by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Play-In etabının ilk maçları, birbirinden heyecanlı maçlara sahne oldu. Bu süreçte başta Pınar Karşıyaka’dan Braian Angola’nın 41 sayısı olmak üzere müthiş bireysel performanslara da şahitlik ettik.
Bu süreçte Play-In turunda yer alan temsilcilerimizden Darüşşafaka, deplasmanda karşılaştığı Benfica’yı mağlup ederek avantajı kaptı. Diğer temsilcilerimiz Pınar Karşıyaka, TOFAŞ ve Bahçeşehir Koleji ise ilk maçlarını kaybederek eşleşmelerinde 1-0 geri düştüler.
Play-In eşleşmelerinin ikinci ayağı, bugün ve yarın oynanacak olan 8 karşılaşmayla birlikte tamamlanacak.
İlk maçlarda sahadan galip ayrılmayı başaran 4 takım, bu sefer de kazandıkları takdirde durumu 2-0’a getirip adlarını Son 16’ya yazdıracaklar.
Eurohoops Fırın, Play-In etabının 2. haftasında 8 eşleşmeden öne çıkması beklenen 8 farklı yıldıza göz atıyor.
Pınar Karşıyaka – UCAM Murcia: Errick McCollum
İlk Maçtaki Performansı: 36 dakika, 7 sayı, 5 ribaund, 6 asist, 3 top kaybı, 0/6 üçlük
Bu sezon Pınar Karşıyaka kadrosunun en gözde ismi konumundaki Errick McCollum, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin yanı sıra Basketbol Süper Ligi’nde de birbirinden önemli performanslara imzasını attı.
Hal böyle olunca Karşıyaka taraftarının zorlu UCAM Murcia deplasmanında McCollum’dan beklentileri çok yüksekti.
Sezon genelindeki müthiş performansının aksine ABD’li yıldız, Murcia karşısında epey sönük bir görüntü çizdi. Takım arkadaşı Braian Angola 41 sayıyla kariyer rekorunu kırarken Errick McCollum, 36 dakika süre aldığı maçta bir türlü devreye giremedi.
Üstelik bitime 40 saniye kala kullandığı 3 serbest atışın sadece 2’sini sayıya çevirebilen deneyimli oyuncu, skoru 93-93’te eşitleme fırsatını da geri tepti.
Sonuç olarak Pınar Karşıyaka, Play-In’deki ilk maçında UCAM Murcia’ya 97-92 kaybederek seride 1-0 geri düştü. Temsilcimiz, evinde oynayacağı 2. karşılaşmada galibiyete uzanarak eşleşmeyi 3. ve son maça taşımaya çalışacak.
Errick McCollum’un bu karşılaşmadaki performansı, Karşıyaka için son derece belirleyici olacak. İlk maçta beklentilerin bir hayli altında kalan ABD’li yıldız, taraftar desteğini de arkasına alarak takımını galibiyete taşımak için elinden geleni yapacaktır.
Filou Oostende – Bahçeşehir Koleji: Jamar Smith
İlk Maçtaki Performansı: 29 dakika, 6 sayı, 5 ribaund, 4 asist, 2/7 üçlük, 0/2 ikilik
Play-In etabındaki ilk maçların öncesinde saha avantajına sahip tek temsilcimiz konumunda olan Bahçeşehir Koleji, evinde ağırlayacağı Filou Oostende’yi mağlup ederek saha avantajını korumayı hedefliyordu. İlk çeyrekten farkı 19 sayıya kadar çıkarmasına karşın temsilcimiz, bu üstünlüğü koruyamayınca avantajı Belçika ekibine kaptırmış oldu.
Son 2 sezondur Bahçeşehir Koleji kadrosunun en önde gelen isimlerinden biri olan deneyimli yıldız Jamar Smith, ilk maçtaki performansıyla beklentilerin epey altında kaldı.
Karşılaşma boyunca kullandığı ikilik atışların hepsini kaçıran Smith, üçlüklerde ise 7 denemesinin yalnızda 2’sinde isabet bulabildi.
İlk maçta 2. çeyrekten itibaren sertliği epey arttıran Filou Oostende savunmasına karşı koç Erhan Ernak’ın ekibi, çözüm üretmekte çok zorlandı. Beklentilerin aksine vasat bir performans ortaya koyan Jamar Smith de haliyle mağlubiyetin önüne geçemedi.
Artık saha avantajını rakibi Oostende’ye kaptıran Bahçeşehir Koleji, Son 16 umutlarını korumak için Belçika deplasmanında kazanmak zorunda.
Üstün skorer yetenekleri ve tecrübesiyle Basketbol Şampiyonlar Ligi seviyesinin en değerli yıldızlarından biri olan Jamar Smith, ikinci maçta bu negatif tabloyu tersine çevirmek için elinden gelenin en iyisini yapacaktır.
