2022-23 EuroLeague: 18 Takım, 18 Alfa Karakter!

23/Kas/22 12:01 Kasım 23, 2022

Meliksah Bayrav

23/Kas/22 12:01

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, EuroLeague’in dominant karakterlerine bir bakış atıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Profesyonel basketbolda takım içerisindeki uyum çok önemlidir. Yıldızlarla dolu bir kadroya sahip olsanız bile takım kimyasının oluşmadığı durumlarda başarının gelmesi çok zordur. EuroLeague seviyesinde bu durumun örneklerine yıllar boyunca şahitlik ettik.

Takım kimyasının oluşabilmesi bakımından bir kulüpte “alfa” karakterli isimlerin varlığı son derece belirleyicidir. Bazı takımlarda koçlar, kendilerini ayrı bir yerde konumlayarak kadronun ve yöneticilerin üzerinde mutlak bir hakimiyet kurarlar. Bazı ekiplerde ise oyuncuların hem taraftar baskısını göğüsleme, hem takım içerisindeki motivasyonu en üst düzeyde tutma, hem de sahada asla sorumluluktan kaçmama noktalarında ön plana çıktıklarını görürüz.

Ligde şu ana kadar geride bıraktığımız 8 haftalık süreçte takımlarının çehresini değiştiren, lider kişilikli isimlerin varlıklarına epey yakından tanıklık ettik.

Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde EuroLeague’in her takımındaki “alfa” karakterlere göz atıyor.

 

Fenerbahçe Beko – Nick Calathes

Sezon İstatistikleri: 9 maç, 9.8 sayı, 4.8 ribaund, 6.1 asist, %50 üçlük isabet oranı

Evet, istatistiklere baktığımız zaman Nick Calathes, Fenerbahçe kadrosundaki Johnathan Motley, Scottie Wilbekin ve Marko Guduric gibi yıldızların gerisinde olabilir. Hatta oyununa baktığımız zaman bu 3 isimden çok daha az gösterişli bir performans ortaya koyuyor olabilir. Yine de şu bir gerçek: Nick Calathes, bu sezon Fenerbahçe’nin saha içindeki lideri.

Bu sezon Fenerbahçe Beko maçlarını izlerken özel olarak Calathes’e odaklanırsanız bariz bir durum gözünüze çarpacaktır. Savunmada veya hücumda Yunan oyun kurucu, sürekli takım arkadaşlarıyla konuşup onları yönlendiriyor. Topla organizatörlüğünün yanı sıra topsuz oyunda da sürekli takımına katkı sağlayan deneyimli oyuncu, sanki koçu Dimitris Itoudis’in saha içindeki asistanı gibi hareket ediyor.

Bunun yanı sıra geçtiğimiz yıl Barcelona’da hayal kırıklığı yaratan bir performans sergileyen Calathes, Fenerbahçe formasıyla bir önceki sezonun izlerini kısa süre içerisinde sildi. Özellikle ikili oyunlarda sezonun flaş uzunu Johnathan Motley’le harika bir partnerlik kuran Yunan oyun kurucu, kariyeri boyunca sorun yaşadığı üçlüklerde ise yüzde 50 gibi müthiş bir isabet oranıyla oynuyor.

Bu sezon Fenerbahçe Beko Final Four yolunda emin adımlarla ilerlerken Nick Calathes, saha içindeki “alfa” karakterini bu uzun yolculuk boyunca sürdürecekmiş gibi gözüküyor.

Anadolu Efes – Ergin Ataman

Anadolu Efes Sezon Derecesi: 4 galibiyet, 5 yenilgi

Aslında “alfalar” listemizde yer alan koçlar, ağırlıklı olarak kendi oyun anlayışlarını takımlarına dikte etmeye çalışan ve oyuncularından bireyselliği abartmadan belirli bir düzen içerisinde hareket etmelerini talep eden isimler. Anadolu Efes‘in yıllardır süren hücum kurgusuna baktığımızda ise kısalar Shane Larkin ve Vasilije Micic’in neredeyse sınırsıza yakın karar verme özgürlüğüne sahip olduklarını görüyoruz. Yine de Anadolu Efes ve alfa karakter dendiği zaman akla gelen tek bir isim var, o da Ergin Ataman.

