NBA: 2022-23 Sezonu Öncesinde Güç Sıralamaları

2022-10-18T10:28:37+00:00 2022-10-27T07:38:50+00:00.

Berkay Terzi

18/Eki/22 10:28

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, NBA’de yeni sezonun güç dengelerine göz atıyor.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

NBA’de merakla beklenen 2022-23 sezonu nihayet geldi çattı…

Yaz dönemindeki hamleler sonucunda kimi takım güç kazandı kimisiyse düşüşe geçti. Yeni sezon öncesinde ligdeki güç dengeleri bir kez daha yerinden oynadı. Özellikle her iki konferansta playoff yarışı büyük bir rekabete sahne olacak.

Yalnızca playoff yarışı değil, tanking yarışı bile bu sezon farklı bir noktada. Victor Wembanyama faktörü takımları maç kaybetme konusunda motive ediyor. O yüzden tanking takımlarının sayısı arttı ve ligin alt sıralarını kestirmek bile zorlaştı.

Eurohoops Fırın, 2022-23 sezonu öncesinde NBA’deki güç dengelerine göz atıyor.

Not: Sıralamalar normal sezon için yapılmıştır, playoffları kapsamamaktadır.

Doğu Konferansı

1- Philadelphia Sixers

Philadelphia cephesinde geçen sezonun büyük bölümü Ben Simmons dramasına kurban gitti. Sixers, buna rağmen Joel Embiid önderliğinde kendisini playoff potasında tutmayı başardı. Daha sonrasında James Harden’ın takıma eklenmesiyle birlikte Sixers taraftarları bir kez daha şampiyonluk için umutlandı. Ancak James Harden, eski formunda çok uzaktı ve takımdaki belli başlı problemler devam ediyordu. Kadroda hala derinlik problemleri mevcuttu. Matisse Thybulle ve Georges Niang gibi büyük zaaflara sahip oyuncular rotasyonda süre buluyordu.

Nitekim Philadelphia Sixers, konferans yarı finallerinde Miami Heat‘e mağlup oldu ve bir kez daha sezonu erken noktaladı. Ancak bu yaz yapılan hamleler, Sixers’ın gücüne güç kattı. Rotasyon genişledi, tek yönlü zaaf yaratan görev adamlarının sayısı azaldı, Harden forma gözüküyor ve Joel Embiid’in arkasına kaliteli bir pivot eklendi. Harrell’ın kalitesi playoff için tartışılır ancak normal sezon özelinde çok başarılı hamle. Böylelikle Embiid playofflara daha diri girebilecek.

Tüm bu hamleler Philadelphia’nın normal sezondaki şansını arttırdı. Özellikle PJ Tucker eklemesi bu takıma çok şey katacak. Sixers, gerek kadro kalitesi gerekse takım içi atmosfer bakımından şu anda Doğu Konferansı’nın en güçlü ekibi konumunda. Artan opsiyonlarla birlikte tam olarak bir normal sezon takımı haline geldiler. Bu yüzden konferans liderliğine en büyük aday onlar.

2- Milwaukee Bucks

2021 NBA şampiyonluğunu tekrarlamak isteyen Milwaukee Bucks, bir sezona daha aynı çekirdekle başlangıç yapıyor. Şampiyon kadronun büyük bir bölümünü korudular ve alışılmış bir sisteme sahipler. Oyuncuların birlikte oynama alışkanlığı basketbolda çok önemli bir detay. Milwaukee Bucks’ta da bunu görüyoruz. Üstelik işin içine Giannis Antetokounmpo faktörünü eklediğimizde ortaya 50+ galibiyete göz kırpan bir takım çıkıyor.

Milwaukee Bucks, geride bıraktığımız yaz aylarında büyük hamlelere imza atmadı. Veteran kısa forvet Joe Ingles ile sözleşme imzalandı ancak o da sakatlığı sebebiyle sezonun bir bölümünü kaçıracak. Keza All-Star oyuncu Khris Middleton da sezonun ilk haftalarında forma giyemeyecek. Buna rağmen Bucks’ın yeri sağlam. Milwaukee, her zaman güvenilir bir normal sezon takımı oldu ve o şekilde yoluna devam edecektir.

