By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de 6. haftanın bitimiyle birlikte galibiyetsiz veya yenilgisiz bir takım kalmadı ama maalesef bu durum pek Türk takımlarının yararına olmadı.
İlk beş haftada yenilgi yüzü görmeyen temsilcimiz Fenerbahçe Beko, FC Barcelona deplasmanında kalp kırıcı bir yenilgi aldı. Temsilcimiz kötü şut attığı gecede 16 sayı farkla geriye düşse de son çeyrekte geri döndü. Fakat fark 3 sayıyken son topta Johnathan Motley smaca gidince sahadan yenilgiyle ayrıldı ve ilk kez kaybetti.
👀 İşte @FCBBasketball – @FBBasketbol maçının son anları…#EuroLeague pic.twitter.com/ziekNHoHg0
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 4, 2022
Bu sezon galibiyeti olmayan FC Bayern Münih’e konuk olan temsilcimiz Anadolu Efes ise beklenmedik bir yenilgi daha aldı. Almanya deplasmanında son 5 dakikada 11-4’lik bir seri yakalayan lacivert-beyazlılar, son toptan yararlanamayınca maçı kaybetti ve Bayern bu sonuçla ilk galibiyetini aldı.
Temsilcilerimiz dışında haftanın dikkat çekici konusu ise geri dönüşlerdi.
Tam 3 takım bu hafta maç içerisinde çift haneli farkla geriye düşmesine rağmen geriye dönmeyi başardı. Bunlar arasındaki en dikkat çekicisi ise Zalgiris‘inkiydi.
Kendi evinde ALBA Berlin karşısında 20 sayı farkla geriye düşen Litvanya ekibi, kulüp tarihinin en büyük geri dönüşüne imza attı ve EuroLeague tarihindeki 200. galibiyetini aldı. Valencia ise bir benzerini Olympiakos deplasmanında yaptı. İspanyol temsilcisi, son çeyreğe 13 sayı farkla geride girse de son çeyrekteki harika performansıyla sahadan galibiyetle ayrıldı.
LDLC ASVEL ise Virtus Bologna deplasmanında aynı geri dönüşü yaptı. İlk yarıda 16 sayı farkla geriye düşen Fransız ekibi, 2. yarıda kısalarıyla büyük fark yarattı ve Bologna’yı deplasmanda yenerek dikkat çekici bir galibiyet aldı.
Bir diğer Fransız ekibi AS Monaco ise iyi gidişatını sürdürdü. Evinde Kızılyıldız’ı konuk eden Mike James ve arkadaşları, çok fazla zorlanmadan maçı kazandı ve bu sezonki 5. galibiyetini alarak zirvede Fenerbahçe‘nin ortağı oldu. Cazoo Baskonia ise son dönemin formda ekiplerinden Maccabi Playtika Tel Aviv’e patladı. Hücumda kulüp tarihinin en özel performansını sergileyen İspanyol ekibi, Maccabi‘yi farklı geçerek galibiyet özlemine son verdi.
👑🔥 Zeljko Obradovic, her zaman olduğu gibi OAKA'da en iyi şekilde karşılanıyor.pic.twitter.com/aeyKCBlsiP
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 3, 2022
Zeljko Obradovic‘in OAKA’ya geri dönüşünden ise Partizan mutlu ayrıldı. Panathinaikos deplasmanında maça harika başlayan Sırp ekibi, ikinci yarıda yakalansa da maçı kazanmayı başardı ve üst üste 3. kez kazandı.
Haftanın büyük maçına ise Dzanan Musa damgasını vurdu.
Deplasmanda EA7 Armani’ye konuk olan Real Madrid, Boşnak yıldızının harika performansıyla güldü ve üst üste gelen kötü sonuçlardan sonra derin bir nefes almış oldu.
