2022-23 NBA: Ligin En Kötü 7 Takımına 7 Farklı Umut Işığı

23/Şub/23 06:09 Şubat 23, 2023

Berkay Terzi

23/Şub/23 06:09

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, NBA’in en kötü takımlarını umutlandırıyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

NBA’de 2022-23 normal sezonunun son virajına hızla yaklaşılırken birçok takım hala playoff yarışını sürdürüyor. Bazıları ise bu yarıştan çoktan koptu veya kopma aşamasında.

All-Star arası itibarıyla lig genelindeki puan tablosunun en alt 7 sırasında yer alan bu takımlar, yakın geleceğe daha parlak bakabilmek için tünelin ucundaki ışığı arıyor.

Bugünkü yazımızda, sezona dair umudunu çoktan yitirmiş olan takımlara (Victor Wembanyama ihtimali dışında) yeni umutlar vermeye çalışacağız.

Eurohoops Fırın, NBA’in en kötü 7 takımına umut ışığı oluyor…

Houston Rockets: Alperen Şengün

Houston Rockets ve koç Stephen Silas geç de olsa hatadan döndü. Silas, sezon başında Alperen Şengün’ü hiç alışık olmadığı bir rolde devrilen uzun olarak kullanmayı tercih etmişti. Kevin Porter ve Jalen Green’in ön plana çıktığı bu sistemde Alperen’in oyunu iyice kısıtlanmıştı. Ancak sezon ilerledikçe işler değişti ve Kevin Porter’ın sakatlığıyla birlikte ipler büyük ölçüde Alperen’in eline geçti.

Genç temsilcimiz, KPJ’nin yokluğunda daha fazla özgürlük kazandı. Alperen’in sırtı dönük pas istasyonu olduğu, tepeden top dağıttığı veya kısalarla handoff oynadığı senaryo Houston için çok daha iyi. En azından takımın bir kimlik yaratması için gerekli çünkü Rockets uzun bir süredir ne oynadığını bilmiyordu.

Jalen Green, atletizmi ve skorer becerileri sebebiyle büyük bir potansiyel gösteriyor. Lakin Alperen Şengün’ün gelişimi Rockets’ın en önemli umut ışığı. Green bu takımın kanatları. Alperen ise birkaç yıl sonra bu takımın beyni olabilecek potansiyelde. Önümüzde Nikola Jokic ve Domantas Sabonis gibi iki örnek var. Neden Alperen üçüncüsü olmasın?


Detroit Pistons: 2022 NBA Draftı Boş Geçmedi

Son yıllarda Detroit Pistons‘ın ilk tur seçimleri pek iç açıcı değildi. Killian Hayes ile başlayan liste Sekou Doumbouya, Luke Kennard, Henry Ellenson, Stanley Johnson şeklinde uzayıp gidiyor. Bu oyuncuların ikisi daha şimdiden ligden silinirken diğerleri ilk beş oyuncusu bile olamadı.

Pistons, 2021 NBA Draftı’nın ilk sırasından Cade Cunningham’ı seçerek şeytanın bacağını kırdı. Ancak bu seçim olduk barizdi. İlk sıradan Cade’i seçmek pek zor olmamalı. Yeniden yapılanma sürecinde 2022 NBA Draftı kritik bir dönüm noktası olacaktı. Jaden Ivey’i 5. sıradan, Jalen Duren’i 13. sıradan seçen Detroit Pistons, bu draftın sınıfından alnının akıyla çıkmış gibi görünüyor.

Her iki oyuncu da şimdiden katkı vermeye başladı. Jalen Duren henüz 19 yaşında olmasına rağmen fiziği ve atletizmiyle pota altında etki yapıyor. Genç uzun, ileride Pistons’ın ilk beş pivotu olabilecek potansiyele sahip. Jaden Ivey ise Cade Cunningham’ın sakatlığı sebebiyle ideal rolünden biraz çıktı. Buna rağmen ana top yönlendirici deneyimi kazanıyor olması Pistons için güzel bir senaryo. Ivey, şutunda umut verici ilerlemeler kaydetmeye başladı. Atletizmi, deliciliği ve skor potansiyeliyle tünelin sonunda yıldız ışığı barındırıyor.


San Antonio Spurs: Değişim Vakti Geldi

Çok istedik, çok bekledik. Nihayet oldu. San Antonio Spurs, uzun bir direnme ve kabullenme sürecinin ardından yapılanma yoluna gitti. Neredeyse 20 yıl boyunca NBA’in tepesine oynayan bir organizasyonun bu durumu kabullenmesi elbette kolay bir şey değil.

Spurs’ün şaşalı günleri 2018-19 ile birlikte sona ermişti. İki sezon DeMar DeRozan, bir sezon Dejounte Murray ile birlikte çırpındılar ama artık kendilerini akıntıya doğru bıraktılar. Bu güzel bir şey çünkü Spurs’ün vasat bir orta sıra takımı olmaya çalışması kesinlikle can sıkıcıydı. Eğer günün sonunda drafttan Victor Wembanyama ile ayrılırlarsa, bu süreç daha da anlam kazanacak.