3- Boston Celtics

Son NBA finalisti Boston Celtics, bu yaz koç Ime Udoka’nın skandallarıyla meşguldü. Buna rağmen Malcolm Brogdon hamlesiyle takımın önemli bir eksiğine çare buldular. Robert Williams ve Danilo Gallinari’nin sakatlıkları can sıktı. Özellikle Robert Williams’ın kaybı, Celtics’i derinden yaralayabilir. Tüm bu sorunlara rağmen Celtics’in yetenek toplamı yüksek. Geçen sezonun ikinci yarısından itibaren ne kadar tehlikeli bir takım olduklarını gösterdiler.

Boston Celtics’in 82 maç boyunca aynı eforu sürdürmesini beklememek lazım, geçen seneki seri hakikaten çok özel bir performanstı. Buna rağmen fiziksel olarak rakiplerine zorluk çıkartıyorlar. Boston Celtics, ligdeki birçok ekibe ters geliyor ve normal sezonda sorun çözebilecek ellere sahipler. Malcolm Brogdon gibi bir basketbol aklının bu takıma dahil olması ayrıca tehlike yaratıyor.

4- Cleveland Cavaliers

Cleveland Cavaliers, muhtemelen bu yaz döneminin en büyük sükse yapan ekiplerinin başında geliyor. Genç çekirdeğin geçen sezon çıkardığı harika işler yetmezmiş gibi, üstüne bir de Donovan Mitchell’ı eklediler. Beni bu takıma dair en çok umutlandıran nokta, Darius Garland ve Donovan Mitchell’ın yaratacağı savunma zaafını törpüleyecek isimlerin olması. Kimdir onlar? Tabi ki Evan Mobley ve Jarrett Allen ikilisi. Bu takım playofflarda hala sorun yaşayabilir ancak normal sezonda birçok takıma tehdit yaratıyorlar. Bu sezon, Cleveland’ta güzel günlerin habercisi olabilir. Zira bu çekirdeğin önünde uzun yıllar var.

5- Brooklyn Nets

2022 playofflarında Boston Celtics’e süpürülen Brooklyn Nets, yaz aylarını son derece hareketli geçirmişti. Kevin Durant’in takas talebi Nets camiasını karıştırmıştı. Buna rağmen süreci iyi yönettiler ve kadroyu korumaya başardılar. Ben Simmons’ın dönüşüyle birlikte ortaya ilginç bir takım çıktı. Bu sezonu biraz daha sağlıklı ve kaostan uzak geçireceklerini düşünüyorum. Eğer bu varsayımım haklı çıkarsa, Brooklyn’in playofflara direkt katılımının önünde hiçbir engel yok. Ben Simmons, Seth Curry ve Royce O’Neale’ın kadroya dahil olmasıyla birlikte ortaya her zamankinden daha çok yönlü bir rotasyon çıktı. 5 numara pozisyonunda hala soru işaretleri var. Buna rağmen Nets’in yetenek düzeyi oldukça yüksek.

6- Miami Heat

Geçen yıl NBA finallerinin kapısından dönen Miami Heat, yarım kalan hikayeyi tamamlamak için yola çıkıyor. Ancak görünen o ki, geçen seneye kıyasla bu takımın eli biraz zayıfladı. PJ Tucker gerçekten ciddi bir kayıp. Belki başka bir takımdan ayrılsaydı bu kadar büyük bir olay haline getirilmezdi ancak Miami’nin savunma anlayışında çok önemli bir yer kaplıyordu. Heat’in 4 numara pozisyonundaki sıkıntıları hala devam ediyor. Miami’de orijinal pozisyonu 4 numara olan bir oyuncu bulunmuyor. Pat Riley’in buraya yapacağı hamle, Miami adına sezonun tavanını belirleyecek. Fakat Miami Heat öyle bir takım ki, normal sezonda kazanmanın yolunu bir şekilde buluyor. Bu yüzden playofflara direkt katılım şansları hala yüksek.

7- Atlanta Hawks

Geldik play-in potasına. Bir süredir Doğu konferansında umduğunu bulamayan Atlanta Hawks, yeni sezona yepyeni bir heyecanla giriyor. Kadrosunda önemli ölçüde değişime giden Hawks, All-Star guard Dejounte Murray’i kadrosuna ekledi. Trae Young ile Dejounte’nin uyumu konusunda hala soru işaretleri var, bunu inkar edemeyiz. Buna rağmen potansiyeli yüksek bir ikili olduğunu söylemek gerek.

