by Ben Rohrbach / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 10 Şubat 2022 tarihinde Yahoo Sports‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA’de 2022-23 sezonunun takas dönemi geride kaldı ve irili ufaklı bir dolu takas her zamanki gibi NBA gündeminde büyük yer edindi. Kevin Durant ve Kyrie Irving gibi yıldızların da takım değiştirdiği bu dönemin ardından ligin 75 yıllık tarihinde direkt olarak şampiyonluğa etki eden 33 takası hatırlamaktan daha iyi ne yapabiliriz?
Gelin hep beraber ligin kaderini baştan yazan 33 takası inceleyelim.
Haziran 1948: Dolph Schayes ligi kurtarıyor
1948 yılında dört takım BAA’da mücadele etmek için ligden ayrıldığında ve iki takım da ekonomik sebeplerden kapandığında Tri-Cities Blackhawks’ın genel menajerliğini yaparken aynı zamanda NBL’in Başkan Yardımcısı olan Leo Ferris, ligi kurtarmaya çalışıyordu. Syracuse Nationals, NBL’de ekonomik sebeplerden batan üçüncü takım olmak üzereyken Ferris’in lig yönetimindeki rolü de önemini gösterdi.
Ferris, Blackhawks’ın Dolph Schayes’i özellikle de New York Üniversitesi çıkışlı oyuncu memleketinden Knicks onu 1948 BAA draftında seçtikten sonra Illinois’ın Moline şehrine oynamaya ikna edemeyeceğini biliyordu. Böylece Tri-Cities, oyuncunun NBL haklarını Syracuse’a takasladı. Lig yöneticisi olarak yapabildikleri sayesinde Ferris, Nationals’ın işini kolaylaştırdı ve Schayes’e Knicks‘in teklifinden 2.500 dolar daha fazlasını, 7.500 doları teklif etti.
“2.500 doların büyük para olduğunu düşündüm ve profesyonel basketbolun ömrü uzun olmayabilirdi.” demişti Schayes, Haziran 2015’te The New York Times’a. “Bu yüzden de en yüksek teklifi seçtim.”
Ferris bir yıl sonra NBL ile BAA’in birleşmesine ön ayak oldu, aynı zamanda Tri-Cities’ten ayrılarak Syracuse’un yönetimine geçti ve orada Schayes etrafında bir şampiyonluk adayı takım kurdu. Nationals, Schayes’in organizasyonun 76ers olarak Philadelphia’ya taşındığı döneme kadar uzanan 15 yıllık kariyerinde üç kez finale çıktı ve 1955 yılında şampiyon oldu.
30 Nisan 1956: Bill Russell ve Red Auerbach bir araya geliyor
Blackhawks’ın talihi… Sadece 1949-50 sezonunda Red Auerbach’ın altında çaylak olarak oynayabilecek Schayes’i hediye etmekle kalmadılar, bir de 1950 yılında Hall of Fame oyuncu Bob Cousy’nin draft haklarını Frankie Brian için Chicago Stags’a takasladılar. Auerbach takımdan ayrıldı ve Boston Celtics‘e gitti. Celtics‘te Cousy’i kadrosuna kattı. Blackhawks için işler buradan sonra daha da kötüleşiyor.
1951 yılında Milwaukee’ye taşındıklarında isimlerini Hawks olarak değiştirdiler, ardından üç yıl sonra tekrar St. Louis’e taşındılar. 1954 yılında Bob Pettit’i, 1956 yılında ise Bill Russell’ı draft ettiler. Bu da demek oluyor ki Hawks, bir noktada kendi jenerasyonunun en iyi koçu ve 1950’lerde ligin sembol isimlerden George Mikan hariç hepsini elinde bulunduruyordu. Bunların arasından sadece Pettit onların formasını giydi.
Auerbach, Russell’ı istediğini herkese belli etti ve onun haklarını almak için gizlice uğraştı. Söylenilene göre Celtics’in sahibi Walter Brown, eğer Royals’ın sahibi Les Harrison bir numaradan Russell’ı seçmezse ona Ice Capades’i Rochester’a getirmeyi teklif etti. Böylece Royals ilk sıradan Sihugo Green’i seçti. İkinci sıra seçimi Hawks’taydı. St. Louis o zamanlarda da ayrık bir haldeydi. Takımın da durumu farklı değildi, bu yüzden Russell onlar için oynamak istemedi. Burada da devreye Auerbach girdi ve Hall of Fame oyuncular Ed Macauley ve Cliff Hagan karşılığında Russell’ın haklarını aldı.
