By Antonis Stroggylakis/ astroggylakis@eurohoops.net
Isaiah Canaan 2020 yılında NBA’de geçirdiği altı yılın ardından Avrupa’ya geldiğinde yurtdışındaki basketbol havasının bambaşka olduğunu gördü, ayak uydurması gereken yeni bir tarz vardı. Daha dar alanda oynamalı, sürekli değişen plan ve stratejilere uyum sağlamalıydı.
Eninde sonunda taraftarların da bazen hatalı davranışlara varabilecek kadar olan ateşli tutkusunu da görecekti. Bunun için Unics Kazan ve Barcelona arasında oynanan bir deplasman maçındaki “sus” işareti yeterli olmuştu.
“Avrupa’da taraftarların ve insanların bu tarz şeyleri bu denli kişisel algıladığını bilmiyordum.” dedi Canaan Eurohoops’a, yeni takımı Olympiakos ile sezonun başlamasından önce. Yaz döneminde Yunan devine katılan Canaan, NBA hayallerinin peşinde koşmak isteyen ve Dallas Mavericks‘in yolunu tutan Tyler Dorsey’in boşluğunu dolduruyor.
İkisi arasındaki karşılaştırmalar da henüz sezon başlamadan bile kaçınılmaz şekilde gündeme geldi. “Birçok insan Tyler gibi olmam gerektiğini düşünüyor. Ben, Tyler’den tamamen farklıyım.” dedi Canaan. “Tamamen farklı bir tarzda basketbol oynayacağım, oyun stillerimiz tamamen farklı.”
Kapsamlı bir röportaj veren Canaan, Olympiakos’a getirmek istediklerini açıkladı ve sahada büyük bir hareketi kutlarken duygularını, içgüdülerini neden saklamadığını belirtti.
Bir yandan da NBA’de özellikle Houston Rockets formasında James Harden ile birlikte geçirdiği zamanlara ve Rajon Rando ile oynamanın ona kazandırdıklarına değindi.
– Yunanistan’a ve Olympiakos’a hoş geldin. İlk olarak hazırlık maçlarını değerlendirebilir misin?
Hazırlık maçları; koçu, sistemi ve takımı öğrenmemle geçti. Burada farklı tarzda bir oyun var. Benim için yeni bir takım. Sezon öncesi bölümün büyük kısmını milli takımlarda geçiren oyuncularımız olmasına rağmen işleri rayına oturtmak konusunda harika iş çıkartıyoruz. Çoğu takıma daha geçen hafta katıldı. Hepimiz için kimya inşa etme ve her şeye alışma dönemi oluyor.
– Maçlardaki kendi performansın hakkında neler söylemek istersin?
Sezon öncesi hazırlık dönemi benim için her şeye alışma ve rahat etme dönemidir. Takım arkadaşlarım ve koçlarımı tanıyorum. Neyi sevip neyi sevmediklerini öğreniyorum. Neler yapabileceğimi biliyorum. Hazırlık maçlarındaki istatistikler bir önem arz etmiyor. Ritim kazanmam, maç kondisyonuna girmem için bir zaman olarak görüyorum hazırlık dönemini. Antrenman gibi, benim için büyük bir antrenman.
– Hazırlık maçlarını izlediğimizde sahada iyi hareket ettiğini fakat şut yüzdesinde sıkıntı yaşadığını gördük.
Eğer kaçıracaksam kaçırırım. Şut kaçırmak beni gerçekten rahatsız etmiyor. 30 sayı attığımda herhangi bir kupa kazanmayacaktım, 0 sayı attığımda da takımdan kovulmayacaktım. Daha çok her şeye alışmak, herkesi, takım arkadaşlarımı tanımakla geçti. Sezon başladığında zamanım gelecek.
– Sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla Olympiakos taraftarları performansın hakkında hiçbir endişe duymuyor. Şut ritmini bulacağına dair güvenleri tam. Bu tarz mesajlar alıyor musun?