Sezon öncesinde Atlanta’nın en büyük problemleri, sakatlık sorunları ve kadro derinliği gibi duruyor. Kevin Huerter, Danilo Gallinari gibi isimlerinden takımdan ayrılmasının ardından, Hawks’ın kadrosu epey daraldı. Halbuki geçtiğimiz yıllarda bunun tam tersine alışmıştık. Eğer Jalen Johnson gibi gençlerden bir çıkış göremezsek sezon içinde Hawks’ın derinlik problemleri yaşaması muhtemel.

8- Toronto Raptors

Doğu konferansında 2022-23 sezonu öncesinde birçok takım önemli ölçüde güç kazandı. Miami Heat gibi bazı takımlar ise güç kaybetti. Toronto Raptors, iki kategorinin tam ortasında yer alıyor. Geçen sezondan bu yana değişen pek bir şey yok. Otto Porter hamlesi yapıldı ancak kimse ondan fark yaratmasını beklemiyordur. Aynı sorunlar hala devam ediyor. Yaratıcı oyuncu eksiği, kısa rotasyonundaki darlık, yarı sahada şut tehditlerine ihtiyaç… Toronto’nun aksine birçok takım daha da güçlendi. Bu durum, geçen sezonu 5. sırada tamamlayan Toronto’yu play-in turnuvasına yaklaştırıyor haliyle.

9- Chicago Bulls

2021-22 öncesinde DeMar DeRozan, Nikola Vucevic, Lonzo Ball gibi isimleri kadrosuna kattıktan sonra lige fırtına gibi giren Chicago Bulls, çok sürmeden sakatlıklara kurban gitmişti. Özellikle Lonzo Ball ve Alex Caruso’nun yaşadığı sakatlık problemleri, Chicago’nun savunması direncini birkaç seviye aşağıya çekti. Caruso bir süre sonra takıma döndü ancak Lonzo Ball hala sakat. İşin kötüsü, Lonzo’nun durumu iç açıcı gözükmüyor. Chicago, kadrodaki problemlere çözüm bulamayan, hatta kağıt üstünde gerilen takımlardan birisi. Geçen yıl play-in turnuvasından kılpayı kurtuldular. Ancak bu sezon play-in katılımcısı olmaları pek şaşırtıcı gelmez.

10- New York Knicks

Yıllardır serbest oyuncu piyasasında hayal kırıklığına uğrayan New York Knicks, kesenin ağzını açtı ve bu sefer Jalen Brunson’ı kadrosuna katmayı başardı. Jalen Brunson, muhtemelen Knicks hücumlarını çok daha derli toplu hale getirecektir. Knicks taraftarı kaliteli bir oyun kurucuya uzun süredir hasretti. Fakat Jalen Brunson’ın bu takıma birkaç seviye birden atlatmasını beklemiyorum. Geçen yıl 11. sırada kalıp play-in turnuvasına katılamayan Knicks, bu sefer bunu başaracaktır. Ancak hala Doğu’nun üst seviye takımlarıyla rekabet edecek düzeyde değiller.

11- Washington Wizards

Washington Wizards, geçen yıl Kristaps Porzingis’i takasla kadrosuna katıp 2022-23’ün temellerini atmıştı aslında. Yaz döneminde Monte Morris ve Delon Wright’ı oyun kurucu rotasyonuna eklediler, bu noktada uzun zamandır sıkıntı çekiyordu. Wizards kadrosundaki birçok isim, NBA’deki her takımda rahatça rotasyona girebilecek düzeyde. Playoff dışı kalan bir takıma göre yetenek seviyeleri gayet iyi denebilir. Fakat bu parçaları birleştirdiğinizde ortaya elle tutulur bir sonuç çıkmıyor. Wizards’ın kadro uyumu konusunda sıkıntıları var, savunma problemleri zaten kaldığı yerden devam ediyor. Koç Wes Unseld Jr. ise henüz çok tecrübesiz. Wizards yine arada kalmış bir takım olmaya aday.

12- Orlando Magic

2022 NBA Draftı’nın ilk sırasından Paolo Banchero’yu takıma katan Orlando Magic, yapılanma sürecinde çok önemli bir adım attı. Eğer Banchero potansiyeline ulaşmayı başarırsa, uzun yıllar Orlando’nun ana yıldızı olabilecek kalibrede. Fakat tek bir Banchero seçimiyle Orlando’nun yapılanması tamamlandı diyemeyiz. 2023 NBA Draftı’nda Victor Wembanyama, Scoot Henderson, Amen Thompson gibi genç yeteneklerin bulunduğunu düşünürsek Orlando’nun play-in motivasyonuna sahip olduğunu düşünmüyorum. Buna rağmen yapılanma takımları içerisinde en fazla maç kazanabilecek takım Orlando bana kalırsa. Özellikle savunma performanslarına birçok kez değinmek gerekebilir sezon içerisinde.