Pettit, Macauley ve Hagan; 1958 yılında tamamı beyazlardan oluşan son şampiyon oldular. Russell ve Auerbach’ın Celtics’i ise 1957-69 arası arasında 11 şampiyonluk yaşadı, bunların altısında da oyun kurucu Cousy’di.
15 Ocak 1965: Yok pahasına Wilt Chamberlain
Stan Musial’in St. Louis’te restoranının merdivenlerinde 1965 All-Star maçının ardından San Francisco Warriors ve Philadelphia 76ers gece 12.30’da büyük bir takas gerçekleştirdi. Warriors, Wilt Chamberlain takım arkadaşlarıyla sorunlar yaşarken ve takım ekonomik olarak sıkıntıda olmasına rağmen tribünleri dolduramıyorken oyuncuya lig sonuncusu takımda sayı kralı oluyor diye 100.00 dolar verme gereği duymadı, böylece Sixers‘a takasladılar.
Karşılığında ne mi aldılar? Paul Neumann, Connie Dierking, Lee Shaffer ve 50.000 ile 150.000 dolar arasında bir şey…
“Chamberlain kolayca sevilebilecek bir adam değil.” dedi Warriors’ın sahibi Franklin Mieuli bundan birkaç yıl sonra. “Kişisel olarak onu sevmediğimi söylemiyorum. İyi bir arkadaşım. Fakat San Francisco taraftarları onu sevemedi. Çoğu taraftarlar kısa oyuncuları ya da favori olmayanları seviyor, Wilt ikisi de değil. Ondan nefret etmek kolay. NBA’de deplasmana gitmesi en çok istenilen takımdık, insanlar Wilt kaybetsin diye izlemeye geliyordu. Onu acı gerçekler yüzünden takasladım. Kendim hariç herkese para kazandırdım.”
Başlangıçta emekli olmakla tehdit etse de Chamberlain, Sixers’a uyum sağladı ve takımı 1967’de şampiyonluğa taşıdı.
9 Temmuz 1968: Bir kez daha yok pahasına Wilt Chamberlain
Chamberlain, 1969 yılında Russell’ın Celtics‘ine karşı playoffta beş karşılaşmada dört kez kaybedince Sixers‘tan soğudu. Son üç yılın NBA MVP’si, Los Angeles’taki yaşam tarzının da dahil olduğu birkaç sebeple takasını istedi ve Philadelphia GM’i Jack Ramsay’i bunu gerçekleştirmediği senaryoda ABA’e gitmekle tehdit etti. Ramsay da Chamberlain’in isteğini gerçekleştirdi ve Lakers‘a Darrall Imhoff, Archie Clark ve Jerry Chambers karşılığında takasladı.
Oyunun istatistiksel açılardan en iyi oyuncusu üç yıl içinde toplamda altı oyuncu karşılığında iki kez takaslanmıştı böylece ve o altı oyuncudan hiçbiri gittikleri takımlarda All-Star bile olamadılar. Bu arada Chamberlain, Jerry West ve Lakers; sonraki beş yılın dördünde final oynadı ve 1972 yılında Los Angeles’a ilk şampiyonluğu getirdiler.
19 Aralık 1968: Birkaç hoşnutsuz kişi karşılığında Dave DeBusschere
1968-69 sezonunun ortalarında New York Knicks‘in takım kimyasında problemler yaşanıyordu. Walt Bellamy ve Howard Komives, takım arkadaşları Willis Reed ve Cazzie Russell ile ters düşmüştü. Knicks GM’i Eddie Donovan da Bellamy ile Komives’i Dave DeBusschere karşılığında Detroit Pistons‘a takasladı. Takımda çok sevilen Dave 4 numaraya, Reed de 5 numaraya geçti ve kadronun uyumu sağlanmış oldu. DeBusschere, Knicks’te geçirdiği ilk beş senenin hepsinde All-Star seçildi, bu sırada üç kez final oynadı ve organizasyona tarihinin ilk ve son şampiyonlukları 1970 ve 1973’ü kazandırdı.
