EuroLeague’de All-Star Olsaydı Nasıl Olurdu?

20/Şub/23 12:15 Şubat 20, 2023

Meliksah Bayrav

20/Şub/23 12:15

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, NBA’deki meşhur All-Star formatını EuroLeague basketboluna uyarlıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

NBA’de uzun yıllardır her sene düzenlenen meşhur All-Star organizasyonunun 2023 versiyonu, dün akşam oynanan All-Star maçıyla birlikte tamamlandı. Bu karşılaşmanın yanı sıra üçlük ve smaç yarışması gibi etkinlikler, basketbolseverler tarafından büyük ilgiyle takip edildi.

ABD’de her sene merakla beklenen All-Star organizasyonun bir benzeri, bir zamanlar EuroLeague seviyesinde de düzenleniyordu. Modern EuroLeague dönemine geçişten önce FIBA Festival ve FIBA EuroStars isimleriyle gerçekleşen etkinlikte All-Star karşılaşmasının yanı sıra üçlük yarışması da yer alıyordu.

Şu ana kadarki 23 yıllık modern EuroLeague dönemine baktığımızda ise zaman zaman oyuncular ve izleyiciler tarafından bu fikir dile getirilse bile henüz bir All-Star organizasyonunun düzenlenmediğini görüyoruz.

Biz ise bugünkü serimizde harekete geçtik ve “EuroLeague’de bu yıl bir All-Star organizasyonu düzenlenseydi nasıl olurdu?” sorusunun cevabını aramak için işe koyulduk.

EuroLeague’de NBA’deki gibi Doğu ve Batı karmaları olmadığı için bu ayrımı kendimiz oluşturduk. Hayali senaryomuza göre Avrupa’nın Doğu ülkelerinde (Türkiye, Yunanistan, Sırbistan, İsrail, Litvanya) oynayan oyuncular Doğu takımı, Batı ülkelerinde (İspanya, Fransa, İtalya, Almanya) oynayan oyuncular ise Batı takımı olarak All-Star maçında yer alacaklar.

Üçlük ve smaç yarışmalarında ise yine NBA örneğinin peşinden gittik. Hayali senaryomuzdaki üçlük yarışmasında 8, smaç yarışmasında da 4 katılımcı olacak.

NBA’in düzenlediği All-Star organizasyonunda bildiğiniz üzere cumartesi günü yarışmalar düzenleniyor, pazar günü ise All-Star maçı oynanıyor. Bu sebeple biz de hayali senaryomuzu yazıya dökmeye smaç ve üçlük yarışmalarıyla başlıyoruz.

Üçlük Yarışması

Melih MahmutoğluFenerbahçe Beko: 

Uzun yıllardır Fenerbahçe Beko formasını terleten kaptan Melih Mahmutoğlu, ülke basketbolunun yetiştirdiği en değerli şutörlerden biri. Daha önce ülkemizde düzenlenen All-Star organizasyonlarında 3 kez üçlük yarışması şampiyonu olmayı başaran deneyimli oyuncu, EuroLeague’in düzenleyeceği bir All-Star üçlük yarışmasının da en büyük favorilerinden biri olacaktır.

Billy Baron – Olimpia Milano

Avrupa basketbolunun son yıllardaki en etkili üçlükçülerinden biri olan Billy Baron, sabit şutörlüğünün yanı sıra perde çıkışında bulduğu üçlüklerle de formasını giydiği takımlara çok değerli katkılar sağlıyor. Şu sıralar Olimpia Milano hücumunun en kilit parçalarından biri olan Baron, özellikle şutları girdikçe iyice alev almasıyla olası bir EuroLeague üçlük yarışmasında fark yaratabilir.

Matt Thomas – Panathinaikos

4 yıllık NBA serüvenini noktalamasının ardından çok yakın zamanda Panathinaikos‘a transfer olan Matt Thomas, henüz yeni formasıyla sadece 1 EuroLeague maçına çıkmasına karşın yeteneklerini ortaya koymaya başladı. Tıpkı Billy Baron örneğinde olduğu gibi hem sabit şutör olarak, hem de perde çıkışlarında çok büyük bir üçlük tehdidi oluşturan Thomas, profil olarak tam da bu tür yarışmalara uygun bir isim.

Kyle Kuric – Barcelona: 

Kariyerinin son 5 senesinde Barcelona formasını terleten deneyimli şutör Kyle Kuric, bu süreçte son derece keskin üçlük tehdidi sayesinde takımına değerli katkılar sağladı. Şut mekaniği yukarıdaki 3 oyuncuya kıyasla daha yavaş olsa da ritmini bulduğu zaman bir anda arka arkaya üçlüklerle alev alabilen 34 yaşındaki Kuric, şampiyonluğun en büyük adaylarından biri olabilir.

Markus Howard – Baskonia:

Bu sezon kariyerinde Avrupa basketboluna ilk kez Baskonia formasıyla adım atan Markus Howard, henüz EuroLeague seviyesi için çaylak bir oyuncu olmasına karşın yılın en dikkat çekici isimlerinden biri olmayı başardı. Sahada hem skorer becerileri, hem de son derece keskin üçlük tehdidiyle savunulması çok zor bir profil çizen Howard, tüm bunların yanı sıra epey çabuk bir şut mekaniğine sahip. Diğer yarışmacılara kıyasla nokta şutörlükten ziyade şutu dripling üzerinden attığı zaman daha yüzdeli isabet bulsa da Markus Howard, rekabetçi olabilme şansına sahip.

