by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bu yaz ASVEL’den ayrılarak Valencia‘ya transfer olan ABD’li oyun kurucu Chris Jones, bu sezon ligde adeta fırtına gibi esiyor. Valencia‘nın playoff yarışında yer almasındaki en büyük faktörlerden biri olan Jones, bireysel performansıyla dikkatleri üzerine topluyor.
Ülkemizde bir dönem Frutti Extra Bursaspor formasını da terleten 29 yaşındaki yıldız, Türkiye’de yakaladığı çıkışın ardından Maccabi‘nin radarına girmiş ve kariyerinde ilk kez EuroLeague sahnesine geçiş yapmıştı.
2 yıl boyunca Maccabi kısa rotasyonunun yan parçalarından biri olan Jones, 2021 yazında ise daha büyük bir rol alabilmek umuduyla İsrail’den ayrılarak ASVEL kadrosuna katıldı.
ASVEL’de kısa rotasyonunun bir diğer yıldızı Elie Okobo’yla birlikte güzel bir uyum yakalayan ABD’li oyun kurucu, bu süreçte istatistiklerinde belirgin bir artış yaşadı.
EuroLeague kariyerinde ilk kez çift haneli skor rakamlarına ulaşan Jones, her ne kadar takımı playoff yarışının dışında kalsa da sadece yan parça değil, EuroLeague seviyesinde bir takımın ana parçalarından biri olabileceğini kanıtladı.
Ardından bu yaz ASVEL’den ayrılan ABD’li oyun kurucu, Valencia ile 1 yıllık sözleşme imzaladı. İsrail ve Fransa dönemlerinden farklı olarak yeni adresinde kısa rotasyonunun bir numaralı ismi olan Jones, İspanya’da kariyerinin zirvesine çıktı.
Kısa süre içerisinde yaptığı büyük etkiyle dikkatleri üzerine toplayan 29 yaşındaki yıldız, özellikle Olympiakos ve Pamathinaikos deplasmanlarında bulduğu maç kazandıran isabetlerle büyük ses getirdi.
Bu sezon maç başına 23 dakika süre almasına karşın 14.3 sayı, 2.5 ribaund ve 4.9 gibi son derece etkileyici ortalamalar yakalayan Jones, Valencia’nın playoff yarışı esnasında saha içerisindeki en büyük kozu olmaya devam ediyor.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Chris Jones’un oyunundaki artılara ve olası kariyer gidişatına bakış atıyor.
Chris Jones, Valencia İçin Neden Çok Değerli?
Öncelikle yazının girişinde Chris Jones’un kariyerinin geçmiş bölümünde ana rolden ziyade yardımcı rollerde kullanılmaya alışık bir isim olduğundan bahsetmiştim. Maccabi‘de Scottie Wilbekin ve Tyler Dorsey, ASVEL’de ise Elie Okobo gibi çok değerli kısalarla birlikte oynayan ABD’li yıldız, bu süreçte topsuz oyun verimliliğini de epey arttırdı.
Valencia‘da henüz başantrenörlük kariyerinin başlarında olan Alex Mumbru, neredeyse İspanyol koçların yüzde 99’unda olduğu gibi rotasyondan çok sık faydalanan bir koç. Kadrosundaki tüm oyunculardan ayrı ayrı verim almayı hedefleyen Mumbru, bu hedefi için çabalarken takımdaki süreleri de olabildiğince dengelemeye çalışıyor.
Bu noktada maç başına 23 dakika sahada kalan Chris Jones, her karşılaşmada ortalama 17 dakikayı saha kenarında geçirmesine karşın EuroLeague’de takımının en çok süre alan oyuncusu konumunda.
Geniş rotasyon nedeniyle Jonah Radebaugh, Klemen Prepelic, Jared Harper, Shannon Evans ve Sam Van Rossom gibi birbirinden çok farklı kısa profilleriyle birlikte oynayan Jones, koçu Alex Mumbru’nun sahada tercih ettiği beşlere göre farklı rollerde kullanılabiliyor.
Bu noktada Jones’un EuroLeague kariyerinin geçmiş bölümünde sıkça ikincil top yönlendirici olarak tercih edilmesi, Valencia hücumu ve koçu Alex Mumbru için değerine değer katıyor.
Bu durumu biraz daha açmak gerekirse Chris Jones, kadronun daha çok pas odaklı kısalarından Jonah Radebaugh ile sahada kaldığı bölümlerde topla daha az oynayarak skorer yönüyle öne çıkabiliyor. Öte yandan Klemen Prepelic, Jared Harper ve Shannon Evans gibi daha skor odaklı kısalarla birlikte oynadığı bölümlerde ise ana oyun kurucu rolünde takımına hem skor, hem de asist katkısı sağlamak için çabalıyor.
29 yaşındaki yıldızın çok yönlü bir profile sahip olması sadece Valencia için değil, aslında EuroLeague sahnesi için kendisini çok değerli bir isim haline getiriyor. Avrupa’da her geçen yıl daralan oyun kurucu havuzunu da göz önünde bulundurduğumuz zaman Chris Jones gibi versatil profildeki kısalar, EuroLeague koçları için büyük lüks olabiliyorlar.