13- Detroit Pistons

Detroit Pistons, iki yıl gibi kısa bir sürede genç çekirdeğini inşa etmeyi başardı. Onların yapılanması da tamamlanmış değil ancak doğru adımlar attıkları kesin. Cade Cunningham ile Jaden Ivey ikilisi, guardların son derece önemli hale geldiği günümüz basketbolunda büyük nimet. Bu sezon yapılanma takımları maç kaybetmek konusunda ekstra motive olacak. Bu yüzden her iki konferansta da alt sıraları küçük farklar belirleyecek. Kimin daha fazla kaybedeceğini kestirmek zor. Yine kadro kalitesi bakımından Detroit’i Charlotte ve Indiana’nın üstüne yazarım.

14- Charlotte Hornets

Charlotte Hornets, geride bıraktığımız iki sezonda play-in turnuvasına katıldı. Genç ve veteranlardan oluşan bir kadroya sahipler. Genç oyuncuların ağırlıkta olmasına rağmen kazanmak için mücadele ettiler. Ancak bu sezon Miles Bridges’ın denklemden çıkmasıyla birlikte yetersiz bir kadro ortaya çıktı. Mücadeleci olmaya çalışsalar bile amaçlarına ulaşacaklarını pek sanmıyorum. Koç tercihleri ise merak uyandırıyor. Takımın eski koçu Steve Clifford, tekrardan Hornets’ın başına geldi. Ancak onun basketbol anlayışına elverişli bir ortam Charlotte’ta yok.

15- Indiana Pacers

Geçtiğimiz sezon Domantas Sabonis’i takaslayıp Tyrese Haliburton’ı takıma katan Indiana Pacers, böylelikle yapılanmanın ilk adımını atmıştı. Uzun yıllar konferansın orta tabakasında yer alan Pacers, eldeki çekirdeğin yeterli olmadığının farkına varmıştı. Pacers’ın şu andaki tek amacı draftta iyi bir sıradan seçim yapabilmek.


Batı Konferansı

1- Los Angeles Clippers

2019 yazında büyük umutlarla kurulan Los Angeles Clippers kadrosu, sakatlıklardan ötürü bugüne kadar başarıya ulaşamadı. Takımın iki yıldızı Kawhi Leonard ve Paul George, sağlıklı kalmakta zorlandılar. İki süperstar, şimdi yeniden bir araya geliyor ve parola yine şampiyonluk. Fakat bu sefer Clippers’ın kadrosu çok daha güçlü görünüyor. Sene ortasında Norman Powell ve Robert Covington’ı takasla kadrosuna katan Clippers, daha geniş ve çok yönlü bir kadroya sahip oldu.

Koç Ty Lue ise artık çok daha tecrübeli. Özellikle geçen sezon Kawhi ve George’un olmadığı dönemde harika işlere imza attı başarılı çalıştırıcı. Şimdilerde Los Angeles Clippers’ın tek yapması gereken parçaları birleştirmek. Özellikle normal sezonda Clippers’ın şansını bir hayli yüksek görüyorum. Çünkü artık yıldız oyuncuları daha rahat dinlendirme lüksüne sahipler. George ve Kawhi otursa bile sahaya çıkan isimler birbirinden kaliteli. Clippers’ın bu rahatlığı onları normal sezonda zirveye taşıyabilir.

2- Denver Nuggets

İki kez üst üste MVP ödülünü kazanan Nikola Jokic, alabileceği bireysel ödüllerin çoğunu aldı. Şimdi gözü Denver şehrini başarıya ulaştırmakta. Sırp yıldız, geçen sezon çok zor bir durumda kalmıştı. Jamal Murray ve Michael Porter’ın sakatlığına rağmen Denver’ı playofflara taşımayı başardı. Fakat şampiyon Warriors‘a karşı gücü yetmedi. Bu sezon Nikola Jokic’in saz arkadaşları parkeye geri dönüyor. Bununla birlikte takımın savunmasını geliştirmeye yönelik yerinde hamleler yapıldı. Eğer Murray ve Porter formda bir şekilde geri dönebilirse Denver’ın normal sezonda zorlanmayacağını söyleyebiliriz.

