Pınar Karşıyaka Takım Analizi: Yeni Kadro ve Yükselen Hedefler

23/Eyl/22 10:40 Eylül 23, 2022

Meliksah Bayrav

23/Eyl/22 10:40

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, Basketbol Süper Ligi ekiplerini incelemeye devam ediyor.

by Melikşah Bayrav/ info@eurohoops.net

Avrupa basketbolunda uzun süren bir yaz arasının artık sonuna gelmek üzereyiz. Takvimlerin 30 Eylül 2022 tarihini göstermesiyle birlikte Basketbol Süper Ligi heyecanı da tüm hızıyla başlayacak.

Yaz transfer döneminde tüm Avrupa ekipleri gibi Basketbol Süper Ligi kulüpleri de kadrolarını ellerinden geldiğince güçlendirmek için çabaladılar.

Bu süreçte önemli yapısal değişimlerin yanı sıra birbirinden heyecan verici transfer hamlelerine de şahitlik ettik.

Sezon hazırlıklarının halen tam olarak sonlanmadığı şu noktada Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi geleneğini devam ettiriyoruz: Takım analizleri!

Bu serimizde Basketbol Süper Ligi ekiplerinin yaz dönemini nasıl geçirdiklerine, kadro planlamalarına ve olası yeni sezon beklentilerine göz atıyoruz.

Bugünkü konuğumuz ise bu yazı hareketli geçiren takımlardan Pınar Karşıyaka.

 

Yeni Kadro ve Yükselen Hedefler

2020-21 sezonunda Basketbol Şampiyonlar Ligi finaline yükselerek kulüp tarihinin en büyük başarılarından birini elde eden Pınar Karşıyaka, şampiyon olamasa da taraftarlarını fazlasıyla mutlu etmişti. Kupanın eşiğine kadar geldikten sonra daha da hırslanan Karşıyaka, kadrosunu iddialı takviyelerle güçlendirmişti.

Beşiktaş‘ta harika bir sezonu geride bırakan James Blackmon ve SIG Strasbourg formasıyla Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin MVP’si seçilen ABD’li forvet Bonzie Colson’ı transfer eden İzmir ekibi, Metecan Birsen ve Raymar Morgan gibi değerli parçaları elde tutamasa da bir önceki yıla göre daha iddialı bir kadroyla yeni sezona giriş yapıyordu.

2021-22 sezonuna hem Basketbol Süper Ligi, hem de Şampiyonlar Ligi için büyük beklentilerle başlayan Karşıyaka’da işler en başından itibaren beklendiği gibi gitmedi. Raymar Morgan yerine uzun rotasyonuna eklenen Akil Mitchell bir türlü istenen katkıyı veremezken kısa rotasyonunun ana parçaları James Blackmon ve Tony Taylor da istikrarsız bir görüntü ortaya koydular.

Basketbol Şampiyonlar Ligi normal sezonunda yer aldığı grubu 3. sırada tamamlayarak elenmenin eşiğine kadar gelen İzmir temsilcisi, Son 16 turuna yükselebilmek için turnuvanın güçlü ekiplerinden Lenovo Tenerife’yi Play-In etabında geçmek zorundaydı.

Toplamda 3 maç üzerinden oynanan seriyi 2-1’le kaybeden Karşıyaka, bir önceki sezon final oynadığı Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne beklenenden çok daha erken veda etti.

Bu noktadan sonra kadrosunda değişiklikler yapmaya başlayan koç Ufuk Sarıca‘nın ekibi, beklenen performansın epey uzağında kalan Akil Mitchell’la yollarını ayırarak deneyimli uzun Alex Tyus’u transfer etti. Kısa rotasyonunda ise James Blackmon’ın sezonu kapatmasına yol açan sakatlığı, bir diğer tecrübeli isim Michael Roll’un kadroya eklenmesine yol açtı.

Bu iki eklemenin ardından bir nebze olsun yükselişe geçen Karşıyaka, ligde ilk 4 sırayı alamasa da adını bir şekilde playofflara yazdırdı. Çeyrek finalde ise son EuroLeague şampiyonu Anadolu Efes‘le eşleşen İzmir temsilcisi, zorlu rakibine karşı 1 maç alarak seriyi 3. ve son maça taşısa da elenmekten kurtulamadı.

