by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Son yıllarda NBA’i genç yıldızların ele geçirdiğini söyleyebiliriz. Her ne kadar LeBron James, Chris Paul, Stephen Curry, Kevin Durant gibi yıldızlar 30’larında ve kariyerlerinin son bölümünde ligde oldukça büyük söz haklarına sahip olsalar da genel olarak ligde yaş ortalamasının azaldığı istatistiklerle de kanıtlanabiliyor. Artık genç oyuncuların antrenman yapabilmesi, oyunlarındaki defoları giderebilmesi ve önündeki örnekleri gözlemleyebilmesi için tonla kaynak ve imkan var. Bu da son üç sezondur ligde forma giyen oyuncuların yaş ortalamasının tarihin en düşük seviyesinde olmasına yol açıyor.
Bazı takımlar için ise bu direkt strateji. Yakın zamanda büyük çaplı başarıların peşinde koşmaktan vazgeçen takımlar, draft haklarına yönelerek genç oyuncuların gelişmesine yönelik bir yol izliyor. Daha büyük başarılar hedefleyen takımlar ise kadrolarında genç potansiyellerden çok “hazır” oyuncular bulundurmayı seçiyor. Örnek olarak bu sezon şampiyonluk hedefleyen Milwaukee Bucks‘ın Giannis Antetokounmpo prime’ındayken Aleksej Pokusevski’nin gelişimini beklemeye lüksü yok. Bu da genellikle şampiyonluk iddiası olan takımların genç çekirdeklerinin nispeten daha zayıf olmasına yol açıyor.
Bu yazıda da ligin en kötü genç çekirdeklerine göz atacağız. Okudukça fark edeceğiniz üzere genelde bu takımlar halihazırda bir genç çekirdek kaygısı gütmeyen takımlar olacak. Fakat yine de kadroları 25 yaş altı oyuncular olarak filtrelediğimizde hangi takımların vahim durumda olduğunu incelemek de keyifli bir konsept.
Milwaukee Bucks
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu listede 1. olmakta utanılacak bir durum yok. Eğer takımınızda yakın gelecekte kazanmaya yetecek veteran oyuncular varsa genç çekirdeğinizin zayıf olması sizi çok da rahatsız etmeyecektir. Milwaukee Bucks, bu tanıma tam olarak uyan bir yapı olarak karşımıza çıkıyor.
Giannis Antetokounmpo, Khris Middleton, Brook Lopez ve Mike Budenholzer önderliğinde uzun yıllardır beraber oynayan ve belli bir oyun planı oturtan bu organizasyon, başlarda -her takıma olduğu gibi- nihai ödüle ulaşmakta zorluk çekse de 2021 yılında şeytanın bacağını kırdı. Peki buradaki en kritik nokta ne miydi? Takımın genç çekirdeğe yatırımı olan draft haklarını bir pakete doldurup Jrue Holiday gibi “olmuş” bir oyuncuyu eklemek…
Bucks’ın şu anda Holiday yerine draft ettiği genç potansiyellerle dolu bir kadrosu olabilirdi. Fakat takım yakın gelecekte başarıya ulaşma sinyalleri veriyorken ve elinizde dünyanın en iyi oyuncusu bulunuyorken playofflarda destekleyici ekibin 19-20 yaşındaki tecrübesiz çaylaklar olmasını istemezsiniz. Holiday’in Phoenix Suns ile oynanan final serisinde şampiyonluğa verdiği katkıyı düşününce Bucks’ın aslında doğru seçimi yaptığını görebiliyoruz.
Fakat yazımızın konusuna dönecek olursak… 2022-23 sezonunda Bucks’ın kadrosunda en çok süre alan 10 oyuncunun hiçbiri 25 yaşın altında değil. Hatta 26 yaşında kimse bile yok. Kadronun geri kalanında dört 25 yaş altı oyuncu bulunsa da (Jordan Nwora, MarJon Beauchamp, A.J. Green, Sandro Mamukelashvili) herhangi birinin NBA’de ortalama üstü rol oyuncusu olması bile çok zor gözüküyor. Bu durum da Bucks’ı bu sezonun en büyük favorilerinden biri yaparken aynı zamanda ligin en kötü genç çekirdeklerinden biri yapıyor.
