EuroLeague Panorama 5. Hafta: “Kusursuz” Fenerbahçe, Wilbekin, Virtus’tan Hücum Resitali

29/Eki/22 10:40 Ekim 29, 2022

Utkan Sahin

29/Eki/22 10:40

Eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’de beşinci hafta bitti. Eurohoops Fırın ise sizler için haftanın panoramasını çıkardı.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Ekim ayının son EuroLeague haftasında Fenerbahçe Beko şovu izledik.

Haftanın en önemli maçında EuroLeague’deki iki temsilcimiz karşı karşıya gelirken sezona muhteşem bir başlangıç yapan Fenerbahçe Beko, ezeli rakibi Anadolu Efes‘i Scottie Wilbekin ile Marko Guduric‘in performanslarıyla mağlup etti. Dimitris Itoudis’in önderliğinde yeni bir yapılanmaya giden sarı lacivertliler bu galibiyetle 5’te 5 oldu ve 2013/2014 sezonundan beri ilk defa sezona böyle bir başlangıç yaptı.

Bu haftaya kadar zirvede Fenerbahçe Beko’yu takip eden Olympiakos ise ilk yenilgisini bu hafta tattı. Kendi evinde geçen sezon unutulmaz bir playoff serisi oynadığı AS Monaco’yu konuk eden Pire ekibi, Fransız takımının guardlarını durduramayınca maçı kaybetti.

Hazır guardlardan bahsetmişken İsrail’deki Lorenzo Brown performansına geçelim. Maccabi Tel Aviv‘i bu sezon adeta taşıyan yıldız oyuncu, Panathinaikos karşısında da harika bir performans sergiledi ve İsrail devine bu sezonki 4. galibiyetini aldırdı.

Haftanın diğer büyük maçına ise Barcelona savunması damgasını vurdu. Kendi evinde EA7 Armani Milano‘yu konuk eden Katalan ekibi, harika bir savunma performansı sergileyerek sahadan galibiyetle ayrıldı ve bu sezon ilk kez taraftarını gelecek için ümitlendirdi.

Sezona harika giriş yapan ALBA Berlin ile Cazoo Baskonia ise bu hafta bozguna uğradı.

Deplasmanda Valencia Basket’e konuk olan ALBA Berlin, savunmada yumuşak kalınca İspanyol ekibine mağlup oldu. LDLC ASVEL’e konuk olan Cazoo Baskonia ise felaket şut attığı maçta Fransız ekibine farklı bir şekilde kaybetti.

Haftanın sürpriz sonucu ise Virtus Bologna’dan geldi.

İlk 4 haftadaki maçlarda 65 sayıyı geçemeyen İtalyan ekibi, Real Madrid‘e patladı. Deplasmanda özellikle 2. çeyrekten itibaren çok yüzdeli hücum eden Virtus Bologna, güçlü rakibini deplasmanda 91-95 ile geçti. Sezona dağınık giren Real Madrid ise böylece 3. yenilgisini aldı.

Muhteşem seyircisinin önünde Zalgiris Kaunas’u konuk eden Partizan ise Kevin Punter’in liderliğinde sahadan galibiyetle ayrılarak bu sezonki 2. galibiyetini aldı. Sezonun galibiyetsiz iki takımının karşılaşmasından ise Kızılyıldız mutlu ayrıldı.

