by Tim Bontemps and Dave McMenamin / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 5 Ocak 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
LeBron James kariyerindeki spesifik anları dakikalar önce de yıllar önce de yaşansa da hatırlaması gibi olağanüstü bir yeteneğiyle tanınır.
Fakat geçenlerde kırdığı “16 yıl ve 1.125 maç boyunca çift haneye çıkmış olma” rekoru hakkında sorulduğunda James duraksadı.
“Gerçekten mi?” dedi ESPN’e. “O maçı hatırlamıyorum.”
Anlaşılan o ki James bu konuda yalnız değilmiş.
Kimsenin hatırlamadığı bir maç… Takvimler 5 Ocak 2007’yi gösteriyordu ve James’in dördüncü sezonunda Cleveland Cavaliers‘ın Milwaukee Bucks‘ı deplasmanda 95-86 yendiği maçtı.
James 43 dakika oynadığı maçı 9 asist, 5 ribaund, 3/13 saha içi isabetiyle bitirdi.
Ve 8 sayısı vardı.
“İstatistiklere bakarken ‘belki iyi oynamışımdır’ diye düşünmüştüm.” diyor şu anda G League’de asistan koçluk yapan, o dönemin Cavaliers forveti Donyell Marshall. “Sonrasında istatistiklere baktım ve ‘hiçbir şey yapmamışım’ olmuştum.”
“Eğer bana ‘senin 30 sayıyı geçtiğin, LeBron’un tek hanede kaldığı maçı hatırlıyor musun?’ diye sorsaydınız belki biraz hatırlayabilirdim.”. diyor Cavaliers’ın o maçtaki forveti Drew Gooden, gülerek.
Fakat o gece yaşananları bütün netliğiyle hatırlayan bir isim vardı: O zamanlarki Bucks Koçu Terry Stotts.
“Dürüst olacağım, o maçı net hatırlıyorum ve LeBron’un 10 sayı atamamasından dolayı değil.” diyor Stotts ESPN’e.
O Cleveland galibiyetinin son pozisyonu, 14.8 saniye kala Michael Redd’in vurduğu smaç, Stotts’ın Milwaukee’deki döneminin sonunun başlangıcı olacaktı.
“Michael maçın son saniyelerinde smaç vurdu,” diyor Stotts. “Anlamsız bir smaçtı. Dokuz sayı gerideydik fakat gidip smaç vurdu ve dizine bir şey yaptı, sonraki 20 maçı kaçırdı. O 20 maçın 17’sini kaybettik.”
Milwaukee’nin Cavaliers maçına .500 dereceyle ve son dokuz maçın yedisini kazanarak girdiği dönemden iki ay kadar sonra Stotts kovuldu. Sonrasında Portland Trail Blazers‘ın başında başarılı bir dokuz yıl geçirdi.
Maç Bucks için büyük sonuçlar doğursa da Cleveland için NBA Finalleri’ne kadar uzanan başarılı sezondaki bir başka maçtı.
Bu yüzden de James’in takım arkadaşlarının 16 yıl önce bir ocak ayında oynanan bir maçı hatırlamaması normal olsa da onun yanında oynama deneyiminden kalan anılar sağlam duruyor.
“Hala gelişmeye, olgunlaşmaya ve işleri çözmeye devam edebildiği için çok etkileniyorum. Bütün bunları omzunda dünya kadar yük varken yapıyor.” diyor Gooden.
“O, gerçekten de bir süper kahraman ve her zaman ulaşabiliyorsunuz.”
Sekiz farklı takımda oynadığı kariyerinde James’in yanında üç yıl oynayan Marshall’ın aklında James’e dair en çok akılda kalan şey gelişmeye ve oyunun tarihini bilmeye genç yaştan beri olan adanmışlığıydı.
“Birçok süper yıldızla beraber oynadım fakat hiçbiri o yaştaki LeBron kadar herhangi bir maça çalışmıyordu.” diyor Marshall. “Maç bittiği gibi video kayıtlarını izlemek isterdi.”
“Bana göre günümüzdeki çoğu oyuncu oyunun bir öğrencisi değil. Birçok oyuncu kendisinden önce oynayan, kendisine yol açan isimleri tanımıyor. LeBron ise Oscar Robertson’ın istatistiklerini bilen biriydi. Kareem’in istatistiklerini, Wilt’in istatistiklerini bilirdi.”
Gooden ise James’e dair unutamadığı şey olarak James’in basketbol hayatında Ohio’daki lise günlerinden itibaren hep göz önündeki maçlarda forma giymesini belirtti.
“Hep bir şekilde çözüm bulabilmesi…” diyor Gooden. “Baskı altında verimli olabilmesi… Onu 15 yaşından beri biliyorum, 26 yılı aşkın süredir tanımaya göre farklı bir bakış açısı oluyor.”
“Hepimizin onun muhteşemliğine tanık ettiğine’ dair Nike reklamı vardı. Gerçekten de öyleyiz. Öyle. Bu ve daha fazlası.”
James’in serisini daha iyi anlamak için: Marshall, NBA’de geçirdiği 15 sezonda toplamda 957 maça çıktı. Gooden ise 14 yılda 790 maçta forma giydi. İkisinin de kariyeri ortalama bir NBA oyuncusunun kariyerinden çok daha uzun.
“Bir maçta 10 sayının altında atmış olması 16 yıldır atmamış olmasından daha büyük haber.” diyor Marshall. “Kariyerinin başlarında, çaylakken bazı günler çift haneye çıkamadığınız olur. Fakat onun gösterdiği muhteşemlik ve bütün başarılarını düşününce 10 sayıdan az attığı bir maç olmasına seriden daha çok şaşırdım.”
Eski Cavaliers guardı Daniel Gibson o sezon çaylaktı. James’in yanında oynama deneyimi sorulduğunda Gibson direkt olarak 42. sırada Cleveland Cavaliers tarafından seçildiği 2006 draftı öncesinde girdiği hazırlık antrenmanlarını hatırladı.
“Houston’da berbat bir antrenman geçirmiştim, Cavs ikinci antrenmanımdı.” diyor Gibson, ESPN’e. “LeBron da oradaydı ve ben harika oynamıştım.”
“Antrenmandan sonra yanıma geldi ve büyük özgüven aşıladı. Karşındaki LeBron James, sen ise kadroda bir boşluk arıyorsun… Bir de üstüne sana kadroda olabilirsen mutlu olacağını söylüyor…”
“Bana çok büyük özgüven aşıladı ve Cavs ile geçirdiğim o gün öğrendiğim şey bu oldu. O, benim için dünyadaki en iyi oyuncuydu ve hala salona ilk gelen ve son çıkan isim oydu.”
James ise kendi açısından normal sezon maçlarından oluşan bir seriye çok önem vermiyor, sadece sosyal medyada ve televizyonda karşısına çıktığında hatırladığı bir şey olduğunu söylüyor.
Aynı zamanda devre arasında istatistiklere baktığında kaç sayı attığının önem verdiği bir şey olmadığını söylüyor.
“Anlıyorum,” diyor James. “Fakat genelde top kayıplarına, rakibin top kayıplarından ürettiği sayıya, geçiş hücumundan yediğimiz sayıya, kendi top kaybıma bakıyorum.”
“Aşağı yukarı böyle. Toplam sayıma çok bakmam.”