Los Angeles Clippers
Clippers‘ın durumu da Bucks ile çok benzer fakat “ufak” bir farklılık var: Los Angeles ekibi, henüz Bucks gibi şampiyonluk yaşamayı geçin, NBA Finalleri’nde bile yer alamadı. 2019 yazında Kawhi Leonard’ı kadrosuna katan Clippers, Shai Gilgeous-Alexander gibi genç bir potansiyel ve bir dolu draft hakkını da Thunder‘a yollayarak Paul George’u kadrosuna katmıştı. Takımın rotasyonu da halihazırda güçlüydü ve Leonard-George önderliğinde organizasyon tarihinin ilk şampiyonluğunu kazanmaya kararlıydılar.
Şu anda 24 yaşındaki Shai’nin bu sezon yaptıklarına baktığımızda Paul George ile kafa kafaya takaslanmayacak kadar değerli bir oyuncu haline geldiğini söyleyebiliriz. Clippers, Shai’yi 2-3 sezon daha beklemek yerine hemen kazanmaya yönelik bir hamle yaptı. Ne yazık ki basketbol sonuç odaklı yorumlanan acımasız bir spor ve Clippers, Shai’den vazgeçtiği dönemde yine NBA Finalleri’ne bile çıkamazken 24 yaşındaki yıldız, Paul George’un en az kendisi kadar değerli bir oyuncu haline geldi. Elde var sıfır.
2022-23 sezonunun başında kağıt üstünde en kaliteli kadrolardan birine sahip olan Clippers, takımın iki yıldızının kronik sağlık problemleri sebebiyle bir türlü oyun ritmini yakalayamaması sonucu beklentilerin çok uzağında kaldı. Şu anda Clippers’ın en çok süre alan 12 oyuncusunun hiçbiri 25 yaşın altında değil ve takımda tavanına ulaşmış, daha fazla gelişmesi mümkün olmayan oyuncular dolu. Paul George’un 32, Kawhi Leonard’ın 31 yaşına geldiğini düşündüğümüzde Clippers’ın farklı bir yola girmek için kaç sezon daha başarısız olmayı göze alabileceğini kestirmek güç.
Takımda 21 yaşında iki genç oyuncu da bulunmuyor değil. Moussa Diabate ve Brandon Boston Jr., maç başına 10.9 ve 10.4 dakika sahada kalarak Clippers’ın en çok süre alan 13. ve 14. oyuncuları oluyorlar. İkisi de belli düzeyde yeteneklerini gösterse de genel NBA izleyicilerinden “Bunlar kim?” sorusunu duymak da hiç şaşırtıcı olmaz.
Los Angeles Lakers
Ligin belki de en az genç oyuncu bulunduran iki ekibinden bahsettikten sonra işler bir nebze zorlaşıyor. Geri kalan takımların ana rotasyonunda genelde en az bir veya iki tane 25 yaş altı oyuncu bulunuyor. Burada takımları birbirinden ayırmak için ise bahsi geçen oyuncuların potansiyelini, halihazırda aldıkları rolleri ve gelecekte oyunlarını ne kadar geliştirebileceklerini göz önünde bulundurmamız gerekiyor.
Burada da Los Angeles’ın diğer ekibi göze çarpan takım oluyor. Son yıllarını geçiren LeBron James’in etrafına genç bir kadro kurmak zaten mantıklı bir fikir olmamakla beraber Lakers, yaştan bağımsız uyumsuz bir kadro kurmayı başardı. 24 yaşındaki Rui Hachimura takıma takasla dahil olmadan önce Lakers kadrosundaki 25 yaş altı oyuncuların toplam maaş çizelgesinde kapladığı yer sadece %0.07’ydi.
Lakers’ta bu sezon en çok süre alan 4. ve 5. oyuncu Lonnie Walker IV ile Austin Reaves. İkisi de 24 yaşında. Ortalama 23.7 dakika sahada kalan Troy Brown Jr. da 23 yaşında, ayrıca takıma yeni katılan Rui Hachimura da yukarıda da belirttiğimiz üzere 24 yaşında. Fakat bu oyunculardan hangisi geleceğe yönelik çok iyi şeyler vadediyor? Hangisi iki yıl sonra şu an olduğu oyuncudan çok farklı, çok üst seviye bir oyuncu olabileceğinin ışığını veriyor? Hiçbiri.
