by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Türk basketbolunun yeni jenerasyonu iddialı bir şekilde gelmeye devam ediyor. Alperen Şengün kısa sürede 2021 NBA Draftı’nın en iyi yeteneklerinden birisi haline gelirken Ömer Faruk Yurtseven ise tırnaklarıyla kazıyarak kontrat kapmayı başardı. 2004 doğumlu Berke Büyüktuncel ise 2024 NBA Draftı’nda adı geçebilecek bir potansiyel.
Fakat Büyüktuncel’den önce bir başka temsilcimiz NBA yolunda: Adem Bona.
2003 doğumlu milli oyuncumuz, ESPN’in en iyi 100 lise basketbolcusu listesine 16. sıradan giriş yaptıktan sonra NCAA’in önemli kolejlerinden teklif almayı başarmıştı. Oscar Tshiebwe’nin varlığından ötürü Kentucky’i reddedip UCLA’e gitmeyi tercih eden genç pivot, 2023 NBA Draftı’nda seçilme ihtimaline sahip.
Tahmini draft sıralamalarında ikinci turun ortalarında yer bulan Bona, bu sezon şimdiye kadar 28 maçta görev aldı ve bu süreçte inişli çıkışlı bir performans sergiledi. Maç başına 23.3 dakika sahada kalırken 8.0 sayı – 5.1 ribaunt – 1.6 blok – 0.7 top çalma – 3.3 faul – %67.7 şut yüzdesiyle mücadele etti.
UCLA ise 29 maçta 25 galibiyet aldı ve şu anda ulusal sıralamada 4. sırada bulunuyorlar. Mart Turnuvası’nda mutlu sona ulaşma şansları azımsanamayacak kadar yüksek. Büyük çaplı bir kolejde forma giyiyor olması Bona için ciddi avantaj çünkü gözler hep bu takımın üstünde. Bu yüzden turnuva performansı ayrıca önemli.
Bona’nın istatistiklerine ve durumuna dair kısa bir özet geçtik, şimdi sıra daha derinlere inmekte…
Artılar
- Atletizmi pozisyonunun çok üstünde. Hücumda dikey sıçraması sayesinde ekmek yiyor ve çember etrafında alley-oop tehdidi yaratıyor. Savunmada ise yerden çok çabuk kalktığı için beklemediğiniz anlarda beklemediğiniz şutları blokluyor. Savunmada ona reaksiyon süresi kazandırıyor.
- Yalnızca dikey atletizmi değil, yatay atletizmi de boyuna ve pozisyonuna göre etkileyici. 208 cm uzunluğundaki birisi için gayet hızlı. Özellikle hızlı hücumda iki çember arasını geçerken “The Flash” gibi. Bu yeteneği NBA’in yüksek tempolu hücumlarında ona bir miktar değer katabilir.
- Hareket kabiliyeti ona savunmada ilginç bir potansiyel sağlıyor. Sık sık adam değişiminde kısaların karşısında kalan bir uzun değil, ancak ayak çabukluğu sayesinde uzun vadede savunma çok yönlülüğü oluşabilir. Henüz switch konusunda çok iyi değil ama doğru dokunuşlarla istenen seviyeye gelebilir. Bire birde Bona’ya hücum edip onu arkanıza alsanız bile bloklanabiliyorsunuz çünkü çok atik bir uzun. Bu yüzden perimetrede geçildiğinde bile arkadan yetişip durumu kurtarabiliyor.
- Yarı saha hücumunda en iyi iki özelliği hücum ribauntları ve içeri devrilme. Ribaunt sezgileri ve ikinci sıçrama kabiliyeti yüksek olduğu için hücum ribauntlarında rakibe rahatsızlık veriyor. İkili oyunlarda ise perdeler hazırlayıp ardından çembere devriliyor. Tam olarak hangi açıyla devrileceğini iyi kestiriyor ve çember etrafında temasa rağmen etkili bitirici. Fakat bu bitiriciliği parmak hassasiyetinden ziyade gücüne ve atletizmine dayanıyor.
- Hücumdaki kısıtlı görevini iyi icra ediyor. Enerjisi ve motoru yüksek. Kendi yeteneklerinin ve rolünün sınırlarını biliyor. Takım oyuncusu.
- Kısa devrilmede pasör becerileri uzun vadede umut verici. Perdeyi yapıp devrildikten hemen sonra topla buluştuğunda dipten cut eden oyuncuları veya dışarıdaki opsiyonları beslediği birkaç pozisyon var. Bu pasları yapmak bir NBA uzunu için çok önemli ve ayırt edici. Yine de bunları sürekli olarak yapan bir uzun değil. Güneş tutulması gibi nadir gerçekleşiyor.
- Kendini savunmaya adayan bir uzun. Sahanın bu tarafında çok aktif ve sürekli oyunun içinde. Fiziği NBA’e hazır duruyor. NBA’de koleje kıyasla sahada daha fazla boş alan olacak ama Adem Bona çabukluğu sayesinde bu alanı kaplayabilecek, savunma rotasyonlarında mobilite açısından sıkıntı yaşamayacak bir oyuncu. İlgi çekici savunma potansiyelinin en önemli parçası çember koruma. Hareketliliği, 221 cm uzunluğundaki kanat açıklığı ve dikey sıçraması bu konuda ona çok ama çok yardımcı oluyor.
- İkili oyun savunmasında takımına taktiksel açıdan esneklik kazandırabilir. Hatalarını törpüler ve potansiyeline ulaşırsa drop, hedge, blitz, switch gibi birden fazla stratejide başarı sağlayabilir. Özetle, savunma potansiyelini hücumundan daha çok beğeniyorum. İyi bir savunmacı için gereken altyapıya sahip.