Olympiakos – AS Monaco: 76-81 (Shaq McKissic 15 sayı, Elie Okobo 23 sayı)
Maccabi Playtika Tel AvivPanathinaikos: 85-74 (Lorenzo Brown 22 sayı, Derrick Williams 17 sayı)
Valencia Basket – ALBA Berlin: 87-73 (Chris Jones 20 sayı, Christ Koumadje 15 sayı)
PartizanZalgiris Kaunas: 87-76 (Kevin Punter 26 sayı, Keenan Evans 16 sayı)
Real Madrid – Virtus Bologna: 91-95 (Gabriel Deck 28 sayı, Iffe Lundeberg 18 sayı)
Kızılyıldız – Bayern Münih: 78-72 (Vasilije Micic 19 sayı, Scottie Wilbekin 25 sayı)
Anadolu EfesFenerbahçe Beko: 79-88 (Luca Vildoza 20 sayı, Cassius Winston 18 sayı)
LDLC ASVEL – Cazoo Baskonia: 87-61 (Jonah Mathews 13 sayı, Rokas Giedraitis 14 sayı)
FC Barcelona – EA7 Armani Milano: 74-56 (Mike Tobey 13 sayı, Brandon Davies 18 sayı)

Puan Durumu

1- Fenerbahçe Beko 5 galibiyet – 0 yenilgi (-)
2- Maccabi Playtika Tel Aviv 4 galibiyet – 1 yenilgi (↑4) 
3- Olympiakos 4 galibiyet – 1 yenilgi (↓1) 
4- AS Monaco 4 galibiyet – 1 yenilgi (↑3)  
5- ALBA Berlin 3 galibiyet – 2 yenilgi (↓2) 
6- FC Barcelona 3 galibiyet – 2 yenilgi (↑4)
7- Cazoo Baskonia 3 galibiyet – 2 yenilgi (↓3)
8- EA7 Armani Milano 3 galibiyet – 2 yenilgi (↓3) 
9- Partizan 2 galibiyet – 3 yenilgi (↑3) 
10- Real Madrid 2 galibiyet – 3 yenilgi (↓1)
11- Anadolu Efes 2 galibiyet – 3 yenilgi (↓3)
12- Valencia Basket 2 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
13- Zalgiris Kaunas 2 galibiyet – 3 yenilgi (↓2)
14- LDLC ASVEL 2 galibiyet – 3 yenilgi (↑2) 
15- Virtus Bologna 2 galibiyet – 3 yenilgi (-)
16- Kızılyıldız 0 galibiyet – 4 yenilgi (↑2)
17- Panathinaikos 1 galibiyet – 3 yenilgi (↓3)
18- FC Bayern Münih 0 galibiyet – 5 yenilgi (↓1)

Peki haftanın sonuçlarıyla birlikte en çok öne çıkan isimleri kimlerdi? Gelin, ödülleri de dağıtalım:

Haftanın MVP’si: Scottie Wilbekin (Fenerbahçe Beko)

Açık konuşmam gerekirse bu ödülde uzun bir süre kararsız kaldım. Çünkü ödülü hak eden iki oyuncu vardı ve hangisinin daha öne çıktığını kestirmek güç oldu.

Üstelik şansıma ödülü hak eden iki isim de aynı takımdandı. Evet, Marko Guduric ile Scottie Wilbekin’den bahsediyorum.

Sezona harika bir giriş yapan Fenerbahçe Beko, ezeli rakibi Anadolu Efes‘i deplasmanda mağlup etmeyi başarırken hem Wilbekin hem de Guduric performanslarıyla maça damgalarını vurdu. İki oyuncu da harika oynadı ve takımlarının maçı kazanması adına çok kritik katkılar verdi.

Karar vermek gerçekten zordu çünkü sayı istatistiğinde Wilbekin öne çıkarken verimlilik puanında da Guduric üstündü ama günün sonunda birisini seçmem gerekiyordu ve ben de tercihimi Wilbekin’den yana kullandım.

Bunun en büyük sebebi ise maçı açanın da kapatanın da Amerikalı oyuncunun olmasıydı.

Anadolu Efes gibi son 2 yılın şampiyonu olan bir takıma karşı oynarken maça mesaj vererek başlamak her zaman çok değerlidir. Dün gece Wilbekin bunu yaptı.

