by Ben Dowsett / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 25 Ocak 2023 tarihinde ESPN’de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Ja Morant ne yapıyor?
Ekim ayının sonlarında Memphis’in uzunu Santi Aldama, topu oyuna sokarken yavaşça Morant’in ayaklarına doğru yuvarladığında Grizzlies, Nets‘e karşı maçın bitimine dört dakika kala altı sayı öndeydi. Grizzlies‘in yıldızı sahayı kat ederken topun da yanında yavaşça, dokunmadan gelmesine izin verdi. Morant’in sahayı kontrol ederken ve Nets tarafından hiçbir savunmacı onu rahatsız etmiyorken tek yapması gereken yavaş yavaş yürümeyi sürdürmekti.
Top ilerledi, ilerledi, ilerledi… Morant neredeyse yarı sahaya geldi. Tıpun da onunla gelmesine izin verdi. Topa dokunana kadar 24 saniyelik hücum süresinin başlamayacağını biliyordu fakat aynı zamanda maç saatini eritiyordu, 21 saniye olmuştu bile.
Yarı sahayı geçerken Morant sonunda topu eline aldı ve bençine doğru baktı. Savunmacısı Ben Simmons bir anda ona doğru hamle yaptı ve topu çalmak için topa uzandı – fakat çok geç kalmıştı. Morant bu hamleyi gördü ve topu korumaya aldı. Simmons, Morant’in koluna vurdu. Düdük çaldı. Fauldü. Simmons’ın altıncısıydı hem de, oyundan atılmıştı.
Bu pozisyonun da yardımıyla Memphis, maçı 10 sayıyla kazandı. Sonrasında Morant, Simmons’ı yemlediğini, geçmiş deneyimlere dayanarak bu hamleye düşeceğini bildiğini söyledi. Bu pozisyonun olduğu videolar sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Peki Morant ne yapıyordu? İşte bu: “Yürüyüşe çıkmıştı”. Eğlenceli, rahatsız edici, zaman zaman saygısız ve analistlere göre NBA’i ele geçirmeye başlayan maçı etkileyen bir hamle… 70 yıldır topu oyuna sokarken sahaya doğru yavaşça yuvarlamak oyunun bir parçası oldu. Günümüzde ise Chris Paul, LeBron James, Marcus Smart ve Nikola Jokic gibi yıldızlar bu tekniği viral pozisyonlar yaratmak ve en önemlisi maç kazanmak için çok daha fazla kullanıyor. Bu sezon ligde 2019-20 sezonuna göre ortalama iki kat daha fazla uygulanıyor bu strateji.
Kimse bunu Morant kadar sık ve iyi yapamıyor. Bu hareketi maç başına bir kere, yani herkesten neredeyse iki kat fazla kullanıyor. Peki neden? Neden bu hareket bu kadar yaygınlaştı ve neden Morant bu harekete bu kadar taktı?
Bu yazıda “yürüyüşe çıkma”nın bilinmeyen hikayesi -ve değeri- anlatılacak.
Ja Morant baited Ben Simmons into fouling out 🧠 pic.twitter.com/QZTCci9Z8M
— SportsCenter (@SportsCenter) October 25, 2022
Bill Russell’ın bir sorunu vardı. NBA tarihinin en dominant uzunlarından biri olan Russell, Boston’ın hücumu için kritik önem taşıyan sırtı dönük oyunda olabildiğince fazla süre istiyordu. Bu yüzden topun oyuna sokulduğu anlarda Celtics‘in guard ikilisi K.C. Jones ve Sam Jones, topun yarı sahaya kadar yuvarlanmasına izin verirdi. Bu da hücum süresinden süre akmamasını sağlayacak, Russell’ın daha fazla zamanı olmasına yol açacaktı.
“Zamanlarının ötesindelerdi.” diyor 1966-67’de Celtics‘te oynadıktan sonra televizyon yorumcusu olan Jim Barnett. “Kendi sahalarında topa dokunmadan önce belki dört beş saniye geçiriyorlardı, böylece hücum için daha fazla vakitleri oluyordu.”
Aynı dönemde Warriors‘ın guardı Guy Rodgers da bir başka efsane için aynı taktiği uyguluyordu: Wilt Chamberlain. 1960’ların sonunda ve 1970’lerin başında ise Hall of Fame oyuncular Lenny Wilkens ve Mo Cheeks “yürüyüşe çıkma” meşalesini taşıdı. Mantık basitti: NBA’de 24 saniyelik hücum süresi bir oyuncu topa dokunduğunda başlıyor. Bu durumda maç süresi tıpkı basketlerden sonra olduğu gibi akmaya devam ediyor. (İstisnalar ilk üç çeyreğin son dakikaları ve son çeyrek ile uzatmaların son iki dakikaları.) Bir pozisyonun değerini arttırma veya geri dönüş çabaları için birkaç ekstra saniye çok büyük farklar yaratabilir.
“Üç saniye fazla gibi gözükmeyebilir.” diyor NBA’in efsanevi spikeri Mike Breen. “Fakat maçın sonlarındaki son pozisyonda bir takımın maçı kazanmak veya skoru eşitlemek için bir değil de dört saniyesi olduğunu düşünün. Bu devasa bir fark.”
1970’lerin sonunda ve 1980’lerde “yürüyüşe çıkma” neredeyse tamamen bitti. Magic Johnson’ın “Showtime” Lakers‘ı gibi takımlar topu basketlerden sonra hızlıca oyuna sokmaya bayılıyordu, bu strateji onların genlerine tersti. Daha yavaş tempoda oynayan takımlar bile bu taktiği çok fazla kullanmadı. Charles Barkley’in boyalı alana penetreleri öncesinde bunu kullandığı bazı örnekler olsa da başka örnek bulmak çok zor.