Bu durumun nedenleri ise saha içinde değil, daha çok saha dışında yatıyor. Yıllardır çalıştığı Beşiktaş, Galatasaray ve Anadolu Efes gibi kulüplerde hep kitlelerin ilgisini üzerine en çok çeken isim olan Ataman, yapmaktan kaçınmadığı flaş açıklamalarla konuştuğu zaman hep gündem maddelerinin en üst sıralarında yer alıyor. Bu durum rakip taraftarların kendisine karşı büyük bir antipatiyle yaklaşmasına, çalıştığı kulüplerin taraftarlarının ise büyük oranda sevgisini kazanmasına yol açıyor.

Ayrıca Ergin Ataman, yaptığı açıklamalarla oyuncularının üzerindeki baskıyı nasıl azaltacağını da çok iyi biliyor. Bu durumun en büyük örneklerinden biri ise geçtiğimiz sezon Anadolu Efes ile Olimpia Milano arasındaki playoff serisinin öncesinde yaşandı.

EuroLeague playofflarından önce son şampiyon Anadolu Efes, ligdeki konumu itibarıyla pek iyi bir durumda değildi. Sakatlıkların da etkisiyle ilk 4 sıranın uzağında kalan Efes, normal sezonun en iyi takımlarından Olimpia Milano ile eşleşmişti. Son şampiyonun elenme ihtimaline dair endişeler artarken Ergin Ataman ise kendinden son derece emindi.

Serinin öncesinde ve seri boyunca ‘şampiyon olacaklarını‘ vurgulayan Ataman, bir anlamda baskıyı takımının üzerinden çekip kendi üzerine topladı. Sonuç olarak Olimpia Milano’yu 3-1’le geçen Anadolu Efes, Final Four’da ise şampiyonluğa ulaşarak bu büyük başarıyı 2. kez tekrarladı.

Barcelona – Sarunas Jasikevicius

Barcelona Sezon Derecesi: 6 galibiyet, 3 yenilgi

Son 3 sezondur Barcelona’nın başantrenörlüğünü yapan Sarunas Jasikevicius, bu süreçten beri başardıklarıyla veya başaramadıklarıyla Avrupa basketbolu gündeminin hep en üst sıralarında yer alıyor. EuroLeague tarihinin gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından biri olan Saras, koçluğa adım attığı Zalgiris günlerinden beri hep spot ışıklarını üzerinde topluyor.

Tıpkı oyunculuk yıllarında olduğu gibi başantrenörlük döneminde de son derece hırslı bir profil çizen Jasikevicius, saha kenarında hakemlere itiraz etmekten veya zaman zaman rakip kulübeye sataşmaktan pek imtina etmiyor. Saras’ın antrenörlük dönemindeki bu tavrı, kendisini çok sevenlerin yanı sıra sevmeyenlerin sayılarının da epey artmasına yol açtı.

Saha içerisinde ise takımının üzerinde geleneksel bir Yugoslav koç profili gibi tam anlamıyla hakimiyet kuran Litvanyalı çalıştırıcı, zaman zaman oyuncularına yeterince saha içi özgürlük tanımadığı gerekçesiyle eleştiri alabiliyor. Yine de son 3 sezondur Barcelona’yı Avrupa’nın belki de en iyi savunma takımı haline getiren Sarunas Jasikevicius, uzun yıllar sonra Barça’yı EuroLeague Final Four’u ve İspanya Ligi şampiyonluğuna taşıdı.

Bu yaz Barcelona kadrosunu her ne kadar Jan Vesely, Tomas Satoransky ve Nikola Kalinic gibi yıldızlarla kuvvetlendirse de gündemdeki isim yine her zaman olduğu gibi Sarunas Jasikevicius. Baskın karakteri ve saha kenarındaki sivri tavırlarıyla hem çok sevilen, hem de epey antipati toplayan Saras, kötü sonuçların ardından eleştirileri sürekli göğüslemesiyle de Barcelona basketbol şubesinin mutlak lideri konumunda.

Real Madrid – Sergio Llull

Sezon İstatistikleri: 9 maç, 5.1 sayı, 1.0 ribaund, 3.2 asist

Real Madrid ve basketbol dendiğinde akla gelen muhtemelen ilk 3 isimden biri olan Sergio Llull, bu sezon kulüpteki tamı tamına 15. yılını geçiriyor. Artık iyice ilerleyen yaşına, yaşadığı ağır sakatlıklara ve fiziksel düşüşüne rağmen Llull, halen Real Madrid kısa rotasyonunun en önemli parçalarından biri.

