by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Avrupa basketbolunda uzun süren bir yaz dönemi arasının artık sonuna gelmek üzereyiz. Takvimlerin 6 Ekim 2022 tarihini göstermesiyle birlikte Turkish Airlines EuroLeague heyecanı da tüm hızıyla başlayacak.
Yaz transfer döneminde tüm Avrupa ekipleri gibi EuroLeague kulüpleri de kadrolarını ellerinden geldiğince güçlendirmek için çabaladılar.
Bu süreçte takımlarda önemli yapısal değişimlerin yanı sıra birbirinden heyecan verici transfer hamlelerine de yakından şahitlik ettik.
Sezon hazırlıklarının halen tam olarak sonlanmadığı şu noktada Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi geleneğini devam ettiriyoruz: Takım analizleri!
Bu serimizde Turkish Airlines EuroLeague ekiplerinin yaz dönemini nasıl geçirdiklerine, kadro planlamalarına ve olası yeni sezon beklentilerine göz atıyoruz.
Bugünkü konuğumuz ise geçtiğimiz sezon EuroLeague şampiyonluğunun eşiğinden dönen Real Madrid.
Kusursuzluğa Yaklaşmak
Geçtiğimiz sezon EuroLeague ve İspanya Ligi’nde son derece inişli çıkışlı geçen bir yılı geride bırakan Real Madrid, uzun rotasyonundaki kusursuza yakın kaliteyi kısalarıyla tamamlayamayınca Avrupa şampiyonluğunu Anadolu Efes‘e kaptırdı. İspanya Ligi’nde ise ezeli rakibi Barcelona’yı devirerek kupayı müzesine götüren İspanyol devi için zirveye uzanan yol, son derece engebeliydi.
Sezona şampiyonluk hedefiyle başlayan koç Pablo Laso’nun ekibi, EuroLeague’in ilk yarısında zirve yarışının ciddi adaylarından biriydi. Kısalarda Nigel Williams-Goss’un istikrarsız görüntüsüne rağmen özellikle Adam Hanga ve Thomas Heurtel ikilisinden önemli katkı alan Real Madrid, ligin şampiyonluk için favorileri arasında yer alıyordu.
Ligin ikinci yarısında ise işler bir anda tersine döndü. Kısa rotasyonunda yeniden baş gösteren sorunlar nedeniyle hücum verimliliği konusunda büyük sorunlar yaşayan İspanyol devi, üst üste alınan ciddi mağlubiyetlerle de neredeyse ilk 4 sıranın dışına düşme eşiğine kadar geldi.
Playofflardaki Maccabi eşleşmesine az bir süre kala eski oyuncusu Gabriel Deck’i yeniden kadrosuna katan Real Madrid’de koç Pablo Laso, flaş bir karara imza attı. Disiplinsiz davranışları nedeniyle Thomas Heurtel ve Trey Thompkins’i kadro dışı bırakan Laso, Maccabi eşleşmesine iyice daralan bir kısa rotasyonuyla girdi.
Bu duruma rağmen playofflarda bir anda vites arttıran devi, birçok kişinin çekişmeli geçmesini beklediği seriyi çok rahat şekilde 3-0’la süpürdü. Özellikle Sergio Llull ve Fabien Causeur gibi iki deneyimli yıldızından büyük katkı alan eflatun-beyazlı ekip, Final Four’da ezeli rakibi Barcelona ile eşleşti.
EuroLeague normal sezonunu adeta domine ederek lider tamamlayan Barcelona, Final Four’un en büyük şampiyonluk adayı olarak görülüyordu. Buna rağmen özellikle tecrübesiyle ezeli rakibine üstünlük kuran Real Madrid, inişli çıkışlı ilerleyen sezonda final biletini aldı.
Finalde karşılaştığı Anadolu Efes karşısında kusursuza yakın bir savunma performansı ortaya koyan koç Pablo Laso’nun ekibi, maç boyunca Shane Larkin ve Vasilije Micic gibi iki süper yıldızı büyük ölçüde sınırladı. Buna rağmen hücumda adeta kabus gibi bir performans ortaya koyan Real Madrid, rakibini 58 sayıda tutsa da yalnızca 57 sayı bularak şampiyonluğu kaçırdı.
