by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de ilk 5 hafta sanki göz açıp kaparcasına geride kaldı. Bu 5 haftalık süreçte biz basketbolseverler, heyecan dolu geçen mücadelelere ve izleyenlerde hayranlık uyandıracak derecede etikili performanslara şahitlik ettik. Yine de bazı sürprizler de yaşanmadı değil.
Mesela sezon başında net Final Four adayı olarak gösterilen birçok takım, hem sahada aldığı sonuçlarla hem de parkedeki basketboluyla hayal kırıklığı yarattı. Sadece takımlar da değil, oyuncularda da bir benzerini gördük.
Bazen de bu durumun 180 derece tersi yaşandı.
Sezon başında soru işaretleriyle anılan takımlar, oyuncular veya başantrenörler, sezon başında kimsenin onlardan beklemediği kadar sezona iyi bir başlangıç yaptı ve bir anda dikkatleri üstlerine çekti.
Bu kesintisiz heyecan fırtınasının ardından Eurohoops Fırın, siz değerli okuyucularımıza sezonun şu anki bölümüne kadar dikkat çekenleri huzurlarınıza taşımaya karar verdi.
Hazırsanız, karşınızda sezonun ilk bölümünde beklentilerin üstüne çıkanlar:
Dimitris Itoudis’in Fenerbahçe Beko’su
Derece: 5 maç | 5 galibiyet | 0 yenilgi
Geçtiğimiz sezon Basketbol Süper Ligi’nde şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe Beko, buna rağmen EuroLeague’de playoff biletini alamayınca ufukta bir başantrenörlük değişimi gözükmüştü. Zeljko Obradovic döneminden sonraki ilk iki yılı Igor Kokoskov ve Sasha Djordjevic gibi isimlerle geçiren Fenerbahçe, bu yaz ise çok daha net bir isme yöneldi.
CSKA Moskova ile 8 yıllık deneyimi boyunca kazanmadık kupa bırakmayan Dimitris Itoudis, Fenerbahçe’yi altın yıllara yeniden taşıması umuduyla takımın başına geçti. Yunan çalıştırıcı her ne kadar çok değerli bir isim olsa da sezon başında bazı kritik soru işaretleri vardı.
Aynı zamanda Yunanistan Milli Takımı’nı da çalıştıran Itoudis, EuroBasket ve FIBA Dünya Kupası elemeleri nedeniyle hazırlık dönemini tamamen takımdan ayrı geçirdi. Yunan koçun yokluğuna flaş transfer Nemanja Bjelica’nın beklenenden uzun süren sakatlığının da eklenmesi, sezon başlangıcına yönelik endişeleri arttırdı.
Buna rağmen beklenenin aksine yeni sezona müthiş bir giriş yapan sarı-lacivertli ekip, şu ana kadar tüm kulvarlarda çıktığı 9 maçı da kazanarak harika bir form grafiği yakaladı. Bu süreçte koç Dimitris Itoudis’in takıma dokunuşları da bariz şekilde hissedildi.
Evet, Fenerbahçe Beko’nun Dimitris Itoudis’le başarılı bir sezon geçirmesi bekleniyordu ama muhtemelen böylesine etkili bir başlangıcın yapılacağı kolay tahmin edilemezdi. Son olarak İstanbul derbisinde son şampiyon Anadolu Efes‘i deplasmanda deviren Fenerbahçe, yoluna dolu dizgin devam ediyor.
Nick Calathes
İstatistikleri: 9.6 sayı | 5.2 ribaund | 6.6 asist | 1.6 top çalma | %53 üçlük (!)
EuroLeague tarihinin toplam 1744 asistle en çok asist yapan oyuncusu konumunda bulunan Nick Calathes, bu yaz Fenerbahçe‘ye transfer olduğu zaman akıllarda bazı soru işaretleri vardı.
Bunlardan ilki, geçtiğimiz sezon Barcelona’da sakatlıkların da etkisiyle etkisiz bir görüntü sergilemesiydi. İkincisi ise kariyeri boyunca deneyimli oyun kurucunun oyununa dair muhtemelen en büyük eksi olan dış şut performansıydı.
Üzerine bir de Yunanistan Milli Takımı nedeniyle hazırlık kampını kaçırması eklenen Calathes, transferi nedeniyle bazı Fenerbahçeli taraftarlar tarafından şüpheyle karşılanmıştı. Buna rağmen yeni sezona tıpkı takımı gibi müthiş bir başlangıç yapan deneyimli oyuncu, kısa sürede taraftarın sevgililerinden biri haline geldi.
Sahada sanki koç Itoudis’in bir asistanıymış gibi hareket eden Calathes, topun elinde olduğu anlarda üst düzey organizatörlük becerisiyle hücumda çoğu detayın pozitif ilerlemesine neden oluyor. Topsuz oyunda ise sürekli takım arkadaşlarıyla iletişim halinde olan deneyimli oyun kurucu, yarı saha hücumlarının şekillenmesine yardımcı oluyor.
