NBA Tarihinin En Tuhaf 10 Maç Önü Rutini

26/Şub/23 10:30 Şubat 26, 2023

Berkay Terzi

26/Şub/23 10:30

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, NBA tarihinin en ilginç 10 maç öncesi rutinini listeliyor.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

NBA tarihinde dünyanın çeşitli yerlerinden binlerce basketbolcu yer alıyor.

Bu oyunculardan bazılarının batıl inançları ve maç önü rutinleri oluyor. Bunları her seferinde tekrarladıklarında muhtemelen daha iyi motive oluyorlar.

İçlerinden bazılarına aşinayız. Yakın tarihte LeBron James’in tebeşir tozu fırlatmasından Russell Westbrook’un danslarına kadar birçok rutinle karşılaştık ve karşılaşmaya da devam edeceğiz. Ancak NBA tarihinde kulağa tuhaf gelen birçok ritüel de var.

Eurohoops Çeviri, NBA tarihinin en ilginç 10 maç öncesi rutinini listeliyor.

10. LeBron’un Tebeşir Tozu

LeBron James’in maç öncesinde tebeşir tozu fırlatması bize normal geliyor çünkü bunu defalarca yaptığını gördük. Ancak bunun hakkında düşündüğünüzde hala biraz garip geliyor. Bir oyuncunun tebeşiri alıp havaya fırlatması normal değildir.

Tabii ki, LeBron teknik olarak tebeşir tozu atmaya başlayan ilk oyuncu değil; bu fikri Majesteleri’nden aldı… Michael Jordan bunun bir benzerini yıllar önce yapıyordu. LeBron’un havaya fırlattığı tebeşir tozu, oyuncuların ellerini kuru tutup topu daha iyi kavrayabilmesi için kullanılıyor.

Bu maç önü rutini biraz garip. Yine de herkesin pür dikkat bunu izlemesi, tebeşirin havada dağılışını görmek ve bunun ağır çekim versiyonları son derece eğlenceli.

9. Jordan’ın Tebeşir Tozu

Evet, Jordan tebeşir tozunu LeBron’dan önce kullanıyordu. Peki neden onun bir sıra üstünde yer alıyor? Çünkü Bulls spikeri Johnny “Red” Kerr bu rutini çok daha eğlenceli bir hale getiriyordu.

Jordan tebeşir tozunu eline alır ve LeBron gibi havaya fırlatmazdı. Bunun yerine, Red Kerr’in ve diğer yayıncıların önünde ellerini çırparak tozun etraftakilere de yayılmasını sağlardı.

Red Kerr ise bir noktadan sonra Jordan’ın bu rutinine komik tepkiler vermeye başladı. Bazen küçük bir vantilatör tutardı, bazen gaz maskesi takardı. Bazen de toz üstüne gelmesin diye şemsiye tutardı. Johnny “Red” Kerr, açıkça Jordan’ın rutinini daha tuhaf ve eğlenceli hale getiriyordu.


 

8. Curry’nin Tünel Şutları

Stephen Curry, NBA’in tarihinin en iyi şutörü. Maç önü rutini de bunu destekler nitelikte. Warriors‘ın yıldız oyuncusu, oyuncuların soyunma odasından çıkıp sahaya giriş yaptığı tünele geçip taraftarların arasından şut atarak herkesi büyülüyordu.

Curry’nin bu tuhaf rutini “100 metre koşusu”nu da içeriyor. Curry, tünel şutunu attıktan sonra hayranlarının formalarını imzalar, onlarla fotoğraf çektirir ve sonra tünelin başından sonuna doğru sprint atardı. Rutinin en tuhaf kısmı da muhtemelen bu.

“Tünel şutu” rutini, Curry’nin maç önü ısınmalarıyla başladı. Stephen Curry, ısınma bölümünde çemberin dibinden başlayıp yarı sahaya kadar uzanan 5 farklı noktadan arka arkaya şut atıyor. Eğer bu şutların birisi bile girmezse, döngü baştan başlıyor.

