By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
FIBA Dünya Şampiyonası Eleme maçlarının gölgesi altında EuroLeague’de 7. haftayı da geride bıraktık.
Milli maçlar sebebiyle fikstürün farklı bir şekilde dizayn edildiği haftada özellikle Avrupalı oyuncuların aklı bi hayli karışıktı. Bu da karşımıza sürpriz sonuçların çıkmasına sebep oldu.
Türk takımları adına baktığımız zaman bu haftayı 2’de 1 ile geçtik.
Sezona muhteşem bir başlangıç yaptıktan sonra geçen hafta ilk yenilgisini alan Fenerbahçe Beko, kendi evinde Kızılyıldız karşısında Johnathan Motley ve Melih Mahmuoğlu önderliğinde zafere ulaşmayı başardı.
MEEELİİHHHH MAHMMUUTTOĞLUUUU 🎯🎯#EuroLeague pic.twitter.com/bBHpLXO9ut
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 10, 2022
Zorlu Real Madrid deplasmanına konuk olan Anadolu Efes ise maalesef yine arzu ettiği skoru alamadı. Lacivert-beyazlılar, Real Madrid karşısında özellikle 3. çeyrekte oyuna ortak olmayı başarsa da son çeyrekte Tavares’e çare bulamayınca üst üste 3. yenilgini aldı ve kötü gidişini sürdürdü.
Haftanın derbi karşılaşmalarından ise deplasman takımları zaferle ayrıldı.
25 yıl sonra Olimpia Milano ile Virtus Bologna karşı karşıya gelirken kötü basketbolun oynandığı gecede Virtus, Milos Teodosic sayesinde galibiyeti kopardı. Sezona çok dağınık giren Milano böylece bir yenilgi daha almış oldu.
🔥 Milos Teodosic, devreye kendine has şekilde noktayı koyuyor…#EuroLeague pic.twitter.com/BlwAZC5UYZ
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 9, 2022
Almanya derbisinde ise heyecan ve kalite daha yüksekti. ALBA Berlin, Bayern Münih karşısında son 5 dakikada 11-3’lük bir seriyle geri dönse de son topta Jaleen Smith ile sayıyı bulamayınca ezeli rakibine kaybetti.
Zirvede Fenerbahçe Beko’yu takip eden AS Monaco ise bu hafta 2. yenilgisini Valencia deplasmanında aldı. Fransız ekibi, felaket şut attığı gecede faul atışlarıyla ayakta kalsa da Chris Jones ile James Webb ikilisine dur diyemeyince sahadan yenilgiyle ayrıldı.
👀 @valenciabasket'ten @spurs'ü hatırlatan bir hücum!#EuroLeague pic.twitter.com/AK01tOoFFx
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 11, 2022
Haftanın sürpriz sonuçlarından biri ise OAKA’dan çıktı. Sezona iyi giren Cazoo Baskonia, Panathinaikos‘u savunamayınca kaybetti ve bu sezonki 3. yenilgisini aldı. Sezona dağınık girdikten sonra toparlanan FC Barcelona ise Maccabi Playtika Tel Aviv deplasmanında da hata yapmadı. İsrail’de son çeyreğe başa baş girilse de Nicolas Laprovittolla’yla ayakta kalan Katalanlar, bu sezonki 5. galibiyetini almayı başardı ve puan durumunda yukarıya çıktı.
Geçen hafta sürpriz bir yenilgi alan Olympiakos ise acısını Partizan’dan çıkardı. İki büyük yıldızı Kostas Sloukas ile Sasha Vezenkov ile maçı domine eden Pire ekibi, farklı bir galibiyet alarak puan durumunda tekrardan 2. sıraya çıktı. Evinde aslan dışarıda ise kedi olan Zalgiris ise LDLC ASVEL deplasmanında kendi adına kritik bir galibiyet almayı başardı.