Bu oyuncuları beğenmediğimi söylemek istemiyorum. Lonnie Walker, özellikle LeBron’un yanında şut yeteneğiyle, dribbling üzeri skor yaratabilmesiyle verimli bir oyuncu. Austin Reaves, bütün fiziksel yetersizliklerine rağmen basketbol zekası ve şut yeteneğiyle kadroda fark yaratıyor. Troy Brown atlet bir oyuncu, Rui Hachimura da rotasyon oyuncusu eksikliği yaşayan Lakers’a eminim pek çok şey katacaktır. Fakat bu dört oyuncu da tavanlarına ulaşmış, daha iyisini beklemenin adil olmayacağı oyuncular. Misal, playoff ortamında Lonnie Walker’ın eline top geldiğinde Darvin Ham’in içi kesinlikle rahat olmayacaktır.
Her ne kadar Lakers kadrosu önemli rol alan 25 yaş altı oyuncular barındırsa da bu oyuncuların potansiyellerinin düşüklüğü “en kötü genç çekirdekler” yazısına Lakers’ın da konu olmasına yol açıyor. İşin kötü tarafı, Lakers’ın Clippers ve Bucks gibi şampiyonluk için iddia sahibi olmaya çok uzak bir kadrosu var. Tebrikler, Rob Pelinka.
Brooklyn Nets
Lakers‘tan sonra bu sezon kazanmaya daha yakın olan bir takıma geçiyoruz. Nets de tıpkı Clippers gibi Kevin Durant, Kyrie Irving ve James Harden gibi büyük yıldızları bir araya getirmiş fakat bir türlü başarıya ulaşamamıştı. Gerek sakatlıklar, gerek saha dışı problemler sebebiyle Doğu Konferansı Finali bile göremeyen bu beklentilerin çok yüksek olduğu kadro, geçtiğimiz yılın ortasında Harden’ın gitmek istemesiyle dağılma eşiğine gelmişti.
Harden takasında Nets‘in kaybettiği önemli parçaları bir daha hatırlatalım: Jarrett Allen, Caris LeVert, üç 1. tur draft hakkı, dört 1. tur değişim hakkı… Yakın zamanda kazanmak için değerli bir genç oyuncusundan ve bir dolu draft hakkından vazgeçti Nets. Yine sonuç odaklı değerlendirmenin acımasızlığı devreye giriyor ve Nets’in feragat ettiği şeylerin sonucunu henüz alamadığını söylüyoruz. Zira geçtiğimiz yaz Kevin Durant ve Kyrie Irving de ayrılmanın eşiğine gelmişti.
Fakat bu sezon Durant’in ortaya koyduğu karakterle işler bir nebze olsun değişti. Irving’in anti-semitik söylemleri sebebiyle aldığı cezadan dönmesi ve Koç Steve Nash’in kovulmasıyla Nets, Jacque Vaughn önderliğinde sezonu tersine çevirmeyi başardı. Şampiyonluk için hala defolu bir kadroları olsa da Durant-Irving ikilisi ve yanlarındaki veteran parçalar playoffta karşınızda görmek istemeyeceğiniz bir ekip.
Fakat takımın süper yıldızlar uğruna geleceğini tamamen feda etmeyi seçmesi, kadrodaki genç oyuncu kıtlığının da doğal sebebi. Şu anda Nets’te en çok süre alan dokuz oyuncudan sadece bir tanesi 25 yaşının altında ve o da 23 yaşındaki Nic Claxton. Genç pivot, sahada yapabildikleriyle değerli bir rol oyuncusu. Fakat serbest atışlardaki belirgin zaafı ve işin hücum tarafındaki defoları playoffta onu sahada tutmayı zorlaştırıyor. Elinizdeki tek genç potansiyelin vadettiklerinin yanında bu denli belirgin defolara sahip olması da sizin bu listeye girmenize yol açıyor.