by Semih Tuna / info@eurohoops.net
Son iki sezonun EuroLeague şampiyonu Anadolu Efes, yaz döneminde kadroyu ana hatlarıyla korusa da birkaç değişiklik yaşaması da kaçınılmazdı.
Giden oyuncuların yerinin doldurulması gerekiyordu. Bu konudaki en önemli ve ses getiren hamlelerden biri de Ante Zizic oldu.
Sezon öncesi düzenlenen medya gününde Eurohoops’a röportaj verin Zizic, bu kadronun EuroLeague tarihinin en özel kadrolarından biri olduğuna yönelik düşüncelerle hemfikir:
“Kesinlikle evet. Bu kadro harika. Efes, EuroLeague’de son yıllarda muhteşem işler başardı. Bu yıl ben de dahil olmak üzere yeni eklemeler var. Yüksek beklentiler olan bir takımdayız, hepimiz buraya aynı hedef için geldik. Herkesin odaklı olduğunu ve en kısa zamanda işleri rayına oturtmak istediğini görebiliyorsunuz. Buradaki oyuncuların son birkaç sezonda başardıklarını yapmaya çalışacağız.”
Geçtiğimiz yılı Maccabi Tel Aviv‘de geçiren Hırvat oyuncu, Efes‘ten teklif geldiğindeki hislerini aktardı:
“Harika hissettim. Kolay bir seçimdi. Avrupa şampiyonu takımdan teklif aldığınızda düşünmek için çok fazla zaman harcamıyorsunuz. Bu, belki de hayatınızda bir kere karşınıza çıkacak bir fırsat. Bu organizasyonun bir parçası olacağım için çok mutlu ve gururlu hissetmiştim.”
Yeni takımındaki yeni koç ekibiyle önümüzdeki sezonki rolü hakkında yapılan konuşmalara dair yönelttiğim soruya Zizic, şu şekilde cevap verdi:
“Konuştuk, evet fakat bunu sahada gördüğünüzde anlayacaksınız. Profesyonel bir oyuncuyum ve koç ile takım arkadaşlarımın neye ihtiyacı varsa yardım etmeye hazırım. En önemli şey kazanmak. Olabilecek en yüksek seviyede bunu yapmaya çalışacağım.”
Yaz döneminde Hırvatistan Milli Takımı ile EuroBasket 2022 macerasına katılmayan Zizic, süreçte yaşananları anlattı:
“Haziran’daki Dünya Kupası penceresinde oynadım. İki maçı da kaybettik. İlk maçta biraz oynamıştım ancak ikinci maçta hiç süre alamadım. Koç beni 24 kişilik ekibe aldı ancak nihai kadro için davet almadım. Basitçe böyle.”
Takımdan uzak kalsa da Zizic, Hırvatistan’ın EuroBasket serüvenini yorumladı:
“Kolay değildi. Oyuncular için üzüldüm. Hırvatistan birkaç yıldır en yüksek seviyede başarı elde edemiyor. Fırsatın bu olabileceğini düşünmüştüm fakat ne yazık ki turnuvada ilerleyemedik.”
25 yaşındaki oyuncu, ülkesindeki basketbol tutkusunun yaşadığı değişimler konusunda dürüst açıklamalarda bulundu:
“Jokic’in bir röportajını okudum. ‘İnsanlar basketbolu önemsemiyor, madalyaları önemsiyorlar’ diyordu. Hırvatistan’da da bu düşünce yapısı var. İnsanlar madalyayı, Avrupa Şampiyonası’nı kazanmayı önemsiyor. Hırvatistan da dediğim gibi ne yazık ki uzun süredir bunları başaramıyor. İnsanlar da tabii ki basketbola olan ilgilerini kaybediyorlar. Her geçen yıl Hırvatistan’daki basketbol daha da düşüyor.”
Hırvat pivot, NBA macerasının ardından Avrupa basketboluna dönüş yolunun başladığı Maccabi macerasını değerlendirdi:
“İlk yılımdaki ilk birkaç ayın zor geçtiğini söyleyebilirim. NBA’de geçirdiğim üç yıl benim için yeni bir şeydi. Ayrıca COVID arasından hemen sonraydı, bu yüzden işleri yoluna koymak için zamana ihtiyacım olmuştu. Sistem, koç, Avrupa basketboluna dönüş… Seyahatler de çok zordu fakat ilk sezonun ikinci yarısında ve ikinci sezonumda gayet iyi uyum sağladığımı düşünüyorum. Sezon içinde çok iyi oynadığım maçlar oldu. Kendimce gayet iyi oynadığımı düşünüyorum. Maccabi de taraftarları olan, beklentilerin yüksek olduğu bir kulüp. Maccabi’de oynarken mümkün olan en yüksek seviyeyi hedefliyorsunuz. Geçen yıl playoff yaptık ancak Real Madrid‘e karşı şansımız olmadı. İlk yılımda playoff yapamadıktan sonra ikinci yılımda her ne kadar Rus takımlarının ihraç edilmesi durumu olsa da playoff yapmak büyük bir şeydi. Sezonu beşinci sırada tamamladık. Sezon içinde özellikle iç sahada önemli maçlar kazandık fakat ne yazık ki 2014’teki başarıya ulaşamadık.”
Geçtiğimiz yıl Maccabi’de, daha önceden ise Darüşşafaka‘da takım arkadaşı olan Scottie Wilbekin, önümüzdeki sezon Zizic için rakip konumunda olacak. Zizic, yıllardır tanıdığı eski takım arkadaşını anlattı:
“Scottie çok yetenekli bir oyuncu. Bir maçta çıkıp 40 sayı atabilir. Bunu biliyorum çünkü onunla sadece Maccabi’de değil Daçka‘da da oynadım. Bu yüzden nasıl bir yetenek olduğunu biliyorum.”