Bu yaz Sergio Rodriguez ve Dzanan Musa gibi eklemelerle birlikte süreleri geçtiğimiz sezona nazaran biraz daha azalan tecrübeli skorer, buna rağmen takımının kendisine en çok ihtiyaç duyduğu anda devreye girmesini çok iyi biliyor. Ayrıca kendine has “mandalina” şutunu isabete çevirebilmek konusundaki istikrarını da sürdürüyor.

Yaşadığı son sakatlık nedeniyle bu yıl İspanya’nın EuroBasket kadrosundan çıkarılan Sergio Llull, artık Real Madrid kısa rotasyonunda en çok süre alan isimlerden biri değil. İlerleyen yaşına rağmen lider karakterinden hiçbir şey kaybetmeyen Llull, özellikle yakın geçen maçların son bölümünde sorumluluk almak için sonuna kadar hazır durumda.

AS Monaco – Mike James

Sezon İstatistikleri: 9 maç, 18.8 sayı, 3.5 ribaund, 4.2 asist

Yıllardır şu gerçeği çok iyi şekilde biliyoruz: Bir takımın kadrosunda Mike James varsa o takımın “alfa” karakteri de Mike James’tir. Bu durumun koçlar veya oyuncular tarafından kabul edilmediği durumlarda ise o kulübe büyük ölçüde huzursuzluk hakim olmuştur.

Bu durumun örneklerini yıllardır görüyoruz. Alfa karakteri ve nevi şahsına münhasır kişiliği nedeniyle Ettore Messina ile hiç anlaşamayan Mike James’in Olimpia Milano serüveni başlamadan bitmişti. Sonrasında ise CSKA Moskova’ya transfer olan ve Rusya’da harika performanslara imza atan James, bu sefer de koç Dimitris Itoudis’le anlaşamayarak sezon ortasında takımdan ayrılmıştı.

Evet, Mike James idare edilmesi pek kolay bir oyuncu olmayabilir ama şu bir gerçek: Dikkatini tamamen saha içine odakladığı anlarda ABD’li yıldız, belki de Avrupa basketbolunun durdurulması en zor ismi. Bunu da bir süredir AS Monaco forması ile en iyi şekilde kanıtlıyor.

Partizan – Zeljko Obradovic

Partizan Sezon Derecesi: 4 galibiyet, 5 yenilgi

Açıkçası bu liste içerisinde alfa karakterini seçmekte en az zorlandığım kulüp Partizan oldu. 2 sezon önce efsanevi koç Zeljko Obradovic ile bembeyaz bir sayfa açan Sırp temsilcisi, Obradovic’in önderliğinde çok özlediği EuroLeague sahnesine geri döndü.

Elbette Zeljko Obradovic’in neden çok önemli bir lider figürü olduğunu ve Avrupa basketbolundaki yerini uzun uzun anlatmayacağım. Bunun yerine koç Obradovic’in çalıştığı kulüpler üzerindeki etkisini bazı örneklerle açıklamaya çalışacağım.

Ülkemizde 8 sezon boyunca Fenerbahçe‘yi çalıştıran efsanevi başantrenörün ayrılma kararından sonra sarı-lacivertli ekip, sanki bir boşluğun içerisine düştü. Arka arkaya 3 yıl boyunca yeniden yapılanmaya çalışan ve sürekli başantrenör değiştiren Fenerbahçe, efsanevi koçun uzun yıllar yardımcılığını yapan Dimitris Itoudis’e kadar aradığını pek bulamamıştı.

İşin Panathinaikos boyutuna baktığımızda ise ortaya çıkan tablonun çok daha acıklı olduğunu görüyoruz. 13 yıllık Zeljko Obradovic döneminin sonu geldiğinden beri tüm çabalara rağmen eski günlere geri dönemeyen yeşil-beyazlı ekip, tam 10 senedir Final Four’un uzağında kalıyor. Panathinaikos‘un şu sıralar EuroLeague sonuncusu olduğunu düşünürsek bu süre biraz daha uzayacak gibi.

Tıpkı Fenerbahçe ve Panathinaikos örneklerinde olduğu gibi Zeljko Obradovic, şu sıralar çalıştırdığı Partizan’ın sadece lideri değil, her şeyi. Bu sebeple koç Obradovic’siz bir alfalar” listesinin düşünülmesi, söz konusu bile olamazdı.