Bunun için endişelenmiyorum. Kendi yeteneklerime inanıyorum. Büyük maçlarda da, normal maçlarda da neler yapabileceğimi kanıtladım. Hazırlık dönemi benim için daha çok takım arkadaşlarımı tanımak demek. Kötü oynamanın, şut kaçırmanın tam zamanı. Benim için önemli bir öğrenme süreci.
Galatasaray‘da geçirdiğim kısa sürenin dışında dört sezondaki ikinci takımım. Benim için büyük bir uyum sağlama dönemi. Bunun için sabırsızlanıyorum. Birçok insan Tyler (Dorsey) gibi olmamı istiyor. Ben, ondan tamamen farklı bir oyuncuyum. Ona karşı bir şey değil bu; o, harika bir oyuncu ve burada çok iyi işler başardı ancak ben Isaiah Canaan’ım. Tamamen farklı bir tarzda basketbol oynayacağım, oyun stillerimiz tamamen farklı.”
– Yunanistan’da bir oyuncu başka bir oyuncunun yerine geldiğinde bazen bu yapılıyor. Bu tarz yorumlar seni rahatsız ediyor mu?
Rahatsız etmiyor. İnsanın doğasında var bu. İnsanlar, taraftarlar oyunu çok seviyor ve maçları izliyor. Gelen ve giden iki oyuncuyu karşılaştırmaları çok doğal. Sadece herkesin ikimizin aynı oyuncu olmadığını bilmesini istiyorum. İkimizin oyun tarzları farklı. Bu takım beni buraya yapabileceklerim için getirdi. Ben ve Tyler’ın yapabilecekleri için değil.
Tyler Dorsey vol. 2’yi getirmediler, Isaiah Canaan’ı getirdiler.
Isaiah Canaan’ı getirdiler. Herkesin benim çok farklı bir oyuncu olduğumu bilmesini istiyorum. Sezon ilerledikçe herkes bunu görecek.
– Taraftarlara gelirsek… Barcelona karşısında yaptığın “sus” işareti geçen sezonun en gözde anlarından biriydi, en azından benim için. Sonucundan bağımsız taraftarlarla olan bu ilişkiyi görmek güzel. Oyuncuların maç sırasında içten davranmasını ve bu tarz reaksiyonlar göstermesini seviyorum. OAKA’da Panathinaikos‘a karşı büyük bir şut soktun diyelim, benzer bir şeyi yapmayı düşünüyor musun?
Oyunu hissetmek benim olayım. Eğer oyun beni oraya iterse… Böyle bir tutkuyla, enerjiyle oynuyorum. Ben bir savaşçıyım. Karşımda kimin olduğu umurumda değil. Takım arkadaşlarımla, kardeşlerimle savaşa gidiyorum ve kazanmaya çalışıyorum. Seni yenmeye çalışıyorum. Eğer oyun beni oraya götürürse o tarz anlardan kaçmam.
Avrupa’da taraftarların ve insanların bu tarz hareketleri bu denli kişisel algıladığını bilmiyordum. Bunlar oyunun bir parçası. NBA’de altı-yedi yıl oynadım ve orada bunlar hep yaşanıyor, kişisel bir olay değil. Bunu seviyorum. Bu, benim tutkumu dışarı yansıtıyor. Ben böyle bir oyuncuyum. Her maçta olan bir şey değil bu. Büyük bir maçta, birçok şeyin ortada olduğu bir maçta böyle bir an mı geldi? Bu tarz şeylerden kaçmam.
Panathinaikos taraftarları geçtiğimiz sezon bana tükürmeye çalıştı ve bir kahve şişesi fırlattı. Onlarla bu sezon tekrar karşılaşmak için sabırsızlanıyorum.
– Genelde taraftarlarla etkileşime girmeyi seviyorsun. Galatasaray‘dayken Fenerbahçe deplasmanında alınan galibiyetin ardından sen ve Dee Bost’un taraftarların önünde kutlama yaptığı bir video vardı.