Stephen Curry’e 13 metrelik yarı saha atışı yetmemiş olacak ki, çembere 16 metre mesafedeki tünelden şut atmaya karar verdi.

7. Shaq’ın Bowling Rutini

Shaquille O’Neal, NBA tarihinin gördüğü en eğlenceli karakterlerden birisi ve maç önü rutini de kendisi kadar eğlenceli. Aynı enerjiyi şimdi TNT’de yorumculuk yapan Shaq’ta da görebiliyorsunuz.

2008’de Phoenix Suns‘a gelen Shaq, maç öncesinde yeni bir rutin bulmaya karar verdi. Suns oyuncuları her maçtan önce lobutlar gibi yan yana dizilir ve Shaq da sanki bowling topu atıyormuş gibi yaparak onları devirirdi.

Bu, Shaq’ın Phoenix’teki yeni takım arkadaşlarıyla kimya kurması için harika bir yoldu. Biz izleyiciler için de tuhaf ama eğlenceli bir maç önü şovuydu.


6. Wade’in Barfiksleri

Yıllar boyunca Miami Heat‘e liderlik eden ve Florida ekibiyle üç şampiyonluk kazanan Dwyane Wade, döneminin en atletik oyuncuları arasında yer alıyordu ama aynı zamanda pozisyonu için çok güçlü bir isimdi.

Dwyane Wade, maç öncesi rutininde güç gösterisi yaparak bunu herkese kanıtlamaya karar verdi. Wade, hava atışından önce çembere tutunur ve birkaç tane barfiks çekerdi. Bunu hem ev maçlarında hem de deplasmanlarda yapardı.

Bu hareket Wade ile ünlendi. Yıldız oyuncu, çemberde üç tane barfiks çekerdi. Bunun sebebi ise forma numarasıydı.

5. Carter’ın Çember Öpücüğü

Vince Carter, tıpkı Wade gibi, her maçtan önce zıplayıp çembere asılıyordu. Ancak Wade gibi barfiks çekmek yerine çembere daha nazik davranırdı. Vince Carter, çembere bir öpücük kondurup aşağı inerdi.

Evet, muhtemelen kirli olan bir çemberi öpmek biraz tuhaf gelebilir ama Carter’ın bunu her maçtan önce yapmasının arkasında güzel bir neden var. Carter çemberden indikten sonra elini öper ve gökyüzünü işaret ederdi.

Efsane basketbolcu bunu rahmetli büyükannesini onurlandırmak için yapıyordu. Ona birçok yönden ilham verdi ve bu da onun teşekkür etme şekliydi. Dürüst olmak gerekirse, bu rutin tam olarak garip değil. Son derece dokunaklı.


4. Garnett’in Kafası

NBA tarihinde saha içinde duyguları Kevin Garnett kadar yoğun olan çok az oyuncu var. Sürekli bağırırdı, ateşliydi ve cesurdu. Böyle bir oyuncudan daha farklı bir maç önü rutini elbette bekleyemezdik.

Kevin Garnett, hava atışından önce potanın önünde durur ve şortunu bağlardı. Muhtemelen kafasının içinden çeşitli motivasyon sözcükleri geçerdi. Rutinin son aşamasında ise kafasını potaya iki kez vurur ve birkaç yumruk atardı.

Çünkü Garnett, birkaç dakika sonra maça değil savaşa gireceğini biliyordu ve yüksek konsantrasyon gerektiren bir sporda daha motive edici bir rutin bulunamaz.

3. Ellis’in Balmumu Rutini

Monta Ellis, kariyerinin parlak dönemlerinde harika bir şutördü. Warriors forması giydiği 2007-08 sezonunda %53 şut yüzdesiyle 20 sayı ortalaması yakalamıştı. Bu şut verimliliğinin garip bir nedeni olabilir.

Ellis her maçtan önce ellerini sıcak balmumuna batırır ve kuruduktan sonra bıçakla balmumunu soyardı. Oldukça garip bir rutindi. Şimdi asıl soru şu: Ellis neden ellerini sıcak balmumuna batırsın?

