By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bir hafta daha geride kalırken 8. haftaya ev sahibi takımlar damgasını vurdu.
Bu hafta EuroLeague’de oynanan 9 maçın 8’inde ev sahibi takımlar sahadan galibiyetle ayrıldı. Geçtiğimiz haftaki milli takım mesaisi oyuncuları yormuş olacak ki, bu hafta deplasmana giderek daha fazla seyahat etmek zorunda kalan takımlar galibiyet için gerekli o enerjiyi bulamadı.
Temsilcilerimiz içinse tek kelimeyle mükemmel bir hafta oldu.
Sezona kötü başlayan ve üst üste yenilgiler alan Anadolu Efes, son yıllarda büyük üstünlük kurduğu FC Barcelona’ya yine benzer bir tarife uyguladı. Heyecanlı geçen karşılaşmada sezonun kendi adına en iyi basketbolunu oynayan lacivert-beyazlılar, Will Clyburn’ün son çeyrekteki mükemmel performansıyla galibiyete yürüdü.
3⃣ WIIILLLLLL CLYBURRNNNNN! 🎯🎯#EuroLeague pic.twitter.com/RXNm8OVnDS
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 17, 2022
Anadolu Efes‘in aksine sezona mükemmel giren Fenerbahçe Beko ise Panathinaikos karşısında da hız kesmedi. Kapalı gişe oynanan karşılaşmada 2. çeyrekten itibaren oyuna ağırlık koyan sarı lacivertliler, Yunan rakibini 30 sayı farkla mağlup ederek zirvedeki yerini korudu. 107 sayıyla Fenerbahçe kulüp tarihinin en iyi performansını tekrarlarken 45 saha içi isabetiyle EuroLeague tarihinin en iyi 2. performansı sergiledi.
Bu sezon rakipleri karşısında @FBBasketbol 💪#EuroLeague pic.twitter.com/71AasKtEfZ
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 18, 2022
Zirvede Fenerbahçe Beko’yu takip eden Olympiakos ise bu hafta deplasmanda kazanan tek takım oldu. Almanya’da Bayern Münih’e konuk olan Pire ekibi, baştan sona üstün götürdüğü maçı zaman zaman zora soksa da Sasha Vezenkov’un performansıyla kazanmayı başardı.
Sezona beklentilerin üstünde giren AS Monaco ise son çeyrekte ayakta kaldı. Evinde Cazoo Baskonia‘yı konuk eden Fransız ekibi, son çeyrekte Elie Okobo’nun performansı sayesinde maçı kazandı ve zirveyi takibini sürdürdü. Son dönemde arka arkaya galibiyetler alan Real Madrid de Luke Sikma’sız ALBA Berlin karşısında hata yapmadı ve zirveye bir adım daha yaklaştı.
Bu sezonun sürpriz takımı Zalgiris Kaunas ise son dönemde feci halde dağılan EA7 Armani Milano‘ya acımadı. Kendi evinde güçlü rakibini konuk eden Zalgiris, Keenan Evans’ın önderliğinde kazandı ve üst üste 3. galibiyetini aldı. Virtus Bologna da playoff yarışında ben de varım dedi. Kendi evinde son dönemin formda ekiplerinden Valencia‘yı konuk eden İtalyan takımı, rakibini sahadan sildi ve 30 sayı farkla kazanarak 8. maçında 4. galibiyetini aldı.
.@K3vans12 drills it in transition🧨#7DAYSMagicMoment pic.twitter.com/gzAhh4lhqr
— Turkish Airlines EuroLeague (@EuroLeague) November 18, 2022
Sırp takımları da aynı bizim gibi bu haftayı 2’de 2’yle geçti.
Dusko Ivanovic’in önderliğinde ilk maçına çıkan Kızılyıldız, eksik LDLC ASVEL karşısında zorlansa da Nemanja Nedovic’in galibiyeti getiren basketiyle bu sezonki 2. galibiyetini aldı. Sakatlıklarla boğuşan Partizan ise playoff yolunda kritik bir galibiyet aldı. Maccabi Playtika Tel Aviv’i konuk eden Sırp ekibi, ilk yarıda çok zorlansa da Alen Smailagic’in yaktığı ateşle sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı.