Derbi maçları taraftarlar ve organizasyonlar için çok önemli. Tutkuyla oynamayı seviyorum. Sahaya getirdiğim enerji, sevdiğim tutku… Bu tarz anlar oyuncuyu kendisi yapıyor. Bunu seven insanlar olduğu gibi sevmeyen de birçok insan var. Ben böyleyim, böyle biriyim. Takımımın kazanması için ne gerekiyorsa yapacağım.
Ben tamamen saygıdan yanayım. Oyuncular olarak bize sürekli saygısızlık yapan insanlar oluyor, biz buna cevap verince mi problem oluyor?
Bunlar oyunun bir parçası. Ben kişisel algılamıyorum. Eve gittiğimde insanların benim hakkımda söyleyeceği şeyleri düşünmüyorum. Bir ailem var. Burada ise işimi yapmak için varım ve işim de oyunumu oynayıp basketbol maçlarını kazanmak.
– Videolardan bahsediyorken… James Harden’ın bir Magic galibiyetinin ardından kutlama yaptığı ve sonrasında sana sarıldığı tatlı bir video var. Benim dikkatimi çeken orada başka Rockets oyuncuları da bulunmasına rağmen direkt olarak sana gelmesiydi. Seninle arası iyi gibiydi. Öyle miydi, onunla arkadaş mıydınız?
Kesinlikle. Ben ve James Harden iyi arkadaşlarız ve bugün bile hala iletişimimiz devam ediyor. Kolejden draft edildiğimde o takımın lideri oydu. Benim için bir veterandı. Kanatlarının altına aldı diyebilirim. Oynadığı oyun tarzından her antrenmanda, her gün çok şey öğrendim. Parkeye çıktığında takımını galibiyete taşımak için elinden geleni yapıyor. Ben de aynısını yapmaya çalışıyorum. Göze çarpan bir oyunu var. Ben de o ışıltıları oyuna getiriyorum. İyi arkadaşlarız. Benim için bir veterandı ve ondan çok fazla şey öğrendim.
– Olympiakos’un James Harden’ı kim?
Burası birebir ağırlıklı bir oyunun oynandığı bir takım değil, bu yüzden kimin birebir oynayarak alev alacağını söylemek zor. O tarz anlar geldiğinde hissediyorum. NBA’den geldim, birebir oynayarak 15 sayı üst üste bulabilirim. Bu takımda harika skorer olan oyuncularımız var. Sloukas öyle, Sasha öyle. Shaq da harika bir skorer. Muhteşem şutörlerimiz var. Alec Peters harika bir şutör. Ben de öyleyim. Bu takımda çok fazla silahımız var. Sadece birebirler üzerine kurulu bir takım değiliz.
– Olympiakos ile Houston Rockets arasında çok fazla bağlantı var, delice. Beraber oynadığın bütün Olympiakos oyuncularını sayabilir misin?
Tarik Black ve Papanikolaou.
– Patrick Beverler de Olympiakos’ta oynadı…
Evet, oynadı. Buraya gelene kadar burada oynadığını bilmiyordum.
– Başka kimin burada oynadığını biliyor musun?
Joey Dorsey…
– Ve 2012’de şampiyon olmuştu.
Hadi canım.
– Rockets’ta sadece bir maç forma giydi…
Bir maç…
– Emekli olmaya yakındı. Josh Powell. 2013’te Olympiakos ile şampiyon olmuştu. İroniye bak, Joey Dorsey’in yerine gelen oyuncuydu o da.
Wow. Josh Powell, Joey Dorsey, Tarik Black, Papanikolaou ve Patrick Beverley. Delice değil mi? Rockets, NBA’deki en Olympiakos takım.
Ben hala gençtim. Hala gençtim ve öğreniyordum. Bütün bu oyuncuların burada oynaması harika. Olympiakos ve Rockets’ın iyi bir bağı olduğunu gösteriyor.
– Bu isimlerin herhangi biriyle Olympiakos’a katılmadan önce konuştun mu?
Açıkçası konuşmadım. Bu isimler kariyerlerinde iyi durumdalar. Patrick Beverley ile iyi arkadaşız, onla hala konuşuyorum ancak bana daha önce Olympiakos’ta oynadığını söylememişti.
