belirleyecek. Yıldız oyuncu profilinin çok uzağında bulunan Hachimura, ligde kaliteli bir oyuncu olabileceğini kanıtlamak için uğraşacak. Kendisinin kontrat senesine girdiğini hatırlatmakta yarar var.
Furkan Korkmaz
5 yıldır NBA’de Philadelphia Sixers forması giyen temsilcimiz Furkan Korkmaz, 2021-22 sezonunda kendi standartlarının altında kaldı. Burada Ben Simmons olaylarının şanssızlığını yaşadı. Takımda hücumları yönlendiren Simmons olmadığı için daha fazla topla oynama görevi aldı ve asıl rolünden biraz şaştı. Yeni rolüne tam olarak adapte olamayan Furkan Korkmaz, verimsiz performansı sonucunda Doc Rivers’tan rotasyonun sonlarına atıldı.
25 yaşındaki oyuncu, 2022-23 sezonunda önceki seneyi unutturma şansına sahip. Fakat takıma DeAnthony Melton’ın katılmasından ötürü forma için savaşması gerekebilir. Furkan Korkmaz, Philadelphia’nın kendisinden beklediği çıkışı bir türlü gerçekleştiremedi ve sıradan rotasyon oyuncusu düzeyinde kaldı. Geçen sezon üçlük yüzdesinin %29’a kadar gerilemesinden ötürü gözden düştü. Bu sezon temsilcimiz, Philadelphia rotasyonundaki yerini tekrardan sağlamlaştırmak için mücadele edecek.
Furkan Korkmaz’ın iki yıllık sözleşmesi bulunuyor. En kötü senaryoda bile Avrupa’ya düşmesi zaman alacak tabi ki. Korkmaz, NBA’deki yerini kaybetme tehlikesi içerisinde değil. Ancak kendini toparlayamazsa rolünü/değerini kaybedebilir. Eğer eline geçen son fırsatları teperse Sixers‘ın ondan umudu kesip takas malzemesi olarak kullanması muhtemel. Furkan Korkmaz’ın NBA’deki geleceğini ve konumunu dış şut performansı belirleyecek kesinlikle.
Eric Paschall
Kısa bir süreliğine Panathinaikos ile adı anılan Eric Paschall, çaylak senesindeki performansıyla hatırlanıyor NBA izleyicileri tarafından. Golden State‘in sakatlıklardan ötürü yapılanmaya gittiği 2019-20 senesinde o kadronun en iyi oyuncularındandı. Fakat bir daha ne o kadar iyi oynadı, ne de o kadar büyük bir rolde bulundu. Geçen sezon Utah Jazz‘de 58 maça çıkan Paschall, ortalama 12 dakika sahada kalabildi. Bundan ötürü NBA’deki son fırsatlarını elde ediyor olabilir.
Bu sene serbest oyuncu piyasasında Minnesota Timberwolves ile iki yönlü sözleşme imzalayan 25 yaşındaki forvet oyuncusu, şu anda uçurumun eşiğinde. İki yönlü kontrat ise bunun göstergesi. Aslında Paschall’ın savunmada günümüz NBA’ine uygun bir profili var. Fark yaratan bir savunmacı değil ama yeterli düzeyde. Fiziği sayesinde 4 ve 5 numara arasında geçiş yapabiliyor, birden fazla pozisyonla eşleşebiliyor. Ancak hücumdaki defolarından ötürü uzun süre sahada kalmakta zorlanıyor.
NBA’deki üç sezonda %32.6 ile üçlük atan Paschall, geçen sezon %37 ile en iyi performansını sergiledi Utah’ta. Bunun devamını getirmesi onun ligdeki geleceği için çok mühim. Paschall şu anda Avrupa’ya gelmek istemiyor. Ancak G-League’de ve NBA maçlarında bulacağı fırsatları iyi değerlendiremezse, onu birkaç sene içerisinde Avrupa arenasında görebiliriz. Yaşı da buna son derece müsait.
JaMychal Green
JaMychal Green, bu yaz dönemini oldukça hareketli geçirdi. Önce Denver Nuggets‘tan Oklahoma City Thunder‘a takaslanan Green, ardından serbest bırakıldı ve Golden State Warriors ile imzalamaya ikna edildi. 32 yaşındaki uzun forvet, en iyi performansını 2017-18 sezonunda Memphis Grizzlies ile göstermişti. Daha sonrasında kendine bir çizgi yakaladı ve o şekilde kariyerine devam etti. Ligin yeterli düzeydeki rotasyon oyuncularından birisi olan Green, geçen sezon kendi standartlarının biraz altında kaldı.
Süreleri 16.7 dakikaya kadar gerileyen deneyimli uzun, 6.4 sayı – 4.2 ribaunt ile sezonu tamamladı ve dış şut yüzdesi epey geriledi. Green, uzun bir aradan sonra kariyerinin en kötü sezonunu geçirdi ve gözden düştü. Fakat Golden State Warriors tercihi onun için kusursuzdu. Çünkü Warriors, tıpkı Green gibi gözden düşen rol oyuncularını tekrardan kazanmayı her seferinde başarıyor. JaMychal Green’i alırken de muhtemelen bunu amaçladılar. Green, 4 ve 5 numara arasında geçiş yapabildiği için ve formdayken şutuyla alan açabildiği için değer kazanmıştı. Bunlar tam olarak Warriors’ın aradığı özellikler.
32 yaşındaki oyuncu, Warriors’ta kendine son bir şans daha edindi. Otto Porter, Gary Payton gibi bu şansı iyi kullanıp tekrardan oyuncu havuzunda değerlenebilir. Fakat tam aksi senaryo yaşanırsa, Green için yavaştan Avrupa yolu da gözükebilir.