EA7 Armani Milano – Virtus Bologna: 59-63 (Naz Mitrou Long 13 sayı, Milos Teodosic 15 sayı)
Fenerbahçe Beko – Kızılyıldız: 93-79 (Johnathan Motley 25 sayı, Nemanja Nedovic 17 sayı)
Real Madrid – Anadolu Efes: 94-85 (Gabriel Deck 13 sayı, Will Clyburn 25 sayı)
Olympiakos – Partizan: 87-58 (Kostas Sloukas 17 sayı, James Nunnally 14 sayı)
ALBA Berlin – FC Bayern Münih: 77-79 (Jaleen Smith 20 sayı, Andreas Obst 14 sayı)
Maccabi Playtika Tel Aviv – FC Barcelona: 79-86 (Lorenzo Brown 18 sayı, Nicolas Laprovittola 19 sayı)
LDLC ASVEL – Zalgiris Kaunas: 75-93 (Jonah Mathews 15 sayı, Tomas Dimsa 21 sayı)
Panathinaikos – Cazoo Baskonia: 99-83 (Dwayne Bacon 16 sayı, Markus Howard 20 sayı)
Valencia Basket – AS Monaco: 89-84 (Chris Jones 27 sayı, Jordan Loyd 24 sayı)
Puan Durumu
1- Fenerbahçe Beko 6 galibiyet – 1 yenilgi (-)
2- Olympiakos 5 galibiyet – 2 yenilgi (↑3)
3- FC Barcelona 5 galibiyet – 2 yenilgi (↑1)
4- AS Monaco 5 galibiyet – 2 yenilgi (↓2)
5- Real Madrid 4 galibiyet – 3 yenilgi (↑4)
6- Cazoo Baskonia 4 galibiyet – 3 yenilgi (↓3)
7- Valencia Basket 4 galibiyet – 3 yenilgi (↑3)
8- Zalgiris Kaunas 4 galibiyet – 3 yenilgi (↑4)
9- Maccabi Playtika Tel Aviv 4 galibiyet – 3 yenilgi (↓1)
10- ALBA Berlin 3 galibiyet – 4 yenilgi (↓23)
11- Partizan 3 galibiyet – 4 yenilgi (↑3)
12- EA7 Armani Milano 3 galibiyet – 3 yenilgi (↓1)
13- LDLC ASVEL 3 galibiyet – 4 yenilgi (-)
14- Virtus Bologna 3 galibiyet – 4 yenilgi (↑1)
15- Anadolu Efes 2 galibiyet – 5 yenilgi (↓1)
16- FC Bayern Münih 2 galibiyet – 5 yenilgi (-)
17- Panathinaikos 2 galibiyet – 5 yenilgi (-)
18- Kızılyıldız 1 galibiyet – 6 yenilgi (-)
Peki haftanın sonuçlarıyla birlikte en çok öne çıkan isimleri kimlerdi? Gelin, ödülleri de dağıtalım:
Haftanın MVP’si: Chris Jones
Bu hafta da MVP ödülünü kime vereceğim konusunda kafamda soru işaretleri var. Üstelik EuroLeague de bu konuda bana yardımcı olamıyor.
Biliyorsunuz, Turkish Airlines EuroLeague’in formatı gereği, haftanın MVP’si ödülü en fazla verimlilik puanı üreten oyunculara gidiyor. Haliyle de bu formata göre MVP ödülünün Fenerbahçe Beko’dan Johnathan Motley ile Valencia‘dan Chris Jones’a gitmesi gerekiyor. Sorun şu ki, zaten bu ikili benim bu haftanın MVP ödülünü vermek için karar vermekte zorlandığım iki büyük adayım.
Dönüp baktığımız da açıkçası ikisi de çok dominant ve takımları için kritik performanslar sergiledi. İkisi de performanslarıyla takımlarının maçı kazanmasını sağladı. Bu sebeple işim zor ama bir karar vermem gerekiyor ve rakip kalitesinin daha üst olması sebebiyle tercihimi Chris Jones’tan yana kullandım.
Ligin hakkı yeterince verilmeyen oyuncularından olan Amerikalı guard, geçtiğimiz hafta Pire deplasmanından takımını çıkardıktan sonra bu hafta da AS Monaco’yu yıktı.