– Harden ile oynadın, Dwyane Wade ile oynadın, eski MVP Derrick Rose ile Timberwolves‘ta oynadın. Kariyerinde sende en çok etki bırakan oyuncu kim oldu?
Kariyerim boyunca en çok bir şeyler öğrendiğim oyuncu Rajon Rondo’ydu. Dwyane Wade ve Jimmy Butler oradayken o da Chicago Bulls‘un bir parçasıydı. Rondo, bana oyunu okumayı ve ölçmeyi öğretti. Her maçımdan sonra geri dönüp iyi veya kötü oynadığımı görmek için izlerdim. Daha iyi yapabileceğim şeyleri görür, takıma daha fazla katkı sağlayabileceğim yolları arardım. Bana oyuna nasıl hazırlanmam gerektiğini, nasıl çalışmam gerektiğini ve nasıl yaklaşmam gerektiğini öğretti.
O ve Francisco Garcia benim için ayrı yerde. Bana ‘nasıl profesyonel olunur’u öğretti. Basketbola nasıl yaklaşmam gerektiğini, bulunduğum durumlara nasıl yaklaşmam gerektiğini öğretti.
– Şutör, skorer birindense şutuyla ünlü olmayan, oyununda pası önceleyen bir oyun kurucuyu örnek göstermen beni büyüledi. Tam bir tezat.
James Harden ile oynadım. Paul George ve Carmelo Anthony ile de oynadım. Birçok harika skorer ve Hall of Fame ile de oynadım fakat iş basketbolu öğrenmeye geldiğinde… Avrupa basketbolunda neye ihtiyacın olduğunun farkında olman gerekiyor. NBA’den tamamıyla farklı bir oyun tarzı olduğundan ne yapmak istediğini bilmen gerekiyor. Bana oyunu öğrenmek konusunda öğrettiklerinin hepsini aldım. Bir sonraki adıma geçmem konusunda bunlar bana yardımcı oluyor.
– Bana yardımcı oldun. Son zamanlarda bu konu çok gündemde. İnsanlar NBA ve EuroLeague’i kıyaslıyor. Giannis, Luka ve Jokic’e de özellikle EuroBasket’ten sonra bunlar soruldu: Avrupa’daki kurallar belli açılardan oyunu nasıl zorlaştırıyor? Sen de Avrupa ve NBA’deki basketbolun farklılıklarından bahsettin. UNICS ile Avrupa’ya ilk kez geldiğinde en zor alıştığın şey ne olmuştu?
‘Spacing’i anlamak. Üç saniye kuralı büyük bir şey. NBA’de çok daha fazla alan var. Moustapha Fall’ı boyalı alana koyup orada yaşamasını isteyemiyorsunuz. Dışarı çıkması gerekiyor.
‘Spacing’i öğrenmek, her takımın farklı oyun tarzlarını öğrenmek… Her maç için bir oyun planı var. Benim için alışmamın en önemli olduğu şey bu olmuştu. ‘Spacing’ ve Avrupa’nın tarzını ve kurallarını öğrenmek…
– Katrina Kasırgası’nı atlattın, birçok kez bunun hikayesini anlatmıştın. Houston’dayken de Harvey Kasırgası’nı atlattın. Korkutucu bacak sakatlıklarını atlattın. Bu deneyimlerden neler öğrendin? Bunlar hem insan hem de oyuncu olarak senin gelişimine nasıl yardımcı oldu?
Her zaman inanca sahip olmalıyız. Her zaman inanmalıyız. Her zaman kendimize güvenmeliyiz, içgüdülerimize güvenmeliyiz. Konu hayata gelince maddi şeyler çok da önem arz etmiyor. Hayata değer vermelisin. Her fırsata değer vermelisin. Hiçbir şeyi hafife almamalısın. Günün sonunda Tanrı’nın senin için bir planı var. Eğer ona inanmaya devam edersen her şeyi aşabilirsin.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!