by Tim MacMahon / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 13 Şubat 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Christian Wood, az önce kendisinden pası alıp üçlük yollayan ve farkı son çeyreğin ortalarında çift haneye çıkaran Spencer Dinwiddie’ye doğru baktı ve sağ kolunu kaldırdı.
Burada önemli olan Wood’un bu hareketi asistine yönelik değil sözsüz bir özür şeklinde yapmasıydı.
Wood, yazılı olmayan bir NBA kuralını çiğnediğinin farkındaydı.
Takım arkadaşına bir “bomba” bırakmıştı. Bu şutlar genelde el üstü, şut saati sona ererken düşük yüzdeli şutlar olurdu.
Takım arkadaşları arasında pas atmanın bencilce bir oyun olarak görüldüğü ve gerginlik yarattığı nadir görülür. Düpedüz bırakılan bir “bomba” genelde pası atanın herkesin önünde hatasını kabul etmesiyle sonuçlanır, tıpkı Wood’un Dinwiddie’ye 12 Aralık’ta oynanan Oklahoma City Thunder maçında yaptığı gibi.
Wood’un bu pası özel olarak dikkat çekecek seviyedeydi. Hücum ribaundu Wood’a sekmişti ve hücum süresi 14 saniyeye çıkmıştı. Birebir oynadı, sahanın tepesinden sol forvete gidene kadar sekiz kere topu yere vurdu. Thunder‘ın çaylağı Jalen Williams son dribbling sırasında topa hamle yaptı ve bozdu. Wood topu kurtarmaya çalışırken neredeyse logonun orada konumlanmış Dinwiddie’yi gördü.
Dinwiddie topu yakaladığında hücum süresinde bir saniyeden az kalmıştı ve Shai Gilgeous-Alexander hemen dibindeydi. Dinwiddie sağına hareket ederek fırlatacağı top için ufak bir boşluk yarattı.
Top havadayken Wood ellerini kaldırdı ve “Whoops!” der gibi bir hareket yaptı. Dinwiddie de top panyaya çarpıp içeri girdikten sonra aynısını yaptı.
Dinwiddie sonuçtan bağımsız Wood’un bu “bomba”sını sorun etmezdi. Gerçek bir kural değildi, Dinwiddie bunu 2014-15 sezonunda Detroit Pistons‘ta çaylakken öğrenmişti. Bu durum acil durumlarda takımların ana skorerlerinin sorumluluk almasını sağlıyor. (Çaylaklar da bu kuralın dışında, onların kötü bir şut atmak zorunda kalması normal.)
“İkimizden birine veya çaylak Jaden Hardy sahada olsaydı ona atabilirdin.” demişti Dinwiddie ESPN’e gülerek.
“Şut yaratan isimlerden biriyken durum farklı oluyor. Çaylaklar her durumda karşılığını alamıyor fakat ben o şutu atarım. Açıkçası çok umrumda değil. Topu bana yollayın. Her seferinde şutu kaldırırım.”
Genel Kural: Eğer süre bitiyorken top sizdeyse ve boş birini bulamıyorsanız takım arkadaşını yüzdesine zarar verecek bir pozisyona sokmaktansa kendiniz o zor şutu kullanın. Lig genelinde hücum süresinin bitimine iki veya daha az saniye kala pası alan oyuncular o şutlarda %29.7 ile isabet buluyor.
“Bunu yapmamanız gerekiyor fakat arada bir olduğu oluyor, bazen şut da giriyor.” diyor Phoenix Suns‘ın yıldızı Devin Booker, ESPN’e. “Fakat kimse bundan hoşlanmaz, keyif almaz. .5 saniye kala şutu bile atamayacakken gelen pas… İnsanları sinirlendiren bunlar oluyor.”
.5 derken Booker topu hücum süresinde yarım saniye kala yanında savunmacı varken almaktan bahsediyor.
Birçok oyuncu “bomba”ların ellerinde patlamasına sinir oluyor. Bu tarz paslar uygun bulunmadığına yönelik birçok tepki de alıyor.
“Veteran bir oyuncu bunu bilir: ‘Bir şutör olarak bana topu bir saniye kala atma’.” diyor Mavs Koçu, Hall of Fame guard Jason Kidd, ESPN’e. “Artık yazılı bir kural bile olabilir. Her zaman vardı.”
Doğal olarak bu “bomba”lara en çok maruz kalan oyuncular takımın yıldızları oluyor. Bu oyuncular şut yaratma konusunda en çok sorumluluğa sahip olan isimler oluyor. Son 10 yılda en çok “bomba” pasa maruz kalıp şut atmak zorunda kalan oyuncular arasında başı gelecek Hall of Fame’ler çekiyor: Russell Westbrook, Damian Lillard, Chris Paul, James Harden ve LeBron James…
Eğer pencereyi son iki sene olarak daraltırsak lig genelinde en göz önündeki genç yaratıcıların üçünden ikisi ilk üçte yer alıyor: Doncic ve Indiana Pacers‘ın All-Star guardı Tyrese Haliburton. (Westbrook burada da başı çekiyor.)
