by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de normal sezonun yarısına gelinirken çoğu takımın hedefi belli oldu. Kimisi çıtayı şampiyonluğa koydu, kimisi daha mütevazı davrandı ve playoffları yeterli gördü. Geleceğe daha umutlu bakmak isteyenler ise gözünü NBA Draftı’na dikti.
Son kategoriye dahil olan takımların heyecanını diri tutmak için büyük sebepleri var çünkü 2023 Draftı’nda Victor Wembanyama gibi bir anomali, Scoot Henderson gibi bir teselli ödülü mevcut. Tabi üçüncü sıra ve sonrasındaki yetenekleri de unutmamak gerek, bildiğiniz üzere her draft sınıfı şapkadan en az bir tavşan çıkarıyor.
Merakla beklenen Haziran ayı gitgide yaklaşırken birçok prospect hakkında yeterince fikir sahibi olduk ve izlenimlerimizi kağıda dökmeye karar verdik.
*NOT: Oyuncuların bugünkü değil, draft günündeki yaşları yazıldı. (22 Haziran 2023)
*NOT-2: Sıralama yapılırken uyum faktörü ikinci plana atıldı.
Lotarya Kurası
Tankathon‘dan yaptığımız lotarya kurası sonucunda piyango San Antonio Spurs‘e vurdu. Uzun yıllar NBA’in tepesine oynayan ve büyüleyici bir istikrar yakalayan San Antonio, birkaç sene süren vasatlığın ardından nihayet beyaz bayrağı çekti ve gözünü drafta dikti. 1997 NBA Draftı’nda Tim Duncan ile yeni bir hikayeye adım atan Spurs, bu sezon aynısını Victor Wembanyama ile yapmak istiyor.
İlk sıradaki San Antonio’yu, Texas’ın diğer ekibi Houston Rockets takip etti. Kötü draft seçimleriyle tanınan Washington Wizards üçüncü sıraya sıçrarken Detroit Pistons, Charlotte Hornets ve Orlando Magic kura sonucunda düşüşe geçen takımlar oldular.
İlk 5
1- San Antonio Spurs: Victor Wembanyama (PF/C, 19.4 yaş)
Victor Wembanyama için fazla söze gerek yok. Dribling üstü şut atabilen, toplu-topsuz farklı yollardan skora ulaşabilen, her iki çemberde de uzunluğuyla tehdit yaratan, hareket kabiliyeti yüksek, NBA’de sürükleyici oyuncu olma ihtimaline sahip 2.21 metre boyunda bir oyuncu düşünün. 2023 NBA Draftı’nın ilk sırasında karşı karşıya olduğumuz potansiyel tam olarak böyle bir şey. Gelmiş geçmiş en iyi prospect mi bilemem, çünkü genç LeBron gibi bir gerçek de var. Ancak görüp görebileceğimiz en eşsiz prospect olduğu kesin. Bir daha böyle bir oyuncunun geleceğini hiç sanmıyorum.
Wemby’nin oyununa ve potansiyeline hepimiz aşinayız. Fakat oyuncuyu değerlendirirken sık sık düştüğümüz bir hata var. Wembanyama’yı her zaman potansiyeli ve tavanı üzerinden ele alıyoruz. 5 yıl sonra nerede olacak? Kariyeri bittiğinde en büyük efsanelerden biri olabilir mi? Ligi domine edebilir mi? Bu tür sorular hepimize cazip geliyor. Ama Wemby’i biraz da tabanından ele almamız gerek. Çünkü yaşanabilecek en kötü senaryoda bile All-Star potansiyeli gösteriyor.
Wembanyama’nın en büyük soru işaretleri güç ve sakatlık. Güç eksiğinin zaman zaman abartıldığını düşünmekteyim. İnsanüstü uzunluklara sahip bir oyuncunun skor bulmak veya savunma yapmak için sadece fiziğe ihtiyacı yok. 2021’de Evan Mobley, 2022’de Chet Holmgren benzer soru işaretleriyle karşılaştı. Wemby, yetenek seti ve vücut gelişimine yatkınlık bakımından ikisinden de önde. Sakatlık konusunda ise argümanların birçoğu varsayımlardan ibaret.
Uzun lafın kısası, karşınızda böylesine eşsiz bir genç yetenek varsa fazla düşünmeden onu seçersiniz. Üzerinde uzun uzadıya düşünmeye gerek yok.