ABD’li yıldızın topsuz oyununu bir kenara bırakıp toplu oyundaki artılarına geçecek olursam ise 29 yaşındaki oyun kurucu, sahada ilk olarak müthiş çabukluğu ve patlayıcı ilk adımıyla dikkat çekiyor. Eşleştiği savunmacıların çok büyük bölümüne karşı çabukluk avantajına sahip olan Jones, kendisine karşı ekstra önlem alınmadığı durumlarda rakiplerini rahatlıkla eksilterek bir anda çembere atak etebiliyor.
Ayrıca 1.88’lik pek uzun sayılmayan boyuna karşın bir oyun kurucu için epey geniş omuzlara ve çok güçlü bir fiziğe sahip olan 29 yaşındaki yıldız, çembere atak ettiği zaman rahatlıkla sayıyı bulabiliyor. Ayrıca çembere atakları sırasında rakip oyuncudan teması aldığı durumlarda ise Jones, yine geniş omuzları ve güçlü fiziği sayesinde vücut dengesini koruyarak hem sayıyı bulabiliyor, hem de basket faulü alabiliyor.
Jones’un hücumdaki yetenekleri elbette sadece çembere atak tehdidiyle sınırlı değil. Modern bir oyun kurucu profili olarak özellikle ikili oyunlarda rakip savunmalar üzerinde büyük tehdit oluşturan ABD’li yıldız, şut ve pasla da hem kendisi, hem de takım arkadaşları için farklı skor opsiyonları yaratabiliyor.
Bu noktada Chris Jones’un rakip savunmacılar üzerindeki tahmin edilemezliğini bambaşka boyutlara çıkaran bir detay daha var ki bence bu nokta, Jones’un hücum gücüne dair en büyük artılardan biri. Topla çabucak yön değiştirebilen yıldız oyun kurucu, bu sayede rakip savunmanın kendisine karşı aldığı önlemleri de büyük ölçüde aşabiliyor.
Örnek vermek gerekirse yönlendirme savunması, günümüz basketbolunda koçların rakibin etkili bir oyuncusunu durdurabilmek için en sık tercih ettikleri yöntemlerden biri. Yönlendirme savunmasını da şöyle açıklamaya çalışayım: Mesela sağ elini kullanan bir oyuncuya karşı takımlar, oyuncunun sağını kapatarak daha zayıf olan soluna doğru yönlendirmeyi hedefliyorlar. Bahsi geçen toplu oyuncu sola doğru yönlenip kendisine opsiyon yaratmaya çalıştığında ise karşısına çıkan uzun, toplu oyuncunun penetre kanalını kapatarak rakibin hücumunu tıkamaya çalışıyor.
Yönlendirme savunmasını Chris Jones’a karşı uygulamak ise EuroLeague koçları için son derece riskli bir tercih oluyor. Top elindeyken çabucak yön değiştirebilen ABD’li yıldız, soluna doğru gittiği zaman bir anda açı değiştirerek daha güçlü olan sağ tarafına doğru yönlenebiliyor.
Bu esnada karşısına çıkan uzuna karşı çok daha çabuk harekete geçebilen Jones, yönlendirme savunmasını işlevsiz kılmasının yanı sıra o esnada bir yandan da çembere atak ettiği için rakip savunmanın dengesini tamamen bozmuş oluyor.
Ayrıca orta mesafelerde de çok etkili bir isim olan Chris Jones, dripling üzerinden denediği pull up dediğimiz atışlarda yüksek yüzdeyle isabet bulabiliyor. Sahada komple bir oyun kurucu olarak rakip savunmalar için tahmin edilmesi çok güç bir isim olması, oyuncunun EuroLeague sahnesindeki değerini epey arttırıyor.
Son olarak Jones’un oyununa dair değinmem gereken bir diğer çok değerli nokta ise maçların kritik anlarındaki performansı. Bu sezon kötü geçirdiği karşılaşmalarda bile maçın en kritik anları geldiği zaman sahneye çıkabilen ABD’li yıldız, baskının arttığı bölümlerde hem sorumluluktan hiç kaçmıyor, hem de denediği şutlarda yüksek yüzdeli isabetler bulabiliyor.
Sezon Sonu ve Sonrası
Elbette yazının son bölümüne geçerken başlığın “Sezon Sonu ve Sonrası” olmasının çok bariz bir nedeni var. Geçtiğimiz yaz Valencia‘yla 1 yıllık bir kontrata imza atan Chris Jones’un sözleşmesi bu yaz sona erecek. Bu duruma ek olarak Jones’un Valencia ile olan kontratında herhangi bir uzatma opsiyonu yer almıyor.
Açık konuşmak gerekirse Chris Jones’un Valencia’da 1 sezon daha kalma ihtimali, şu an için pek gerçekçi gözükmüyor. Şu sıralar Valencia’yla kariyerinin ilk EuroLeague playoffları tecrübesini yaşamak için elinden gelen çabayı ortaya koyan Jones, yaz transfer döneminin gelmesiyle birlikte ligin dev ekiplerinin radarına girecektir. Hatta büyük ihtimalle çoktan girmiştir bile.