🚨 Nemanja Nedovic en kritik topta potaya gitti, isabeti buldu! 🔥🔥#EuroLeague pic.twitter.com/2QzF6qTHj8
— Eurohoops Türkiye (@EurohoopsTR) November 17, 2022
Anadolu Efes – FC Barcelona: 96-86 (Will Clyburn 24 sayı, Nicolas Laprovittola 28 sayı)
Kızılyıldız – LDLC ASVEL: 71-67 (Nikola Ivanovic 16 sayı, David Lighty 16 sayı)
Virtus Bologna – Valencia Basket: 89-59 (Jordan Mickey 16 sayı, Chris Jones 10 sayı)
FC Bayern Münih – Olympiakos: 71-82 (Ognjen Jaramaz 12 sayı, Sasha Vezenkov 20 sayı)
Real Madrid – ALBA Berlin: 90-72 (Vincent Poirier 19 sayı, Gabriele Procida 13 sayı)
Fenerbahçe Beko – Panathinaikos: 107-77 (Scottie Wilbekin 19 sayı, Dwayne Bacon 20 sayı)
Zalgiris Kaunas – EA7 Armani Milano: 71-62 (Keenan Evans 23 sayı, Naz Mitrou Long 19 sayı)
AS Monaco – Cazoo Baskonia: 79-74 (Elie Okobo 22 sayı, Pierria Henry 17 sayı)
Partizan – Maccabi Playtika Tel Aviv: 96-88 (Dante Exum 21 sayı, Wade Baldwin 23 sayı)
Puan Durumu
1- Fenerbahçe Beko 7 galibiyet – 1 yenilgi (-)
2- Olympiakos 6 galibiyet – 2 yenilgi (-)
3- AS Monaco 6 galibiyet – 2 yenilgi (↑1)
4- Real Madrid 5 galibiyet – 3 yenilgi (↑1)
5- FC Barcelona 5 galibiyet – 3 yenilgi (↓2)
6- Zalgiris Kaunas 5 galibiyet – 3 yenilgi (↑2)
7- Cazoo Baskonia 4 galibiyet – 4 yenilgi (↓1)
8- Partizan 4 galibiyet – 4 yenilgi (↑3)
9- Virtus Bologna 4 galibiyet – 4 yenilgi (↑5)
10- Maccabi Playtika Tel Aviv 4 galibiyet – 4 yenilgi (↓1)
11- Valencia Basket 4 galibiyet – 4 yenilgi (↓4)
12- Anadolu Efes 3 galibiyet – 5 yenilgi (↑3)
13- ALBA Berlin 3 galibiyet – 5 yenilgi (↓5)
14- EA7 Armani Milano 3 galibiyet – 5 yenilgi (↓2)
15- LDLC ASVEL 3 galibiyet – 5 yenilgi (↓2)
16- FC Bayern Münih 2 galibiyet – 6 yenilgi (-)
17- Kızılyıldız 2 galibiyet – 6 yenilgi (↑1)
18- Panathinaikos 2 galibiyet – 6 yenilgi (↓1)
Peki haftanın sonuçlarıyla birlikte en çok öne çıkan isimleri kimlerdi? Gelin, ödülleri de dağıtalım:
Haftanın MVP’si: Sasha Vezenkov
Perşembe akşamı Anadolu Efes – FC Barcelona karşılaşması bittiğinde Will Clyburn’ü bu haftanın en değerli oyuncusu seçeceğime neredeyse emindim ama Sasha Vezenkov yine aklımı karıştırdı.
Bu hafta yine çok görkemli iki performans var ve açıkçası seçmek zor. Ben de tercihimi parkede daha ender gördüğümüz performanstan yana kullandım.
Olympiakos’un Bayern Münih’i deplasmanda mağlup ettiği gecede Sasha Vezenkov 20 sayı, 13 ribaund, 4 asist vs 43 verimlilik puanıyla mükemmel bir performans sergiledi.
Karşılaşmayı izlemediyseniz, belki bu anda “bu mu ender gördüğümüz performans?” diye kafanızdan geçiriyor olabilirsiniz. Haklısınız. Hele de Vezenkov’un karşısında son çeyrekte 18 sayı atan Will Clyburn’ün olduğunu düşünürsek…
Fakat sıkı durun! Vezenkov bu performansı sadece 7 şut kullanarak ortaya koydu. Evet, yanlış okumadınız! Sadece 7 şut denemesi…
EuroLeague tarihinde 43 verimlilik puanı ve üstü performanslara baktığımızda ise buna benzer bir performans göremiyoruz. Vezenkov’a en yakın isim 2004’te Ülker karşısında sadece 9 şut kullanarak 47 verimlilik puanı yapan Arvydas Sabonis’ti.
Vezenkov sezon başından beri MVP standardında bir performans sergiliyor ama Bayern karşısındaki en özel ve belki de kariyerinde bir daha asla yapamayacağı bir performanstı.
Üzgünüm Clyburn ama bu haftanın ödülü Bulgar yıldıza gidiyor!
Haftanın İlk Beşi
- Keenan Evans (Zalgiris Kaunas) 23 sayı, 1 asist, 17 PIR: Keenan Evans, son haftalarda birkaç kere haftanın beşine girmenin kıyısından dönmüştü. Bu hafta başardı. Zalgiris Kaunas, Olimpia Milano‘yu devirerek üst üste 3. galibiyetini alırken Amerikalı guard da şovunu yaptı. Düşük skorla geçen karşılaşmada bireysel yeteneğiyle büyük fark yaratan Evans, takımı ne zaman hücumda sayıya ihtiyaç duysa sahne aldı ve 23 sayıyla EuroLeague’deki kariyer rekorunu kırdı. Maccabi‘de geçen vasat sezonun ardından Kaunas kesinlikle ona çok iyi geldi.