Çalkantılı ilerleyen yılda şampiyonluğun eşiğine kadar gelen İspanyol devi, her ne kadar ikincilikle yetinmek durumunda kalsa da başarılı bir EuroLeague sezonunu geride bıraktı. İspanya Ligi’nde ise zorlanmadan finale çıkan Real Madrid, final serisinde ezeli rakibi Barcelona’yı 3-1’le mağlup ederek 1 yıl aradan sonra kupayı yeniden müzesine götürdü.
Yine de Real Madrid için sezonun bitimiyle birlikte çok sayıda soru işareti de ortaya çıkmıştı. Başantrenör Pablo Laso’nun İspanya Ligi playoffları sırasında kalp krizi geçirerek sezon sonuna kadar görevinden uzak kalması, takımı yardımcı koç Chus Mateo’nun devralmasına yol açtı.
Pablo Laso’nun sağlık durumunun tamamen düzelmesiyle birlikte çoğu kişi deneyimli koçun yaz döneminden itibaren görevine dönmesini beklerken flaş bir gelişme yaşandı. Laso’nun doktorlarından koçluğa geri dönüş için tam onay almasına rağmen sağlık sorunlarını bahane ederek tecrübeli çalıştırıcıyla yolları ayıran Real Madrid, göreve ise takımı İspanya Ligi şampiyonluğuna taşıyan Chus Mateo’yu getirdi.
Bu şok ayrılıktan sonra kadrosunu çok sayıda flaş transferle güçlendiren İspanyol devi, uzun rotasyonundaki kusursuzluğu kısalarında da yakalamak için var gücüyle çabaladı. Dzanan Musa, Mario Hezonja ve Sergio Rodriguez gibi eklemelerle hücum potansiyelini epey arttıran Real Madrid, şu sıralar muhtemelen Avrupa basketbolundaki en kuvvetli kadroya sahip.
Yeni Transferler:
Dzanan Musa (CB Breogan)
Mario Hezonja (UNICS Kazan)
Sergio Rodriguez (Real Madrid)
Petr Cornelie (NBA G-League)
Yakın Mercek: Dzanan Musa
Geçtiğimiz sezon Real Madrid, uzun rotasyonundaki Walter Tavares, Guerschon Yabusele ve Vincent Poirier gibi isimlerle karşılaştığı rakiplere karşı boyalı alanda büyük dominasyon kurarken kısalarda ise durum tam tersiydi. EuroLeague finalinde karşılaştığı Anadolu Efes‘e karşı boyalı alanı domine etse de bir türlü dış oyuncularından skor katkısı alamayan İspanyol devi, bu nedenle EuroLeague şampiyonluğundan olmuştu.
Bu yaz kısalarda da tablo tersine dönmüş durumda. Takımın tecrübeli isimleri Sergio Llull, Rudy Fernandez ve Fabien Causeur’un yanına eklenen isimlerden Dzanan Musa, genç yaşı ve dev potansiyeliyle ayrışıyor.
Zamanında Luka Doncic’le birlikte Avrupa basketbolunun gelecekteki en büyük iki yıldız adayından biri olarak gösterilen Boşnak skorer, profesyonelliğe erken yaşta adım atmasına rağmen kendisinden beklenen sıçramayı biraz geç gerçekleştirdi. 2 sezonluk NBA serüveni hayal kırıklıklarıyla geçen Musa, 2020-21 sezonunun ortasında transfer olduğu Anadolu Efes‘te de beklentilerin çok uzağında kaldı.
Musa için kariyerinin dönüm noktası ise CB Breogan serüveni oldu. İspanya Ligi’nin mütevazi ekiplerinden Breogan’da müthiş bir performans ortaya koyarak tüm Avrupa devlerinin dikkatini üzerine çeken genç yetenek, ligin en skorer ismi olmasının yanı sıra MVP ödülünü de kazandı.
Dzanan Musa’yı Real Madrid için son derece kıymetli kılan nokta sadece üst düzey skorer becerileri değil, aynı zamanda bir oyun kurucu gibi top yönlendirerek takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayabilmesi. 2.06’lık boyuyla kelimenin tam anlamıyla komple bir hücumcu olan Boşnak yıldız, hazırlık dönemindeki performansıyla takımına kısa sürede seviye atlatabileceğini kanıtladı.