Artık geçmiş yıllardan farklı olarak NBA takımları, EuroLeague’in başlıca yıldızlarının yanı sıra zaman zaman rol oyuncularına bile göz dikebiliyorlar. NBA etkisinin oyuncular üzerinde her geçen yıl daha da artması, ne yazık ki Avrupa transfer pazarının da iyice daralmasına yol açtı.
Günümüzde gelinen noktada neredeyse her EuroLeague ekibi, kısa rotasyonu için ideal parçaları bulmaya çalışıyor. Böyle bir ortamda Chris Jones gibi çok yönlü bir profilin yazın serbest oyuncu statüsüne geçiş yapacak olması, ligin iddialı ekiplerinin iştahını epey kabartacaktır.
Bana kalırsa Chris Jones’u gelecek sezon Valencia’ya kıyasla daha yüksek bütçeli ve daha iddialı bir takımın formasıyla görmememiz büyük bir sürpriz olur. Yine de şu sıralar Valencia kadrosu için vazgeçilemez nitelikte bir isim olan Jones, oyununa dair bazı soru işaretleri nedeniyle bir üst seviyede beklenen etkiyi yapamayabilir. Böyle bir ihtimal yalnızda Jones için değil, seviye atlayan her isim için geçerli.
Öncelikle bir oyun kurucu olarak müthiş bir çabukluğa ve üst düzey skorer becerilere sahip olan Chris Jones, buna karşın pasörlük yönünden akıllara bazı soru işaretleri getirmiyor değil. Elbette Jones’a kötü pasör demem kendisine yönelik büyük bir haksızlık olacaktır, yine de pasörlüğüne dair geliştirmesi gereken bazı noktaların olduğu da bir gerçek.
Sahada patlayıcı ilk adımı, çabukluğu ve bir anda yön değiştirebilmesi sayesinde rakiplerini çok kolay eksiltebilen 29 yaşındaki yıldız, bu nedenle rakip savunmaları rahatlıkla rotasyona zorlayabiliyor. Elbette rotasyonun başlaması demek, bir anlamda Jones için sahadaki pas açılarının da artması anlamına geliyor.
Buna karşın rakip savunmanın yerleşimini okuyup pası takım arkadaşlarına ona göre verme konusunda çok parlak bir isim olmayan Jones, zaman zaman özellikle yaptığı tercih hatalarıyla öne çıkabiliyor. Bazen boştaki takım arkadaşını görmek yerine zorlama bir orta mesafe atışa yönelen veya boyalı alanın kalabalık olmasına rağmen çembere atak etmeyi deneyen ABD’li oyun kurucu, basit top kayıplarına sebebiyet verebiliyor.
Ayrıca Chris Jones, pasörlük noktasında basit pasları vermektense spektaküler diyebileceğimiz zorlama pasları denemeye epey eğilimli bir oyuncu. Sahada özellikle tek eliyle pas atmayı çok sık tercih eden Jones, bu noktada verdiği tembel paslarla hücumun aksamasına veya top kayıplarına neden olabiliyor.
Bir oyun kurucu olarak sahada yanlış tercihlere açık bir isim olması, şu sıralar Chris Jones’un oyununa dair en büyük soru işareti olarak öne çıkıyor. Real Madrid, Barcelona, Olympiakos, Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko gibi şampiyonluk hedefleyen üst düzey takımlara ana oyun kurucu rolünde transfer olduğu takdirde Jones, çok güven vermeyen karar mekanizmasıyla bazı sorunlar yaşayabilir.
Şu sıralar EuroLeague’in en iyi oyun kurucuları olarak gösterilen Vasilije Micic, Shane Larkin ve Lorenzo Brown gibi isimlere baktığımız zaman ortak bir nokta ortaya çıkıyor. Bu isimler bir yandan sahada takımları için çok önemli skor katkısı sağlarken bir yandan da pasörlük ve oyunu okuma becerileri sayesinde takım arkadaşlarını işin içine sokabiliyorlar.
Bir oyun kurucu olarak Chris Jones’un müthiş skorer becerilere sahip olduğu doğru ama ikinci nokta halen bir soru işareti. Ayrıca Jones’un gelecek sene 30 yaşına gireceğini de hesaba katarsak gelişime pek açık bir profil olmadığı da ortada.
Şu an baktığımda bana göre Jones için en doğru adres Barcelona olacaktır (herhangi bir duyum veya bilgi içermiyor). Şu sıralar EuroLeague’de zirve mücadelesi vermesine karşın hücumda zaman zaman ciddi sorunlar yaşayabilen Barça, kadrosunda çembere atak becerisi yüksek bir ismin eksikliğini bariz şekilde hissediyor.
Bu noktada Chris Jones, Tomas Satoransky gibi oyun zekası çok yüksek bir ismin yanında müthiş bir çembere atak ve skor tehdidi olabilir. Gittiği takımın ana oyun kurucusu olarak bir üst seviyeye adım attığında ise bazı sorunlar yaşayabilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.