Valencia – Bojan Dubljevic

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 9 maç, 11.0 sayı, 4.5 ribaund, 1.5 asist

Bundan tam 10 sene önce 20 yaşında genç bir uzun olarak ülkesi Karadağ’dan ayrılan Bojan Dubljevic, İspanyol ekibi Valencia‘ya imza attığında geleceğin neler getireceğini muhtemelen çok az kişi tahmin edilebilirdi. Potansiyelli bir oyuncu olarak 20 yaşında ilk kez ülkesinin dışına adım atan Dubljevic, 10 yıl içerisinde Valencia kulübünün en büyük efsanelerinden birine dönüştü.

Hem boyalı alanda müthiş bir bitirici olan, hem pas verebilen, hem de rakiplerin önlem almasını gerektirecek kadar büyük bir üçlük tehdidine sahip olan deneyimli uzun, yıllar içerisinde adı EuroLeague’in çoğu dev ekibiyle anılsa bile Valencia formasını üzerinden hiç çıkarmadı.

Pekala kariyerinin neredeyse tamamını EuroLeague seviyesinde sürdürebilecek kalitede bir isim olmasına rağmen Valencia’yla EuroCup’ta mücadele etmeyi bile göze alan Bojan Dubljevic, şu sıralar taraftarların bir numaralı sevgilisi konumunda. Artık ilerleyen yaşına rağmen hala takımının en değerli isimlerinden biri olan “Dubi”, Valencia kulübü için çok büyük bir anlam taşıyor.

Olympiakos – Kostas Sloukas

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 9 maç, 13.7 sayı, 2.0 ribaund, 6.5 asist

Bundan tam 7 sene önce yuvası Olympiakos’tan ayrılarak Zeljko Obradovic‘li Fenerbahçe Beko’ya transfer olan Kostas Sloukas, süper yıldız Vassilis Spanoulis’in gölgesinden çıkarak kendi serüvenini yazma niyetindeydi. Ülkemizde başarılarla dolu geçen 5 yılın ardından Avrupa basketbolunun en büyük yıldızlarından biri haline gelen Sloukas, yuvasına dönerek liderliği Spanoulis’den devralmaya son derece hazırdı.

Geçtiğimiz sezon EuroLeague’de harika bir performans ortaya koyan Olympiakos, Final Four biletini alarak tam 5 yıllık hasreti bitirmeyi başarmıştı. Yunan devi oynadığı basketbolla çoğu basketbolseverin takdirini toplarken dümende ise elbette Sloukas vardı.

Tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine Olympiakos kadrosunun saha içi lideri olan deneyimli oyun kurucu, istatistikler bakımından kariyerinin en iyi sezon başlangıcına imza attı. Takımının ana oyun kurucusu, kritik anlarda sorumluluk alması beklenen ilk ismi ve kısa rotasyonunun bir numaralı yıldızı olan Kostas Sloukas, takımını bir kez daha Final Four’a taşımak için son derece kararlı gözüküyor.

Virtus Bologna – Milos Teodosic

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 7 maç, 8.5 sayı, 1.6 ribaund, 4.3 asist, 14 dakika ortalama

2010’lu yıllardan itibaren Avrupa basketbolu dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Milos Teodosic, görkemli kariyerinin son 3 yılını Virtus Bologna forması ile sürdürüyor. Artık ilerleyen yaşına, fiziksel düşüşüne, azalan dakikalarına ve yaşadığı sık sakatlıklara rağmen Teodosic, takımının kısa rotasyonu için çok şey ifade ediyor.

Geçtiğimiz sezon takımını temsilcimiz Bursaspor’a karşı EuroCup şampiyonluğuna taşıyan Sırp oyun kurucu, bu yıl kısa rotasyonundaki partnerleri Iffe Lundberg ve Daniel Hackett’a göre çok daha az süre alıyor. Buna rağmen topun el yaktığı anlarda hep sahnede olan Teodosic, kritik dakikalarda koçu Sergio Scariolo’nun açık ara en güvendiği isim konumunda.

Sahada olduğu kısıtlı anlarda takımını en iyi şekilde organize eden 35 yaşındaki oyuncu, bu sezon Real Madrid deplasmanındaki performansıyla halen ne kadar değerli bir isim olduğunu kanıtladı. Son çeyrekte geri dönmeye çalışan Madrid ekibine karşı üst üste isabetler bulan ve maçı koparan Milos Teodosic, muhtemelen kalan bölümde yine çok can yakmaya devam edecek.