- Dante Exum (Partizan) 21 sayı, 4 ribaund, 5 asist, 31 PIR: Dante Exum, neden insanların ondan büyük beklentilerinin olduğunu gösteren bir performansla bu hafta karşımıza çıktı. Playoff için kritik maçta Partizan, Maccabi‘yi geriden gelip mağlup ederken Exum, İsrail ekibinin iki yıldız guardına karşılık büyük bir performans koydu. Hem hücumda hem de savunmada bir an olsun geri adım atmadı. Onun sahada olduğu 27 dakikada Partizan’ın 18 sayılık üstünlük kurması zaten maçın adeta bir özeti. İlk beşi kesinlikle hak etti.
-
- Will Clyburn (Anadolu Efes) 24 sayı, 6 ribaund, 2 asist, 28 PIR: 18 sayı, 2 ribaund ve 1 asist. EuroLeague’in atmosferinde tek maç için hiç de fena istatistikler değil. Hatta denk gelirse bu performans sizi ilk beşe bile taşıyabilir. Fakat bir sorun var; Clyburn bu istatistikleri bir maçta değil, sadece bir çeyrekte yaptı. Hem de maçın son çeyreğinde! Geçtiğimiz haftaların aksine ilk 3 çeyrek topu domine etmektense takım arkadaşlarına sahneyi bırakan Amerikalı yıldız, son çeyrekte ise ortalığı yangın yerine çevirdi. 5/5 ikilik, 2/4 üçlük ve 2/2 faul atışıyla bir çeyrekte gelen 18 sayı! Kesinlikle özel bir performans!
- Sasha Vezenkov (Olympiakos) 20 sayı, 13 ribaund, 4 asist, 43 PIR: M.V.P
- Vincent Poirier (Real Madrid) 19 sayı, 7 ribaund, 3 blok, 28 PIR: Real Madrid‘e geri döndüğünden beri Walter Tavares’in arkasında kendini göstermekte zorlanan Vincent Poirier, son dönemdeki iyi formunu ALBA Berlin karşısında daha da yukarıya çıkardı. Madrid, kendi evinde ALBA Berlin’in karşısında kazanırken Fransız pivot da eski günlerindeki gibi 19 sayı, 7 ribaund ve 3 blokla dominant bir performans sergiledi. Seni böyle görmeyi özlemişiz Poirier!
Haftanın Takımı: Zalgiris Kaunas
Sezon başında tahminler yapılırken Zalgiris‘ten pek beklenti yoktu. Yalan söylemeyeceğim, ben de ligin alt sıralarında yer alacaklarını düşünüyordum.
Yerli rotasyonuna önemli takviyeler yapsalar da sadece 2 Amerikalı oyuncuyla yarışmacı olmalarını beklemek çok kolay değildi. Üstelik iki yabancılarının da daha önceki EuroLeague maceralarının vasat geçtiğini düşünürsek…
Fakat koç Kazys Maksvytis ve öğrencileri, herkesi yanılttı. Bu sezon özellikle kendi evinde – 4 maçta 4 galibiyet – bambaşka bir performans sergileyen Litvanya devi, 8. haftanın sonunda 5. galibiyetini aldı.
İşin daha da çarpıcı noktası kaybettikleri 3 maçı da kazanabilirlerdi. Rakiplerini ellerinden son anda kaçırdılar.
Bu hafta her ne kadar çok iyi durumda olmasa da kendilerinden kat ve kat daha fazla bütçeye sahip olan EA7 Milano karşısında önemli bir galibiyet aldılar. Belki çok kaliteli bir basketbol oynamadılar ama asla geri adım atmayarak Milano‘yu sindirmeyi başardılar.
İlk 8 haftanın en büyük sürprizi kesinlikle onlar!
Haftanın 6. Adamı: Alen Smailagic (Partizan)
Sadece 5 dakika da maçın kaderini değiştirebilir misiniz? Alen Smailagic gösterdi ki, bazen bunu yapabilirsiniz.
Evinde Maccabi‘yi konuk eden Partizan, ilk yarıda oldukça zor bir durumdaydı. Maccabi‘nin enerjik basketbolu karşısında zorlanan Sırp ekibi, farklı geriye düşmese de her an çözülecekmiş gibi duruyordu.
2. çeyreğin başında oyuna giren Alen Smailagic takımının ihtiyacını duyduğu o enerjiyi, kıvılcımı verdi.
Sakatlıktan geri dönen Sırp uzun, sadece 5 sahada kaldı ama 4/4 saha içiyle 9 sayı atarak Partizan’ın çözülmesine engel oldu. Sonrasında Smailagic’i sahada görmedik ama gerek de yoktu. Onun yaktığı ateş, Partizan’ın diğer oyuncularına da geçti ve Sırp ekibi, kendisi için çok kritik olan bir galibiyeti aldı.
Sadece 5 dakikada oyuna ancak bu kadar dokunabilirdiniz.