Jones özellikle ilk 15 dakika inanılmazdı. Hiç şut kaçırmadan 15 dakikada 18 sayıyı Monaco potasına bırakıverdi. Onun yaktığı alevle Valencia maçı önde götürdü. Son çeyrekte takımı yakalınca tekrar sahne alan Amerikalı guard, son 5 dakikaya 7 sayı ve 1 asist sıkıştırarak takımını zafere taşıdı.
Bir kısa için harika bir şut isabeti olan 10/15 saha içiyle 27 sayı atan Jones, 33 verimlilik puanıyla birlikte her iki alanda da EuroLeague’deki en iyi performansını tekrar etti.
Jones bu sezon kesinlikle bir üst seviyeye çıkmış durumda ve onun sahada yaptıklarını izlemek çok keyifli. Bu hafta en değerli oyuncu ödülü ona gidiyor.
Haftanın İlk Beşi
- Milos Teodosic (Virtus Bologna) 15 sayı, 4 asist, 2 ribaund, 16 PIR: Büyük maçlar büyük oyuncuların yeridir ve Milos Teodosic, bu haftaki derbide bizlere bir kez daha ne kadar büyük bir yetenek olduğunu gösterdi. Bir basketbol maçından daha çok, it dalaşı şeklinde geçen karşılaşmada Sırp yıldız, yetenekleriyle fark yaratan isimdi. Virtus ona ne zaman ihtiyaç duysa hücumda bir şeyler yaratan Teodosic, kısır geçen gecede 5/6 üçlük isabetiyle 15 sayı attı ve takımını derbide zafere ulaştırdı.
- Chris Jones (Valencia) 27 sayı, 4 ribaund, 3 asist, 33 PIR: M.V.P
- Cory Higgins (Barcelona) 15 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 15 PIR: Kuleden dönen var! Yıllardır Barcelona maç toplarında, kritik anlarda sorumluluk alması beklenen Cory Higgins, sonunda Maccabi deplasmanında bekleneni ortaya koydu. Başa baş geçen maçta büyük fark yaratan Amerikalı kısa, son çeyrekteki 10 sayı ve 2 asistlik performansıyla dengeleri değiştirdi. Uzun zamandır özgüvenli bir Higgins izlememiştik. Bu performans sadece Saras’a yaramadı, bizim de bünyemize iyi geldi valla.
- Tomas Dimsa (Zalgiris Kaunas) 21 sayı, 2 ribaund, 25 PIR: Zalgiris Kaunas, sezonun ilk deplasman galibiyetini LDLC ASVEL deplasmanında alırken Tomas Dimsa da kariyer maçını ortaya koydu. Sezona iyi başlayan Litvanyalı forvet, bu deplasmanda kendini daha da yukarı çıkardı ve sadece 1 şut kaçırarak 24 dakikada 21 sayıyı ASVEL potasına gönderiverdi. Zalgiris’e maçı getiren seriyi de Dimsa sahadayken başlattı. Kendisi ilk beşimizde bir yeri hak ediyor.
- Johnathan Motley (Fenerbahçe Beko) 25 sayı, 10 ribaund, 1 blok, 33 PIR: Maalesef Motley’e en değerli oyuncu ödülünü veremedik ama kendisinin ilk beşteki yeri elbette hazır. Sezon başından beri her gün üstüne koyarak ilerleyen Motley, Kızılyıldız karşısında yine taraftarına gelecek için ümit verecek bir performans sergiledi. Oyunda olduğu her anda, her iki pota altında da bitmek bilmeyen enerjisiyle fark yaratan Motley, sadece 3 şut kaçırarak 25 sayı, 10 ribaundla oynadı. Bu performans Motley’in EuroLeague’deki ilk double-double’ydı ama açıkça görülüyor ki bu tarz performansların devamı gelecek.
Haftanın Takımı: Virtus Bologna
Yerel derbilerin atmosferi farklıdır. Sahanın teknik kısmı bir yana mücadele ve tutku da derbileri etkiler.