21 Nisan 1970: Bob Cousy’nin egosu ve Oscar Robertson
Robertson kolejdeki üç yılı ve NBA kariyerinin ilk 10 yılını Cincinnati’de geçirdi. Bu süreçte Royals’ın 1970’li yıllarda playoff serisi kazanmadan geçirdiği altı yıllık süreç oldu. Koçluk pozisyonuna Cousy’i getirdiler. Cousy, iki yıl sonra şehir değiştirmek zorunda kalacak organizasyon maçlara bilet satabilsin diye yedi maçta forma bile giydi.
Cousy ve Robertson anlaşmazlık yaşadı. Anlatılanlara göre bu ayrışmanın sebebi Cousy’nin kendi asist rekorunu geçen Robertson’a olan kıskançlığıydı.
“Sebepleri ne olursa olsun,” diyor Robertson, “hatalı olduğunu düşünüyorum ve bunu asla unutmayacağım.”
Robertson yeni kontrat imzalamıştı ve herhangi bir takası veto etme hakkı bulunuyordu. Ekonomik sıkıntılar yaşayan Royals, Knicks ve Lakers’ın da aralarında bulunduğu söylenen birçok takıma Robertson’ı önerdi. Robertson, Baltimore Bullets ile anlaşma sağlamıştı, Royals ise onu yeni All-Star olmuş Flynn Robinson ile hala Vietnam’da görevde olan Charlie Paulk karşılığında Milwaukee Bucks‘a takasladı.
Bucks, Robertson ile Lew Alcindor’u bir araya getirdikleri ilk sezonda şampiyonluğa ulaştı. 1974 yılında, Robertson’ın son sezonunda bir kez daha finale çıktılar. Robinson ve Paulk ise Cincinnati’de sadece bir sezon oynadı.
10 Kasım 1971: Baltimore hariç her yere Earl Monroe
Earl Monroe da Baltimore’u istemiyordu. Bullets, ödemeleri geciktiriyordu ve kontratını yeni imzalamıştı, bu yüzden 1970-71 sezonunun öncesinde takasını istedi. 1971-72 sezonunun ilk maçı geçtiğinde ve isteği hala karşılık bulmadığında evinde kalıp Lakers, Sixers ya da Chicago Bulls‘a gitmek istediğini iletti. Monroe, elindeki kozları güçlendirmek için ABA’den Indiana Pacers ile de görüştü.
“Zam istemiyorum.” dedi Bullets’ın sahibi Abe Pollin’e. “Baltimore’u istemiyorum.”
Monroe; Mike Riordan, Dave Stallworth ve tam olarak ne kadar olduğu bilinmeyen nakit karşılığında Knicks‘e takaslanmaya razı oldu. Monroe ilk başta Dick Barnett’in arkasından bençten gelmeyi teklif etse de kısa süre içinde Walt Fraizer ile birlikte ligin en iyi kısa ikilisini oluşturdukları herkes tarafından görülecekti.
“Baltimore’da işler çok kötüydü, sadece 5.000 taraftarın önünde oynuyorduk.” dedi Monroe, Knicks‘e takası tanıtılırken. “Baltimore’da yakındığım şeyin sadece taraftarla ilgili olmadığını söylemek istiyorum, genel olarak organizasyondaki atmosferle sıkıntım vardı.”
New York’ta ise işler farklı yürüdü. Knicks, 1971 yılına çok iyi başlamasa da Monroe önderliğinde sezon sonunda finallere çıktılar ve bir yıl sonra ikinci kez şampiyon oldular.
23 Haziran 1972: Hava değişikliği için Elvin Hayes
San Diego’da Rockets için oynamak ve Houston şehri, Elvin Hayes’i içten içe yiyip bitiriyordu. Sonrasında Sports Illustrated’e “Kapasitesi olmayan bir takımdan kazanan bir takım çıkarmam bekleniyordu.” dedi. Koçlarının ve takım arkadaşlarının da canını sıkan stresle uğraşmak için uyku hapları kullandı,
Rockets, dört sezonluk kariyerinde hali hazırda sayı ve ribaund krallıkları bulunan Hayes’i Bullets’a takasladığında Baltimore Koçu Gene Sheu, takasın sadece Hayes ve All-Star oyuncu Jack Marin arasında olmadığını söylemişti.