TOFAŞ – AEK: Tyler Ennis
İlk Maçtaki Performansı: 29 dakika, 10 sayı, 2 ribaund, 4 asist, 2 top kaybı
Play-In’deki ilk maçında AEK deplasmanına konuk olan temsilcimiz TOFAŞ, maç boyunca rakibinin agresif savunmasına karşı çözüm üretmekte çok zorlandı. Son bölümde savunma sertliğini arttırarak bir şekilde oyuna ortak olsa da Bursa ekibi, sahadan mağlup ayrılarak seride geri düştü.
İlk maçta takımın yıldız skoreri Rob Gray dışındaki oyunculardan hücum katkısı almakta çok zorlanan TOFAŞ, bu sebeple rakibi için kolay tahmin edilebilir bir görüntü çizdi.
Son 16 umutlarını korumak için evinde oynayacağı maçı mutlaka kazanmak durumunda olan temsilcimiz, galibiyete uzanmak istiyorsa mutlaka Rob Gray dışındaki oyuncularından da skor katkısı almak zorunda.
Bu noktada takımın Kanadalı oyun kurucusu Tyler Ennis, öne çıkması muhtemel adayların belki de başında geliyor.
İlk maçta savunmada çok değerli işlere imza atmasına karşın hücumda sezon ortalamalarının altında kalan Ennis, iç sahada en azından bu sezonki standardına ulaşarak takımının daha üretken bir görüntü sergilemesini sağlayabilir.
Darüşşafaka – Benfica: Markel Starks
İlk Maçtaki Performansı: 22 dakika, 12 sayı, 4 asist, 3 top kaybı
Play-In turunda 4 temsilcimiz arasından ilk maçını kazanmayı başaran tek temsilcimiz olan Darüşşafaka, zorlu Benfica deplasmanında beklenenden çok daha rahat kazanarak saha avantajını ele geçirdi. Kaptan Doğuş Özdemiroğlu, sergilediği müthiş performansla galibiyetin mimarı oldu.
Yine de şu bir gerçek ki Benfica, deplasmanlarda iç sahada olduğundan çok daha tehlikeli bir takım. Bu sezon ligde çıktığı tüm deplasman maçlarını kazanmayı başaran Portekiz temsilcisi, bu karşılaşmalarda yaptığı sert savunmayla rakiplerine zorlu anlar yaşattı.
Bu nedenle Darüşşafaka her ne kadar saha avantajını kapmış olsa da iç sahada oynanacak olan 2. maç, Portekiz’deki karşılaşmaya kıyasla çok daha zorlu geçecektir.
Bu noktada koç Selçuk Ernak, kısa rotasyonunda Doğuş’un dışındaki isimlerden de önemli katkılar almak isteyebilir. İlk maçta aldığı kısıtlı sürelere rağmen çift haneli skor katkısı veren Markel Starks, yine de sezon ortalamasının altında kaldı.
Sahada kendi şutunu rahatlıkla yaratabilmesi, çembere atakları ve üçlük tehdidiyle Daçka kadrosunun skor potansiyeli en yüksek ismi olan ABD’li oyuncu, Benfica’nın sert savunmasına karşı bireysel çözümleri üzerinden bulacağı sayılarla temsilcimizi bir hayli rahatlatabilir.
Igokea – Hapoel Holon: Joe Ragland
İlk Maçtaki Performansı: 30 dakika, 12 sayı, 3 ribaund, 14 asist, 2 top çalma
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde geçtiğimiz sezonun Final Four katılımcıları arasında yer alan Hapoel Holon, Play-In’deki ilk maçında adeta Igokea’yı sahadan sildi.
Sezonun yıldızlarından Erick Green’in takımdan ayrılmasına karşın hücumda müthiş bir performans ortaya koyan İsrail ekibi, karşılaşmayı 104-79 gibi çok farklı bir skorla kazanmasını bildi.
İlk maçta skor anlamında çok öne çıkmasa da pasörlük becerileri ve top yönlendiriciliğini konuşturan deneyimli yıldız Joe Ragland, karşılaşmayı 14 asist gibi müthiş bir rakamla tamamladı.
Deplasmanda rakibine çok farklı skorla kaybeden Igokea, seriye tutunabilmek için evinde reaksiyon göstermeye çalışacaktır. Haliyle bu reaksiyonun ilk olarak savunmada başlaması gerektiğini düşünürsek Bosna – Hersek ekibi, maç boyunca çok daha fiziksel bir oyun ortaya koyabilir.
Maçtaki sertlik seviyesinin arttığı bir senaryoda Hapoel Holon’u galibiyete taşımaya aday olan ilk isim, elbette takımın yıldızı Joe Ragland olacaktır. Tecrübesi, liderliği ve kritik anlardaki soğukkanlılığıyla ABD’li oyun kurucu, takımının olası bir galibiyetinde öne çıkarak Son 16 biletinin gelmesine yardımcı olabilir.