Bir yandan Wembanyama savaşına devam ederken öte yandan Devin Vassell, Keldon Johnson, Tre Jones ve Malaki Branham gibi gençleri de parlatmaya devam ediyorlar. Evet, Spurs’ü böyle görmeye alışık değiliz ama organizasyonun silkelenmeye ihtiyacı vardı. Bu su götürmez bir gerçek.


Charlotte Hornets: Umut Verici Yakın Geçmiş

2022-23 sezonu Charlotte Hornets için hedeflendiği gibi gitmedi. Miles Bridges şiddet suçundan yargılanması sebebiyle sahalardan uzak kaldı. LaMelo Ball ise sakatlık problemleri sebebiyle normal sezonun ciddi bölümünü kaçırdı. Hornets bu sezon açıkça darbe üstüne darbe yedi. Şu anda 17 galibiyet ve 43 mağlubiyetle Doğu’nun 14. sırasında yer alıyorlar.

Her şeye rağmen bu kadronun kapasitesi kesinlikle daha yüksek. Üstelik bunu üst üste iki kez kanıtladılar. 2020-21 sezonunda 33 galibiyet – 39 mağlubiyet, 2021-22 sezonunda ise 43 galibiyet – 39 mağlubiyet aldılar ve her iki sezonda da Play-In turnuvasına katıldılar. Playoff biletini almayı başaramasalar da %50 galibiyet yüzdesinin civarında seyreden bir takım olmayı başardılar.

Miles Bridges, LaMelo Ball ve diğer sorunlar sebebiyle 2022-23 sezonu Hornets için bir ölçüt değil. Bridges’ın “Mart ayında dönebilirim” demesi, LaMelo’nun yeniden form tutması ve Hornets’ın 2023 NBA Draftı’nda üst sıralardan seçecek olması umut verici şeyler. Ancak bu takıma en çok özgüven sağlayan faktör, son iki sezonun karnesi. Eğer 2023-24 sezonuna tam kadro girerlerse şu anki noktadan daha yüksekte olacaklarına şüphe yok.


Orlando Magic: Yapılanma Doğru Yolda

2022 NBA Draftı’nda ilk sırayı alan Orlando Magic, Paolo Banchero seçimiyle birlikte önemli bir adım attı. Magic, bu listedeki yapılanma takımları arasında en parlak geleceğe sahip. Neden mi? Yapılanmanın merkez oyuncusunu ve ikinci adamını buldular. Wendell Carter, Markelle Fultz gibi kaliteli tamamlayıcılar var. 2023 NBA Draftı’nda lotaryada iki seçim yapacaklar.

Ama en önemlisi, kendilerine bir kimlik yarattılar. Uzun ve fiziksel oyuncularla yakın geleceğin prototip takımlarından birisi konumuna geldiler. Özellikle son 15 maçlık süreçte önemli parıltılar sergilediler. Bu 15 maçta 8 galibiyet alıp savunma reytinginde ilk 10 sıraya yerleştiler. Takımın hala şut konusunda bariz eksikleri var ama savunmada müthiş potansiyele sahipler.

Yapılanmada zincirin son halkasını 2023 NBA Draftı’yla birlikte tamamlamak istiyorlar. Draftta istedikleri sırayı veya istedikleri oyuncuyu alsalar da almasalar da doğru yönde ilerlediklerine şüphe yok.


Indiana Pacers: Temel Yapı Taşı Bulundu

Yeniden yapılanma sürecine adım atan takımların en çok zorluk çektiği konu, yeni çekirdeğin merkez oyuncusunu bulmak oluyor. Draftta yüksek sıralardan seçim yapıyor olabilirsiniz. Veya yıldız potansiyelli bir oyuncuyu seçtiğinize inanabilirsiniz. Ancak kulübün yeni yüzünü bulmak için birçok değişkenin olumlu şekilde seyretmesi gerek. Neyse ki, Indiana Pacers bu konu üzerine pek fazla vakit kaybetmedi.

Geçen sezonun ortasında Litvanyalı All-Star Domantas Sabonis’i Sacramento Kings‘e takaslayan Pacers, karşılığında Tyrese Haliburton’ın da içerisinde bulunduğu bir paket aldı. Yakında 23 yaşına girecek olan Haliburton, Pacers’taki ilk senesinde 19.9 sayı – 10.8 asist – 1.8 top çalma ortalamalarıyla All-Star seçildi.

Genç yıldız, ligde maç başına en fazla topla buluşan iki oyuncudan birisi. Denver Nuggets‘ın MVP ödüllü ismi Nikola Jokic bir maçta topa 99 kez dokunurken Tyrese Haliburton 95 kez dokunuyor. Yani şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Pacers’ta her şey Haliburton’dan soruluyor. Şu anda derece bakımından NBA’in en kötü 6. takımı olsalar da umutsuzluğa kapılmak için hiçbir neden yok. Yalnızca Haliburton’ın etrafını daha iyi parçalarla süslemeleri gerek.