“Elvin’in psikiyatristini de almıştık.” demişti Shue, sezon arasında takasın açıklandığı basın toplantısında. “Hava değişikliğiyle birlikte Elvin’in davranışlarının da değişeceğini umuyoruz.”
Hayes, uyku ve mide problemlerini Houston’da bıraktı. Wes Unseld ile birlikte iyi bir ikili oldular ve birlikte üç kez final oynadılar, 1978 yılında da Washington’a ilk ve tek şampiyonluğunu kazandırdılar.
16 Haziran 1975: Kültür, Kareem Abdul-Jabbar’a göre değildi
Kareem Abdul-Jabbar, kariyerinin ilk beş senesinde üç kez MVP oldu ve Bucks ile geçirdiği ikinci sezonda şampiyon oldu fakat Milwaukee’yi çok sevdiği söylenemezdi. Takım arkadaşlarına “Milwaukee’de yaşamak mı? Hayır, Milwaukee’de en fazla ‘hayatta kalıyorum’ diyebilirsin. Hizmet etmek için tutulmuş bir asker gibiyim, o hizmetleri de iyi şekilde yerine getireceğim.” dediği söyleniyor.
1974’ün ekim ayında Robertson emekli oldu, Kareem’in kontratında da bir yıllık takım opsiyonu kalmıştı. Manhattan doğumlu oyuncunun bölgedeki kültürle uyuşamaması artık tak etmişti. New York veya Los Angeles’a takasını istedi.
1975’in mart ayında Marv Albert, Abdul-Jabbar’ın ayrılmak istediğini ortaya çıkarana kadar bu durum bilinmiyordu. Abdul-Jabbar bu durumu doğruladı, muhabirlere “Milwaukee’de ailem veya arkadaşlarım yok. Milwaukee benlik bir şehir değil. Şehirle veya insanlarla problemim yok. Sadece sosyal ve kültürel olarak Milwaukee bana göre değil.” dedi.
Bucks, Knicks’in Frazier ve Monroe’dan oluşan teklifini reddetti. 1975’in haziran ayında Lakers ile görüştüler ve ikinci yılını geçiren oyun kurucu Brian Winters, 26 yaşındaki pivot Elmore Smith, Lakers’ın 1975’teki iki draft hakkı, David Meyers, Junior Bridgeman ve 800.000 dolar karşılığında takas gerçekleşti.
Kareem 28 yaşında,” dedi Bucks GM’i Wayne Embry, “aldıklarımız Kareem gittikten çok sonra bile burada olacaklar.”
Winters, birden fazla kez All-Star oldu. Bucks, 1983 yılında Doğu Konferansı Finalleri’ne döndüğünde o ve Bridgeman rotasyonun parçalarıydı fakat Abdul-Jabbar, Lakers’ta 14 sezon daha oynayarak, üç kez daha MVP olarak ve Magic Johnson ile beş kez daha şampiyon olarak hepsini geride bıraktı.
5 Ağustos 1976: Maurice Lucas, Bill Walton’ın yanına
Portland Trail Blazers, Bill Walton’ın ilk iki senesinde playoffları kaçırdı. Bu esnada takımdaki Sidney Wicks ve Geoff Petrie, genç pivotun davranışlarını eleştirdi.
Blazers, Wicks’i 500.00 dolar karşılığında Celtics‘e, Petrie ve Steve Hawes ise 1976 draftının ikinci sırası karşılığında Hawks‘a takasladı. Petrie, sol dizinden üçüncü kez ameliyat olmak zorunda kaldı ve bir daha ne Atlanta’da ne de başka bir takımda maça çıkamadı.
“Neden buradayım gerçekten bilmiyorun.” dedi Petrie, Atlanta’ya vardıktan kısa bir süre sonra.
Bu sırada Portland, draftın ikinci sırasından Maurice Lucas’ı seçti ve Lucas, Walton ile direkt olarak bağ kurdu. İkisi de vejetaryendi. Blazers, 1977 yılında şampiyon oldu ve Walton, 1978’in şubat ayında kariyerini etkileyen bir ayak sakatlığı yaşamadan önce şampiyonluğun favorisiydi. Lucas, Portland’daki ilk üç sezonunda All-Star oldu ve 1988’e kadar forma giydi.