2- Houston Rockets: Scoot Henderson (PG, 19.3 yaş)
Scoot Henderson normal şartlarda herhangi bir draft sınıfında ilk sıradan giderdi. Ancak Victor Wembanyama’nın varlığı, Scoot Henderson’ın yoluna taş koyuyor. Yine de bu draftta ikinci sıraya düşen takımın karalar bağlayacağını sanmam. Genç oyuncu, kulübün kaderini değiştirebilecek türden bir potansiyel.
Scoot; Morant, Westbrook ve Rose seviyesinde bir atletizme sahip. Hem dikey sıçraması hem de çabukluğu elit düzeyde. Dış şutu henüz ciddi bir tehdit oluşturmadığı için savunmacılar ona boşluk tanıyıp biraz uzaktan savunabiliyor. Ancak bu Scoot’u durdurmak için yeterli değil. İlk adım patlayıcılığı ve yön değiştirme becerisi öyle iyi ki, savunmacılarını eksiltmekte zorlanmıyor. Boyalı alana böylesine rahat ulaşan bir oyun kurucunun başarısız olma ihtimali düşük. Müthiş delici. Orta mesafe yaratıcılığı ise şimdiden NBA seviyesinde. Bu draft sınıfında ana top yönlendirici olarak Scoot’tan daha iyisini bulmak zor.
Scoot Henderson’ın şu anki en büyük soru işareti dış şutu gibi görünüyor. Dediğim gibi, ciddi bir tehdit yaratmadığı için rakip savunmacılar ona karşı perdenin altından geçip boşluk veriyor. Scoot, şutuna saygı duymayan savunmaları istikrarlı olarak cezalandıramıyor. Ancak dribling üstü orta mesafelerdeki başarısı ve üçlük yüzdesindeki artış (%21’den %35’e) umut verici.
Scoot’un saha içindeki olgunluğu geçen sezondan bu yana oldukça gelişti. Yarı saha oyunu ve top yönlendirme becerisi de aynı şekilde. Buna rağmen zaman zaman kötü kararlar alabiliyor. Bu durum şut seçimlerine ve basit top kayıplarına yansıyor. Fakat henüz 19 yaşında olduğunu unutmamak lazım.
3- Washington Wizards: Amen Thompson (PG/SG, 20.3 yaş)
Amen Thompson’ı değerlendirmesi zor. Neden mi? Çünkü geçtiğimiz yıl kurulan ve basketbolun hemen hemen lise seviyesinde oynandığı Overtime Elite adlı organizasyonda top koşturuyor. Rekabetin böylesine düşük olduğu bir yerde oyuncunun yeteneğini ölçmek bir hayli zorlaşıyor. Tüm bu soru işaretlerine rağmen ilk 5 sıranın dışına düştüğünü görmedim.
Bunun sebebi, bünyesinde bulundurduğu insanüstü atletizm. Bu kelimeyi duyduğunuzda aklınıza gelen her detay, Amen Thompson’da en üst seviyede mevcut. Açık sahada durdurulamaz, ilk adım patlayıcılığı müthiş, dikey sıçrama ve hızlanma/yavaşlama konusunda inanılmaz. Amen, bu özelliğini yaratıcı top hakimiyeti ve müthiş pasörlüğüyle kombinliyor. Kendine yaratabildiği gibi takım arkadaşlarına da pozisyon hazırlayabiliyor. Özellikle ikili oyun yönlendirme konusunda önü çok açık. Belki ikili oyunları biraz daha sabırlı oynaması gerekebilir ama bu zamanla kazanılacak bir deneyim.
Amen Thompson hakkında beğendiğim şeylerden birisi, savunmada da potansiyel vadediyor olması. 2 metre boyunda bir guard olduğu için aynı zaman kanatlarla da eşleşebiliyor. Özellikle bire bir savunmada olumlu şeyler gösterdi. Ancak birinin Amen Thompson’ı savunma yapmaya ikna etmesi gerek. Bazen savunmasıyla sizleri büyülüyor, bazen de stance duruşuna bile geçmeyip perdelerde oyundan düşüyor. İstikrar sağladığı müddetçe NBA’de iyi bir savunmacıya evrilebilir.
Fakat draft zamanı geldiğinde takımların aklını kurcalayabilecek çok mühim eksikleri var. Özellikle iki detay bu noktada ön plana çıkıyor. Bunların ilki şutuyla ilgili. Amen Thompson, OTE’de %27 ile yalnızca 0.8 üçlük isabeti buluyor. Asıl sorun, yüzdelerden ve rakamlardan daha ciddi. Amen, son dönemdeki prospectler arasında gördüğüm en ilginç şut mekaniğine sahip olabilir. Şut mekaniği üzerine yoğunlaşması şart çünkü sahip olduğu problemin ana kaynağı bu. Dribling üstü şutlardaki etkisini, dolaylı olarak skorerliğini kısıtlayabilecek bir durum. Rakipler onun şutunu ciddiye almıyor ve uzaktan savunuyor.