- Savunma potansiyelinden daha ilginç olan şey ise çember atakları. Bona’nın lise ve FIBA kliplerinde topu tepede yüzü dönükken alıp çembere gittiği birçok kesit var. FAKAT alt yaş kategorilerinde yaptığı tüm bu şeyler kolej seviyesine geçmedi, muhtemelen NBA’e de geçmeyecek. Çünkü Adem Bona ancak düz ve boş bir penetre kanalı bulabilirse dikine oynayabiliyor. Aksi takdirde çemberi zorlamak gibi bir düşüncesi yok.
Eksiler
- Hücumda oyuna kattığı farklılık yok denecek kadar az. İstikrarsızlığının sebeplerinden birisi bu. Oyun kurucusu ne verirse Bona da onu alıyor. Evet, ribauntlarda aktif ve devrilen uzun olarak iyi. Fakat artık NBA’de bu profilde bir oyuncu bulmak hiç zor değil. Serbest oyuncu havuzu bu tür isimlerle dolu ve maliyeti düşük. Bu yüzden oyununda ayırt edici özellikleri ilerletmesi şart. Kısa devrilme pasörlüğü veya orta mesafe tehdidi gibi… Çünkü hücumdaki kısıtlılığı bir prospect olarak savunmadaki değerini de baltalıyor.
- Bona’dan üçlük atmasını zaten beklemiyoruz ama orta mesafesine dair hiçbir iz göstermedi. Boyalı alan dışından yalnızca 5 şut denedi ve isabet bulamadı. Genç oyuncuların şutunu tartmak için serbest atış yüzdesi iyi bir kriter olabiliyor. Fakat Bona’nın serbest atış yüzdesi yalnızca 58.
- Sırtı dönük oyunlarda rakibini ittirebiliyor ama hareket repertuarı dar olduğu için ortaya çok kalas bir görüntü çıkıyor. Alperen Şengün’ün tam tersi gibi düşünün. Post-up hücumları rakibe birkaç kez yüklenip ardından hook shot denemekten ibaret. (Zaten NBA’de tercih edilen bir oyun stili değil, o yüzden gözümde değerini düşürmüyor)
- Topu/pasları yakalamak konusunda en iyi oyuncu diyemem. Devrilirken pası aldığında veya başka şekillerde topu alması gerektiğinde topun kontrolünü sağlayamadığı anlar oluyor. Bu durum özellikle ikili oyunlarda kötü bir etki bırakıyor. Devrildikten sonra pasın kontrolünü hemen sağlayamadığı için elindeki bir saniyelik avantajı yitirmiş oluyor, hatta bazen topu kaybediyor.
- Savunmada potansiyelli ama çok ham. Pozisyon alma becerisi sorgulanabilir, özellikle ikili oyun savunmasında drop yaparken. Aynı zamanda fiziksel açıdan küçük kalabiliyor. Undersize.
- Savunmada fazla hevesli. Her topa atlamak istiyor, her bloğa çıkmak istiyor, sürekli hareketli olmak istiyor. Fakat enerjisi bu sefer kendi hanesine eksi yazıyor. Sürekli şut feyklerine zıplıyor ve çok ciddi bir faul problemi var. Sahada kaldığı 23 dakikada ortalama 3.3 faul yaptı. Biraz daha sakin ve disiplinli kalmayı öğrenmesi gerek.
- Savunmada kısaların karşısında kalma potansiyelinden bahsettik. Ancak NBA seviyesinde endişelerim var. Sahada daha fazla boşluk olduğu için ve kısalar da daha atletik olduğu için Adem Bona zorluk yaşayabilir. Ayakları hızlı, kalçadan dönüşleri hiç fena değil ama geniş alanlarda footwork bakımından sıkıntı yaşayabiliyor.
Oyuncu Benzetmesi
Adem Bona, savunmada potansiyelli ve ham. Hücumda ise rolünü iyi icra ediyor ama rolü kısıtlı. Aynı zamanda “undersize” olmasına rağmen atletizmiyle etki yapıyor. Tüm bu artılar ve eksilerin doğrultusunda günümüzden iki örnek aklıma geliyor: Onyeka Okongwu ile Clint Capela’nın gençliği.
Bu iki uzun şu anda Atlanta Hawks‘ta takım arkadaşı. Onyeka Okongwu, 2020 NBA Draftı’nda 6. sıradan seçilmişti. Neden Okongwu bu kadar yüksekten seçilmişken Bona neden bu kadar düşük diyebilirsiniz. Ancak Okongwu’nun kolej yılı çok daha etkileyiciydi. Tabi NBA’e geçiş süreci düşünüldüğü kadar hızlı olmadı. 22 yaşındaki pivot şu anda üçüncü sezonunda yer alıyor. Üç senedir Capela’nın arkasında pişiyor. Bu sezon etkili oynuyor ve süreleri 24 dakikaya kadar yükseldi ama hala formayı kapabilmiş değil.
Bunun sebebi ise Clint Capela. Houston Rockets günlerinde James Harden ile harikalar yaratan Capela, Hawks‘taki ilk yılında da Trae Young ile boyalı alana hakimiyet kurmuştu. Sakatlıklar sebebiyle son 1,5 yıl onun için biraz zorlu geçti. Buna rağmen formayı Okongwu’ya kaptırmış değil. Tabi hikayenin bu kısmı bizi ilgilendirmiyor. Bizim için dikkate alınması gereken kısım 2014’e dayanıyor.
2014 NBA Draftı’nın 25. sırasından Rockets‘a seçilen Capela’nın çıkış yapması neredeyse 3 sene sürdü. Tıpkı Okongwu gibi… Eğer seçilirse Adem Bona için de ilk seneler kolay geçmeyecek.
Photo Credit: UCLA Twitter (@UCLAMBB)
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!