Peristeri – JDA Dijon: Sylvain Francisco
İlk Maçtaki Performansı: 34 dakika, 9 sayı, 5 ribaund, 8 asist, 6 top kaybı, 1/7 üçlük
Avrupa basketbolunun büyük efsanesi Vassilis Spanoulis’in yönetimindeki Peristeri, Play-In’deki ilk maçında JDA Dijon’a karşı ilk yarı çok iyi bir performans ortaya koysa da ikinci yarı dağılmıştı. Böylelikle Yunanistan temsilcisi, seride 1-0’la geriye düştü.
Takımın bu sezonki en skorer ismi Sylvain Francisco, ilk maçta 34 dakika boyunca sahada kalmış olmasına karşın hayal kırıklığı yaratan bir performans ortaya koydu.
Kullandığı 7 üçlüğün sadece tekinde isabet bulabilen Fransız oyun kurucu, 6 top kaybıyla da beklentilerin hayli uzağında kaldı.
Artık evinde tamam ya da devam maçına çıkacak olan Peristeri, Son 16 umutlarını koruyabilmek için mutlaka sahadan galibiyetle ayrılmak durumunda. Bu noktada koç Spanoulis’in ekibinin eline ilk olarak bakacağı isim, ilk karşılaşmanın vasat ismi Sylvain Francisco olacak.
Sahada üst düzey atletizmi, çembere yaptığı keskin ataklar ve pasörlüğüyle öne çıkan Francisco, ilk maçtaki performansını unutturarak takımını galibiyete taşımak için elinden gelenin en iyisini yapacaktır.
PAOK – Rytas Vilnius: Marcus Foster
İlk Maçtaki Performansı: 26 dakika, 14 sayı, 4 ribaund, 5 asist
Litvanya temsilcisi Rytas Vilnius, Play-In’deki ilk maçında PAOK’u 85-62 gibi farklı bir skorla mağlup ederek durumu 1-0’a getirdi. Maç boyunca çok etkili bir savunma performansı ortaya koyan ev sahibi ekip, rakibinin oyuna ortak olmasına izin vermedi.
Serinin ilk ayağında rakibine farklı bir skorla mağlup olan PAOK, taraftarının önünde reaksiyon vermek için çabalayacaktır. Bu noktada Rytas Vilnius’un ABD’li yıldızı Marcus Foster, Yunanistan temsilcisinin vereceği olası reaksiyona karşı takımını ayakta tutacak isim olabilir.
Bu sezon Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en büyük yıldızlarından biri olan Foster, ilk maçta yine gayet iyi bir performans ortaya koyarak galibiyetin öne çıkan isimleri arasında yer aldı.
Sahada rahatlıkla kendi şutunu yaratabilmesi, kritik anlarda sorumluluktan kaçmaması ve skorer becerileriyle Marcus Foster, Rytas Vilnius’u zorlu PAOK deplasmanından çıkaracak kişi olabilir.
Limoges – MHP Riesen Ludwigsburg: Jhonathan Dunn
İlk Maçtaki Performansı: 37 dakika, 29 sayı, 5 ribaund, 4 asist, 9/12 üçlük!
Geçtiğimiz sezonun Final Four katılımcıları arasında yer alan MHP Riesen Ludwigsburg, Play-In’deki ilk maçında Limoges’a karşı beklenenden çok daha fazla zorlanmıştı.
Evinde kaybederek saha avantajını rakibine kaptırmanın eşiğine kadar gelen Alman temsilcisi, Jhonathan Dunn’ın müthiş performansı sayesinde galibiyete uzanmayı başarmıştı.
MHP Riesen Ludwigsburg, şu sıralar kısa rotasyonunda bazı sorunlar yaşıyor. Takımın en skorer oyuncusu Prestiss Hubb’dan sakatlığı nedeniyle faydalanamayan Alman temsilcisi, kadrosunu Will Cherry hamlesiyle güçlendirmeye çalıştı. Yine de takıma yeni katılan Cherry, haliyle henüz adaptasyon sürecini aşabilmiş değil.
Bu noktada Ludwigsburg’un deplasmanda kazanabilmek için eline bakacağı isim, yine Jhonathan Dunn olacak. Limoges’un iç sahada oynayacağı maçta ilk karşılaşmaya göre çok daha etkili bir savunma yapmaya çalışacağını düşünürsek Ludwigsburg, kısalarının yaratıcılığı üzerinden çözümler üretmeye çalışacaktır.
Jhonathan Dunn, ilk maçtaki kadar görkemli olmasa da yine etkili bir performans ortaya koyabildiği takdirde takımının Son 16 biletini kapmasına epey yardımcı olabilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!