Will Clyburn, Scottie Wilbekin, Ante Zizic gibi oyuncular; zamanında EuroLeague’de playoff sahnesine kalmayı başaran David Blatt yönetimindeki Darüşşafaka kadrosunun bir parçasıydı. Zizic, zamanı biraz geriye sararak o günlere bir bakış attı:
“Orada çok iyi oyunculardan dolu bir kadromuz vardı. Will, Scottie, James, Moerman… Çok yetenekliydik ve o zamanlar çok gençtik. O zamana kadar aramızdaki hiçbir oyuncu Avrupa’da büyük yankı uyandırmamıştı. Koç Blatt ile birlikte playoff yaptık ve bu, büyük bir başarıydı. Daçka’dan sonra hepimiz NBA’de ya da EuroLeague’de yüksek seviyede oynadık. Geriye dönüp baktığımızda çok yetenekli bir takım görüyoruz. Herkes ‘Aynı kadronun şimdi bir arada olduğunu düşünsene’ diyor. Bunu asla öğrenemeyeceğiz ancak eğer birkaç yıl daha beraber oynasaydık çok iyi bir takım olacağımızı söyleyebilirim. Hala sosyal medyadan iletişimde kalıyoruz. Birbirimizin hayatlarında neler olup bittiğini konuşuyoruz. Saha dışında hepsi çok iyi insanlar, onlarla beraber oynama fırsatı elde ettiğim için çok mutluyum.”
Zizic, Avrupa basketbolunun efsanevi koçlarından David Blatt ile çalışma deneyiminin hissettirdiklerini aktardı:
“İlk olarak saha dışında harika bir insan. Saha içindeyse tam bir deha. Onun hakkında konuşmama çok gerek yok çünkü başarıları kendini anlatıyor. Herkes onun nasıl bir koç olduğunu biliyor. Kişisel olarak bana çok yardımı oldu. Henüz 19 yaşındayken beni oraya getirdi. İlk 5 başlıyordum ve beni çok geliştirdi. Çok geliştim ve NBA’e gittim. Onun hakkında söyleyeceğim şeyler iyi şeylerden ibaret.”
Avrupa deneyiminin ardından NBA’in yolunu tutan ve Cleveland Cavaliers ile zirveyi de dibi de gördüğü üç sene geçiren Zizic, her şeye rağmen NBA macerasının kendisi için iyi bir deneyim olduğunu düşünüyor:
“Genele vurduğumuzda NBA benim için iyi bir deneyimdi. Bir noktada kötü bir deneyim olduğunu düşünmüştüm fakat hayır, hatalıydım. Gerçekten de iyi bir deneyimdi. Cleveland Cavaliers‘ta üç muhteşem sezon geçirdim. İlk yılımda finallere kadar gittik; LeBron James, Kevin Love, Dwyane Wade gibi süper yıldızlarla, geleceğin Hall of Fame’leriyle oynama fırsatı buldum. NBA’deki ilk yılım için harikaydı. Ondan sonra durum benim için çok iyi gitmedi. Tamam, ilk yıl çok fazla süre almadım ama yine de oynadım. Şampiyon bir takımda olduğumun, NBA şampiyonu olmaya çalıştığımızın farkındaydım. Bu tarz bir takımdayken rolünüz ne olursa olsun mutlu oluyorsunuz.
İkinci ve üçüncü yılımda yeniden yapılanan bir takımdaydım. Bu hoş bir durum değil çünkü şampiyonluğu hedeflemiyorsunuz. Genç oyuncuları geliştirmeye çalışıyorsunuz. Mental olarak gerçekten zorlayıcı. NBA’e gitmeye hazır olduğumda gözüm hep Boston Celtics‘teydi. Beni draft ettiler, sonrasında ‘stash’lediler. Biliyorsunuz ki bunlar artık geride kaldı. İstediğim kadar süre alamıyordum, bu da Avrupa’ya dönme kararımda etkili oldu.”
Boston Celtics‘in adını geçirdiği için kendisine favori takımının Celtics olup olmadığını sordum, aldığım cevap şu şekildeydi:
“Hayır, NBA’de hiçbir zaman favori takımım olmadı. Her zaman daha çok Avrupa basketbolunu izliyordum çünkü bizim için Avrupa daha tanıdıktı fakat NBA’deki takımları ve oyuncuları biliyorduk. Hep farklı takımları tuttum. Bir noktada Lakers‘lıydım. Kevin Garnett varken Boston’lı oldum. San Antonio’lu oldum. Birçok takım var, Boston’ın taraftarıydım diyemem. Favorilerim Kobe ve Shaq’lı Lakers ve San Antonio’ydu diyebilirim. LeBron, Wade ve Bosh’lı Miami’de iyiydi.”
Basketbol, uzunları daha versatil ve şutör olmaya doğru iterken Ante Zizic, Avrupa’nın en büyük sahnesinde eski tarz bir uzun olarak yer almaya devam ediyor. Başarılı pivot, bu konudaki düşüncelerini de aktararak röportajı noktaladı:
“Bu, daha çok NBA için geçerli. NBA’de pivot pozisyonunda Jokic var, her şeyi yapabilen oyuncular var. Bulunduğum durumdayken kıyaslamak çok zor. Avrupa’da büyük ve uzun oyuncular var. Wembanyama farklı bir mevzu. Harika yetenekleri var, Embiid ve Jokic gibi yetenekli bir oyuncu. En önemli şey rolünü bulabilmek. Ben de sadece perde yapıp devrilen bir oyuncu değilim, röportajın başında da dediğim gibi kazanmak için koç ve takım arkadaşlarım neye ihtiyaç duyarsa yapmaya hazırım.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!