3- Phoenix Suns

2022 NBA playofflarında Dallas Mavericks‘e elendikten sonra Phoenix Suns karıştı. Deandre Ayton ve koç Monty Williams arasındaki sorunlar takımdaki olumlu havanın birden kesilmesine sebep oldu. Deandre Ayton yeni sezon öncesinde mecburiyetten de olsa istediği maaşı aldı. Buna rağmen Phoenix’teki sorunlar tamamen çözülmüş değil. Phoenix, NBA’in en iyi basketbol oynayan takımlarından biri ve yetenek seviyesi oldukça yüksek. Bundan ötürü takım içindeki sorunların büyük bir çöküş anlamına geldiğini sanmıyorum. Her şeye rağmen batı konferansında ev sahibi avantajını alabilecek kadar kaliteli bir takımlar.

4- Golden State Warriors

2021-22 NBA sezonunda mutlu sona ulaşan Golden State Warriors’ta her zamanki gibi pozitif bir hava hakimdi. Ta ki Draymond Green’in Jordan Poole’a attığı yumruğa kadar… Antrenman kampında yaşanan bu olay NBA gündemine bomba gibi düştü. Fakat Warriors’ı buraya yazmamızın tek sebebi tabi ki malum olay değil. Warriors, yaz döneminde rotasyonunun önemli görev oyuncularını kaybetti. Yerine kaliteli isimleri eklediler ancak akıllarda hala soru işareti mevcut. Bununla birlikte, Warriors’ın ilk sırayı almak için yoğun bir uğraş vereceğini sanmıyorum. Ev sahibi avantajını almak onlar için normal sezonun asıl amacı olacaktır bana kalırsa.

5- New Orleans Pelicans

New Orleans Pelicans, 2021-22 sezonuna yıldız oyuncu Zion Williamson’dan yoksun başladı. Lige kötü bir giriş yapan Pelicans, daha sonrasında sürpriz bir şekilde kendini playofflara atmayı başarmıştı. Pelicans, veteranlar ve genç oyunculardan oluşan kaliteli bir ekip oluşturdu ve bu çekirdek önemli bir potansiyel vadediyor. Yeni sezonda Zion Williamson’ın dönüşüyle birlikte Pelicans’ın hücum tehditleri iyice arttı. New Orleans Pelicans, kaliteli sorun çözücüleri ve kaliteli savunmacıları harmanlayarak 2022-23 sezonunda playofflara direkt katılmayı hedefliyor.

6- Memphis Grizzlies

Ligin en genç ekiplerinden birisi olan Memphis Grizzlies, geçen yıl batı konferansını ikinci sırada tamamlamıştı. Bu başarısıyla büyük bir sürpriz yapan Grizzlies gençleri, yeni sezonda daha iyisini yapmayı hedefliyor ancak bir eksik var: Jaren Jackson Jr. 23 yaşındaki uzun forvetin dönüş tarihi henüz netlik kazanmadı. Jackson, Memphis Grizzlies savunmasının en önemli parçasıydı ve eğer onun sakatlığı uzarsa Memphis için işler kötüye gidebilir. Çünkü bu sezon Batı konferansının tepeleri iyice karıştı ve kimin ne yapacağını kestirmek oldukça güç.

7- Dallas Mavericks

Geçen sezon batı konferans finallerine kadar ilerlemeyi başaran Dallas Mavericks, serbest oyuncu piyasasında Jalen Brunson’ı New York Knicks’e kaptırdı. Brunson, Luka Doncic’in yanındaki ikinci guard rolünü muhteşem oynuyordu. Hem Doncic’in üstündeki yükü ve baskıyı hafifletiyor hem de Doncic sahada değilken takıma liderlik ediyordu. Bu sezon Dallas adına belirleyici olacak soru şu: Spencer Dinwiddie, Jalen Brunson’ın yerini doldurabilir mi? Christian Wood hamlesi Dallas Mavericks’in hanesine artı yazsa da Dinwiddie’nin performansı bu takımın tavanına doğrudan etki edecek.

8- Minnesota Timberwolves

2021-22 NBA sezonunun sürpriz ekiplerinden Minnesota Timberwolves, bu yaz kadrosunu Fransız pivot Rudy Gobert ile güçlendirdi. Gobert hamlesi, Minnesota’da saha içine dair birçok şeyi değiştirecek. Kariyerinde 3 kez Yılın Savunmacısı seçilen deneyimli pivot, playofflarda bulunduğu takımlara büyük sorun çıkartabiliyor. Fakat normal sezonda takımının tabanını yükselten türden bir oyuncu. Bu yüzden Minnesota Timberwolves’u playoff yarışında daha güçlü bir aday haline getirmesi kuvvetle muhtemel. Fakat iddialı ekiplerle dolu batı konferansında doğrudan playofflara katılmaları o kadar kolay değil.