Olimpia Milano – Kyle Hines

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 9 maç, 5.2 sayı, 4.1 ribaund, 1.8 asist

Avrupa basketbolu tarihinin gelmiş geçmiş en büyük uzunlarından biri olan Kyle Hines, başarılarla dolu kariyeri boyunca üst düzey oyun zekası, devrilmelerdeki becerisi, pasörlüğü, savunmacılığı ve en önemlisi blok tehdidiyle adından bolca söz ettirdi. Yine de Hines’ı özel kılan noktalar sadece saha içinden ibaret değil.

Oynadığı her takımda soyunma odasının liderlerinden biri haline gelen ABD’li uzun, çalıştığı her koçun övgüyle bahsettiği bir isim konumunda. Takım arkadaşlarıyla koç ekibi arasındaki ilişkinin sağlıklı olabilmesi için elinden geleni yapan, sahada sürekli arkadaşlarıyla iletişim halinde olup onları yönlendiren ve bir tartışma çıktığında olay yerine ilk giden isim olan Hines, formasını giydiği her kulüp için unutulmaz bir lider figürü haline geldi.

Artık 36 yaşına gelen ve kariyerinin son dönemlerini geçiren Kyle Hines, şüphesiz ki yaşamı boyunca EuroLeague seviyesinde yer almış en özel karakterlerden biri olarak anılacak.

ALBA Berlin – Luke Sikma

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 8 maç, 9.2 sayı, 6.0 ribaund, 7.0 asist

Kariyerinin son 5 yılını ALBA Berlin formasıyla sürdüren Luke Sikma, İspanya’da Valencia serüvenini sonlandırıp Almanya’ya transfer olduğu zaman bir rol oyuncusu olarak görülüyordu. Sikma’nın ALBA kadrosuna katılarak burada efsanevi Aito Garcia Reneses ile çalışmaya başlaması, kulüp ve oyuncu için adeta bir dönüm noktası oldu.

Artık 80’e yaklaşan yaşına rağmen hala Avrupa basketbolunun en yenilikçi antrenörlerinden biri olan Aito, Luke Sikma’nın içinden adeta bambaşka bir oyuncu çıkardı. ALBA’da yıllardır 4 numara pozisyonunda süre bulan bir oyun kurucu gibi oynayan Sikma, oyun zekası ve müthiş pasörlüğü sayesinde Avrupa’nın en değerli oyuncularından birine dönüştü.

Yıllar içerisinde çoğu iddialı ekip Luke Sikma’yı kadrosuna katmak istese de ABD’li oyuncunun tercihi hep ALBA Berlin’de kalmak oldu. Artık muhtemelen kariyerini ALBA’da noktalamanın planlarını yapan Sikma, daha şimdiden kulüp tarihinin en simge oyuncusu haline geldi bile.

Zalgiris Kaunas – Edgaras Ulanovas

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 8 maç, 9.8 sayı, 3.0 ribaund, 2.5 asist, %43 üçlük isabet oranı

Kariyerinin çok büyük bölümünü Zalgiris Kaunas formasıyla geçiren Edgaras Ulanovas, Fenerbahçe‘ye transferinden önce koç Sarunas Jasikevicius’la birlikte Avrupa’nın en değerli rol oyuncularından biri olarak görülüyordu. Ülkemizde beklentileri karşılamanın çok uzağında kalan Ulanovas, Zalgiris’e geri döndüğünde ise sanki bambaşka bir oyuncuya dönüştü.

Bu sezon Zalgiris, yabancı oyuncu takviyesinden ziyade yerli rotasyonunu kuvvetlendirmeye ağırlık verirken Ulanovas da kurulan yapının en önemli parçalarından biriydi. Şu ana kadar takımının maç başına en çok süre alan ismi olan deneyimli forvet (28 dakika), aldığı sürelerin hakkını fazlasıyla verdi.

Kariyeri boyunca en çok sorun yaşadığı nokta olan dış atışlarında yüzde 43’lük bir isabet oranı tutturan Ulanovas, özellikle iç sahada alınan galibiyetlerde attığı kritik üçlüklerle takımına hayat verdi. Artık rol oyuncusundan ziyade kadronun liderlerinden biri haline gelen Edgaras Ulanovas, listemize girmeyi sonuna kadar hak etti.