1990’lı yıllarda bu taktik tekrar yaygın hale geldi. Muggsy Bogues, Tim Hardaway ve Mark Jackson da dahil olmak üzere ligin bazı guardları zaman zaman bu stratejiye başvurdular. “Bunu yapmak için birçok sebebiniz olabilir fakat ana amaç maç saatinden fayda sağlamak.” diyor Bogues.
Yeni milenyumla birlikte Chris Paul ve Rajon Rondo, “yürüyüşe çıkma”yı birçok taraftarın aklına soktu. 2016-17 sezonunda bu veriler toplanmaya başlandığından beri Paul, her sezon bu taktiği en çok kullanan isimler arasında. Paul, bu hareketi lise veya kolejde hiç kullanmadığını fakat NBA’de “ikiye bir” fırsatları için kullanmaya başladığını söyledi. “Oynadığımız şey bir oyun, değil mi?” diyor Paul. “Tıpkı iskambil veya dama gibi, bir oyun.”
Bu terime adını kimin verdiğine dair kesin bir çıkarım yok fakat “yürüşe çıkma”, NBA lügatına Paul ve Rondo’nun bu hareketi kullanmalarıyla ünlenmesiyle girdi.
Paul, 2017 yılında Daryl Morey ve Mike D’Antoni dönemindeki Rockets‘a gittiğinde kendisinin detaylara verdiği önem ile ligin analizlere en açık organizasyonu birbirini çok iyi tamamladı. Rockets‘ta “ikiye bir”in arkasında yatan matematiğe dair bilgi kartları vardı: Eğer çeyreğin sonuna 30 saniye kala şut kullanırlarsa son atılan üç şutun ikisini kendileri kullanmış olacaklardı. Basitçe; %50 ihtimalli bir şut yerine %35 ihtimalli iki şut. “Yürüyüşe çıkma” da bunu uygulamak için basit yollardan biri.
Şimdi ise Paul, rakiplerinin bunu kendisine karşı kullanmaması için sürekli tetikte. “Eğer 36-37 saniye kala sayı attıysak takım arkadaşlarıma hep ‘Koş! Birinin bunu yapmasına izin verme!’ derim.” diyor. “Eğer maç saatinden en az 12 saniye kullandırtırsak çeyreğin son şutu bizim oluyor.”
Fakat günümüzde “yürüşe çıkma” sadece maç saatini maksimum verimle kullanmak için yapılmıyor. Aynı zamanda önde olan takımlar, maç saatini eritmek için de buna başvuruyor. Bunun ilk belirgin örneği 2016-17 sezonunda yaşandı: Sacramento Kings guardı Ty Lawson, Nuggets‘a karşı önde oldukları maçın son üç dakikasındayken maç saatinden 20 saniye eritti. Bu taktik son zamanlarda iyice patladı ve Paul, genç oyuncuların süreyi eritmek için bunu kullanmasını takdir ediyor, bunu anlamayan insanlar ise ona keyif veriyor.
“Trae Young birkaç yıl önce Knicks‘e karşı playoffta bunu yapıyordu.” diyor Paul. “Maçı izliyordum ve asla unutmayacağım, yorumculardan biri bu konuda olumsuz konuşuyordu. ‘Trae neden topun yuvarlanmasına izin veriyor? Bu çok saçma. Kazanıyorlar. Neden bunu yapıyor?’ diyordu. Ben de suçlunun Trae olmadığını düşünüyorum. Burada suçlu onu savunmaya gelmeyen rakip takım.”
Bu taktik geçtiğimiz ekim ayının sonlarında Nuggets ile Celtcis arasında oynanan maçta iyice ayyuka çıktı. Maçın bitimine beş dakika kala Denver’ın forveti Aaron Gordon, iki eliyle smaç vurdu ve farkı 13’e indirdi. Gordon savunmaya dönerken Al Horford, topu Jayson Tatum’a doğru öylesine yavaş yolladı ki top, kendi serbest atış çizgilerine gelmeden durdu. Tatum topun yanında beklerken Horford ve Grant Williams da onun önünde korumaları gibi pozisyon aldı. Nuggets’ın koç ekibi Gordon’a Tatum’a topu aldırması için baskı yapmasını söyledi. Gordon, Williams’a öyle hızlı çarptı ki sportmenlik dışı faul çalındı. Williams iki serbest atışı da kaçırdı fakat bu faul düdüğü Nuggets’ın momentumunu tamamen söndürmüştü, Celtics maçı kolaylıkla kazandı.
Son üç sezonda ESPN’e NBA Gelişmiş İstatistikler’in sağladığı verilere göre oyuncular, maç sonlarında 3-15 sayı aralığında öndelerken bu taktiği hiç olmadığı kadar fazla kullanıyor. Biz de atılan basketlerin ardından beş saniyeden uzun süren “yürüyüşe çıkma”lara göz attık. 2020-21 sezonunda takımlar 54 kez bunu yaptı, toplamda maç saatinden yedi dakikayı erittiler. Geçtiğimiz sezon bu 91 pozisyon ve 12 dakikaya çıktı. Bu sezonun yarısına geldiğimizde karşımıza çıkan istatistikler ise bu işin ne denli büyüdüğünü gösteriyor. Takımlar yarım sezonda 164 kez bu stratejiyi uyguladı, 23 dakikadan fazla süreyi eritti. Sadece son çeyrekler yerine bütün çeyreklere baktığımızda ise sadece bu sezon 668 kez “yürüyüşe çıkma” kullanıldı.
“Zamanı harcamak için zekice bir yöntem.” diyor Grizzlies oyucusu Dillon Brooks. “Bazıları bunu tam olarak anlayamıyor.”