9- Los Angeles Lakers

LeBron James ve Anthony Davis önderliğindeki Los Angeles Lakers, son iki sezonda pek iyi sonuçlar alamadı. Geçen sezon Russell Westbrook hamlesi tutmadı. Üstüne sakatlıklar da eklenince playoff kaçtı. Yaz döneminde yapılan hamleler fena değildi, en azından bir amaca yönelikti. Yine de Lakers’ı şampiyonluk adayı yapmaya yeterli değil. Lakers’ın geçen sezondan daha iyi bir performans sergileyeceğini düşünüyorum ancak Westbrook’u takasla doğru parçalara dönüştürmedikleri sürece playofflara doğrudan katılma şansları biraz düşük.

10- Sacramento Kings

16 yıldır playoff hasreti çeken Sacramento Kings, her zaman olduğu gibi yine playoff umuduyla sezona giriyor. Fakat bu sefer her zamankinden daha iyi bir görüntü çiziyorlar. Yeni koç Mike Brown, bu takıma Fox ve Sabonis ikilisi üzerinden yeni bir kimlik kazandırma peşinde. Bu, Kings’in uzun zamandır bulamadığı bir şeydi. Bununla birlikte yaz döneminde adeta nokta atışı hamleler yapıldı. Tabi ki Sacramento’ya güvenmek hiçbir zaman doğru olmaz ama şu anda Kings organizasyonunda bir şeyler doğru gidiyor.

11- Portland Trail Blazers

Uzun yıllar Damian Lillard – CJ McCollum ikilisi üzerinden başarıya ulaşmaya çalışan Portland, kadronun yetersiz olduğunu nihayet anlamıştı. Apar topar kadroyu sıfırlayıp yeni bir çekirdek kuran Portland, Lillard etrafında hızlıca yapılandı. Fakat Portland’ın kadrosunda önemli eksikler mevcut. Hazırlık döneminde iyi bir görüntü çizmediler ve kadronun biraz daha kaliteye ihtiyacı var.

12- Houston Rockets

Batı konferansının üst ve orta sıraları gibi alt sıraları da epey karışık. Şu ana kadarki takımlar kazanmak için mücadele ederken buradan sonra kaybetmek isteyen takımlar var. Houston Rockets, muhtemelen yine az sayıda galibiyetle sezonu tamamlayacaktır ancak kadro kalitesi bakımından diğerlerinden daha çok umut vadettikleri için üste yazdık.

13- San Antonio Spurs

Gregg Popovich yönetimindeki San Antonio Spurs, uzun yıllar boyunca ligin üst sıralarında yer aldı. Fakat onların da devri kapandı ve yeniden yapılanma süreci gerekti. Buna 1-2 yıl önce başlasalar her şey daha iyi olabilirdi ancak geç olsun güç olmasın. Victor Wembanyama, tıpkı 1998’de Tim Duncan’da olduğu gibi San Antonio Spurs’ün rüyalarını süslüyor şu anda. Spurs, son birkaç yılda kötü kadrosuna rağmen galibiyet almanın yolunu bulmuştu fakat bu sefer onu bile yapamayacak kadar yetersiz bir kadroya sahipler.

14- Utah Jazz

Bu sezon tanking yapmaya başlayan takımlardan bir diğeriyse Utah Jazz, uzun süredir playofflarda hayal kırıklığı yaşayan Jazz, Donovan Mitchell ve Rudy Gobert arasındaki iplerin kopmasından sonra takımı dağıtmaya karar verdi. Yapılanma sürecini yöneten isim ise Danny Ainge, bu onlar için büyük avantaj. Şu anda kadrolarında Mike Conley, Jordan Clarkson gibi kaliteli İlk beş oyuncuları var. Bu isimler takaslanmasa bile Utah’ın maç kaybetmesine engel değil.

15- Oklahoma City Thunder

Oklahoma City Thunder, bu ligde tankingi en ağır yapan takımların başında geliyor. Onlarca draft hakkını elinde bulunduran Thunder, aynı zamanda tecrübesiz oyunculardan oluşan yetersiz bir kadroya sahip. Yine ligin son sırası için mücadele edecekler. Gerekirse bu uğurda Shai Gilgeous Alexander’ı bile kenarda oturtabilirler.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!