Her şey Ellis’in sol yüzük parmağındaki bir bağı yırtmasıyla başladı. Balmumunu yaralanmadan kurtulmanın bir yolu olarak kullandı. Bu Ellis için bir alışkanlık haline geldi ve kariyeri boyunca kullanmaya devam etti.

Garip mi? Evet. Batıl inanç mı? Kesinlikle. Ellis’in daha iyi şut atmasına yardımcı oldu mu? Belki. Tek bildiğimiz, Ellis’in maç öncesi rutininin, onu bu listede üçüncü sıraya yerleştirdiği.


2. Miller’ın Yorucu Rutini

Reggie Miller’ın tuhaf bir maç önü rutini var. En hafif tabirle… Her maçtan önce kol ağızları kesilmiş uzun kollu gömlek giyerdi. Rakibin maç kasetlerini izlediği esnada uzaktan kumandayı her zaman aynı elinde tutardı. Ayrıca sadece belirli kapılardan ve koridorlardan geçerdi.

Maç öncesinde oyuncuların anons edilmesinden 30 ila 40 saniye önce orta sahaya gider ve yüzünü rakip potaya dönerdi. Düdük duyulana kadar topu bacaklarının arasından geçirir ve sonra bir fadeaway şut atardı.

Eğer üç sayılık atışı kaçırırsa, bir üçlük daha denerdi. Bunu da kaçırırsa bir turnike atardı. Kulağa yorucu geliyor değil mi? Fakat henüz bitmedi.

Hava atışından yaklaşık sekiz dakika önce Reggie Miller, Pacers‘ın medya ilişkileri direktörü David Benner’a yaklaşır ve Benner ona bir Pepsi veya Sprite verirdi. Bunun bir nedeni var.

Eğer Pacers bir önceki maçı kaybettiyse Miller bir Sprite içerdi. Pacers bir önceki maçını kazandıysa Pepsi içerdi.

Sprite veya Pepsi içildikten sonra David Benner, Miller’ın karşısına geçip kasıtlı olarak kışkırtıcı konuşmalar yapardı. Miller da bu sözlere karşılık verirdi. Miller, karısı ve köpeği dışında Benner’a her türlü konuda şaka yapabilirdi. Benner ise onun konuşmasına izin verirdi. Maça motive olmak için ilginç bir rutin.

Ayrıca, 1990’ların ortalarında Miller, takım arkadaşı Haywoode Workman ile herkesin dikkatini çeken tuhaf bir dans yapardı. Miller’ın maç öncesi rutini biraz tuhaf ve yorucuydu. Fakat Reggie Miller’ın tarihin en iyi şutörleri arasına girmesine yardımcı oldu.

1. Terry’nin Batıl İnançları

Reggie Miller’ın ardından işler daha da tuhaf bir hal alıyor. Anlaşılan eski NBA şampiyonu Jason Terry’nin batıl inançları da onun kadar kuvvetli.

Jason Terry ayrıca maç öncesindeki öğününe de aşırı önem verirdi. Terry, bu öğünde tavuk yemek zorundaydı. Tavuğun nasıl yapıldığının bir önemi yoktu, ancak menüde illa tavuk olacaktı.

Ayrıca Terry çoraplarını neredeyse dizine kadar çeker ve bir kafa bandı takardı. Bu, lisede basketbol oynarken yüksek çorap ve kafa bandı giyen babasını onurlandırmak içindi.

Aslında eski basketbolcunun maç önü hazırlığı bir önceki geceye kadar uzanıyor. Jason Terry, gece uyurken rakip takımın şortunu giyermiş.

Terry’nin batıl inançları burada bitmiyor. Maçın ilk çeyreğinde art arda şutlar kaçırırsa, bulduğu ilk arada ayakkabılarını değiştiriyordu.

Maç içindeki ilginç rutinlerini kızlarının bile fark ettiğini söyleyen Terry, bir keresinde “Ben değişik bir adamım. Kızlarım bile tuhaf birisi olduğumu söylüyor” dedi.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!