Cazoo Baskonia – Maccabi Playtika Tel Aviv: 116-97 (Markus Howard 23 sayı, Lorenzo Brown 20 sayı)
FC Bayern Münih – Anadolu Efes: 81-78 (Cassius Winston 16 sayı, Vasilije Micic 24 sayı)
EA7 Armani Milano – Real Madrid: 77-83 (Kevin Pangos 21 sayı, Dzanan Musa 25 sayı)
Panathinaikos – Partizan: 89-91 (Dwayne Bacon 17 sayı, Kevin Pangos 29 sayı)
Zalgiris Kaunas – ALBA Berlin: 88-81 (Edgaras Ulanovas 21 sayı, Jaleen Smith 14 sayı)
Olympiakos – Valencia Basket: 82-83 (Sasha Vezenkov 20 sayı, Bojan Dubljevic 17 sayı)
FC Barcelona – Fenerbahçe Beko: 81-80 (Nicolas Laprovittola 26 sayı, Johnathan Motley 23 sayı)
Virtus Bologna – LDLC ASVEL: 79-84 (Milos Teodosic 14 sayı, David Lighty 16 sayı)
AS Monaco – Kızılyıldız: 85-77 (Mike James 21 sayı, Filip Petrusev 16 sayı)
Puan Durumu
1- Fenerbahçe Beko 5 galibiyet – 1 yenilgi (-)
2- AS Monaco 5 galibiyet – 1 yenilgi (↑2)
3- Cazoo Baskonia 4 galibiyet – 2 yenilgi (↑3)
4- FC Barcelona 4 galibiyet – 2 yenilgi (↑2)
5- Olympiakos 4 galibiyet – 2 yenilgi (↓2)
6- Maccabi Playtika Tel Aviv 4 galibiyet – 2 yenilgi (↓4)
7- ALBA Berlin 3 galibiyet – 3 yenilgi (↓2)
8- Partizan 3 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
9- Real Madrid 3 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
10- Valencia Basket 3 galibiyet – 3 yenilgi (↑2)
11- EA7 Armani Milano 3 galibiyet – 3 yenilgi (↓3)
12- Zalgiris Kaunas 3 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
13- LDLC ASVEL 3 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
14- Anadolu Efes 2 galibiyet – 4 yenilgi (↓3)
15- Virtus Bologna 2 galibiyet – 4 yenilgi (-)
16- FC Bayern Münih 1 galibiyet – 5 yenilgi (↑2)
17- Panathinaikos 1 galibiyet – 5 yenilgi (-)
18- Kızılyıldız 1 galibiyet – 5 yenilgi (↓2)
Peki haftanın sonuçlarıyla birlikte en çok öne çıkan isimleri kimlerdi? Gelin, ödülleri de dağıtalım:
Haftanın MVP’si: Nicolas Laprovittola (FC Barcelona)
Garip bıyıklarıyla 80’lerin kötü adamlarını andıran Nicolas Laprovittola, Cuma gecesi Fenerbahçe Beko’nun başına bela oldu.
Oldukça çekişmeli ve bol hikayeli geçen maçta konuşulacak birçok kişi ve performans vardı ama en belirleyicisi onunkiydi.
Dimitris Itoudis’in de söylediği gibi hücumda zaten Fenerbahçe onu durduramadı. Barcelona ne zaman sayıya ihtiyaç duysa ortaya bir şeyler koydu. Ya el üstü bir üçlük soktu ya da doğru bir asistle takımının skorunu taşıdı.
Böylesine büyük bir maçta sadece 4 şut kaçırarak 26 sayı ve 7 asist yapması zaten her şeyi açıklıyor fakat bu da size yetmediyse onun sahada olmadığı 14 dakikada Fenerbahçe’nin 12 sayılık bir üstünlük kurduğunu söylemem sanırım yeterli olacaktır.
Üstelik Laprovittola bu etkiyi sadece hücumuyla da yapmadı. Savunmada da özellikle ilk yarıda Scottie Wilbekin’in başında çok iyi bir performans sergiledi.
Arjantinli yıldız olmasaydı Barcelona maçı kazanamazdı. Bu yüzden haftanın en değerli oyuncusu ödülü onun hakkı.
Haftanın İlk Beşi
- Nicolos Laprovittola (FC Barcelona) 26 sayı, 7 asist, 28 PIR: M.V.P
- Chris Jones (Valencia Basket) 17 sayı, 3 ribaund, 7 asist, 23 PIR: Kevin Punter’in görkemli skor performansına rağmen Chris Jones’u ilk beşe almayı tercih ettim çünkü bu adamın daha fazla hakkının yenmesini kabul edemezdim. Valencia, Olympiakos deplasmanında epik bir galibiyet alırken Chris Jones büyük bir performans sergiledi. İspanyol takımı, Pire deplasmanında son çeyrekte 13 sayıdan geri dönerken Amerikalı guard 10 sayı ve 2 asistle oyunu tamamen değiştiren kişiydi. Üstelik bitime 3 saniye kala maçı getiren faulleri de o soktu. Üzgünüm Punter ama ilk beş Jones’un hakkı!
- Dzanan Musa (Real Madrid) 25 sayı, 5 ribaund, 5 asist, 31 PIR: Sezona kötü başlayan Real Madrid, deplasmanda EA7 Armani Milano‘yu devirirken Musa takımının sezon başından beri aradığı o kısa katkısını sunan isimdi. Takımı hücumda ne zaman skorere ihtiyaç duysa sorumluluk alan Boşnak oyuncu, özellikle 3. çeyrek ve 4. çeyreğin başındaki performansıyla maçı değiştiren isim oldu. Milano gibi bir takıma karşı sadece 4 şut kaçırarak 25 sayı, 5 ribaund ve 5 asistle oynaması zaten her şeyi açıklıyor. Real Madrid’in kısa bir skorere ihtiyacı vardı ve Musa bunun hakkını verdi.