Karşıyaka’nın çeyrek finalde elenerek 2021-22 sezonuna nokta koyması, kulüp için bir devrin sonu anlamına geliyordu. Yazın bir süredir kadroda bulunan Tony Taylor, Amath M’Baye, Semih Erden, Yunus Emre Sonsırma ve Mahir Ağva gibi oyuncuların tümüyle yollarını ayıran İzmir ekibi, takımı baştan aşağı değiştirmeye karar verdi.

Bu doğrultuda yaz transfer dönemine epey hızlı bir başlangıç yapan yeşil-kırmızılı ekip, arka arkaya gelen takviyelerle yeniden iddialı bir kadro oluşturmak istediğinin sinyallerini verdi. Bu süreçte Errick McCollum, Angel Delgado, Jaylon Brown ve Mindaugas Kuzminskas gibi çok önemli yabancıları kadrosuna katan Karşıyaka, 2020-21 sezonunun sonunda bıraktığı yere geri dönebilmek için çabalayacak.

Yeni Transferler:

Errick McCollum (Lokomotiv Kuban)

Jaylon Brown (Hamburg Towers)

Angel Delgado (Bilbao Basket)

Skyler Flatten (Boras Basket)

Vitto Brown (Coosur Real Betis)

Mindaugas Kuzminskas (Serbest)

Kenan Sipahi (Beşiktaş Emlakjet)

Thomas Akyazılı (Merkezefendi Denizli Basket)

Mert Celep (Semt77 Yalovaspor)

Deniz Kılıçlı (ONVO Büyükçekmece)

Duşan Cantekin (Gaziantep Basketbol)

Ergi Tırpancı (Semt77 Yalovaspor)

Yakın Mercek: Errick McCollum

Avrupa basketbolunun en deneyimli oyun kurucuları arasında yer alan Errick McCollum, şüphesiz ki ülkemize hiç de yabancı bir isim değil. Daha önce ligimizde BEST Balıkesir, Galatasaray NEF ve Anadolu Efes formalarını da terleten ABD’li yıldız, 4 yıllık aranın ardından Türkiye’ye geri döndü.

Galatasaray‘la EuroCup şampiyonluğu sevinci yaşayarak kariyerinde müthiş bir çıkışa imza atan McCollum, kendisini bir anda EuroLeague seviyesinde bulmuştu. Galatasaray ve Anadolu Efes formalarıyla üst üste 2 sezon boyunca EuroLeague sahnesinde yer alan deneyimli oyun kurucu, devamında ise basketbol hayatına Rusya’da devam etti.

Rusya’da UNICS Kazan ve Khimki’nin ardından son olarak Lokomotiv Kuban formasını giyen 34 yaşındaki oyuncu, ilerleyen yaşına rağmen harika bir performans sergiledi. Maç başına 22.3 sayı ortalamasıyla kariyerinin en skorer sezonunu geride bırakan McCollum (Çin Ligi’ni saymazsak), takımının hücumdaki mutlak lideriydi.

Geçtiğimiz sezon EuroCup’ın iddialı ekiplerinden biri olan Lokomotiv Kuban, turnuvanın açık ara en iyi hücum takımıydı. Kısa rotasyonundaki yıldızları Errick McCollum ve Darius Thompson’ı Johnathan Motley gibi bir boyalı alan canavarıyla tamamlayan Rus ekibi, neredeyse her maç rahatlıkla 90’lı sayıları bulabiliyordu.

Bu yapıda kariyerinin belki de en formda sezonunu geçiren McCollum, sahada çok geniş bir karar verme ve top kullanma özgürlüğüne sahipti. Artık kariyerini Pınar Karşıyaka’da sürdürecek olan ABD’li oyun kurucu, muhtemelen yeni takımında da buna benzer bir saha içi özgürlüğe sahip olacak.

Koç Ufuk Sarıca‘nın kariyeri boyunca çalıştığı Bobby Dixon ve Tony Taylor gibi skorer oyun kuruculardan nasıl katkı alacağını çok iyi bildiğinin eminiz ki herkes farkındadır. Bu açıdan da baktığımız zaman Errick McCollum’un Rusya’da yakaladığı çıkışı devam ettirmesini beklemek anormal bir beklenti olmayacaktır.

