NCAA: Yakın Tarihin En Büyük 8 Sürprizi ve Başrolleri

14/Mar/23 09:32 Mart 14, 2023

Berkay Terzi

14/Mar/23 09:32

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, kolej basketbol turnuvasının en büyük sürprizlerini hatırlıyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.

Kolej basketbolunda temsilcimiz Adem Bona’nın da forma giyeceği büyük Mart Turnuvası (March Madness) geldi çattı.

16 Mart günü başlayıp Nisan ayının ilk günlerine kadar sürecek olan bu heyecan, yine birçok sürprize gebe. Tek maçlık eleme usulünden ötürü bu turnuvada mucizeler sıradanlaşıyor ve çoğu zaman takımlar arasındaki kalite farkının anlamı kalmıyor.

Bunun örneklerini defalarca kez gördük. Yakın tarihte mücadelesiyle peri masalı yazan ve gönüllere taht kuran birçok takım vardı. Hazır March Madness kapıya dayanmışken takvim yapraklarını biraz geriye sarmakta yarar var.

Eurohoops Fırın, kolej basketbol turnuvasının en büyük sürprizlerini hatırlıyor.

8. 2013-14 Dayton Flyers

Sıra: 11. sıra
Başarı: Son 8
Başroller: Dyshawn Pierre, Jordan Sibert, Devin Oliver

Turnuvada ismini nadiren gördüğümüz Dayton, 2014 senesi için özel bir sürpriz hazırlıyordu. Üstelik başrolde tanıdık isimler vardı.

Dayton, özel davetle kılpayı girdiği March Madness’ta üç tur atlamayı başardı ki bu hiç kolay bir şey değildir. Sırayla Ohio State (#6), Syracuse (#3) ve Stanford’u (#10) elediler.

Günümüzde Fenerbahçe Beko formasını terleten Dyshawn Pierre ve daha önce Banvit ile Büyükçekmece’de oynayan Devin Oliver o takımın öne çıkan isimleriydi. PAOK forması giyen Jordan Sibert’i de buraya dahil edebiliriz. Bu üçlü Dayton’ı son 8’e kadar taşımayı başardı.

Son 8’de bu üçlüyü saf dışı bırakanlar kimdi dersiniz? Scottie Wilbekin ve Patric Young önderliğindeki Florida Gators. O maçta Wilbekin 23 sayı, Young 12 sayı – 4 blok, Pierre ise 18 sayı – 5 asistle oynamıştı.


7. 2012-13 Florida Gulf Coast

Sıra: 15. sıra
Başarı: Son 16
Başroller: Koç Andy Enfield, Sherwood Brown, Chase Fieler

Florida Gulf Coast turnuvada çok ilerlememiş gibi gözükse de basketbol ansiklopedisinde “Dunk City” namıyla yer edindiler. Hikayeyi daha da güzelleştiren şey, FGCU’nun üç yıllık bir okul olmasıydı.

İlk turda Markel Starks ve Greg Whittington’ın da bulunduğu Georgetown’u (#2), ikinci turda San Diego State’i (#7) elemeyi başardılar. Son 16 turuna geldiklerinde, 2013-14 Dayton ile aynı kaderi paylaştılar. Hemen hemen aynı kadroya sahip olan Florida Gators, eyaletin üvey evladı Florida Gulf Coast’a şans tanımadı.

Buna rağmen “külkedisi takım” dendiğinde FGCU’nun adı sıklıkla anılır. Çünkü göze hitap eden, tempolu basketbol oynayan ve estetik smaçlarıyla tribünleri ayağa kaldıran bir takımdı.

Bu hikayeden en çok koç Andy Enfield kazançlı çıktı. 2013 yılında günümüzdeki kadar popüler olmayan kısa beş ve yüksek tempo basketbolunu takımına aşılaşmıştı. Enfield, turnuva biter bitmez USC’nin başına geçti. Üç senedir turnuvayı kaçırmıyorlar.


6. 2007-08 Davidson Wildcats

Sıra: 10. sıra
Başarı: Son 8
Başroller: Stephen Curry

Bu seferki başarı öyküsünü tanıdık bir isim yazdı. Stephen Curry, 2008 turnuvasında 32.0 sayı – 5.8 üçlük – 3.3 top çalmayla sükse yapmıştı. Bu turnuva sayesinde spot ışıkları onun üstüne döndü ve ülke genelinde popülarite kazandı. Öte yandan takımını da taşımaya devam etti.

Turnuvaya 10. sıradan giren Davidson, 1969’dan beri ilk turu geçemiyordu. Ancak 30 numaralı genç yıldız sayesinde sırayla Gonzaga (#7), Georgetown (#2) ve Wisconsin (#3) gibi güçlü takımları elediler. Davidson, 3 Ocak ile 30 Mart tarihleri arasında hiç kaybetmemişti. 25 maçlık galibiyet serisi, son 8’de Kansas karşısında son buldu.

