NBA Notları #12: Los Angeles Takımları, En Çok Gelişen Oyuncu ve Diğerleri…

10/Oca/23 13:29 Ocak 10, 2023

Berkay Terzi

10/Oca/23 13:29

Eurohoops.net

NBA’de 12. haftanın öne çıkanları…

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

NBA’de merakla beklenen 2022-23 sezonu başladı ve biz basketbolseverleri uykusuz geceler bekliyor.

Yoğun NBA programında her maçı ve her takımı detayına kadar takip etmek neredeyse imkansız. Bu yüzden Eurohoops olarak yardımınıza koşuyor ve kendi notlarımızı huzurunuza taşıyoruz.

Haftalık yayınlayacağımız bu yazı serimizde o hafta NBA’de dikkatimizi çeken konu başlıklarını listeliyoruz. NBA’in 12. haftasında ne tür gelişmeler oldu? Neler ön plana çıktı? Kendi perspektifimizden yorumluyoruz…


Los Angeles Lakers

Sezona 2 galibiyet ve 10 mağlubiyetle berbat bir başlangıç yapan Los Angeles Lakers‘ta işler nihayet rayına oturmaya başladı. Son 6 maçının 5’inden galibiyetle ayrılan Los Angeles Lakers, bu süreçteki tek mağlubiyetini LeBron James’in oynamadığı maçta Batı lideri Denver Nuggets‘a karşı aldı.

Bu son dönemdeki form durumunun, takas yapıp yapmama konusunda Lakers yönetimini yanıltmamasını dilemekle beraber, saha içinde işlerin iyi gittiği apaçık ortada. Anthony Davis’in sakatlığıyla ağır bir darbe alan Los Angeles ekibi, buna rağmen yıkılmadı ve ardı ardına galibiyetlerle play-in potasının kıyısına geldi. 20 anda 19-22 ile 12. sırada bulunan Lakers, 6. sıranın sadece 1,5 galibiyet uzağında. Bu noktada aslan payını LeBron James ile Thomas Bryant’a ayırmak gerek.

Sezona takımı gibi yavaş bir başlangıç yapan LeBron James, Davis’in kenara gitmesinin ardından ipleri yeniden eline aldı. 38 yaşındaki efsane, güçlü yönlerine oynaması gerektiğini yeniden hatırladı. Geçen sezon 8 üçlük denemesinde %36 isabet bulan LeBron, bu sezon yayın gerisinden %29 ile atıyor. Şut ritmini kaybetmiş olsa da birçok savunma oyuncusunun karşılık veremediği bir özelliği mevcut LeBron’un: Güç.

Sezonun bu bölümünde fiziğini ön plana çıkararak oynayan LeBron, çemberi daha fazla düşünüyor. Lakers’ta Schröder, Beverley, Troy Brown gibi yan parçalar şut ritmini biraz olsun bulunca, bu durum LeBron’un oyununa da yansıdı tabi ki.

Thomas Bryant ise Davis’in yokluğunu müthiş idare ediyor. Elbette kusursuz bir oyuncu değil. Savunmada hemen hemen her maç eski yazıyor ama hücumda boyalı alan bitiriciliği ve orta mesafe isabeti sayesinde Lakers hücumlarına yeni bir opsiyon kazandırdı. Bryant’ın savaşçılığı ise takımda başka kimsede yok. Bryant, en kötü gününde bile sahaya her şeyini koyan oyunculardan birisi ve bu tür isimler Lakers gibi takımlarda çok değerli.


MIP İkilemi

En Çok Gelişen Oyuncu (MIP), genelde sezon başında tahmin edilmesi en güç ödüllerden birisi olur. Bu sezon EuroBasket performansının ardından Lauri Markkanen’den çıkış bekleniyordu ama asıl tahmin edilemeyen şey, Shai Gilgeous-Alexander’in performansı oldu. Sayı ortalamasını 30.9’a, şut yüzdesini %51’e yükselten Shai, bunun yanına 5.6 asist, 1.6 top çalma ve guard olmasına rağmen 1.1 blok ekledi.

Bu sezonki yarış, bu iki isim arasında geçecek gibi duruyor. Tam bu noktada, her sezon düştüğümüz ikilem bir kez daha ortaya çıkıyor. Markkanen, geçen sezon sıradan bir ilk beş oyuncusuyken bu sezon belki de All-Star yedeklerinde yer bulacak. Shai ise geçen sezon All-Star seviyesinin bir altında yer alıyordu. Bu sezon ise süper yıldız gibi oynuyor. Bu iki gelişim arasından hangisi daha değerli?

Ben bu noktada Shai’nin tarafındayım. Markkanen’in oyun olgunluğu ve ilerlemesi çok değerli olsa da, kullandığı top sayısının artmasıyla da doğrudan ilişkisi var. Shai ise geçen seneye kıyasla 4 top daha az kullanıyor, topu elinde 1 dakika daha az tutuyor. Buna rağmen pozisyon verimliliği inanılmaz şekilde arttı. Top kullanma sayısında bir artış olmamasına rağmen sayı ve yüzde artışı tek kelimeyle müthiş.

Bana kalırsa, yıldız adayıyken süper yıldıza evrilmek, ilk beş oyuncusuyken All-Star’a evrilmekten çok daha zor bir olay. Geçtiğimiz sezonda Morant, Ingram, Randle gibi oyuncular ödülü evine götürürken temel mantık buydu. Bu yüzden Shai’nin alması gerektiğini düşünüyorum. Ancak ödülü Lauri alırsa kimsenin buna itiraz edebileceğini sanmam.