Fenerbahçe adına hücumda maçın ilk dakikalarında sallantıdayken yıldız oyuncu sorumluluk aldı. Birebirler üzerinden Efes savunmasını cezalandıran Wilbekin, henüz ilk çeyrekteyken 3/4 üçlük isabetiyle 11 sayı attı. Onun hücumdaki bu performansı da hem takım arkadaşlarına özgüven olarak döndü hem de Calathes’in sallandığı dönemde Fenerbahçe’yi hücumda ayakta tuttu.

Yıldız oyuncu kapanışı da aynı şekilde görkemli yaptı.

Maccabi döneminde clutch time’da ligin en verimsiz oyuncusu olan Wilbekin, Fenerbahçe kariyerinde bu işin aynı şekilde devam etmeyeceğini gösterdi. Son çeyrekte sadece bir şut kaçırarak 7 sayı atan yıldız oyuncu, kritik anda maçı bitiren üçlüğü de göndererek takımını galibiyete taşıdı.

Gecenin sonunda yıldız oyuncunun istatistik karnesinde 10/16 saha içiyle 25 sayı, 3 asist ve 23 verimlilik puanı etkileyici sayılar vardı ama açıkçası MVP seçilmesi sebebi bu değil.

Kariyerine yeni bir sayfa açan Wilbekin, bir derbi maçında başından sonuna harika bir lider performansı sergilediği için bu ödülü hak etti. Guduric’e biraz haksızlık oldu ama yapacak bir şey yok, en azından ödül takım arkadaşına gidiyor.

 

Haftanın İlk Beşi:

  • Lorenzo Brown (Maccabi Playtika Tel Aviv) 22 sayı, 6 ribaund, 9 asist, 33 PIR: Lorenzo Brown için son aylar harika geçiyor. Eylül ayında Avrupa Şampiyonası’nda İspanya’yla altın madalyayı alan yıldız oyuncu, Maccabi‘yle de sezona enfes bir giriş yaptı. Çok dağınık gözüken İsrail ekibine harika liderlik yapan Lorenzo, Panathinaikos karşısında da sahnedeydi. Hücumda takımını harika organize eden yıldız guard, özellikle 2. çeyrekte arka arkaya attığı sayılarla Maccabi’nin ayakta kalmasında büyük bir rol oynadı. 22 sayı ve 9 asistle takımının 85 sayısının 42’sine direkt etki etmesi zaten her şeyi açıklıyor. Açıkçası o da MVP seçilmeyi hak edecek bir performans sergiledi ama maçın önemi sebebiyle yerini Wilbekin’e kaybetti.

  • Elie Okobo (AS Monaco) 23 sayı, 3 ribaund, 4 asist, 28 PIR: AS Monaco, sezonun yenilgisiz takımlarından Olympiakos’u deplasmanda yenerek haftanın flaş galibiyetlerinden birine imza atarken spot ışıkları bu kez Okobo’daydı. Maç boyunca penetreleriyle rakibinin başına bela olan Fransız guard, gösterişli bir performans sergiledi. Özellikle takımının rüzgarı aldığı 3. çeyrek sonu, 4. çeyrek başında çok etkileyiciydi. Biliyorsunuz, geçen hafta 6. adam ödülünü ona gitmişti. Bu hafta ise kendini ilk beşe attı. Nasıl atmasın, Olympiakos’u Pire’de devirdi bu adam!