20 Ekim 1976: Direkt olarak para karşılığında Dr. J
1976’daki birleşmenin bir parçası olarak ABA’den gelen St. Louis Spirits, organizasyonun devamlılığı için 2.2 milyon dolar ve NBA’in gelirlerinden pay elde etmişti. Lig, bu anlaşmadan 2014 yılında 500 milyon dolar karşılığında çekildi.
Bu sırada New York Nets, NBA’e geliş sonrasında 3.2 milyon dolar giriş parası borçlanan dört ABA takımından biriydi. Julius Erving de takımdan dört yıl ve yaklaşık üç milyon dolarlık yeni bir kontrat istediğinde Nets‘in Long Island’daki antrenman kampındaydı.
Birçok borçla uğraşan Nets’in sahibi Roy Boe, Erving için açık arttırma açtı. Erving’i 4.8 milyon dolarlık tazminatı ödemeleri karşılığında Knicks‘e önerdi fakat Knicks karşılık olarak 2.5 milyon dolar önerdi. Sixers; Lakers, Bucks ve teklif veren diğer takımların teklifini üç milyon önererek geride bıraktı. Philadelphia aynı zamanda Erving’in üç milyon dolarlık kontrat isteğini de karşılamıştı.
Erving, Nets kendisini Sixers‘a takaslamadan önce takımı 1974 ve 1976 yıllarında ABA şampiyonluğuna taşımıştı ve ligin son üç yılında MVP olmuştu. Bunun ardından Nets, NBA’deki ilk 25 yılında sadece bir kez playoff serisi kazanbildi.
Knicks, takım iyi halde değilken ve Madison Square Garden tribünleri dolmuyorken Erving’i pas geçti.
Erving, Philadelphia’da 11 sezon oynadı. Her birinde All-Star seçildi ve 1981 yılında MVP oldu. 76ers’ı yedi kez Doğu Konferansı Finalleri’ne çıkardı, dört kez final oynadı ve 1983 yılında şampiyon oldu.
15 Şubat 1980: James Worthy ve Stepian Kuralı
1980’in şubat ayında ligin lideri olan Lakers, takas döneminin sonunda Don Ford karşılığında sakatlıktan dönen ve savunmasıyla ünlü Cleveland Cavaliers guardı Butch Lee’yi kadrosuna katmak istiyordu. Cleveland, Lakers’tan o sezonki ilk tur haklarını da istedi. Lakers’ın GM’i Bill Sharman, galibiyet yüzdesi düşük olan Cavaliers 1982 yılında draft değişim hakkı vermeye de ikna olunca bunu onayladı.
Lee, Lakers döneminde oynadığı 11 maçın ardından dizinden sakatlık yaşadı fakat Lakers, 1980 yılında yine de şampiyon oldu. Bunun ardından 22. sıradan seçecekleri draft hakkı Cavaliers’a gitti. Cavaliers, birazdan bahsedeceğimiz Chad Kinch’i seçti.
O yaz NBA tarihinin en kötü takım sahiplerinden Ted Stepien Cavaliers’ı satın aldı. Sonraki beş içinde Kinch’i ve 1983’ten 1986’ya kadar olan bütün ilk tur haklarını Mike Bratz, Richard Washington, Jerome Whitehead ve Geoff Huston karşılığında Dallas Mavericks‘e takasladı. Bu oyunculardan sadece Huston, Cleveland’da 1982 yılının sonrasını görebildi. NBA, bunun ardından Stepien Kuralı’nı yürürlüğe koydu. Bu kurala göre takımlar üst üste yıllardaki ilk tur haklarını takaslayamıyordu. Lig aynı zamanda Stepien’in 1983 yılında yolladığı draft haklarını Cleveland’a geri yolladı.
Cavaliers, 1981-82 sezonunun sonunda Doğu’nun dibini gördü. San Diego Clippers da Batı’nın en kötü takımıydı, ilk sırayı hangi takımın alacağı yazı turayla belirlendi. Lakers, turayı seçti ve böylece James Worthy’i draft etti. Worthy de son şampiyon takıma 1988 yılına kadar kazanılan üç şampiyonlukta daha yardımcı oldu.