“Oyuncuların belli seviyeleri var, onlara ‘bomba’yı atan oyuncunun kim olduğuna göre şikayet ettikleri kişi de değişiyor.” diyor New Orleans Pelicans guardı CJ McCollum, ESPN’e.
Bu yıldızların hücum süresinin sonunda takım arkadaşlarına birçok boş şut yarattığı da bir gerçek. Onların zaman zaman takım arkadaşlarını kazara zor durumda bırakması anlaşılabiliyor. Gerginlik genelde bir oyuncu kendi yüzdesini korumaya çalışıp takım arkadaşına yolladığında oluşuyor.
“Bunu bilinçli yapamazsınız.” diyor Dinwiddie. “Al, ne yaparsan yap’ diyemezsiniz.”
Bazı durumlarda oyuncular sinirlenmiyor. Topu elinde istemeyen oyuncu süre biterken pas alanı olmadığını kanıtlamak için içeri kat denemesi yapabiliyor.
Genellikle yüzdelerini koruma dertleri olan oyuncuların kullandığı bir numara daha var. Bunlardan biri de çeyrek biterken yarı sahadan atılan şutlarda sürenin bitmesini bekleyip o zaman atmak oluyor. Bu genelde çok bariz gözükmüyor. Bir diğeri ise sürenin bittiğinin farkında değilmiş gibi ekstra pas yapmak oluyor.
Taraftarlarlar ve medya bu tarz şeyleri fark etmeyebilir fakat oyuncular bunu biliyor – Ya genel prensiplerden ya da Dinwiddie’de olduğu gibi veteranlardan yazılı olmayan kuralları öğrenerek…
“Dürüst olmam gerekirse bu kuralı bilmiyordum.” diyor Grizzlies‘in süper yıldızı Ja Morant, ESPN’e. “Fakat eğer bir ‘bomba’ pas atmışsam tabii ki benim suçumdur. Şut girse ‘benim hatam fakat iyi şuttu’ derim. İkimiz de mutlu oluruz böylece.”
“Fakat eğer kötü bir şut atarsa kesinlikle özür dilerim. Çoğunlukla o durumlarda kendim kullanmaya çalışırım.”
Bu pasların NBA genelinde kabul görmemesinin ana sebebi şut yüzdesinin bir oyuncunun maaşını etkilemesi. Genelde şut yüzdesi kontrat görüşmelerinde bir şart olarak geçiyor.
Irving takasıyla Brooklyn Nets‘e giden oyunculardan biri olan Dorian Finney-Smith, NBA’de para denilince özellikle rol oyuncuları için şut yüzdesinin ne kadar önemli olduğunun bir kanıtı. Mavs‘te ilk üç sezonunda yayın gerisinden %30.3 ile attıktan sonra üç yıl – 12 milyon dolarlık bir kontrat imzalamıştı.
Mekanikleri üzerine çalıştıktan sonra Finney-Smith, sonraki üç sezonda %38.9 ile üçlük attı ve 2021-22 sezonunun ortasında Mavs‘in ona verebileceği maksimum paraya, 56 milyon dolara kontratını uzattı.
Fakat Finney-Smith kendisini her ne kadar şut yaratan bir oyuncu olmasa da “bomba”ları almaya gönüllü biri olarak tanımlıyor. Kendisi prototip bir üçlük atan ve savunma yapan bir oyuncu, genelde savunmada rakip takımın iyilerini savunuyor ve bazen dakikalarca şut atmadığı oluyor. Bu yüzden de Finney-Smith, süre bitmeye çok yakınken gelen pasın iyi tarafına bakıyor.
“Çünkü o şutu bilinçsiz atıyorsunuz.” diyor Finney-Smith, ESPN’e. “Eğer top bir süredir size gelmediyse bir şut imkanı geliyor.”
Tabii ki Finney-Smith gibi dört yıllık kontratının ilk sezonunu geçiren bir oyuncu için bunu söylemek çok daha kolay.
Bu pasları almayı kabullenen bir başka oyuncu kim mi? Son kontratıyla birlikte kariyeri boyunca neredeyse 300 milyon dolar kazanmış olacak McCollum. McCollum da saf bir skorer ve diğer tek seçeneğin sürenin bitmesi olduğu durumlarda topu fırlatmaktan keyif alıyor.
“Bazı oyuncuların yüzdelerini önemsediğini ve korumaya çalıştığını biliyorum fakat ben şut atmayı seven bir oyuncuyum.” diyor McCollum.
“Bu yüzden ‘bomba’dan rahatsızlık duymam.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!