Bayern Münih – Andrea Trinchieri

Bayern Münih Sezon Derecesi: 2 galibiyet, 6 yenilgi

Dünyada basketbol gün geçtikçe değişiyor ve artık takımları tanımlarken sıklıkla koçların rolünü değil, oyuncuların performanslarını konuşuyoruz. Yine de özellikle Avrupa’da bu durumun istisnaları var, Bayern Münih de kesinlikle bu istisnalardan biri.

Son 3 sezondur Bayern Münih’in başında yer alan Andrea Trinchieri, bu süreçte sürekli farklı kadrolarla çalışmak durumunda yer aldı. Eldeki kısıtlı bütçeye ve her sene değişen şartlara rağmen müthiş bir koçluk performansı ortaya koyan Trinchieri, beklentileri bir hayli aşarak Bayern’i üst üste iki kez playofflara sokmayı başardı.

Bu süreçte Trinchieri’nin hem eldeki genç kadrolara yaptığı liderlik, hem sürekli değişen şartlara uyum sağlayarak takımınına en doğru basketbolu oynatması, hem de medyaya yaptığı sansasyonel açıklamalar, kendisini Avrupa’nın en nevi şahsına münhasır başantrenörlerinden biri kıldı. Bu sezon yine tam anlamıyla bir “koç takımı” olan Bayern, kötü başlangıca rağmen üst üste 3. kez playoff biletini almaya çalışacak.

ASVEL – Nando De Colo

2022-23 Sezon İstatistikleri: 7 maç, 12.8 sayı, 2.4 ribaund, 4.0 asist, %51 üçlük isabet oranı

Açıkçası Nando De Colo’nun kim olduğundan ve neden Avrupa basketbolu için çok önemli bir oyuncu olduğundan bahsetmeye uzun uzun gerek olduğunu sanmıyorum. Fransız yıldız hem CSKA Moskova’da, hem de Fenerbahçe formasıyla üst düzey skorer becerilerini bize uzun yıllar boyunca gösterdi.

Bu yaz çoğu kişi kendisinin en azından 1 sezon daha Fenerbahçe‘de kalmasını beklerken De Colo, beklenmedik bir tercih yaptı. Artık muhtemelen ilerleyen yaşının da etkisiyle ülkesine dönmek isteyen Fransız yıldız, eski takım arkadaşı Tony Parker’ın sahibi olduğu ASVEL’e transfer olarak bir anlamda kadronun “abisi” oldu.

Nando De Colo’dan beklentiler ASVEL kadrosuna liderlik etmesiydi, kendisi de şu ana kadar tam olarak bunu yaptı. Fransız ekibinin hücumdaki her şeyi olan deneyimli yıldız, takımının şu ana kadar 3 galibiyete ulaşmasındaki en büyük pay sahibi oldu.

Maccabi Tel Aviv – Lorenzo Brown

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 9 maç, 15.7 sayı, 3.6 ribaund, 6.3 asist

Geçtiğimiz sezon UNICS Kazan formasıyla harika bir dönemi geride bırakan Lorenzo Brown’un Maccabi‘ye transferinden sonra bazı soru işaretleri vardı. UNICS’teki başarılı performansına rağmen bir önceki yıl Fenerbahçe‘de beklentileri pek karşılayamayan Lorenzo, EuroBasket’te ise kendisine dair endişeleri tümüyle sildi.

Devşirme oyuncu statüsünde İspanya Milli Takımı’nda oynayan deneyimli oyun kurucu, özellikle grup maçlarından sonraki harika oyunuyla şampiyonluğun mimarı oldu. Bunun üzerine Avrupa basketbolunun en popüler simalarından biri olarak Maccabi’ye katılan Lorenzo, şu ana kadarki performansıyla dikkatleri üzerine topladı.

Kısa rotasyonundaki partneri Wade Baldwin’le uyumlu bir görüntü çizen deneyimli oyun kurucu, özellikle sahadaki liderlik becerileri sayesinde Maccabi taraftarlarının sevgilisi haline geldi. Belki de bireysel açıdan kariyerinin en özel sezon başlangıcını yapan Lorenzo Brown, kısa süre içerisinde Maccabi Tel Aviv’in her şeyi oldu.