Petr Cornelie – Real Madrid

Şu ana kadar üçlük yarışması için bahsettiğimiz 5 isim de 1 veya 2 numara pozisyonlarında oynayan isimlerdi. Bu 5 oyuncudan farklı olarak 2.11 boyunda bir 4 numara olan Petr Cornelie, buna karşın son derece çabuk bir şut mekaniğine sahip. Sahada nokta şutörlüğün yanı sıra zaman zaman bir kısa gibi topsuz perdelerden çıkıp üçlüğü gönderebilen Fransız forvet, şampiyonluk için önemli bir şansa sahip olabilir.

Marco Belinelli – Virtus Bologna:

Şu sıralar Avrupa basketbolunun en deneyimli isimlerinden biri olan Marco Belinelli, geçmişteki 13 yıllık NBA serüveninde bir kez All-Star üçlük yarışması şampiyonu (2014) olmayı başardı. Artık iyice ilerleyen yaşına rağmen hala çok değerli bir üçlükçü olan 36 yaşındaki Belinelli, hayali senaryomuzda hem NBA, hem de EuroLeague’de üçlük yarışması şampiyonluğu yaşamış ilk ve tek oyuncu olmak için ciddi bir şansa sahip.

Klemen Prepelic – Valencia

EuroLeague’de konu üçlük tehdidi olduğu zaman ligin en önde gelen isimlerinden biri olan Klemen Prepelic, özellikle perde çıkışlarında pası hareketli alsa bile dengesini koruyup üçlüğü gönderebilmesiyle Valencia hücumunun en kritik isimleri arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra sabit şutörlükte de son derece etkili olan Sloven oyuncu, profil olarak tam da bu tür yarışmalara uygun bir isim. 

Smaç Yarışması

Yves Pons – ASVEL:

Açık konuşmak gerekirse Yves Pons, şu sıralar EuroLeague’de konu smaç olduğu zaman akla gelen belki de bir numaralı isim. Mükemmele yakın atletik becerileri sayesinde 1.98’lik boyuna karşın 4 numara pozisyonundan süre bulan Pons, özellikle açık sahayı bulduğu zaman izleyenlere son derece spektaküler smaçlar izletebiliyor. Geçtiğimiz sezon Fransa Ligi’nde düzenlenen All-Star organizasyonunun smaç yarışmasına katılan Yves Pons, 2.19’luk Victor Wembanyama’nın üzerinden sıçrayıp vurduğu smaçla şampiyonluğa uzanmıştı. Şahsi fikrimi belirtmem gerekirse 23 yaşındaki oyuncu, EuroLeague’de düzenlenecek olası bir smaç yarışmasında şampiyonluğun bir numaralı favorisi olacaktır.

Jared Harper – Valencia:

1.78 boyunda, ince fizikli bir oyun kurucu olan Jared Harper, ilk bakışta smaç yarışması için pek de öne çıkabilecek bir profil gibi durmuyor. Buna karşın son derece üstün atletik özelliklere ve müthiş bir sıçrama becerisine sahip olan Harper, birbirinden etkileyici smaçlar vurabiliyor. Rakiplerine karşı fiziksel açıdan yaşayabileceği bazı dezavantajlara rağmen Jared Harper, EuroLeague’de olası bir smaç yarışmasına epey renk katabilir.

Dante Exum – Partizan:

2014 NBA Draft’inin 5. sırasından büyük umutlarla seçilen Avustralyalı Dante Exum, gençlik yıllarından itibaren sahada atletik özellikleriyle fark yaratan bir isimdi. NBA serüveni büyük hayal kırıklığıyla sonuçlanan ve son 1.5 yıldır kariyerini Avrupa’da sürdüren Exum, halen gençlik yıllarında olduğu gibi son derece üstün atletik becerilere sahip. Şu sıralar Partizan formasıyla oyun kurucu olarak süre alan ve atletizminden ziyade pasör ve skorer yönüyle öne çıkmaya çalışan Avustralyalı oyuncu, buna rağmen olası bir smaç yarışmasında izleyenleri büyüleyecek smaçlar vurma potansiyeline sahip.

Chima Moneke – AS Monaco:

Yakın zamanda kısa süreli NBA serüvenini sonlandıran ve AS Monaco formasıyla Avrupa’ya geri dönen Chima Moneke, ilk kez EuroLeague sahnesinde yer almasına karşın ne denli kıymetli bir oyuncu olduğunu göstermeye başladı. Atletik yetenekleri sayesinde oyunun hem hücum, hem de savunma yönünde çok kıymetli bir forvet olan Moneke, özellikle açık sahayı bulduğu zaman etkileyici smaçlar vurabiliyor. Bir forvet olarak 1.96 boyunda olmasına karşın epey yukarılara sıçrayabilmesiyle undersized fiziğinin dezavantajını yaşamayan Chima Moneke, olası bir smaç yarışmasında da adından fazlaca söz ettirebilir.