İkinci problem ise yarı saha yaratıcılığı. Amen Thompson, sayılarının kayda değer bir kısmını hızlı hücumlarda ve açık sahada buluyor. Ancak oyun yarı sahaya hapsolduğunda etkisi azalıyor. Yaratıcılığının büyük ölçüde patlayıcılığına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. NBA seviyesinde yarı saha skorerliği soru işareti. Özellikle savunmaların onu geriden savunacağını, perdelerin altından geçeceğini düşünürsek en azından ilk aşamada problem yaşayabilir.
Amen, Wemby ve Scoot’tan sonra yıldız ışığı taşıyan üçüncü oyuncu. Ancak önünde bu ikiliden çok daha uzun bir yol var.
4- Detroit Pistons: Cam Whitmore (SF/PF, 18.9 yaş)
Cam Whitmore, güçlü vücudu ve dış şutu sayesinde güvenilir seçenek gibi duruyor. Eğer beklenti Cam Whitmore’u tamamlayıcı parça olarak kullanmaksa lige girdiği gibi katkı vermeye başlayabilir. Geçiş hücumlarında, topsuz cutlarda ve hücum ribauntlarında aktif. Savunmada ise gayet yeterli. Ancak ondan daha büyük bir role soyunmasını istiyorsanız, bu biraz uzun ve sancılı bir süreç olabilir.
Dribling üstü şutlarda ufak parıltılar gösterse de, henüz bir hücumda yaratıcı rolüne geçecek kadar güvenilir değil. Close-outlara hücum edebiliyor, gücünü nasıl kullanacağını biliyor ve iyi bir sabit şutör. Fakat farklı yollardan nasıl skor üretebileceğini henüz bilmiyor. Skorerliği genel olarak sabit şutlar ve fırsat sayıları üzerine kurulu. Topla yaratmakta daha çok yol gitmesi gerekiyor. Top hakimiyetini çeşitlendirmesi gerekebilir çünkü bazen gücüne fazla bağlı kalıyor. Bu yüzden Cam Whitmore bende Miles Bridges’ı andırıyor. Bridges da lige geldiğinde benzer sorunlarla karşı karşıyaydı. Ancak zamanla daha istikrarlı bir yaratıcıya evrildi ve skorer yelpazesini genişletti. Whitmore’da da bu türden bir potansiyel olabilir.
Fakat Miles Bridges’ta olup Cam Whitmore’da olmayan bir şey var: Pasörlük. Bridges zamanla ikili oyun yönlendirebilen bir kanat halini almıştı. Whitmore ise bu görüntüden çok uzak. 12 maçta 10 asiste karşılık 23 top kaybı yaptı. Tamamen bitirici rolünde oynuyor olsa bile bu rakamlar pek parlak değil. Eğer ileride Bridges gibi yaratıcı rolünde sivrilmek istiyorsa bundan daha iyisini yapmak zorunda.
5- Charlotte Hornets: Ausar Thompson (SG/SF, 20.3 yaş)
Amen Thompson’ın ikiz kardeşi Ausar da üst sıralardan gitmek için güçlü bir şansa sahip. Ausar, Amen’e kıyasla yıldız ışığını daha az veriyor. Amen’in ilk oyuncu olarak görüldüğü OTE’de bir miktar arka planda kalıyor ama sahada iki yönlü etki yapıyor. Üst düzey atletizme sahip, savunmada kanatlar ve guardlarla eşleşebiliyor, penetrelerle çembere gidip bitirebiliyor.
Ausar’ın pasör becerilerini ve çember etrafındaki yaratıcılığını seviyorum. Ancak bunları ikili oyunlar üzerinden değil hücumun akışı içerisinde gerçekleştiriyor. Yıldız ışığının Amen kadar parlak olmamasının sebebi biraz da bu. Daha çok bir tamamlayıcı parça gibi oynuyor. Savunmada ise daha istikrarlı.
Amen’deki şut sorunlarının bir benzeri Ausar’da da var. Ausar Thompson’ın şutu Amen’den biraz daha iyi. Ancak sabit şutu bile güven vermiyor. NBA seviyesinde tamamlayıcı olmak istiyorsa bu konuda ilerleme kaydetmesi şart. Neyse ki şut mekanikleri Amen kadar umutsuz vaka değil.