  • Scottie Wilbekin (Fenerbahçe Beko) 25 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 22 PIR: M.V.P
  • Benjamin Bentil (Kızılyıldız) 12 sayı, 13 ribaund, 3 asist, 22 PIR: Nemanja Nedovic ve Luca Vildoza’yla daha izlenebilir bir takım haline gelen Kızılyıldız, bu hafta ilk galibiyetini aldı. Ben Bentil de en etkileyici isimdi. İlk haftaların aksine hücumda takımını sürüklemek zorunda olmayınca daha verimli olan uzun forvet, özellikle ribaundlar ve savunmadaki katkısıyla takımının galibiyetinde kritik bir katkısı vardı. Açıkçası ilk beş için bu hafta ciddi rakipleri de yoktu. Neredeyse bütün dikkat çekici performanslar kısalardan gelirken onun yerini alabilecek Gabriel Deck ise maçını kaybetti. O sebeple Bentil’in ilk beşteki yeri biraz yokluktan.
  • Ismael Bako (Virtus Bologna) 16 sayı, 4 ribaund, 1 blok, 22 PIR: Real Madrid‘in uzun rotasyonu korkutucu ve onlara karşı oynamak en başta bir uzun için çok zor ama Ismael Bako, bu hafta bu zorlu sınavdan alnının akıyla çıkmayı başardı. Virtus Bologna, zorlu Madrid deplasmanından sürpriz bir galibiyetle çıkarken Belçikalı pivot, maçın kahramanlarındandı. Her iki potaltında da Tavares karşısında agresif bir oyun ortaya koyan Bako, Virtus’un pota altında ezilmesine engel oldu. Bako ilk beş için beklenmedik bir isim ama burası onun hakkı! Şu smaca bakar mısınız?

Haftanın Takımı: Virtus Bologna

Klasik bir yazar şanssızlığı; bir şeyi eleştirirsen hemen cevabı yer otursun! Virtus Bologna da aynısını bana yaptı.

Geçtiğimiz haftaki yazıda Virtus Bologna’nın felaket hücum performansını acımasızca eleştirmiştim. Sonuçta ilk 4 haftada 65 sayıyı geçemeyen bir takımın hücum performansını eleştirmek bence bir hata değildi ama sanırım, onlar hücum etmek için Real Madrid deplasmanını bekliyormuş.

WiZink Center’da bu sezon hiç olmadığı kadar iyi gözüken İtalyan ekibi, Real Madrid gibi ligin iyi savunma takımlarından birine uzatma olmadan 95 sayı attı. Üstelik ilk 4 hafta olduğu gibi çok fazla dış şut sokmadan bunu yaptılar.

Peki ne farklıydı bu hafta? Çok açık bir şekilde daha agresif ve hareketliydiler hücumda! Real Madrid’in korkutucu pota altı rotasyonuna rağmen potaya gitmekten hiç çekinmediler ve bunun karşılığını fazla fazla aldılar.

Muhtemelen en koyu Bologna taraftarı bile hafta başlamadan önce oyuncularından böyle bir performans beklemiyordu ama Sergio Scariolo ve öğrencileri, harika bir reaksiyon verdi ve haftanın takımı ödülü onların hakkı!

Tabii şunu da söylemeden edemeyeceğim; bu yazıda pek fazla kötülere değinmiyoruz ama haftanın kötüsünü seçecek olsaydım, Real Madrid’in bulunduğunu hali seçerdim çünkü İspanyol devi sahada hiç iyi gözükmüyor.

Haftanın 6. Adamı: Kevin Punter

Bir skorer için en kötü şey kesinlikle arka arkaya şutlar kaçırmaktır. Ne kadar büyük bir oyuncu olursanız olun özgüveniniz etkilenir ve kendinizi soğuk hissedersiniz.

Fakat Zeljko Obradovic‘in takımındaysanız geçmişle yaşamazsınız ve sıradaki o şutu hemen atmanız gerekir. Kevin Punter da öyle yaptı.

Pazartesi günü Adriyatik Ligi’nde felaket bir performans sergileyen Amerikalı guard, 0/10 saha içiyle oynadı. O maçtan 3 gün sonra bambaşka bir Punter sahadaydı.

İlk şutunu kaçıran Amerikalı skorer bunu dert etmedi ve inanılmaz bir 2. çeyrek oynadı. Tek başına 2. çeyrekte 15 sayı atan Punter, sadece 19 dakika sahada kaldığı maçı 26 sayıyla tamamladı. Üstelik bunu kenardan gelerek yaptı.

19 dakikada 26 sayı! Gerçekten temiz iş!