- Edgaras Ulanovas (Zalgiris Kaunas) 21 sayı, 3 ribaund, 23 PIR: Kötü geçen Fenerbahçe macerası sonrası bocalayan Edgaras Ulanovas, 2. baharını Zalgiris‘te tekrardan buldu. Tecrübesiz ve tek Amerikalı Zalgiris’in saha içi lideri olan Litvanyalı forvet, Cuma gecesi ALBA karşısındaki büyük geri dönüşte de sahnedeydi. 21 sayıyla takımının en skoreri o’ydu ama daha önemlisi son 1.5 dakikada yaptıklarıydı. O kadar kısa sürede tam 9 sayı atan Ulanovas, Keenan Evans’ın yaktığı geri dönüş ateşini zafere götürdü.
- Mathias Lessort (Partizan) 15 sayı, 11 ribaund, 2 blok, 28 PIR: Kevin Punter’a belki ilk beşte yer veremedik ama takım arkadaşı Mathias Lessort bunu hak ediyor. Partizan, Panathinaikos deplasmanında çok kritik bir galibiyet alırken Lessort, Punter’la birlikte galibiyetin kahramanıydı. Fransız pivot, tam 38 dakika sahada kalmak zorunda kalsa da bir an bile geri adım atmadı ve oldukça dominant bir performans sergiledi. Karşısındaki kalıplı uzunlara rağmen neredeyse hiç dinlenmeden böylesine bir performans sergilemesi takımı adına çok kritikti. Lessort olmasa Partizan’ın işi çok zordu.
Haftanın Takımı: Valencia & Zalgiris Kaunas
Geri dönüşler sporda izleyenlere en çok heyecan veren şeylerin başında gelir. Maçı kaybetmiş gibi gözüken tarafın can havliyle yaptığı o geri dönüş, o anki heyecan, izleyenleri her zaman etkiler.
EuroLeague’in bu haftası ise adeta bir geri dönüş festivali gibiydi. Tam 3 takım önemli farklardan geri dönerek kazandı. Bu üç takımdan bir tanesini arkada bırakabildim ancak diğer ikisini ayıramadım. Bu sebeple de haftanın takımı ödülünü iki takıma birden vermeye karar verdim.
Cuma akşamı Zalgirio Arena’da 2. çeyreğin sonu yaklaşırken muhtemelen kimse, sezona harika giren ALBA Berlin’in maçı vereceğini düşünmüyordu ama Edgaras Ulanovas ve arkadaşları onları yanılttı.
Özellikle son çeyrekte harika bir mücadele koyan Litvanya ekibi, arka arkaya soktuğu üçlüklerle taraftarını da arkasına aldı ve harika bir geri dönüşü zaferle imzaladı. Maç sonundaki sevinç her şeyi anlatıyor zaten. Normal çünkü Zalgiris, büyük geçmişine rağmen kulüp tarihinde ilk kez 20 sayı farktan gelerek bir maçı kazanmayı başardı. Litvanya ekibinin coşkulu taraftarını düşünürsek bu sevince az bile diyebiliriz.
Always special! @bczalgiris and the fans appreciate a HUGE win#EveryGameMatters pic.twitter.com/cKhUPTdXgy
— Turkish Airlines EuroLeague (@EuroLeague) November 4, 2022
Valencia Basket ise Olympiakos karşısında bu geri dönüşün belki de bir tık daha zorunu başardı. İspanyol ekibi, 20 sayı farktan geri gelmek zorunda kalmadı belki ama Olympiakos gibi zorlu bir deplasmanda, üstelik maçın bitimine daha az bir süre kala varken bunu başardı.
Normalde Olympiakos’ün kendi evinde son çeyreğe 13 sayıda önde girdiği bir maçta kaybetmesini beklemek pek mantıklı değil ama Valencia, mantıksız senaryoyu gerçeğe dönüştürdü.
Son çeyreğe arka arkaya üçlüklerle başlayan İspanyol ekibi, Olympiakos’u paniğe sürükledi. Adım adım geriye dönen Valencia, önce 3 saniye kala Jones’la öne geçti, sonra da son topu harika bir şekilde savunarak EuroLeague tarihindeki en özel geri dönüşlerden birine imza attı.
Game-winning block by James Webb III👀@valenciabasket#7DAYSMagicMoment pic.twitter.com/GHJoTRG3rI
— Turkish Airlines EuroLeague (@EuroLeague) November 4, 2022
Haftanın 6. Adamı: Jonah Matthews (LDLC Asvel)
Bu hafta geri dönüşe imza atan takımlardan biri de LDLC Asvel’di. Onlar maçın daha henüz çok başındayken geriye düştükleri için haftanın takımı ödülünde onlara yer veremedik ama en azından Amerikalı skorerleri Jonah Matthews başka bir ödül kazandı.
Sezon başında biraz verimsiz gözüken Matthews, son iki üç maçtaki toparlanışını Virtus Bologna karşısında da devam ettirdi.
Kenardan gelerek sadece 18 dakika süre alan Matthews, bu kadar kısa bir sürede 16 sayı atarak takımının en skorer iki isminden biri oldu ve ASVEL’in bu kritik zaferinde önemli bir rol oynadı.
Bir insan kenardan gelen skorerinden daha ne isteyebilir ki?