Baskonia – Darius Thompson

2022-23 EuroLeague İstatistikleri: 8 maç, 11.8 sayı, 2.9 ribaund, 6.3 asist, % 50 üçlük isabet oranı

Geçtiğimiz sezon EuroCup’ta Lokomotiv Kuban forması ile harikalar yaratan Darius Thompson, bu etkili performansı sayesinde EuroLeague seviyesine bir sıçrama gerçekleştirdi. İlk kez EuroLeague’de yer almasına rağmen pek adaptasyon sorunu çekmeyen Thompson, şu ana kadar sezonun flaş isimlerinden biri oldu.

Evet, belki Baskonia dendiği zaman şu sıralar akla ilk olarak Markus Howard geliyor. Yine de maç başına 20 dakika sahada kalan ve koçu Joan Penarroya tarafından daha çok topsuz oyunda aktif kullanılan Howard, bu takımın ana top yönlendiricisi değil. Saha içi organizatörlük görevi ise neredeyse tamamen Darius Thompson’ın omuzlarında.

Takımın Estonyalı uzunu Maik Kotsar ile ikili oyunlarda harika bir uyum yakalayan Thompson, bunun yanı sıra oyununun soru işareti yaratan noktası üçlüklerde yüzde 50 gibi müthiş bir yüzde tutturdu. Saha içerisinde müthiş bir organizastör olan Darius Thompson, Baskonia’nın ligde maç başına en çok sayı atan takım (87.8) olmasındaki rolü çok büyük.

Kızılyıldız – Dusko Ivanovic

Kızılyıldız EuroLeague Derecesi: 3 galibiyet, 6 yenilgi

1 yıl aradan sonra Kızılyıldız ile EuroLeague sahnesine geri dönen deneyimli koç Dusko Ivanovic, henüz takımın başına çok kısa süre önce geçmesine rağmen müthiş bir etki yaptı. Sırp temsilcisi ligdeki son 2 maçını kazanırken bu galibiyetlerde en çok konuşulan isim koç Ivanovic oldu.

Adı Kızılyıldız’la anıldığı ilk günden itibaren Avrupa basketbolu gündeminin en üst sıralarında yer alan Karadağlı çalıştırıcı, eski oyuncuları tarafından hem övgü, hem de yergi yağmuruna tutuldu. İmzalar atıldıktan sonra takımına hemen 5.5 saatlik bir idman yaptırdığı iddiasıyla gündeme gelen Ivanovic, adından söz ettirmeye devam etti.

Evet, Dusko Ivanovic’in antrenörlük tarzı artık çoğu oyuncu için muhtemelen çok sert geliyor. Kendine has tavrı nedeniyle bazı oyuncular kendisini çok seviyor, bazıları ise hiç sevmiyor. Yine de şu bir gerçek: Eğer Kızılyıldız bu sezon playoff yarışına tutunacaksa bunun en büyük mimarı Dusko Ivanovic olacak.

Panathinaikos – Yok

Sezon Derecesi: 1 galibiyet, 7 yenilgi

Son yıllarda taraftarlarına çok büyük hayal kırıklıkları yaşatan Panathinaikos, bu yaz yeni bir yapılanmaya giderek beyaz bir sayfa açmaya çalışmıştı. Başantrenörlüğe deneyimli koç Dejan Radonjic’i getiren ve çok sayıda transfere imza atan Yunan devi, bu sayede geçmişin izlerini silerek yeni bir başlangıç yapmayı hedeflemişti.

Şu ana kadar ise işler, hiç ama hiç beklendiği gibi ilerlemiyor. 8 haftada alınan 7 yenilgiyle birlikte ligin son sırasına demir atan Panathinaikos, son olarak temsilcimiz Fenerbahçe Beko’ya karşı çok ağır bir mağlubiyet aldı. Yine de yeşil-beyazlı ekibe dair en büyük sorun, şu ana kadar tamamen kimliksiz bir basketbol oynamaları.

Aslında bu takımın liderinin koç Dejan Radonjic olması bekleniyordu. Başarılı geçen Kızılyıldız yıllarının ardından deneyimli çalıştırıcı, kendisinden beklenen performansın çok uzağında kaldı. Ayrıca büyük ümitlerle takıma eklenen ve saha içi lider olması beklenen Marius Grigonis de hayal kırıklığı yaratmanın ötesine geçemedi.

Bu nedenlerden dolayı Panathinaikos kadrosunda herhangi bir alfa karakter göremiyoruz. Eldeki senaryonun aynı şekilde devam etmesi durumunda ise muhtemelen yeşil-beyazlı taraftarları kabus dolu bir yıl daha bekliyor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!