Bu hafta 25 yıl sonra EuroLeague’de karşı karşıya gelen Olimpia Milano ve Virtus Bologna için de bunu gördük. Düşük skorlu ve bol hatanın yapıldığı karşılaşma adeta 90’lar basketbolunun kötü bir kopyası gibiydi.
Sezona sıkıntılı başlayan Virtus Bologna ise hır gürle geçen karşılaşmada ayakta kalan taraf oldu.
Sakatlıklara rağmen kendisinden daha kaliteli bir kadroya sahip olan Olimpia Milano‘ya oyunun her alanında üstünlük kurdu ve yıllar sonra karşımıza çıkan bu derbiyi kazanmayı başardı.
Hayliyle de haftanın takımı ödülü Virtus’e gidiyor.
Haftanın 6. Adamı: Melih Mahmutoğlu
Melih Mahmutoğlu için bu aralar çemberler en azından bir karış daha geniş!
Geçen hafta son çeyrekte oyuna girdikten sonra oyunun momentumunu değiştiren Melih, bu hafta da Kızılyıldız karşısında şovunu yaptı.
Kızılyıldız karşısında arka arkaya üçlükleriyle seyircisini havaya sokan kaptan, 5/9 üçlük isabetiyle 20 sayı attı ve EuroLeague kariyerini kırdı. Attığı 20 sayıdan daha önemlisi kenardan gelerek oyunun ve sahanın havasını değiştirmesiydi.
Tabii bununla birlikte hangi koç kenardan gelip 16 dakikada 20 sayı atan bir altıncı adama hayır diyebilir ki?
Haftanın Koçu: Chus Mateo
Meslek dünyasının içerisinde en zor şeylerden biri kovulacak mıyım korkusu altında çalışmaya devam etmektir. Real Madrid‘in çaylak koçu Chus Mateo da şu aralar bu durumu yaşıyor. Üstelik bunu Real Madrid gibi dev bir takımda yaşıyor.
Bu hafta Anadolu Efes maçı öncesinde İspanyol medyasında Mateo’nun kovulacağına dair birçok iddia ortaya atıldı. Hatta yeni koç isimleri bile ortalıkta dolaşmaya başladı.
İşte tam böyle bir ortamda Mateo işini layıkıyla yaptı.
Real Madrid, son 2 yılın şampiyonu Anadolu Efes karşısında üçüncü çeyrekte zorlansa da kazandı ve en azından geminin daha fazla su almasına engel olmuş oldu.
Açık konuşmak gerekirse; kurulan kadro gereği Mateo’yu çok suçlu görmüyorum ama aynı zamanda İspanyol koçun şu ana kadar ki genel performansını yeterli bulmuyorum. Özellikle Olympiakos maçındaki performansı bir felaketti.
Fakat Mateo, Perşembe akşamı Efes karşısında başta rotasyonu doğru dengeleyerek ve Tavares’i doğru zamanda bir faktör haline getirerek işini çok iyi yaptı.
Haftanın koçu ödülü ona gidiyor ama acaba uzun vadede onu Real’de ne kadar görürüz, bunu çok merak ediyorum.
Haftanın Kritik Performansı: James Webb
Cuma akşamı Valencia – AS Monaco maçında Chris Jones Batman ise James Webb de Robin’di!
Bir rol oyuncusu olarak son dönemde kendini göstermeye başlayan kanat oyuncusu, AS Monaco karşısında da önemli fark yarattı. Oyunda olduğu her dakikada hem savunmada hem de hücumda bir etkendi. Özellikle Valencia‘nın savunmada yaşadığı sorunları düşünürsek, onun savunmadaki direncinin ne kadar değerli olduğunu tahmin edebiliriz.
Webb bu hafta savunmasının yanında hücumuyla da dikkat çekti.
Son bölümde Monaco geriye dönmeye çalışırken sahada sakin kalan ender isimlerden olan Webb, aynı yerden iki tane kritik üçlük sokarak Monaco’nun geri dönüş hayallerini yıktı.
Webb bence gelecekte EuroLeague’de çok iyi bir rol oyuncusu olabilir. Bu hafta da bize bunu gösterdi.