Ayrıca Nick Calathes, sezon başında verdiği bir röportajda “bu sezon üçlüklerde daha yüksek yüzdeyle oynayacağını hissettiğini” söylemişti. Şu ana kadarki 5 maçta kullandığı 15 üçlüğün 8’inde isabet bulan Yunan oyuncu, bu bakımdan da yeni sezona müthiş bir giriş yapmış durumda.
ALBA Berlin
Derece: 5 maç | 3 galibiyet | 2 yenilgi
EuroLeague’in son yıllardaki gediklilerinden biri haline gelen ALBA Berlin, her ne kadar düzenli olarak mütevazi bütçelerle mücadele etse de organizasyonel açıdan “saat gibi” çalışan bir kulüp.
Avrupa basketbolunun efsanevi koçu Aito Garcia Reneses’le geçen yılların ardınan son 2 yıldır deneyimli başantrenörün asistanı Israel Gonzalez’le yola devam eden Alman temsilcisi, bu sezon şu ana kadar kimsenin pek kolay tahmin edemeyeceği bir çıkış yakaladı.
Sahada forvet pozisyonunda bir oyun kurucu gibi oynayan Luke Sikma’nın önderliğinde son derece keyifli bir basketbol oynayan başkent ekibi, özellikle yarı saha hücumlarında topsuz hareketliliği çok sık kullanarak EuroLeague’in durdurulması en zor hücum kurgularından birini ortaya koydu.
Takımın belki de en etkili skoreri Marcus Eriksson’un yokluğunda Tamir Blatt, Jaleen Smith ve genç yıldız adayı Gabriele Procida’dan çok değerli skor katkıları alan ALBA, 3 galibiyetle playoff hattında yer alıyor.
Her ne kadar sezon sonuna kadar bu çıkışı sürdürmeleri pek kolay gözükmese de ALBA Berlin, oynadığı keyifli basketbolla birlikte şu ana kadar EuroLeague’e büyük renk kattı.
Oded Kattash’ın Maccabi Tel Aviv‘i
Derece: 5 maç | 4 galibiyet | 1 yenilgi
Geçtiğimiz sezonun ortasında uzun süredir takımın başında olan koç Ioannis Sfairopoulos’la yolları ayıran Maccabi, yerine asistanı Avi Even’i getirmişti. Even’le birlikte 7 yıl sonra ilk kez EuroLeague playofflarına dönen İsrail devi, yerel ligdeki başarısız sonuçların ardından yepyeni bir yapılanmaya gitmeyi tercih etti.
Kadrosunu baştan aşağı yenileyen Maccabi, kurulan bu yeni takımın başına da kulüp tarihinin simgelerinden Oded Kattash’ı getirdi. Kattash her ne kadar oyunculuğunda çok etkili bir isim olsa da başantrenörlüğüne yönelik ciddi soru işaretleri vardı.
Daha önce 2007 yılında çok kısa bir dönem Maccabi’yi çalıştıran deneyimli koç, takımın kötü performansı nedeniyle sezon ortasını görememişti. EuroLeague seviyesindeki son tecrübesini 2021 yılında yaşayan Kattash, Panathinaikos‘un başında beklentilerin çok uzağında kalmıştı.
Bu yaz kadrosunu Lorenzo Brown, Wade Baldwin, Darrun Hilliard, Alex Poythress, Josh Nebo ve Bonzie Colson gibi birbirinden iddialı hamlelerle güçlendiren Maccabi’de Oded Kattash’a yönelik ciddi soru işaretleri vardı. Buna rağmen Kattash, eski takımındaki 2. başantrenörlük serüvenine etkili bir başlangıç yaptı.
Lorenzo Brown’un önderliğinde tempoyu yakaladığı zaman durdurulması çok zor bir ekip haline gelen Maccabi, savunmada ise takımın yüksek atletizm seviyesi sayesinde rakiplerine zorlu anlar yaşatıyor. Özellikle iç saha maçlarında taraftarıyla bütünleşerek değerli galibiyetlere imza atan İsrail devi, üst üste 2. kez playofflara kalabilmek için iddialı olacak gibi gözüküyor.
Baskonia ve Joan Penarroya
Derece: 5 maç | 3 galibiyet | 2 yenilgi
Geçtiğimiz yıl kadrosunda Pierria Henry ve Achille Polonara gibi çok önemli iki yıldızıyla yollarını ayırmak durumunda kalan Baskonia, bu isimlerin yokluğunu Wade Baldwin ve Simone Fontecchio hamleleriyle telafi etmeye çalışmıştı. Buna rağmen Bask ekibi, sezon boyunca beklentilerin uzağında kalarak playoff yarışında yer alamamıştı.
Bu yaz Wade Baldwin, Simone Fontecchio, Alec Peters ve Jayson Granger gibi rotasyonun önemli parçalarıyla yollarını ayıran Baskonia, İspanya basketbolunun son dönemlerdeki gözdelerinden Joan Penarroya’yla yeni bir serüvene atıldı.