Steph Curry önderliğinde şampiyon Kansas karşısında son topa kadar başa baş gittiler. Son topta Kansas savunması Stephen Curry’e alan bırakmayınca top Jason Richards’ın elinde patladı ve Davidson 57-59 ile peri masalını noktaladı.


5. 2021-22 Saint Peter’s Peacocks

Sıra: 15. sıra
Başarı: Son 8
Başroller: Doug Edert, Daryl Banks, KC Ndefo

Küçük bir okul olan Saint Peter’s Peacocks, son turnuvanın flaş ekibiydi. Aslında bu takımın sürprizleri konferans turnuvasında başladı. Kendi konferanslarında bile favori değillerdi ama şampiyon tamamlayıp March Madness’ın kapılarını açtılar.

Normal şartlarda turnuvaya davet bile alamayacak bir takımın Mart ayında 3 takımı saf dışı bırakmasını kimse beklemiyordu. Fakat 2-15 eşleşmesinde Kentucky’i eledikleri zaman işler değişti. Sırasıyla Kentucky (#2), Murray State (#7) ve Purdue’yu (#3) eleyen Saint Peter’s, finale kadar ilerleyecek olan North Carolina’ya elendi. Şu anda TOFAŞ forması giyen Brady Manek de rakip takımın parçasıydı.

Son 8’e gelmeleri bile büyük başarıydı. 15. sıradan turnuvaya girip son 8 takım arasına adını yazdıran 3. takım oldular. Takımın yarı sahada akıcı bir hücum oynaması dikkat çekiyordu. Bir diğer gündem konusu ise öykünün kahramanı Doug Edert’ün bıyıklarıydı…

Saint Peter’s bu başarısını 2022-23’e taşıyamadı. Bu sezon konferansı son sıranın bir üstünde bitirdiler. Bunun yegane sebebi, kadroyu koruyamamış olmalarıydı. Başrollerin üçü de daha yüksek imkanlar sebebiyle farklı okullara transfer oldu.


4. 2012-13 Wichita State Shockers

Sıra: 9. sıra
Başarı: Final Four
Başroller: Cleanthony Early, Carl Hall, Ron Baker

Wichita State, listedekiler arasında final maçına en çok yaklaşan takım oldu. Yarı finalde daha sonra şampiyonluğa ulaşacak olan Lousville’i az kalsın mağlup ediyorlardı. 6 saniye kala Lousville serbest atışı kaçırdı ancak ribaundu alan Ron Baker topu kaybetti.

Sırasıyla Pittsburgh (#8), Gonzaga (#1), La Salle (#13) ve Ohio State’i (#2) devirdiler. Fakat Russ Smith önderliğindeki Louisville’e 72-68 ile elendiler.

Başarının mimarlarından Cleanthony Early, ikinci turdan New York Knicks‘e seçildi ama iki yıllık NBA macerasının ardından kariyeri tepetaklak gitti. Şu anda Lübnan Ligi’nde. Ron Baker da birkaç yıl sonra New York formasını terletti ancak o da ligde kalıcı olamadı. 2019-20’de CSKA Moskova’dan sonra parkede gören olmadı. Şimdilerde bir tıp merkezinde proje müdürü. Carl Hall ise Japonya, Meksika ve Kanada arasında mekik dokudu.

Kadroda asıl dikkat çeken kişiyse Fred VanVleet idi. VanVleet o sezon ilk sınıf oyuncusu olduğu için 15 dakika ve 4 sayı ortalamayla ter dökmüştü. Fakat sonraki 3 sene takımın yıldızı oldu ve okulu belli bir standardın üstünde tuttu. Günümüzde milyon dolarlar kazanan bir NBA All-Star’ı.


3. 2017-18 Loyola Chicago Ramblers

Sıra: 11. sıra
Başarı: Final Four
Başroller: Rahibe Jean, Cameron Krutwig, Donte Ingram

33 yıl sonra ilk kez turnuvaya katılan Loyola Chicago’nun muhteşem serüveni hala aklımızın bir köşesinde. Seyir zevki yüksek bir takım oyunuyla kalbimizi çalmayı başardılar.

Bu hikayedeki en güzel şey ise Loyola’nın ilk üç turda rakiplerini son saniye basketleriyle elemiş olmasıydı. Sırasıyla Miami (#6), Tennessee (#3), Nevada (#7) ve Kansas State’i (#9) eleyerek Final Four etabına yükseldiler. Yarı finalde Michigan’a elendiler ve mutlu sona ulaşamadılar.

Loyola Chicago’nun hikayesine iki şey damga vurdu: Birisi son saniye basketleri, diğeriyse Rahibe Jean. 99 yaşındaki Jean, 1985’ten beri bu turnuvayı bekliyordu. Loyola Chicago ilk turu geçtiğinde tekerlekli sandalyedeki birisi kutlamaların ortasındaydı. Takım turları aştıkça Rahibe Jean’in popülaritesi de arttı.

Loyola Chicago, 2021’de bir kez daha Cameron Krutwig önderliğinde yükselişe geçti. Son 16 turuna kadar geldiler ve 102 yaşına gelen Rahibe Jean tüm manevi desteğiyle yine kenardaydı. Ancak bu sefer daha ileriye gidemediler.


