NBA: Tarihten Şampiyonluğu Direkt Etkileyen 33 Takas

28/Şub/23 10:31 Şubat 28, 2023

Bilal Baran Yardımcı

28/Şub/23 10:31

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, NBA tarihinde direkt olarak şampiyonluğu etkileyen 33 takası huzurunuza taşıyor.

by Ben Rohrbach / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 10 Şubat 2022 tarihinde Yahoo Sports‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA’de 2022-23 sezonunun takas dönemi geride kaldı ve irili ufaklı bir dolu takas her zamanki gibi NBA gündeminde büyük yer edindi. Kevin Durant ve Kyrie Irving gibi yıldızların da takım değiştirdiği bu dönemin ardından ligin 75 yıllık tarihinde direkt olarak şampiyonluğa etki eden 33 takası hatırlamaktan daha iyi ne yapabiliriz?

Gelin hep beraber ligin kaderini baştan yazan 33 takası inceleyelim.

Haziran 1948: Dolph Schayes ligi kurtarıyor

1948 yılında dört takım BAA’da mücadele etmek için ligden ayrıldığında ve iki takım da ekonomik sebeplerden kapandığında Tri-Cities Blackhawks’ın genel menajerliğini yaparken aynı zamanda NBL’in Başkan Yardımcısı olan Leo Ferris, ligi kurtarmaya çalışıyordu. Syracuse Nationals, NBL’de ekonomik sebeplerden batan üçüncü takım olmak üzereyken Ferris’in lig yönetimindeki rolü de önemini gösterdi.

Ferris, Blackhawks’ın Dolph Schayes’i özellikle de New York Üniversitesi çıkışlı oyuncu memleketinden Knicks onu 1948 BAA draftında seçtikten sonra Illinois’ın Moline şehrine oynamaya ikna edemeyeceğini biliyordu. Böylece Tri-Cities, oyuncunun NBL haklarını Syracuse’a takasladı. Lig yöneticisi olarak yapabildikleri sayesinde Ferris, Nationals’ın işini kolaylaştırdı ve Schayes’e Knicks‘in teklifinden 2.500 dolar daha fazlasını, 7.500 doları teklif etti.

“2.500 doların büyük para olduğunu düşündüm ve profesyonel basketbolun ömrü uzun olmayabilirdi.” demişti Schayes, Haziran 2015’te The New York Times’a. “Bu yüzden de en yüksek teklifi seçtim.”

Ferris bir yıl sonra NBL ile BAA’in birleşmesine ön ayak oldu, aynı zamanda Tri-Cities’ten ayrılarak Syracuse’un yönetimine geçti ve orada Schayes etrafında bir şampiyonluk adayı takım kurdu. Nationals, Schayes’in organizasyonun 76ers olarak Philadelphia’ya taşındığı döneme kadar uzanan 15 yıllık kariyerinde üç kez finale çıktı ve 1955 yılında şampiyon oldu.

30 Nisan 1956: Bill Russell ve Red Auerbach bir araya geliyor

Blackhawks’ın talihi… Sadece 1949-50 sezonunda Red Auerbach’ın altında çaylak olarak oynayabilecek Schayes’i hediye etmekle kalmadılar, bir de 1950 yılında Hall of Fame oyuncu Bob Cousy’nin draft haklarını Frankie Brian için Chicago Stags’a takasladılar. Auerbach takımdan ayrıldı ve Boston Celtics‘e gitti. Celtics‘te Cousy’i kadrosuna kattı. Blackhawks için işler buradan sonra daha da kötüleşiyor.

1951 yılında Milwaukee’ye taşındıklarında isimlerini Hawks olarak değiştirdiler, ardından üç yıl sonra tekrar St. Louis’e taşındılar. 1954 yılında Bob Pettit’i, 1956 yılında ise Bill Russell’ı draft ettiler. Bu da demek oluyor ki Hawks, bir noktada kendi jenerasyonunun en iyi koçu ve 1950’lerde ligin sembol isimlerden George Mikan hariç hepsini elinde bulunduruyordu. Bunların arasından sadece Pettit onların formasını giydi.

Auerbach, Russell’ı istediğini herkese belli etti ve onun haklarını almak için gizlice uğraştı. Söylenilene göre Celtics’in sahibi Walter Brown, eğer Royals’ın sahibi Les Harrison bir numaradan Russell’ı seçmezse ona Ice Capades’i Rochester’a getirmeyi teklif etti. Böylece Royals ilk sıradan Sihugo Green’i seçti. İkinci sıra seçimi Hawks’taydı. St. Louis o zamanlarda da ayrık bir haldeydi. Takımın da durumu farklı değildi, bu yüzden Russell onlar için oynamak istemedi. Burada da devreye Auerbach girdi ve Hall of Fame oyuncular Ed Macauley ve Cliff Hagan karşılığında Russell’ın haklarını aldı.

Pettit, Macauley ve Hagan; 1958 yılında tamamı beyazlardan oluşan son şampiyon oldular. Russell ve Auerbach’ın Celtics’i ise 1957-69 arası arasında 11 şampiyonluk yaşadı, bunların altısında da oyun kurucu Cousy’di.