Penarroya hamlesinin ardından bir önceki sezonun aksine kadrosunu farlı profilde eklemelerle güçlendiren Bask ekibi, başta Maik Kotsar ve Markus Howard olmak üzere potansiyelli, genç yeteneklere yöneldi.
Çoğu kişi bu yıl Baskonia’nın rekabetçiliği arka planda tutarak önceliği oyuncu parlatmaya vermesini beklerken Bask ekibi, yeni sezona fırtına gibi girdi. Özellikle hücumda rahatlıkla 90’lı sayıları bulan İspanyol temsilcisinde Maik Kotsar ve Markus Howard, performanslarıyla dikkatleri üzerlerine çektiler.
Kısa rotasyonundaki harika ikili Markus Howard ve Darius Thompson’ın yanına Baskonia, son olarak eski oyuncusu Pierria Henry’i de ekledi. Henry hamlesiyle birlikte kadro kalitesinde belirgin bir artış yaşayan Bask ekibi, playoff yarışının içerisinde kalma potansiyeline sahip.
Markus Howard
İstatistikleri: 18.2 sayı | 1.2 ribaund | 0.4 asist | %48 üçlük
EuroLeague’de oyuncu parlatma denildiğince akla gelen ilk takımlardan biri olan Baskonia, son dönemlerde Mike James, Shane Larkin, Rodrigue Beaubois, Darius Adams, Luca Vildoza ve Pierria Henry gibi çok sayıda kısanın oyunlarını bir üst seviyeye çıkarmalarına yardımcı oldu.
Bu yaz büyük beklentilerle Bask ekibinin kadrosuna katılan Markus Howard’ın da tıpkı az önce saydığımız kısalar gibi parlaması tahmin ediliyordu. Yine de ABD”li yıldız, EuroLeague kariyerine yaptığı etkileyici başlangıçla beklenenden çok daha çabuk şekilde etkisini gösterdi.
NBA’de ince fiziği ve savunmadaki zaafiyetleri nedeniyle tutunamayan Howard, Avrupa’da ise üst düzey hücum yetenekleriyle kısa süre içerisinde parladı. Özellikle çabukluğu ve topla yön değiştirebilme becerisiyle rakiplerinden kolayca sıyrılabilen genç yetenek, mesafe tanımaksızın yüksek yüzdeyle oynadığı dış şutlarıyla da rakip savunmalara çok zorlu anlar yaşattı.
Partizan ve Kızılyıldız’a karşı sırasıyla 33 ile 30 sayılık performanslar ortaya koyan Markus Howard, ligin 4. haftasındaki Olympiakos karşılaşmasında talihsiz bir sakatlık yaşadı. Her ne kadar sahalara geri dönse de hızı bu sebeple bir miktar kesilen Howard, yeniden toparlandığında benzer bir etkiyi sürdürmeye devam edecektir.
Olympiakos
Derece: 5 maç | 4 galibiyet | 1 yenilgi
Bundan 2 sezon önce Georgios Bartzokas’ın önderliğinde yeni bir yapılanmaya giden Olympiakos, bu yeni oluşumun karşılığını geçtiğimiz yıl tam 5 senelik bir aradan sonra Final Four’a geri dönerek almıştı. Bu büyük başarının ardından yoluna daha öz güvenli bir şekilde devam etmeye niyetlenen Yunan devi, yine de soru işaretleriyle geçen bir yaz dönemini geride bıraktı.
Geçtiğimiz sezonki başarının en büyük mimarlarından Tyler Dorsey, takımdan ayrılarak NBA yolcusu oldu. Yıldız skorerin yerine Dorsey’den daha farklı özelliklere sahip olan Isaiah Canaan’ın eklenmesi, Olympiakos’un hücum gücüne dair bazı endişelere de yol açtı.
Buna rağmen Yunan devi, EuroLeague’de yeni sezona çok etkileyici bir başlangıç yaptı. Ligde oynadığı ilk 4 maçı da kazanarak bir anda dikkatleri üzerine toplayan koç Georgios Bartzokas’ın ekibi, bu süreçte Real Madrid, Barcelona ve Baskonia deplasmanlarından galip ayrılarak müthiş bir başarı yakaladı.
Her ne kadar Tyler Dorsey’nin yerine kadroya eklenen Isaiah Canaan’dan katkı almakta zorlansa da Joel Bolomboy ve Alec Peters gibi değerli hamlelerle rotasyonunu genişleten Olympiakos, ligdeki ilk yenilgisini AS Monaco’ya karşı aldı.
Buna rağmen şu ana kadar hem savunmada, hem de hücumda çok sağlam bir görüntü çizen Yunan devi, tıpkı bir önceki yıl olduğu gibi Final Four için ne denli iddialı olduğunu kanıtladı.