Değerlendirme ve Beklentiler

Bu yaz tamı tamına 12 yeni transfer yapan Pınar Karşıyaka, koç Ufuk Sarıca‘nın da son röportajında belirttiği üzere 3 yıllık bir süreci geride bırakarak beyaz bir sayfa açtı. Geçtiğimiz sezon yaşanan hayal kırıklıklarının izlerini silmek isteyen İzmir ekibi, belki de kulüp tarihinin en iddialı kadrosunu kurdu.

Bu yaz yapılan hamlelere baktığımız zaman kısa rotasyonundaki kalitenin net şekilde arttırılmaya çalışıldığını görebiliyoruz. Oyun kurucu pozisyonu için Errick McCollum ve Jaylon Brown gibi çok sağlam iki yabancıyı kadrosunda bulunduran Karşıyaka, elbette bu iki isme de bolca süre vermek isteyecek.

Errick McCollum‘un nasıl bir yılı geride bıraktığından az önce bahsettiğimize göre son olarak Hamburg Towers forması giyen Jaylon Brown’a değinebiliriz. Hamburg ekibinde Caleb Homesley ile birlikte takımın kısa rotasyonu ikilisini oluşturan Brown, özellikle dış şut tehdidi ve skorer becerileriyle öne çıkmıştı.

Şunu ülkemizden de çok iyi biliyoruz ki Errick McCollum, kariyeri boyunca tıpkı Jaylon Brown gibi top yönlendirme becerilerinden ziyade skorerliğiyle öne çıktı. Bu sebeple asistten çok skoru önceleyen McCollum – Brown ikilisinin kısa rotasyonunda nasıl kullanılacakları, Karşıyaka’nın hücum verimliliğini de direkt olarak etkileyecek.

Bu ikilinin uyumları hakkında bazı soru işaretleri olsa da hem Jaylon Brown, hem de Errick McCollum, rakip savunmaların özellikle tedbir almalarını gerektirecek kadar özel skorerler. Durum böyle olunca bu oyuncuların etrafındaki parçaların sahada nasıl konumlandıkları da bir hayli önemli oluyor.

Son olarak Litvanyalı forvet Mindaugas Kuzminskas’ı kadrosuna katarak büyük ses getiren Karşıyaka, bu bağlamda baktığımız zaman belki de olabilecek en iyi hamleyi yaptı. Topsuz oyunu çok iyi bilen, yarı sahada nasıl pozisyon alması gerektiğinin her daim farkında olan ve dış şut tehdidiyle fark yaratan Kuzminskas, tam olarak Brown ve McCollum gibi iki kısanın etrafında olmasını isteyeceğiniz türden bir oyuncu.

Öte yandan uzun rotasyonunun ana parçası olması beklenen Angel Delgado da çember etrafındaki bitiriciliği ve kendisini toplu oyuncunun pas kanalında konumlandırabilmesiyle öne çıkan bir isim. İkili oyun sonrası devrilme becerisiyle de fark yaratan Delgado, Karşıyaka kadrosunu düşündüğümüz zaman tam da aranan türden bir uzun profili.

Son olarak değinmemiz gereken bir diğer konu ise yerli rotasyonu. Bu yaz Can Korkmaz’la yollarını ayırdıktan sonra arayışa geçen İzmir temsilcisi, geçtiğimiz sezon Beşiktaş formasıyla harika bir performans sergileyen Kenan Sipahi‘yi kadrosuna kattı.

Gençlik yıllarında ülke basketbolunun en büyük yıldız adayları arasında gösterilen Kenan, potansiyeline hiçbir zaman ulaşamaması sebebiyle basketbol kamuoyunda pek de takdir gören bir oyuncu değil. Buna rağmen Beşiktaş‘ta kariyerinin belki de en olgun yılını geride bırakan 27 yaşındaki oyun kurucu, yeni takımında yerli rotasyonunun ana parçası olacak.

Öte yandan geçtiğimiz sezon inişli çıkışlı bir performans sergileyen Berkan Durmaz’a yönelik beklentiler de artmış durumda. Yerli rotasyonundaki eksilen parçalara baktığımız zaman sürelerinin artması bir hayli muhtemel gözüken Berkan, yeteneklerini sahaya yansıtabildiği takdirde koçu Ufuk Sarıca‘nın elini epey rahatlatacaktır.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!