15 Ocak 1965: Yok pahasına Wilt Chamberlain

Stan Musial’in St. Louis’te restoranının merdivenlerinde 1965 All-Star maçının ardından San Francisco Warriors ve Philadelphia 76ers gece 12.30’da büyük bir takas gerçekleştirdi. Warriors, Wilt Chamberlain takım arkadaşlarıyla sorunlar yaşarken ve takım ekonomik olarak sıkıntıda olmasına rağmen tribünleri dolduramıyorken oyuncuya lig sonuncusu takımda sayı kralı oluyor diye 100.00 dolar verme gereği duymadı, böylece Sixers‘a takasladılar.

Karşılığında ne mi aldılar? Paul Neumann, Connie Dierking, Lee Shaffer ve 50.000 ile 150.000 dolar arasında bir şey…

“Chamberlain kolayca sevilebilecek bir adam değil.” dedi Warriors’ın sahibi Franklin Mieuli bundan birkaç yıl sonra. “Kişisel olarak onu sevmediğimi söylemiyorum. İyi bir arkadaşım. Fakat San Francisco taraftarları onu sevemedi. Çoğu taraftarlar kısa oyuncuları ya da favori olmayanları seviyor, Wilt ikisi de değil. Ondan nefret etmek kolay. NBA’de deplasmana gitmesi en çok istenilen takımdık, insanlar Wilt kaybetsin diye izlemeye geliyordu. Onu acı gerçekler yüzünden takasladım. Kendim hariç herkese para kazandırdım.”

Başlangıçta emekli olmakla tehdit etse de Chamberlain, Sixers’a uyum sağladı ve takımı 1967’de şampiyonluğa taşıdı.

 

9 Temmuz 1968: Bir kez daha yok pahasına Wilt Chamberlain

Chamberlain, 1969 yılında Russell’ın Celtics‘ine karşı playoffta beş karşılaşmada dört kez kaybedince Sixers‘tan soğudu. Son üç yılın NBA MVP’si, Los Angeles’taki yaşam tarzının da dahil olduğu birkaç sebeple takasını istedi ve Philadelphia GM’i Jack Ramsay’i bunu gerçekleştirmediği senaryoda ABA’e gitmekle tehdit etti. Ramsay da Chamberlain’in isteğini gerçekleştirdi ve Lakers‘a Darrall Imhoff, Archie Clark ve Jerry Chambers karşılığında takasladı.

Oyunun istatistiksel açılardan en iyi oyuncusu üç yıl içinde toplamda altı oyuncu karşılığında iki kez takaslanmıştı böylece ve o altı oyuncudan hiçbiri gittikleri takımlarda All-Star bile olamadılar. Bu arada Chamberlain, Jerry West ve Lakers; sonraki beş yılın dördünde final oynadı ve 1972 yılında Los Angeles’a ilk şampiyonluğu getirdiler.

19 Aralık 1968: Birkaç hoşnutsuz kişi karşılığında Dave DeBusschere

1968-69 sezonunun ortalarında New York Knicks‘in takım kimyasında problemler yaşanıyordu. Walt Bellamy ve Howard Komives, takım arkadaşları Willis Reed ve Cazzie Russell ile ters düşmüştü. Knicks GM’i Eddie Donovan da Bellamy ile Komives’i Dave DeBusschere karşılığında Detroit Pistons‘a takasladı. Takımda çok sevilen Dave 4 numaraya, Reed de 5 numaraya geçti ve kadronun uyumu sağlanmış oldu. DeBusschere, Knicks’te geçirdiği ilk beş senenin hepsinde All-Star seçildi, bu sırada üç kez final oynadı ve organizasyona tarihinin ilk ve son şampiyonlukları 1970 ve 1973’ü kazandırdı.

21 Nisan 1970: Bob Cousy’nin egosu ve Oscar Robertson

Robertson kolejdeki üç yılı ve NBA kariyerinin ilk 10 yılını Cincinnati’de geçirdi. Bu süreçte Royals’ın 1970’li yıllarda playoff serisi kazanmadan geçirdiği altı yıllık süreç oldu. Koçluk pozisyonuna Cousy’i getirdiler. Cousy, iki yıl sonra şehir değiştirmek zorunda kalacak organizasyon maçlara bilet satabilsin diye yedi maçta forma bile giydi.

Cousy ve Robertson anlaşmazlık yaşadı. Anlatılanlara göre bu ayrışmanın sebebi Cousy’nin kendi asist rekorunu geçen Robertson’a olan kıskançlığıydı.

“Sebepleri ne olursa olsun,” diyor Robertson, “hatalı olduğunu düşünüyorum ve bunu asla unutmayacağım.”

Robertson yeni kontrat imzalamıştı ve herhangi bir takası veto etme hakkı bulunuyordu. Ekonomik sıkıntılar yaşayan Royals, Knicks ve Lakers’ın da aralarında bulunduğu söylenen birçok takıma Robertson’ı önerdi. Robertson, Baltimore Bullets ile anlaşma sağlamıştı, Royals ise onu yeni All-Star olmuş Flynn Robinson ile hala Vietnam’da görevde olan Charlie Paulk karşılığında Milwaukee Bucks‘a takasladı.

Bucks, Robertson ile Lew Alcindor’u bir araya getirdikleri ilk sezonda şampiyonluğa ulaştı. 1974 yılında, Robertson’ın son sezonunda bir kez daha finale çıktılar. Robinson ve Paulk ise Cincinnati’de sadece bir sezon oynadı.