2. 2010-11 VCU Rams

Sıra: 11. sıra
Başarı: Final Four
Başroller: Koç Shaka Smart, Jamie Skeen, Bradford Burgess

VCU Rams, kolej tarihinde bir ilke imza attı. Yola First Four’da başlayıp Final Four’a kadar yükselen ilk takım oldular. Yani herkesten bir maç daha fazla oynadılar. (First Four = Turnuva öncesi son bileti almak için oynanan eleme maçları)

İşin garip yanı, VCU Rams için işler hiç de zorlu gözükmüyordu. Turnuvaya bile zar zor davet almışlardı ama 64 takım arasında belki de en iyi basketbolu oynuyorlardı. Georgetown (#6), Purdue (#3), Florida State (#10) ve Kansas’ı (#1) eleyerek Final Four etabına kadar yükseldiler. İçlerinden yalnızca Florida State bu takımla başa baş oynayabildi.

Başarının sırrı, koç Shaka Smart’ın 1-2-1-1 tam saha baskısıyla başlayan agresif savunmasıydı. Shaka Smart bu savunmaya, tahribat ve kargaşa anlamlarına gelen “Havoc” ismini veriyordu. Gerçekten de öyleydi. Fakat yarı finalde Brad Stevens yönetiminde Butler’a diş geçiremediler.

Ancak bu başarı öyküsü hem Smart hem de VCU için birçok şeyi değiştirdi. Shaka Smart daha tanınır bir koç haline geldi ve ilerleyen yıllarda önemli imkanlar kazandı. 2015-2021 yılları arasında önde gelen kolejlerden Texas’ı çalıştırdı. Şimdilerde Marquette ile başarı peşinde koşuyor ve bu sene Final Four adaylarından birisi.

VCU Rams ise o seneden sonra marka değerini artırdı. Son 12 sezonda sadece 2 kez turnuvanın dışında kaldılar. Jamie Skeen ve Bradford Burgess için işler iyi gitmedi. Skeen hala Finlandiya, Belçika gibi liglerde ter döküyor. Burgess ise kariyerini erken noktaladı ve şu anda Chicago Bulls‘ta oyuncu gelişim koordinatörü.


1. 2005-06 George Mason Patriots

Sıra: 11. sıra
Başarı: Final Four
Başroller: Jai Lewis, Tony Skinn, Lamar Butler, Will Thomas, Folarin Campbell

Kolej basketbolunun en büyüleyici başarı öykülerinden birisi ve şimdiye kadar film yapılmaması bile şaşırtıcı.

George Mason, 2006 yılında 28 yıllık tarihinde yalnızca 3 kez March Madness’a katılmış ve hepsinde de ilk turda elenmiş küçük bir okuldu. 2006 senesinde de turnuvaya katılacaklarının bir garantisi yoktu. Eğer normal sezonda kendi konferansını şampiyon tamamlamadıysanız, turnuvaya katılmak için komiteden davet bekliyorsunuz. Açıkçası George Mason’ın o davet konusunda umutları pek kuvvetli değil.

Ancak komite onları seçti ve hiç pişman olmadılar. George Mason, turnuvaya 11. sıradan girip Final Four yapan ikinci takım oldu. Sırasıyla Michigan State (#6), North Carolina (#3), Wichita State (#7) ve UConn’ı (#1) elediler. Her maç tırnak yedirtecek cinstendi ama UConn maçı bugün bile hatırlanır. Rudy Gay, Marcus Williams ve Josh Boone gibi kolej yıldızları karşısında uzatmaya giden maçı 86-84 kazandılar.

Yarı finalde Joakim Noah ve Al Horford gibi isimlerin bulunduğu Florida’ya kaybettiler. Takımın koçu ise Billy Donovan’dı. Florida, hem 2005-06’da hem de 2006-07’de üst üste iki kez şampiyon olan efsanevi bir kolej takımıydı. O yüzden George Mason’ın pek şansı yoktu.

Bu takıma dair en önemli şey, başroldeki oyuncuların hiçbirinin NBA yapmamış olması. Kolejde hepsi sıradan basketbolculardı ve hayatlarının geri kalanında da bu değişmedi. Belki de sahaya tam anlamıyla yürek koymalarının yegane sebebi buydu. Birçoğunun hayatındaki en büyük başarı 2006’daki turnuva serüveni.

Jai Lewis, Kolombiya ve Güney Kore gibi ülkelerde 7 yıl ter döktü. Basketbolu bıraktı ve şimdilerde kendi işiyle ilgileniyor. Tony Skinn birkaç yıl Fransa’da ve İsrail’de oynadı. Çok geçmeden koçluk kariyerine adım attı ve şimdi Maryland Üniversitesi’nde yardımcı antrenör. Lamar Butler kolej sonrası 4 yıllık kariyerinde Pertevniyal ve TOFAŞ’ta da forma giydi. Şu anda lise basketbol koçu. Folarin Campbell ise Avrupa’da gezmedik yer bırakmadı.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!